İngiltere’de hayalet gölde sürpriz keşif: Grass-poly çiçeği   

Çiçekli pembe bitki (AP)
Çiçekli pembe bitki (AP)
TT

İngiltere’de hayalet gölde sürpriz keşif: Grass-poly çiçeği   

Çiçekli pembe bitki (AP)
Çiçekli pembe bitki (AP)

İngiltere'nin Norfolk şehrinde "Hayalet Göleti" olarak bilinen eski, tarım sulaması yapılan bir göletin kıyısında  grass-poly (Lythrum hyssopifolia) olarak bilinen pembe çiçekli bir bitki bulundu. Bu gizemli bitki türü, tohumları çamura batıp yok olduktan sonra göletin restorasyonu sırasında yeniden açığa çıktı.
Bilim insanları, mevcut restorasyon çabalarının ve çevre bakımının, unutulmuş diğer bitki türlerinin geri dönüşüne neden olabileceğini söylüyor.
Şarku’l Avsat’ın BBC’den aktardığı habere göre, University College London'da (UCL) öğretim görevlisi olan Prof. Dr. Carl Sayre, yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle ilk ulusal karantinadan kısa bir süre sonra Haydon'daki göletin temizlenmesi sırasında yukarıda belirtilen bitkiyi bulmuştu.
Prof. Dr. Sayre daha önce bu tür bitkiler görmemişti ve yerel botanikçi Dr. Joe Parmenter'a göndermek için hemen fotoğraflarını çekti. Parmenter bitkiyi, Birleşik Krallık'ta yetişen en nadir bitkilerden biri olan grass-poly (Lythrum hyssopifolia) olarak tanımlıyor.
Prof. Dr. Sayre, "Çok güzel bir bitki, gölette bu bitkilerden sadece birkaçını bulduk, ancak yok olmadığını öğrendiğiniz bu bitki grubunu yetiştirmeyi, korumayı ve yaşam alanlarını genişletmeyi umuyoruz" şeklinde konuştu.
Grass-poly çiçeğinin fotoğrafı kendisine geldiğinde çok heyecanlandığını İfade eden Dr. Joe Parmenter: “Onu Norfolk'ta görmeyi hiç beklemiyordum, bu çok istisnai bir keşif. Fotoğrafı gördüm ve hemen bu bitkinin tam olarak ne olduğunu bildiğimi düşündüm" dedi.
Norfolk'ta grass-poly’nin (Lythrum hyssopifolia)  kaydedilen son keşfi yüz yılı aşkın bir süre önceydi.
Birleşik Krallık’taki diğer bölgelerin, göletlerde ve bataklıklar yetişen birkaç bitki popülasyonu daha bulunmuştur.
Haydon'da grass-poly bitkisinin tohumları bir zaman kapsülü gibi çamura gömülü olarak keşfedilmeyi bekliyordu. Göleti eski haline getirmek için söğüt çalıları çıkarıldığında, göletin toprağı rahatsız oldu ve bu olay güneş ışığının toprağa ulaşıp tohumları tekrar filizlendirmesine yol açtı.
UCL Gölet Bakım ve Restorasyon Araştırma Grubu üyesi Prof. Dr. Sayre, "Oksijen yok ve atmosfer çok karanlık, bu da tohumları korumak için ideal.” ifadelerini kullandı. Bu keşif, neslinin tükendiğine inanılan bitkilerin iyi korunarak tekrar hayata döndürülebileceğini gösteriyor.



1400 yıllık altın kuzgun başı keşfedildi: İnanılmaz bir şey

(Minelab Metal Detectors/Facebook)
(Minelab Metal Detectors/Facebook)
TT

1400 yıllık altın kuzgun başı keşfedildi: İnanılmaz bir şey

(Minelab Metal Detectors/Facebook)
(Minelab Metal Detectors/Facebook)

İngiltere'nin güneybatısındaki Wiltshire'da metal dedektörü kullanan kişiler, yaklaşık 1400 yıl öncesine ait Anglosakson döneminden kalma altın ve lal taşından nadir bir kuzgun başı buldu.

Ayrıca küçük boncuklar ve üçgen lal taşlarıyla süslenmiş altın bir halka veya yüzük de keşfettiler.

Yaklaşık 60 gram ağırlığındaki kuzgun başı, çarpıcı bir lal taşı göz ve "tüylü" kısımlarının hatlarını çizen minik altın kürelerden oluşuyor.

Eserleri ocak ayında bulan iki dedektörcüden biri Paul Gould, bunların MS 7. yüzyıl Anglosakson dönemine tarihlendirildiğini söylüyor.

Kuzgun başının neyi temsil ettiği net değil ancak daha önceki araştırmalar, Cermen ve Viking çağlarında İskandinav tanrısı Odin'le bağlantılı şekilde karanlığı ve ölümü sembolize ettiğini gösteriyor.

Diğer dedektörcü Chris Phillips "Bu hayatta bir kez yapılacak bir keşif: Paul ve ben Sakson altınını keşfettik" diyor. 

İnanılmaz bir şey. Biraz duygusalım.

Ender nesneler halihazırda British Museum'daki uzmanlar tarafından temizlenip işlemden geçiriliyor.

Kuzgun başının sağ tarafında lal taşı bir gözün eksik olduğu tespit edildi ve içinden çıkarılan pislik, başka bir esere takılmış olabilecek küçük iğneleri gözler önüne serdi.

Phillips, uzmanlara atıfla kuzgun başının bir zamanlar bir boynuzdan yapılmış bir kadehin ucuna takılmış olabileceğini söyleyerek "hiçbir şeyin buna benzemediğini" ekliyor.

"Diğer taraf ya hasar görmüş gibi görünüyor ya da bu şekilde olması gerekiyor" ifadelerini kullanıyor.

Parıltılı, yanardöner görünümünü hâlâ koruyor.

Diğer altın ve lal taşı eserin ayrı bir mücevher mi yoksa daha büyük bir mücevherin parçası mı olduğu sorusu da cevapsız.

"Bunun bir yüzüğün parçası mı yoksa başka bir şeyin parçası mı olduğundan emin değiliz, belki de boynuzdan yapılan kadehe takılıydı" diyen Phillips, tüm lal taşlarının sağlam olduğunu da ekliyor.

Bu eserleri tam olarak kimin yaptığı belirsiz olsa da uzmanlar, Anglosakson ya da İskandinav kökenlerine uyduklarını söylüyor.

Daha önce Sutton Hoo ve Staffordshire istiflerinde de bulunan bunun gibi kuş benzeri mücevher parçalarının üzerinde, belirgin lal taşı kakmalı gözler ve gaga şekilleri vardı.

LiveScience'a göre Phillips, "Bölgede yapılacak sonraki araştırmalarda yer almayı umuyoruz ve tüm doğru prosedürleri uygulayarak keşif yapmaya devam edeceğiz" diyor.

Organizatörlerin alandaki metal dedektör çalışmalarını durdurduğu ve Wiltshire'ın irtibat görevlisini bilgilendirdiği bildirildi.

Independent Türkçe