İsrail ordusu: Hamas’ın ilk hedefi Aşkelon olacak

Koronavirüs salgını nedeniyle kapatılan Ezher Üniversitesi’nin Gazze’deki şubesinin önünden geçen iki genç (AFP)
Koronavirüs salgını nedeniyle kapatılan Ezher Üniversitesi’nin Gazze’deki şubesinin önünden geçen iki genç (AFP)
TT

İsrail ordusu: Hamas’ın ilk hedefi Aşkelon olacak

Koronavirüs salgını nedeniyle kapatılan Ezher Üniversitesi’nin Gazze’deki şubesinin önünden geçen iki genç (AFP)
Koronavirüs salgını nedeniyle kapatılan Ezher Üniversitesi’nin Gazze’deki şubesinin önünden geçen iki genç (AFP)

İsrail ordusunun sivil iktidara gizli bir uyarı raporu sunduğu iddia edildi. Söz konusu rapora göre, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde Hamas ile gelecekte herhangi bir karşılaşmasında Aşkelon (Askalan) şehrinin özel olarak hedef alınacağı kaydedildi.
Şarku’l Avsat’ın İsrail'in Kanal 12 televizyonunda yer alan haberden aktardığın habere göre uyarı raporu, Gazze’ye karşı herhangi bir olası tırmanış durumunda Aşkelon'un Hamas için ana hedef olacağını doğruluyor. Askeri rapora göre Hamas’ın muhtemel çatışmada ana hedef ve öncelik olarak Aşkelon (Askalan) kentine odaklanacağı ve kentin bir sonraki çatışmada sert darbe alacağı belirtildi.
Hamas ve Filistin İslami Cihad Hareketleri önceki çatışmalarda Gazze Şeridi'ne yaklaşık 13 kilometre uzaklıktaki Aşkelon (Askalan) şehrini birden fazla kez hedef almıştı.
Söz konusu rapor, İsrail'in Gazze Şeridi'nde olası bir tırmanışa hazırlandığı bir zamanda medyaya sızdı.
Geçtiğimiz haftalarda Gazze'deki ateşkes birden fazla kez ihlal edildi. Son olayda ise Hamas, İsrail'in Kovid-19’a karşı tıbbi ekipman ve malzeme girişini engellediğini belirterek bu tür malzemelerin girmemesi halinde olası daha büyük bir tırmanışın yaşanacağına dikkat çekti. Hamas, Kovid-19 salgınına karşı tıbbi ekipman ve malzemelerin girişini engellemenin tüm sonuçlarından İsrail'i sorumlu tuttu.
 Diğer taraftan, Aşkelon'a yönelik bu tür uyarılarla karşı karşıya kalan Aşkelon Belediye Başkanı Tomer Glam, İsrail hükümetini iki hafta önce söz verdiği gibi şehrin yardım programının onaylanmasını geciktirmekle eleştirdi. Kanal 12’nin özel haberine göre, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisinin ve Savunma Bakanlığı'nın onayına rağmen Aşkelon'a yönelik yardım programı Adalet Bakanlığı tarafından durduruldu. Adalet Bakanlığı konuyla alakalı yaptığı açıklamada, Netivot, Ofakim ve diğerleri gibi şehirlere yapılmadan Aşkelon'a yardım sağlanmasının, diğer bölgelerin de benzer programlar talep etmesine neden olacağını belirtti. Glam açıklamasında, Kovid-19 krizi ile ilgili kısıtlamaların devam etmesinin ve bunun Gazze’deki çatışmaların tırmanmasıyla aynı zamana denk gelmesinin kent sakinlerinin ekonomik ve psikolojik durumunda ciddi bir bozulmaya yol açabileceğinden endişe ettiğini dile getirdi.
Aşkelon Belediye Başkanı, birçok stratejik tesisin ve bölgedeki eski mahallelerin barınma ve koruma odası sıkıntısından mustarip olduğuna dikkati çekti. Son olarak Glam, "Hükümetten sağlam ve destekleyici bir tavır sergilemesini istiyoruz. Şehre doğru sürekli fırlatılan ve ölümler ve yaralanmalarla sonuçlanan roketler karşısında on yıldan fazla bir süredir dayandığımız için hak ettiklerimizi istiyoruz. Karar vericilerin yakında uyanıp yardım programını hayata geçireceğini umuyorum" diye konuştu.
İsrail'in başkenti Tel Aviv'in 50 km güneyinde, Gazze Şeridi'nin 13 km kuzeyinde bulunmakta. İsrail işgalinden sonra Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da yaşayan Mizrahi Yahudilerinin yerleştirildiği Askalan kentinin adı da Tel Aviv yönetimi tarafından 1948’de Aşkelon olarak değiştirildi. Şehir günümüzde 135 bin nüfus barındırıyor.



