İngiltere üçüncü dalga riskiyle karşı karşıya

İngiltere Başbakanı Boris Johnson laboratuvar testine bakıyor (DPA)
İngiltere Başbakanı Boris Johnson laboratuvar testine bakıyor (DPA)
TT

İngiltere üçüncü dalga riskiyle karşı karşıya

İngiltere Başbakanı Boris Johnson laboratuvar testine bakıyor (DPA)
İngiltere Başbakanı Boris Johnson laboratuvar testine bakıyor (DPA)

İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab dün (Pazar) yaptığı açıklamada, ülkesinin önümüzdeki haftalarda kapatmalarla ilgili kısıtlamaları gerekli şekilde yerine getirmemesi halinde üçüncü bir koronavirüs dalgasına maruz kalma riskiyle karşı karşıya olduğu konusunda uyarıda bulundu.
Bakan Raab, BBC'ye verdiği röportajda, Ocak ve Şubat aylarında üçüncü dalga olasılığıyla ilgili soruya cevaben, "Doğru dengeyi sağlamazsak bunun yaşanma riski var" dedi. Ayrıca, hükümetinin ülke çapında tekrar bir karantina uygulamaktan kaçınmak için elinden geleni yaptığını belirtti.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, yarınki oylamada sunulacak Kovid-19’un yayılmasını engelleme amaçlı kuralları sıkılaştırma planına karşı çıkan iktidardaki Muhafazakar Parti içinde çıkan çatlak sesleri yatıştırmak amacıyla tavizler verdi. Başbakan, mevcut izolasyon dönemi yarın sona erdiğinde İngiltere'nin çoğunu kapsayacak sıkı kısıtlamaların yer aldığı yeni kısıtlamalar getireceğine, Ocak ayında tekrar oylama yapılacağına ve kuralların Şubat ayında otomatik olarak sona ereceğine dair taahhütte bulundu.
Dışişleri Bakanı Raab, parlamento üyelerine bu konuda ortaya konan tasarıları destekleme çağrısında bulundu ve ülkenin koronavirüsü şu anda kontrol edememesi halinde önümüzdeki yılın başlarında uygulanacak üçüncü bir ulusal tecrit uygulamasına karşı çıkmamalarını talep etti. Bloomberg haber ajansının Dışişleri Bakanı’ndan aktardığı bilgilere göre Raab, hükümetin parlamento üyelerini dinlediğini ve önerilen planın oylamaya sunmadan önce maliyetleri ve faydaları hakkında onlara daha fazla bilgi vereceğini söyledi. Raab BBC kanalında yayınlanan The Andrew Marr Show programına verdiği demeçte, "Ulusal düzeydeki bir kapanmadan çıkmak ve onsuz devam etmek istiyoruz" dedi. 
Johnson'ın Muhafazakar Partisi’nin 100'e yakın üyesi, Başbakan’ın koronavirüse karşı getirdiği yeni 3 aşamalı sisteminden memnun değil. Söz konusu sistemi eleştirenler, salgının yayılımı açısından sıcak noktalar olarak görülmeyen bazı bölgeleri bile kapsayan geniş çaplı sıkı kısıtlamaları içerdiği için bu planın çok katı olduğunu öne sürüyor.
Öte yandan, Johns Hopkins Üniversitesi ve Bloomberg haber ajansının verilerine göre Birleşik Krallık’ta toplam koronavirüs vaka sayısı dün yaklaşık 1,61 milyona yükseldi. Veriler, Krallık’taki Kovid-19 kaynaklı toplam ölümlerin ise 58 bin 127’ye ulaştığını, 3 bin 500'ünün iyileştiğini gösterdi. İlk koronavirüs vakası 43 hafta önce İngiltere'de duyurulmuştu.
Reuters haber ajansının verilerine göre dünya çapında 62,6 milyondan fazla kişi koronavirüse yakalanırken, koronavirüs kaynaklı toplam ölümler 1 milyon 450 bin 479’a yükseldi. Aralık 2019'da Çin'de ilk vakaların keşfedilmesinden bu yana 210'dan fazla ülke ve bölgede Kovid-19 vakaları kaydedildi.
Avrupa'da ise Almanya'nın başkenti Berlin, yoğun bakım bölümüyle ilgili olarak hükümet tarafından belirlenen uyarı sınırını ilk kez aştı. Sağlık Bakanlığı'nın yayınladığı verilere ilişkin dün yapılan güncellemeye göre artık yoğun bakımdaki yatakların yüzde 25'inden fazlası koronavirüs hastaları ile dolu. Bu nedenle, Berlin'de 3 koronavirüs risk göstergesinden ikisi kırmızı renkte.
Bu göstergelerden biri koronavirüsün yayılım oranı, ikincisi 7 günde 100 bin kişi başına yeni vaka oranı, üçüncüsü ise yoğun bakım ünitelerinde Kovid-19 hastalarının doluluk oranı ile ilgili. Son iki gösterge Berlin’de şuan kırmızıya döndü. Her gösterge için tanımlanmış bir maksimum değer var. Buna göre bu değerler en az 3 kez aşılırsa, göstergenin rengi sarı veya kırmızıya dönüşüyor.
Avrupa kıtasının başka bir bölümü Balkanlar'da ise bazı vatandaşlar, koronavirüs vakalarındaki keskin artış nedeniyle sağlık hizmetleri çökmek üzere olduğu için yeterli sayıda doktor ve yatak kapasitesi sağlama konusunda sıkıntıların yaşandığı 1990'lardaki savaş dönemi sırasında hüküm süren kaosu hatırladı. Sağlık sisteminin çöküşü gibi korkunç kaos durumu, başlangıçta katı önlemlerin alınması sonucunda salgını kontrol altına almayı başaran bu yoksul bölgede gerçek olmaya başlıyor. Bosna'da adını vermek istemeyen bir doktor AFP haber ajansına yaptığı açıklamada, çok fazla Kovid-19 hastasının geldiğini ve birçok hastayı tedavi etmede zorlandıklarını belirtti. Bosnalı Doktor, "Bu durum bana savaşı hatırlatıyor. Ayrıca bu durum kışın daha da kötüleşebilir. Belki tek başımıza üç kişinin işini yapabiliriz ama beş kişinin değil" dedi.



