Tahran’dan Fahrizade’ye düzenlenen suikasta “uygun ve sert” karşılık sözü

Nükleer bilim insanına suikasta ilişkin yen iddialar ortaya atıldı.

İran Yargı Erki Başkanı İbrahim Reisi, Fahrizade’nin naşı başında dua etti. (Fars)
İran Yargı Erki Başkanı İbrahim Reisi, Fahrizade’nin naşı başında dua etti. (Fars)
TT

Tahran’dan Fahrizade’ye düzenlenen suikasta “uygun ve sert” karşılık sözü

İran Yargı Erki Başkanı İbrahim Reisi, Fahrizade’nin naşı başında dua etti. (Fars)
İran Yargı Erki Başkanı İbrahim Reisi, Fahrizade’nin naşı başında dua etti. (Fars)

Fars haber ajansı, İran Savunma Bakanlığı Araştırma ve Geliştirme Teşkilatı Başkanı Muhsin Fahrizade’ye geçtiğimiz cuma günü Tahran yakınlarında düzenlenen suikasta ilişkin “önceki tüm senaryoları geçersiz kılan” yeni bir iddia ortaya attı. İran’ın Dini Lideri Ayetullah Hamaney’in Baş Danışmanı, İslam Cumhuriyeti’nin suikasta “uygun ve sert” bir karşılıkta bulunacağı sözü verirken radikal bir gazete İran’ın intikam planları arasında İsrail’in Hayfa şehrine saldırma seçeneğinin de yer alması gerektiğini bildirdi.
Fars haber ajansının iddiasına göre Fahrizade ve eşi, koruma ekiplerine ait 3 araç eşliğinde kurşun geçirmez araçları ile Mazenderan vilayetine bağlı Rostem Kala şehrinden Tahran’ın Demavend ilçesinin Abserd semtine doğru gidiyordu. Araçlardan biri, varış noktasına birkaç kilometre kala gözlem ve inceleme yapmak için konvoydan ayrıldı. Tam bu sırada Fahrizade, arabasına isabet eden mermilerin çıkardığı sesin bir cisme çarpmalarından ya da motorun arızalanmasından kaynaklandığını düşünerek arabayı durdurdu ve dışarı çıktı. Ardından 150 metre uzaklıkta, park edilmiş halde bekleyen mavi renkli Nissan marka bir arabanın üzerindeki uzaktan kumandalı otomatik silahtan birkaç el ateş edildi.  Kurşunlardan biri Fahrizade’nin yan tarafına, biri de sırtına isabet etti. Bilim insanı omuriliğinden yaralandı.
Fars haber ajansının haberine göre tam da bu esnada Fahrizade’nin baş koruması bilim insanı ile kurşunların arasına girmeye çalıştı. Kurşunlardan bazıları ona da isabet etti. Daha sonra ise park halindeki Nissan patlatıldı. Haber ajansı saldırının üç dakika sürdüğünü, olay yerinde herhangi bir saldırgan bulunmadığın, yalnızca otomatik silahlarla ateş edildiğini ve Fahrizade ile koruma ekibinin başı dışında kimsenin olayda yara almadığını belirtti. Ajans, Fahrizade’nin helikopter ile Tahran’daki bir hastaneye kaldırıldığını ancak birkaç dakika içinde yaşamını yitirdiğini belirtti. Söz konusu haberde “Aracın sahibinin kimliğine ilişkin yapılan araştırmalar, kendisinin 29 Ekim’de ülkeyi terk ettiğini gösteriyor” ifadelerine yer verildi.
İran Dış İlişkiler Stratejik Konsey Başkanı Seyyid Kemal Harazi suikasta ilişkin yaptığı açıklamada “Şüphesiz İran, Şehit Fahrizade’yi hedef alan ve onu İran halkından koparan canilere uygun ve sert bir karşılık verecektir” ifadelerini kullandı.