İran: Uranyum zenginleştirmek için ‘her hakka’ sahibiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
TT

İran: Uranyum zenginleştirmek için ‘her hakka’ sahibiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)

İran bugün, Batı'nın Tahran'ın nükleer silah peşinde olabileceğine dair artan korkularına ve ABD ile görüşmelerin ertelenmesine rağmen uranyum zenginleştirme ‘hakkını’ savundu.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi X platformunda yaptığı paylaşımda, “İran'ın tam nükleer yakıt döngüsüne sahip olmaya hakkı var” dedi ve Tahran'ın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'nın (NPT) imzacılarından olduğunu belirtti.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Arakçi, “Nükleer silahları tamamen reddederken uranyum zenginleştiren pek çok NPT imzacısı ülke var” ifadesini kullandı.

NPT imzacısı ülkeler, nükleer stoklarını beyan etmek ve bunları Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) gözetimi altına almakla yükümlüdür.

ABD ve diğer Batılı ülkeler İran'ı nükleer silah elde etmeye çalışmakla suçlarken, Tahran bunu reddediyor ve nükleer programının sadece sivil amaçlı olduğunda ısrar ediyor.

İran ve ABD, 12 Nisan'dan bu yana Tahran'ın nükleer programına ilişkin görüşmeler yürütüyor.

Bu görüşmeler, Donald Trump'ın 2018'deki ilk başkanlık döneminde ABD'yi büyük güçlerin İran'la yaptığı anlaşmadan çekmesinden bu yana İran'ın nükleer programına ilişkin en üst düzey temas olma özelliğini taşıyor.

Tahran tarafından geliştirilen yerli santrifüjler (Arşiv-AFP)Tahran tarafından geliştirilen yerli santrifüjler(Arşiv-AFP)

Arabulucu Umman bu hafta başında yaptığı açıklamada, başlangıçta cumartesi günü (bugün) yapılması planlanan dördüncü tur görüşmelerin ‘lojistik nedenler’ ileri sürülerek ertelendiğini duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio perşembe günü verdiği bir demeçte, İran'a uranyum zenginleştirmekten ‘vazgeçmesi’ çağrısında bulunarak, ‘dünyada uranyum zenginleştiren ülkelerin nükleer silah sahibi ülkeler olduğunu’ söyledi.

İran şu anda uranyumu yüzde 60'a kadar zenginleştiriyor. Bu oran anlaşmada öngörülen yüzde 3,67'lik oranın oldukça üzerinde, ancak askeri kullanım için gerekli olan yüzde 90'lık eşiğin halen altında.

Stoklar önde gelen Batılı ülkeler için endişe kaynağı. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Nool Barrot pazartesi günü yaptığı açıklamada, İran'ın ‘nükleer silah edinmenin eşiğinde’ olduğunu söyledi ve Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin Avrupa güvenliğine bir tehdit olarak görülmesi halinde Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının yeniden devreye sokulabileceğini ifade etti.

Tahran, 2015 nükleer anlaşmasının imzacılarından biri olan Fransa'nın açıklamalarını ‘gülünç’ olarak nitelendirdi.

Arakçi daha önce İran'ın uranyum zenginleştirme hakkının ‘müzakere edilemez’ olduğunu söylemişti.

UAEA Başkanı Rafael Grossi çarşamba günü yaptığı açıklamada, zenginleştirilmiş malzemenin ‘kolayca eritilebileceğini’ ya da İran dışına ‘gönderilebileceğini’ söyledi.

Geçtiğimiz ay İran hükümet sözcüsü Fatma Muhacerani zenginleştirilmiş malzemenin transferinin ‘kırmızı çizgi’ olduğunu belirtmişti.

Rubio, İran'ın nükleer tesislerinin ABD'li uzmanlar tarafından da denetlenmesine izin vermesi gerektiğini vurguladı.

Rubio ayrıca Tahran'a, İsrail'e ve Kızıldeniz'deki gemilere yönelik saldırıları ABD'nin misilleme saldırılarına yol açan Yemen'deki Husilere verdiği desteği sona erdirmesi çağrısında bulundu.

Tahran, Washington ile görüşmelerin sadece nükleer program ve yaptırımların kaldırılması konularını ele almasında ısrar ediyor ve bölgesel nüfuzu ve askeri kabiliyetleri ile ilgili müzakereleri dışlıyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçtiğimiz hafta, güvenilir bir anlaşmanın ‘İran'ın nükleer silahlar için uranyum zenginleştirme kabiliyetini ortadan kaldırması’ ve balistik füze geliştirmesini engellemesi gerektiğini söyledi. Arakçi ise Netanyahu'yu ABD politikasını ‘dikte etmekle’ suçladı.