Witkoff, Zelenskiy ve Avrupalı ​​liderlerle görüşmek üzere Berlin'e gidiyor

ABD Özel Temsilcisi Steve Wittkoff (Reuters)
ABD Özel Temsilcisi Steve Wittkoff (Reuters)
TT

Witkoff, Zelenskiy ve Avrupalı ​​liderlerle görüşmek üzere Berlin'e gidiyor

ABD Özel Temsilcisi Steve Wittkoff (Reuters)
ABD Özel Temsilcisi Steve Wittkoff (Reuters)

Konu hakkında bilgi sahibi bir ABD yetkilisi, Büyükelçi Steve Wittkoff ve Başkan Donald Trump'ın damadı Jared Kushner'in bu hafta Berlin'de Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ve Avrupalı ​​liderlerle görüşeceğini söyledi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre yetkili, Wittkoff'un yarın ve pazartesi günleri Fransa, İngiltere ve Almanya'dan yetkililerle de görüşeceğini ifade etti.

Üst düzey bir ABD yetkilisi, Alman Basın Ajansı'na (DPA) Witkoff'un Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy ve Avrupalı ​​yetkililerle görüşeceğini doğruladı.

Zelenskiy'nin pazartesi günü Berlin’e gelerek Almanya Başbakanı Friedrich Merz, çeşitli Avrupa devlet ve hükümet başkanları ile Avrupa Birliği ve NATO liderleriyle görüşmesi bekleniyor.

Witkoff, Ukrayna'daki savaşı sona erdirmeye yönelik ABD önerisi konusunda Ukrayna ve Rusya ile müzakerelere öncülük etti. Witkoff'un gönderilmesi kararı, Washington'un savaşın sona erdirilmesi planının şartları konusunda Kiev ile kalan farklılıkları giderme konusundaki artan aciliyetini vurguluyor.

Wall Street Journal'ın haberine göre, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İngiltere Başbakanı Keir Starmer ve Almanya Şansölyesi Friedrich Merz'in de toplantıya katılması bekleniyor.

Beyaz Saray perşembe günü yaptığı açıklamada, Trump'ın barış görüşmelerinde ilerleme kaydedilebileceğine inanması halinde, ancak o zaman toplantıya bir yetkili göndereceğini belirtti.


Haberlere göre Herzog, Trump ile görüşmesinden önce Netanyahu'yu affetme konusunda bir karar vermeyecek

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)
TT

Haberlere göre Herzog, Trump ile görüşmesinden önce Netanyahu'yu affetme konusunda bir karar vermeyecek

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)

İsrail Yayın Kurumu, herhangi bir kaynak göstermeden, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmek üzere ABD'ye gitmesinden önce kendisine af çıkarılması konusunda bir karar vermesinin olası olmadığını bildirdi.

Times of Israel'e göre, bu durumun Trump'ın Netanyahu ile görüşmesinde af konusunun gündeme gelebileceği anlamına geldiğini de belirtti.

Netanyahu, üç yolsuzluk davasıyla karşı karşıya; bunlardan biri, Netanyahu ile Yediot Aharonot gazetesinin genel yayın yönetmeni Arnon Mozes arasında "rakip gazeteleri zayıflatmak karşılığında medyada daha fazla yer alma" konusunda yapılan gizli görüşmeleri içeriyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yıllardır süren yolsuzluk davasında affedilmesi için geçen pazar günü Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'a başvuruda bulundu.Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Netanyahu, ceza yargılamasının İsrail'i yönetme yeteneğini engellediğini ve affın devletin kamu yararına hizmet edeceğini savundu.

