Sadr yanlısı milislerin saldırısına uğrayan Nasıriye’deki göstericiler Sistani ve BM'den koruma talep etti

Irak’ın güneyindeki Nasıriye’de dün Sadr Hareketi destekçileri ile gösterici gruplar arasında yaşanan çatışmaların ardından aktivistlerin topladığı mermi kovanları (AFP)
Irak’ın güneyindeki Nasıriye’de dün Sadr Hareketi destekçileri ile gösterici gruplar arasında yaşanan çatışmaların ardından aktivistlerin topladığı mermi kovanları (AFP)
TT

Sadr yanlısı milislerin saldırısına uğrayan Nasıriye’deki göstericiler Sistani ve BM'den koruma talep etti

Irak’ın güneyindeki Nasıriye’de dün Sadr Hareketi destekçileri ile gösterici gruplar arasında yaşanan çatışmaların ardından aktivistlerin topladığı mermi kovanları (AFP)
Irak’ın güneyindeki Nasıriye’de dün Sadr Hareketi destekçileri ile gösterici gruplar arasında yaşanan çatışmaların ardından aktivistlerin topladığı mermi kovanları (AFP)

Irak genelindeki gösterici gruplar ile Mukteda es-Sadr ve destekçileri arasında son aylarda çok gergin bir ilişki hakim olsa da, çoğu kimse aralarındaki bu durumun karşılıklı eleştirilerin ötesine geçmesini ve önceki gün olduğu gibi tam bir şiddete dönüşmesini beklemiyordu. Zikar’daki sağlık kaynaklarının aktardığına göre, Nasıriye kentinde Cuma günü meydana gelen olaylarda ölenlerin sayısı 4’e yükselirken, 90 kişi yaralandı. Yaralılardan 75 kişi delici kesici aletlerle, 15 kişi de mermilerle hedef alındı.
Şarku’l Avsat’a konuşan aktivist Ahmed en-Nasıri, “Çatışmalar, Sadr yanlılarının kalabalığa hitap etmek için bir platform kurmasının ve Sadr’ın fotoğrafını El-Halbubi Meydanı yakınındaki El-Hadarat Köprüsü yakınlarına asmasının ardından meydana geldi. Bu eylemler gösterici gruplarda rahatsızlığa neden oldu ve onları Sadr’a ve destekçilerine karşı sloganlar atmaya sevk etti. Akabinde durumlar iki taraf arasında çatışmalara doğru evrildi” dedi.
“Sadr yanlıları, El-Halbubi Meydanı’ndaki çadırları kaldırmaya kararlı görünüyorlardı. Zira Sadr Hareketi’nin askeri kanadı Seraya es-Selam gece çadırları basarak, bu çadırları buldozerlerle temizledi” diye konuşan Nasıri, önümüzdeki günlerde gösterici gruplar ile Sadr destekçileri arasında yeni çatışma dalgasının patlak vermesini uzak bir ihtimal olarak görmediğini, Sadr ve destekçilerinin aylardır protesto hareketlerini kontrol altına almak istediklerini ve bu durumun gösterici gruplar tarafından reddedildiğini kaydetti. Nasıri, “Gösterici gruplar El-Halbubi Meydanı’ndaki kontrolü bu (dün) sabah tekrar ele geçirdi ve gösteriler için yeni çadırlar kurdu” ifadesini kullandı.
El-Halbubi Meydanı’ndaki gösterici gruplar dün Sadr Hareketi destekçilerine güçlü bir şekilde saldırdı ve onları, kendilerine karşı katliam yapmakla suçladı. Gösterici gruplar, Necef’te ikamet eden Iraklı Şiilerin en üst dini mercii Ali es-Sistani’ye kendilerini koruması için müdahale çağrısında bulundu. Gösterici gruplar yaptıkları açıklamada, “Geçen yıl masum göstericilere karşı işlenen Ez-Zeytun katliamını anmaya hazırlanıyorduk. Anma için oluşan hüzünlü ortamda, bir partiye (Sadr Hareketi) bağlı milisler tarafından El-Halbubi Meydanı’na baskınla karşılaştık. Bu parti, yönetiminin yaptığı açıklamalarla suçunu itiraf etti. Her çeşit silah taşıyan milisler, Meydan’daki tüm çadırları haksız yere yakmaya ve kaldırmaya girişti. Bu şehitler ve 100’e aşkın yaralı, milislerin korkakça baskının kurbanı oldu. Bu katliam, tüm güvenlik güçlerinin gözleri önünde gerçekleşti ve El-Halbubi Meydanı’na hiçbir koruma sağlamadılar. Bu durum iki tarafın anlaşmasıyla gerçekleşti; Milisler silahlarıyla kent merkezi üzerinde mutlak bir kontrol sağladı ve kentin ele geçirebildi” ifadelerine yer verdi.
Gösterici gruplar, açıklamanın devamında, Şii dini mercii Ali es-Sistani’ye “Gençlerin canlarını koruma, ortadaki açık beyanatlarla suçlu milisleri yasal olarak cezalandırma, hükümete baskı uygulama” çağrısında bulunurken, Birleşmiş Milletlerden (BM) de bu zorlu krizden çıkış yolu bulma ve acilen müdahale etme talebinde bulundular.
Açıklamada ayrıca, “devletin saygınlığını, halkın can güvenliğini, gösteri ve itiraz etme hakkını ve ifade özgürlüğünü korumakta başarısız oldukları için” Kazimi hükümetine ve Zikar’daki yerel yönetime istifa çağrısı yapıldı.
Zikar Valisi Nazım el-Vaili, dün yaptığı açıklamada, kentteki olaylarda ihmali bulunanların belirlenmesi için soruşturma komitesi oluşturduğunu duyurdu. Vaili, açıklamasında, Zikar Vilayeti Yüksek Güvenlik Komisyonu’nun, Nasıriye’de meydana gelen olayları takip ettiğini belirterek, Komisyon’un sürekli toplantı halinde olduğunu kaydetti. Vaili, Zikar Polis Müdürlüğü’ne olayda ihmali olanların tespiti için soruşturma komitesi kurma talimatı verdiklerini söyledi.
Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, önceki gün El-Halbubi’deki olayların araştırılması için talimat verdi. Kazimi, Nasıriye Polis Dairesi Müdürü el-Vaili’yi görevden alarak, silah taşıma ruhsatını iptal etti.
İngiltere’nin Bağdat Büyükelçisi Stephen Hickey, dünkü açıklamasında, Nasıriye kentinde göstericilere yönelik şiddet eylemlerini kınadı. Hickey, Twitter hesabından paylaştığı mesajda, “Nasıriye ve diğer şehirlerde protestoculara yönelik şiddeti kınıyorum. Bu tür sorumsuz cinayetlerin hiçbir gerekçesi olamaz. Irak makamlarını barışçıl protestocuları saldırılardan korumaya ve kurbanlar için adaleti sağlamaya çağırıyorum” diye yazdı.



