Lübnan Parlamentosu, devlet kurumlarının hesaplarına yönelik adli denetimini derinleştiriyor

Lübnan Parlamentosu. (Resmi Haber Ajansı- NNA)
Lübnan Parlamentosu. (Resmi Haber Ajansı- NNA)
TT

Lübnan Parlamentosu, devlet kurumlarının hesaplarına yönelik adli denetimini derinleştiriyor

Lübnan Parlamentosu. (Resmi Haber Ajansı- NNA)
Lübnan Parlamentosu. (Resmi Haber Ajansı- NNA)

Lübnan Parlamentosu, devlet kurumlarının ve Merkez Bankası’nın hesaplarının denetimini derinleştirmesi yönünde karar aldı. Böylece, Lübnan Merkez Bankası’nın hesaplarının cezai denetimi konusundaki tartışmayı da çözüme kavuşturdu. Gelişme, Alvarez & Marsal şirketinin görevinden çekilmesi sonrasında Cumhurbaşkanı Mişel Avn tarafından konuya ilişkin olarak Merkez Bankası’ndan istenen tüm belgelerin iade edilmediği gerekçesiyle gönderilen bir mesajın ardından yaşandı.
Parlamentonun tavsiyesi, uygulamaya koyulmak için hükümet kararlarına ihtiyaç duyarken ilgili kaynaklar, istifa eden hükümetin bu hususta yasa tasarıları hazırlamak için toplanması gerektiğini belirttiler.
Cumhurbaşkanı Mişel Avn, parlamentonun kararını ‘parasını kimin boşa harcadığını ve geçim kaynaklarını kimin kullandığını bilmek isteyen Lübnanlılar için bir başarı’ olarak değerlendirdi.
Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri, adli soruşturmada uzlaşma olmasını temenni ederek oturumu ‘kader’ olarak nitelendirdi. Parlamentonun tavsiyesini, ‘Merkez Bankası’nın, bakanlıkların, bağımsız departmanların, konseylerin, finans kuruluşlarının, belediyelerin ve fonların hesaplarının, herhangi bir engel veya bankacılık gizliliğine başvurulmaksızın cezai incelemeye tabi tutulması’ yönünde olduğunu dile getirdi.
Eski Adalet Bakanı Şekib Kertebavi, söz konusu tavsiyenin  bir yasa olmasa bile ‘yasa düzeyinde’ olduğunu belirtti. Şarku’l Avsat’a konuşan Kertebavi “Tüm parlamento bloklarını temsil eden Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanı’nın bu soruşturmasını desteklemek için herkesin ahlaki bir taahhüdü bulunuyor. Şu an gözler uygulama üzerinde” ifadelerini kullandı.
Kertebavi, bu karardan sonra pratik adım olarak ‘tüm kurumlar, fonlar, konseyler, belediyeler ve diğerlerinden sorumlu taraflara benzer şekilde, devletin kendi kurumlarından ve bakanlıklarından bu gizliliği Maliye Bakanlığı’nca kaldırması için her kuruluşun hesaplarındaki bankacılık gizliliğini kaldırması gerektiğine’ dikkat çekti.
Oturum sırasında bazı milletvekilleri, temsil ettikleri bloklar adına tartışma ve karşılıklı suçlama olmaksızın konuşmalar gerçekleştirdi. Yalnızca Merkez Bankası için değil, aynı zamanda tüm devlet kurumları için cezai finansal denetim hususunda neredeyse oy birliğiyle sağlanan bir destek vardı.
Maliye ve Bütçe Komisyonu Başkanı İbrahim Kanaan, Avn’a bağlı Özgür Yurtsever Hareket adına yaptığı konuşmada, “Devletin mali hesapları, hiçbir kaynak olmadığı bahanesiyle Denetim Divanı’nda bulunuyor. Lübnan Merkez Bankası’nda tüm bakanlık, daire ve kurumlarda istediğimiz cezai denetim bu gizlilik bahanesiyle aynı kadere dönüşüyor” ifadelerini kullandı.