İran’daki radikal medya kuruluşları da dün saldırıya “sert bir karşılık” verilmesini talep ettiler. Genel Yayın Yönetmeni İran dini lideri Ali Hamaney tarafından atanan Kayhan Gazetesi, Fahrizade’nin öldürülmesinde Tel Aviv’in parmağı olduğu kanıtlanırsa İsrail’in kıyı kenti Hayfa’ya saldırılması çağrısında bulundu.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani dün Bakanlar Kurulu tarafından gerçekleştirilen olağanüstü bir toplantı sırasında, güvenliği ihlal eden eylemlerle mücadele etmek amacıyla ihtiyati tedbirlerin alınması için gerekli takibin yapılmasını istedi. Ruhani “önde gelen bilim adamı şehit Muhsin Fahrizade”nin yakınlarına ve “Şehitler Vakfı’nın eski başkanı Muhammed Ali Şehidi Mahlati”ye başsağlığı diledi.
Dün resmi medya kuruluşları tarafından yayınlanan haberlere göre Muhsin Fahrizade’nin naşı bugün, Tahran’da son bulması beklenen veda merasimlerinin başlamasıyla Meşhed’deki İmam Rıza Türbesi’ne nakledildi.
İran Savunma Bakanlığı’nın cuma günü yaptığı açıklamada, Fahrizade’nin Tahran’ın doğusundaki Demavend ilçesinin Abserd semtinde arabasına saldıran ve korumaları ile silahlı çatışmaya giren “terör unsurları” tarafından hedef alındıktan sonra aldığı yaralar sonucu “şehit” olduğu duyurulmuştu.
İran’ın resmi haber ajansı IRNA dün Fahrizade’nin naaşının, Şiilerin sekizinci imamı İmam Ali Rıza Türbesi’nde tavaf ve dua edilmek üzere cumartesi gecesi İran’ın kuzeydoğusunda bulunan Meşhed’e getirildiğini bildirdi.
Savunma Bakanlığı'na göre Fahrizade’nin naaşı daha sonra Tahran’ın güneyinde, Kum kentindeki Fatıma-ı Masume Türbesi’ne nakledilecek. Son durağı ise İran’ın başkentindeki İmam Humeyni Türbesi olacak. Bakanlığın internet sitesinde Fahrizade’nin bugün aile üyelerinin ve bir dizi askeri komutanın katılımıyla son yolculuğuna uğurlanacağını bildirildi. Ancak daha fazla ayrıntı verilmedi.
İran Yargı Erki Başkanı İbrahim Reisi “Şehit Kasım Süleymani ve Muhsin Fahrizade’nin kanı, hegemonyacı sistemin çökmesine ve düşmanların kötü niyetli emellerine ulaşmasını engellemeye yardımcı olacak” açıklamasında bulundu.
Reisi, Tahran’ın güneyindeki Behişt-i Zehra Mezarlığı’nda yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Güçlü bir güvenliğe, güçlü bir ekonomiye ve güçlü bir teknolojiye sahip ülke, kudretli bir ülkedir. Sayın Fahrizade bunun bilincinde ülke için güç ve güvenlik üretme yönünde çalıştı.”
ABD’lilerin ve Siyonistlerin Fahrizade’ye yönelik öfkelerinin sebebinin “İran ve bölge için güç üretmesi” olduğunu belirten Reisi sözlerini şöyle sürdürdü:
“İran, bilim ve ilim düşmanları tarafından öldürülen Fahrizade gibi yetenekli liderlerin eliyle güçlendi. İran’ın güçlenmesini çekemiyorlar. Şehit Kasım Süleymani (Irak’ta suikasta kurban giden Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı) ve Şehit Muhsin Fahrizade gibi kişiler bölgeye güç ve güvenlik sağlayarak bu vatana ve bölgeye düşman olanların kötü niyetli emellerine ulaşmalarına müsaade etmedi. İran’daki bilim, teknoloji ve kalkınma çarkının dönmesini sağlayan Fahrizade’nin emsalleri onun yolunda yürümeye devam ederek düşmanların korkudan tir tir titremesini sağlayacak.”



