Suudi Arabistan: Kritik vaka sayısı 698’e düştü

Koronavirüs testlerinin kapsamı genişletilirken yüksek iyileşme oranları kaydedildi

İhtiyati önlemlere riayet edilmesi vaka ve ölü sayılarının azalmasına katkıda bulundu (SPA)
İhtiyati önlemlere riayet edilmesi vaka ve ölü sayılarının azalmasına katkıda bulundu (SPA)
TT

Suudi Arabistan: Kritik vaka sayısı 698’e düştü

İhtiyati önlemlere riayet edilmesi vaka ve ölü sayılarının azalmasına katkıda bulundu (SPA)
İhtiyati önlemlere riayet edilmesi vaka ve ölü sayılarının azalmasına katkıda bulundu (SPA)

Suudi Arabistan’da yeni tip koronavirüs günlük vaka sayılarını aşan iyileşen kişi sayıları kaydedilirken, kritik vaka sayısı 698 kişiye düştü. Toplumun büyük bir kısmı virüse karşı koruyucu önlemlere riayet ederken, hükümet önlemleri sıkılaştırdı. Önlemleri ihlal eden kişiler hakkında yasal işlem başlatılması ile kurallara uyulması zorunlu hale getirildi.
SPA haber ajansının aktardığına göre, Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığınca dün 302 yeni koronavirüs vakası tespit edildi ve böylece ülke genelinde kaydedilen toplam vaka sayısı 356 bin 691’e yükseldi. Ülkede 5 bin 212 aktif vaka bulunuyor ve bu kişilerden 698’i yoğun bakımda tedavi görüyor.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada ayrıca, son 24 saatte 407 kişinin daha sağlığına kavuşması ile toplam iyileşen vaka sayısının 345 bin 622 kişiye yükseldi. 17 kişi daha virüse bağlı olarak hayatını kaybederken toplam can kaybı 5 bin 857 kişiye ulaştığı belirtildi.
Bakanlık son 24 saate 51 bin 949 yeni koronavirüs testinin gerçekleştirildiğini açıkladı. Sağlık Bakanlığı, vakaların erken tespit edilmesine, hastaya müdahale edilmesi için önlemlerin alınmasına ve hastanın tedavisinin sağlanmasında katkıda bulunan birçok etkili önlem almasının yanı sıra laboratuvar testlerini yoğunlaştırmaya devam ediyor.

BAE: 283 yeni koronavirüs vakası kaydedildi
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Sağlık ve Toplum Koruma Bakanlığı, dün bin 283 yeni koronavirüs vakasının kaydedilmesi ile toplam vaka sayısının 165 bin 250’ye yükseldi. Bakanlık, 3 kişinin daha virüs sebebiyle hayatını kaybetmesinin ardından toplam can kaybının 567 kişiye ulaştığını duyurdu.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, 838 kişinin daha sağlığına kavuştuğu ve toplam iyileşen hasta sayısının 152 bin 708 kişiye yükseldiği belirtti.
Bakanlık, vakaların erken teşhisinin sağlanması, koronavirüs vakalarının ve bu kişilerle temas kuran kişilerin tespit edilerek karantinaya alınmaları için son 24 saatte 145 bin 103 yeni test gerçekleştirildiğini açıkladı.

Kuveyt: 329 yeni koronavirüs vakası tespit edildi
Kuveyt Sağlık Bakanlığı dün 329 yeni koronavirüs vakasının tespit edilmesi ile toplam vaka sayısının 141 bin 876 kişiye yükseldiğini duyurdu. Bakanlık, 2 kişinin daha virüs sebebiyle hayatını kaybetmesiyle toplam can kaybının 874’e ulaştığını duyurdu.
Bakanlık, son 24 saat içinde 553 kişinin daha sağlığına kavuşması ile toplam iyileşen vaka sayısının 135 bin 303 kişiye yükseldiğini açıkladı.

Bahreyn: 162 yeni vaka tespit edildi
Bahreyn Sağlık Bakanlığı perşembe günü 12 bin 388 test gerçekleştirildiğini, yapılan testler sonucunda 162 yeni vakanın tespit edildiğini ve 175 kişinin daha sağlığına kavuşması ile toplam iyileşen hasta sayısının 84 bin 510 kişiye çıktığını duyurdu. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, son 24 saatte bir kişi virüs sebebiyle hayatını kaybetti, salgın nedeniyle toplam can kaybı ise 341kişiye ulaştı.
Sağlık Bakanlığı yoğun bakımda bulunan hasta sayısının 12 olduğunu, 29 vakanın sağlık durumunun tedavi gerektirdiği ayrıca bin 496 aktif vakadan bin 484’ünün sağlık durumunun stabil olduğunu açıkladı.

Katar: 184 yeni vaka tespit edildi
Katar Halk Sağlığı Bakanlığı dün 184 yeni vakanın tespit edildiğini, vakalardan 150’sinin yerel halktan, 34’ün yurt dışından gelerek karantinaya tabi tutulan kişilerden olduğunu açıkladı.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada son 24 saatte 172 kişinin daha sağlığına kavuşması ile toplam iyileşen hasta sayısının 135 bin 370 kişiye yükseldiği belirtildi.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.