Milletvekilleri ise ‘tüm devlet kurumlarına ve idarelerine genelleştirmeye hazırlık olarak, Lübnan Merkez Bankası’ndaki ceza denetiminin tamamlanması çağrısında bulundular. Cumhurbaşkanı’nın mesajına cevap verilmesi tavsiyesiyle Lübnanlılara mevduatlarının kaderini bilme haklarını garanti eden istisnai bir pozisyon’ çağrısı yaptılar.
Hizbullah da milletvekili Muhammed Raad aracılığıyla, Merkez Bankası’ndaki adli finansal denetimi kararlı bir şekilde destekledi. Raad, “Tüm departmanlarda ve bakanlıklarda denetim sürecini kabul ediyoruz” dedi. Bankacılık gizliliğinin bir engel olması durumunda bu gizliliği kaldırmak için geçici bir istisnai durum önerdiklerini söyleyen Muhammed Raad, istifa eden hükümeti, Merkez Bankası hesaplarının finansal cezai denetimini uygulamaya ve parlamento kararlarına yanıt vermeye çağırdı. Milletvekili açıklamasının devmında “Ülke acı çekiyor. Çok sayıda kriz var. Merkez Bankası’ndaki rezervler neredeyse tükendi ve umut, bu oturumda alınacak kararlara bağlı” ifadelerini kullandı.
Lübnan Kuvvetleri Partisi’nin tavrı da farklı olmazken milletvekili George Advan da Avn’ın mesajına destek verdi. Advan, “Çünkü yasa ve anayasaya uygundur. Başlangıç olarak Merkez Bankası’nda cezai soruşturmadan geçmeli ve sonrasında tüm devlet kurumlarına yönelmeliyiz” dedi.
Diğer yandan hükümeti kurmakla görevli Saad Hariri’nin başkanlık ettiği Mustakbel Hareket’ten milletvekili Samir el-Cisr, Maliye Bakanı Gazi Vezni’yi şirket belgelerini teslim etmemekten sorumlu tuttu. Cisr şunları söyledi:
“Merkez Bankası, Alvarez & Marsal şirketinin belgelerini teslim edemedi. Bunun yerine, bankacılık gizliliğine tabi olanlar dışındaki bazı belgeleri Maliye Bakanı’na teslim etti. Şirketin diğer belgelerini teslim etmeyi inisiyatifine bıraktılar. Ancak bu hususta tek başına sorumluluk almamak için bunları teslim etme kararı almadı.”
Cisr’in ifadelerinin ardından Maliye Bakanı Gazi Vezni yanıt vermek istedi. Ancak Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri ‘tartışma oturumunun milletvekillerine ayrıldığını ve bakanların söz hakkının bulunmadığını’ belirterek bu talebi geri çevirdi.
Aynı şekilde milletvekili Hadi Ebu el-Hasan’ın, adına konuşma yaptığı İlerici Sosyalist Parti de Özgür Yurtsever Hareket’i dolaylı olarak eleştirdi. Ebu el-Hasan şu ifadeleri kullandı:
“Gerçeği göstermek için istisnasız tüm bakanlıkların, departmanların, kurumların, konseylerin, hesapların ve fonların tam ve kapsamlı bir incelemesini talep ediyoruz. Bu kibri, elektrik meselesine ilişkin mali denetim konusunda görmedik.”
Emel Hareketi adına konuşan milletvekili Ali Hasan Halil de Maliye Bakanı’nı savunarak cezai soruşturmaya desteğini yineledi. Hasan Halil “Sloganımız, kimseye karşı örtü yok, gizlilik yok, kamu parasını çalan ya da boşa harcayan kimse için gizleme yok... Yasaklar da olmamalı” ifadelerini kullandı.



İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı sektördeki faaliyetlerini sonlandırdığını duyurdu

Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
TT

İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı sektördeki faaliyetlerini sonlandırdığını duyurdu

Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)

ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’ndeki yardım dağıtım operasyonlarını sonlandırdığını duyurdu.

Kuruluş, altı hafta önce Washington’un arabuluculuğunda yürürlüğe giren ateşkesin ardından dağıtım merkezlerini kapatmıştı. Vakıf, yayımladığı son açıklamada görevini “kalıcı olarak” durdurduğunu ve misyonunu tamamladığını belirtti.

Vakıf Direktörü John Acrey, yaptığı yazılı açıklamada, “Gazze halkına yardımların ulaştırılmasında daha iyi bir yöntem olduğunu kanıtlama görevimizi başarıyla yerine getirdik” dedi.

Kısa süre faaliyet gösteren vakfın operasyonları büyük ölçüde gizlilik içinde yürütülmüştü. ABD ve İsrail destekli alternatif bir yapı olarak BM’ye bağlı UNRWA’nın yerine kurulmuş, ancak finansman kaynakları ya da yardım noktalarını yöneten silahlı yüklenicilerin kimlikleri kamuoyuyla hiç paylaşılmamıştı. Vakıf, amacının yardımların Hamas’a aktarılmasını engellemek olduğunu savunuyordu.

Ancak Filistinliler, yardım çalışanları ve sağlık yetkilileri, bu sistemin yardım almak isteyen sivilleri, İsrail askerlerinin bulunduğu kontrol noktalarından geçmek zorunda bırakarak hayatlarını riske attığını belirtiyordu.

Kurumun görevlerini, Gazze’deki ateşkesi denetlemekle sorumlu İsrail’deki ABD merkezli Sivil-Askerî Koordinasyon Merkezine devredeceğini açıklayan Acrey, “Vakıf haftalardır Koordinasyon Merkezi ve uluslararası kuruluşlarla bir sonraki adımlar konusunda temas hâlinde. Açıkça görülüyor ki bizim uyguladığımız modeli benimseyip genişletecekler” dedi.

Gazze İnsani Yardım Vakfı Mayıs ayı sonunda, İsrail’in üç ay boyunca gıda girişini durdurmasının ardından Gazze’de kıtlık eşiğine gelinmesi üzerine faaliyete başlamıştı. İsrail, BM’nin gıda dağıtım sisteminin yerine geçmesi hedeflenen bu özel kuruluşu, Hamas’ın büyük miktarda yardıma el koyduğu iddiasıyla savunmuştu; ancak BM bu iddiaları reddetmişti.

BM, söz konusu vakfın kurulmasına karşı çıkarak sistemin İsrail’e gıda dağıtımı üzerinde tam kontrol sağlayabileceğini ve Filistinlilerin yerinden edilmesine yol açabileceğini belirtmişti. Savaş süresince BM ve insani yardım kuruluşları, yüzlerce merkez üzerinden Gazze’ye gıda, ilaç, yakıt ve diğer ihtiyaçların ulaştırılmasına öncülük etmişti.

Vakıf, açıklamasında Gazze’de 3 milyonun üzerinde gıda paketi dağıttığını, bunun 187 milyon öğüne denk geldiğini duyurdu.


Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)

Hamas Sözcüsü bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nin doğu bölgelerinde ve orta kesiminde ‘etnik temizlik’ yaptığını söyledi.

Sözcü Hazım Kasım, “İşgal güçleri, sarı hattın dışındaki sivilleri hedef alıyor. Bu sabahtan itibaren dört vatandaş öldürüldü, yıkım operasyonları yoğunlaştı ve doğu bölgelerinden vatandaşlar yerlerinden edildi” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre, bu sabah İsrail'in Gazze ve Han Yunus şehirlerini hedef alan bombardımanında dört Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.

dcgtrhy
Gazze şehrinde İsrail ateşiyle öldürülen Filistinli genç Ahmed el-Hevari'nin cenazesine katılan Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Bu sabah üç kişinin cenazesi hastanelere getirildi; ikisi Han Yunus’un doğusundaki Beni Suheyle kasabasında İsrail’e ait bir insansız hava aracı (İHA) tarafından, bir diğeri ise Gazze kentinin doğusundaki et-Tuffah mahallesinde İsrail tankının açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti” dedi.