Mücteba Hamaney gerçekten babasının yerine mi hazırlanıyor?

Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
TT

Mücteba Hamaney gerçekten babasının yerine mi hazırlanıyor?

Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümüyle birlikte ülkenin yönetimine dair sorular ortaya atılırken en çok zikredilen isimlerden biri de Yüce Lider'in oğlu Mücteba Hamaney oldu. 

Hiçbir resmi rolü bulunmasa da ülkenin en etkili figürlerinden biri gibi görülen Hamaney, pek çok İranlı için gizemini koruyor. Zira kendisi ne kamuoyunda sıklıkla görülüyor ne de konuşma yapıyor. 

ABD'nin Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, 85 yaşındaki Ayetullah Ali Hamaney'in 54 yaşındaki oğlunu mercek altına aldı.

Mücteba Hamaney'in, kendi kişisel gücü olmadığı ve itaatkar bir tavır gösterdiği söylenen Reisi'nin döneminde istihbarat ve güvenlik yapılarındaki nüfuzunu artırdığını bildirdi. 

İran Yüce Liderliği için Reisi'nin hazırlandığının düşünüldüğü ancak helikopterin düşmesiyle birlikte bu konudaki soru işaretlerinin arttığı aktarıldı. 

WSJ'nin konuştuğu uzmanlara göre Mücteba Hamaney'in, babasının yerine geçme ihtimali düşük ve spot ışıklarının altından kaçınarak daha da güç kazanması bekleniyor.

Alman Uluslararası Politika ve Güvenlik Politikaları Enstitüsü'nde çalışan İran uzmanı Hamidreza Azizi şöyle düşünüyor:

Son 20 yıldır işler, Mücteba ve etrafındaki şebekenin kontrolünde. Şimdi Hamaney için asıl mesele, Reisi'yle aynı özelliklere sahip birini bulmak. Böylece Mücteba toplumun gözünün önünde olmadan gücünü koruyup artırabilir.

Mücteba Hamaney'in haziran sonunda düzenlenmesi planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de önemli bir rol oynaması bekleniyor. 

İran'ın geçici cumhurbaşkanı Muhammed Muhbir'in de Mücteba Hamaney'e sadık bir isim olduğuna işaret ediliyor. 68 yaşındaki Muhbir seçimlere kadar tüm meselelerde belirleyici olacak üç kişilik bir konseyin parçası.

Yüce Lider'e bağlı, milyar dolarlık yatırım fonu Setad'ın başkanlığını neredeyse 15 yıl boyunca yürüttü. 

Haberde 1969'da Meşhad'da doğan Mücteba Hamaney'in geçmişine de değinildi. Yüce Lider'in sitesine göre, Şah Rıza Pehlevi döneminde evlerine düzenlenen baskınlardan birinde babasının dövüldüğünü gördü. 

1979'de devrimden sonra Tahran'a taşınan ailenin babası hızla yükselirken oğlu da 1980-1988'de Irak'la yürütülen savaşta cepheye gitti. 

Daha sonra Devrim Muhafızları'nda önemli görevlere gelecek kişilerle burada tanışan Mücteba'nın nüfuzu özellikle 2000'lerin ortalarında geniş çaplı olarak konuşulmaya başladı. 

Değişimciler, 2005 ve 2009'da Mahmud Ahmedinecad'ın kendilerine karşı kazandığı zaferlerin Mücteba Hamaney tarafından ayarlandığını öne sürdü.

ABD, 2019'da Devrim Muhafızları ve Besic milisleriyle "babasının istikrarı bozan bölgesel hırslarını ve ülke içindeki baskıya dair hedeflerini ilerletmeye" çalıştığı gerekçesiyle onu yaptırım listesine aldı. 

2022'de Mehsa Emini'nin gözaltında ölmesinin ardından ülke çapında patlak veren gösterilerde nefret objesi oldu. Ev hapsinde tutulan eski cumhurbaşkanı adayı Mir Hüseyin Musevi, Yüce Lider'e seslenerek o pozisyona oğlunu hazırladığı haberlerini yalanlamasını istedi. Ancak yanıt gelmedi. 

Ali Hamaney hakkında kitap yazan ABD ve İran yurttaşı Mehdi Khalaji bütün bunlara rağmen söylentilere karşı çıkıyor:

Mücteba'nın yeni Yüce Lider olma arzusuna dair fikirler tamamıyla bir mit. Tarihsel deneyime dayanarak Hamaney'in ne kendi oğlunu ne de başkasını işaret edeceğini sanmıyorum.

İslam Cumhuriyeti'ni kuran Ruhullah Humeyni ve yerine geçen Ali Hamaney'in Yüce Liderlik pozisyonunun babadan oğula geçmesine karşı çıkmasını İslam'a aykırı görmesi de Khalaji'nin tahminlerini güçlendiriyor. 

Mücteba Hamaney'in yönetim deneyimi ve dini yeterliliği de bu göreve uygun görülmüyor.

Tennessee Üniversitesi'nden Saeid Golkar şöyle diyor:

Önemli kararların alındığı yerlerde onlarca yıldır tecrübe edinen Mücteba Hamaney'in rejimdeki bağlantıları eşsiz. Ancak onun atanması monarşiyi geri getirerek Hamaney'in mirasını lekeler.

Bazı uzmanlar da Ahmed Humeyni'nin Mücteba Hamaney'den de güçlü görüldüğünü ancak babasının 1989'da ölmesiyle birlikte işlerin değiştiğini bildiriyor. Hamaney ve dönemin cumhurbaşkanı Ekber Haşimi Rafsancani'yle sorunlar yaşayan Ahmed Humeyni, 1995'te henüz 45 yaşındayken hayatını yitirmişti. Kalp krizinin ölüme neden olduğu bildirilmişti.

Independent Türkçe, WSJ, BBC Türkçe