İsrail'in kuruluşundan bu yana en uzun süre görev yapan başbakanı olan Netanyahu, rüşvet, dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçlamalarını uzun zamandır reddediyor.

Reuters'e göre avukatları cumhurbaşkanlığı ofisine yazdıkları bir mektupta Netanyahu'nun, yasal sürecin tamamen beraatiyle sonuçlanacağına hala inandığını belirtti.


Kaynaklar: Biden dönemi boyunca Amerika Birleşik Devletleri İsrail'den istihbarat bilgilerini gizledi

İsrailli bir asker, 6 Aralık 2023'te güney İsrail'den Gazze Şeridi üzerine bir İsrail insansız hava aracı fırlatıyor (AFP)
İsrailli bir asker, 6 Aralık 2023'te güney İsrail'den Gazze Şeridi üzerine bir İsrail insansız hava aracı fırlatıyor (AFP)
TT

Kaynaklar: Biden dönemi boyunca Amerika Birleşik Devletleri İsrail'den istihbarat bilgilerini gizledi

İsrailli bir asker, 6 Aralık 2023'te güney İsrail'den Gazze Şeridi üzerine bir İsrail insansız hava aracı fırlatıyor (AFP)
İsrailli bir asker, 6 Aralık 2023'te güney İsrail'den Gazze Şeridi üzerine bir İsrail insansız hava aracı fırlatıyor (AFP)

Konuyla ilgili bilgi sahibi altı kaynak, eski Başkan Joe Biden'ın yönetimi sırasında ABD istihbarat yetkililerinin, Gazze'deki savaş çabalarının yürütülme biçimine ilişkin endişeler nedeniyle İsrail ile bazı önemli bilgilerin paylaşımını geçici olarak askıya aldığını söyledi.

2024 yılının ikinci yarısında ABD, İsrail hükümetinin rehineleri ve Hamas militanlarını hedef almak için kullandığı Gazze üzerinde uçan bir ABD insansız hava aracının canlı yayınını kesti. Kaynaklardan beşi, askıya alma işleminin en az birkaç gün sürdüğünü belirtti.

İki kaynak, ABD'nin ayrıca İsrail'in Gazze'deki kritik askeri tesisleri hedef alma çabalarında belirli istihbaratı nasıl kullanabileceğine dair kısıtlamalar getirdiğini söyledi.

Her iki kaynak da kararın ne zaman alındığını belirtmekten kaçındı. Tüm kaynaklar, ABD istihbarat bilgilerini tartışmak için anonim kalmayı talep etti. Karar, ABD istihbarat camiasında Gazze'deki İsrail askeri operasyonlarında öldürülen sivillerin sayısı hakkındaki artan endişelerle birlikte geldi.

Kaynaklar, yetkililerin, İsrail'in iç güvenlik servisi Şin Bet tarafından Filistinli tutsaklara yapılan kötü muameleden endişe duyduğunu bildirdi.

Kaynaklardan üçü, yetkililerin ayrıca İsrail'in ABD istihbaratını kullanırken savaş hukukuna uyacağına dair yeterli güvence vermemesinden de endişe duyduğunu belirtti.

ABD yasalarına göre, istihbarat teşkilatları herhangi bir yabancı ülkeyle bilgi paylaşmadan önce bu güvenlik önlemlerini almak zorundadır.

İki kaynak, istihbarat camiası içinde bilgi saklama kararının sınırlı ve taktiksel olduğunu ve Biden yönetiminin istihbarat paylaşımı ve silah transferi yoluyla İsrail'e desteğini sürdürme politikasını koruduğunu belirtti.

Kaynaklar, yetkililerin, İsrail'in ABD istihbarat bilgilerini savaş hukukuna uygun olarak kullanmasını sağlamaya çalıştığını ifade etti.

Konuyla ilgili bilgi sahibi bir kaynak, istihbarat yetkililerinin Beyaz Saray'dan emir almaya gerek duymadan belirli bilgi paylaşımı kararlarını derhal alma yetkisine sahip olduğunu söyledi. Başka bir bilgi sahibi kaynak ise İsrail'in ABD istihbarat bilgilerinin kullanım şeklini değiştirme taleplerinin, bu bilgilerin nasıl kullanılacağına dair yeni güvenceler gerektireceğini belirtti.

Reuters, bu kararların tarihlerini veya Başkan Joe Biden'ın bunlardan haberdar olup olmadığını belirleyemedi. Biden'ın sözcüsü ise yorum talebine yanıt vermedi.