Han Yunus’taki Nasır Hastanesi, iki ölü ve biri ağır olmak üzere üç yaralıyı kabul ettiğini duyurdu. Gazze kentindeki Şifa Hastanesi’nin Müdürü Dr. Muhammed Ebu Selmiye de et-Tuffah mahallesinde sivillere yönelik tank ateşi nedeniyle bir ölü ve çok sayıda yaralının hastaneye ulaştığını doğruladı.

Gazze'deki bir güvenlik kaynağı AFP'ye, ‘işgal uçaklarının bu sabah Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ve Refah'ın güneydoğusundaki bölgelere birkaç hava saldırısı düzenlediğini’ söyledi. Kaynak, İsrail ordusunun ‘ez-Zeytun, Şucaiyye ve et-Tuffah (Gazze şehrinin doğusu) mahallelerinde ve Han Yunus ile Refah'ta savaş sırasında hasar gören onlarca binayı ve evi yıkmaya devam ettiğini’ belirtti.

İsrail güçleri, Refah şehrinin büyük bir kısmını ve Han Yunus'un doğu bölgelerini kontrol altında tutuyor. İsrail, 7 Ekim 2023'teki saldırının ardından Gazze Şeridi'ne savaş açtı. O günden bu yana, Birleşmiş Milletler'in (BM) güvenilir bulduğu Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşında en az 69 bin 756 kişi hayatını kaybetti.


Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
TT

Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)

Mısırlılar bugün, 2025 Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy kullanmaya başladı.

İki gün sürecek seçimler, 73 seçim bölgesi ve 5 bin 287 alt komiteden oluşan 13 vilayette gerçekleştiriliyor. Şarku’l Avsat’ın Kahire el-İhbariyye televizyonundan aktardığına göre, bu aşamada bin 316 aday bireysel sistem altında yarışıyor ve Kahire ile Kuzey, Orta ve Güney Delta ve Doğu Delta'nın iki seçim bölgesinde bir liste yer alıyor.

Mısır Ulusal Seçim Komisyonu, vatandaşlara seçimlere katılım çağrısında bulunarak, sürecin bütünlüğünü sağlama ve seçmenlerin iradesini tam şeffaflık içinde sandığa yansıtma konusundaki kararlılığını vurguladı.

Seçimlerin ikinci aşamasına dahil olan vilayetler, Ulusal Seçim Komisyonu’nun verilerine göre Kahire, Kalubiyye, Dakahliye, Garbiye, Menufiye, Kafr eş-Şeyh, Şarkiye, Dimyat, Port Said, İsmailiye, Süveyş, Güney Sina ve Kuzey Sina’dan oluşuyor.

gju
Parlamento seçimlerinin ilk turunda oy verme merkezlerinin önünde bekleyen Mısırlı kadınlar (Gençlik Partisi Koordinasyon Komitesi)

Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşaması, ilk turda 19 seçim bölgesindeki sonuçların ‘önemli ihlaller’ gerekçesiyle iptal edilmesinin ardından geliyor. Bu ihlaller arasında sandıkların önünde yapılan usulsüz propaganda ile adaylara oy sayım tutanaklarının nüshalarının verilmemesi gibi durumlar yer aldı. Gözlemciler bu adımı ‘emsalsiz’ olarak nitelendirdi.

Bu seçim bölgelerindeki sonuçların iptal edilmesi, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin ‘azami şeffaflık’ sağlanması için yaptığı doğrudan çağrının ardından gerçekleşti.