Kudüs Seriyyeleri, Cenin'de İsrail askerleri ile çatışmalar yaşandığını duyurdu

Batı Şeria'daki operasyonlar sırasında İsrail askerleri (İsrail ordusu internet sitesi)
Batı Şeria'daki operasyonlar sırasında İsrail askerleri (İsrail ordusu internet sitesi)
TT

Kudüs Seriyyeleri, Cenin'de İsrail askerleri ile çatışmalar yaşandığını duyurdu

Batı Şeria'daki operasyonlar sırasında İsrail askerleri (İsrail ordusu internet sitesi)
Batı Şeria'daki operasyonlar sırasında İsrail askerleri (İsrail ordusu internet sitesi)

İslami Cihad Hareketi’nin askeri kanadı Kudüs Seriyyeleri dün yaptığı açıklamada, savaşçılarının Cenin'de bir grup İsrail askerine pusu kurduktan sonra çatışmaya girdiğini duyurdu.

Açıklamada, “İzzeddin el-Kassam Tugayları ve intikam gençliğinden yoldaşlarının eşlik ettiği savaşçılarımız, doğu eksenindeki bir evde barikat kurmaya çalışan 10 askerden oluşan bir piyade kuvvetini ateş alanında yakalamayı başardı ve onları yakın mesafeden doğrudan kurşun yağmuruna tutarak bazı yaralanmalar sağladı” denildi.

Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Cenin'e yönelik bombardımanında dört kişinin öldüğünü açıkladı.

Bakanlığın yaptığı açıklamada, ‘Cenin'in doğu mahallesine yönelik işgal bombardımanı sonucu iki şehit ve Kabatiya'da bir aracın vurulması sonucu iki şehit’ olduğunu belgelediğini bildirdi.

Filistin Enformasyon Merkezi günün erken saatlerinde, Cenin şehrinin doğu mahallesinde işgal güçleriyle şiddetli çatışmalar yaşandığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre, Batı Şeria'daki Cenin kentinin doğu mahallesinde Divan es-Saadi yakınlarında bir grup vatandaşı hedef alan İsrail insansız hava aracı (İHA) saldırısında bir çocuk hayatını kaybetti ve iki kişi yaralandı. Ayrıca Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesinde bir aracı hedef alan başka bir saldırıda da yaralananlar oldu.

İsrail ordusu, bir hava kuvvetleri uçağının İsrail'in kente yönelik askeri operasyonunun bir parçası olarak Cenin'deki ‘militanlara’ saldırdığını duyurdu. Daha sonra Şin-Bet'ten gelen, ‘silahlı bir kişinin içinde seyahat ettiği’ bilgisine dayanarak, Kabatiya'da bir aracın vurulmasının sorumluluğunu üstlendi.

sdcfergt
İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, Şin-Bet ve Mossad direktörleri Ronen Bar ve David Barnea ile bir değerlendirme oturumu sırasında (İsrail ordusu)

İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, Şin-Bet ve Mossad direktörleri Ronen Bar ve David Barnea'nın da katıldığı bir değerlendirme oturumunda, kuvvetlerinin ‘Batı Şeria'ya odaklanarak tüm cephelerde hazır olmayı’ sürdürdüğünü vurguladı.

İsrail, Batı Şeria'nın ‘savaş hedefleri listesine’ alınmasının ardından daha geniş çaplı bir hamlenin başlangıcı olarak Batı Şeria'nın kuzeyindeki Cenin'de geniş çaplı bir askeri operasyon başlattı.

İsrail ordusu geçtiğimiz ay, Şin-Bet ve Sınır Polisi ile birlikte ‘terörist faaliyetleri engellemek’ amacıyla Cenin kentinde geniş çaplı bir askeri operasyon başlattığını duyurdu. Operasyon, İsrail'in 2002 yılında İkinci İntifada sırasında Batı Şeria'da başlattığı ve tüm Batı Şeria'yı kapsayan ‘Savunma Kalkanı’ operasyonunu hatırlatırcasına ‘Demir Kalkan’ olarak adlandırıldı.

İsrail'in yöneliminde bir değişikliğe işaret eden operasyon, özel birlikler, Şin-Bet ve askeri polisin Cenin'deki geniş alanlara baskın düzenlemesinden önce İHA’ların buradaki çeşitli altyapılara düzenlediği hava saldırısıyla başladı ve ardından hava kuvvetleri daha fazla saldırı düzenledi.

İsrail, Batı Şeria'daki askeri operasyonunu genişletip Batı Şeria'nın kuzeyindeki Nablus'a girerken, aynı zamanda Cenin ve Tulkerim mülteci kamplarına da saldırılarını sürdürdü.

İsrail ordusu dün, Nablus'taki Balata Mülteci Kampı’nı şiddetli çatışmaların ortasında işgal etti. Ordu ayrıca el-Ayn Mülteci Kampı’na, Rafidiya bölgesine ve Nablus'un eski şehrine de girdi.

Saha kaynakları Balata Mülteci Kampı’nda ve Nablus'un eski şehrinde silahlı kişilerle İsrail ordusu arasında şiddetli çatışmalar yaşandığını teyit ederken, İsrail ordusunun Batı Şeria'nın kuzeyinde hedef aldığı şehirler arasına Nablus'u da dahil etmeyi planladığı öğrenildi.