ABD’li Temsilci, İran ve Esed rejimini Fırat’ın doğusunda DEAŞ ile işbirliği yapmakla suçladı

ABD’li Temsilci, İran ve Esed rejimini Fırat’ın doğusunda DEAŞ ile işbirliği yapmakla suçladı
TT

ABD’li Temsilci, İran ve Esed rejimini Fırat’ın doğusunda DEAŞ ile işbirliği yapmakla suçladı

ABD’li Temsilci, İran ve Esed rejimini Fırat’ın doğusunda DEAŞ ile işbirliği yapmakla suçladı

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Joel Rayburn, ülkesinin, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed rejimi ile İran’ın, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrol ettiği bölgelere saldırmasını sağlayarak bu bölgelerde istikrarın sarsılması ve ABD güçlerinin bölgeden çıkarılması için DEAŞ ile işbirliği yapmak adına verdiği çabayı gözlemlediğini açıkladı.
ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu’nun Suriye’deki Özerk Yönetim’in kazanımlarını görüşmek amacıyla dün düzenlediği dinleme oturumunda konuşan Rayburn, bölgede birçok ülkeyi ve aynı şekilde Suriye’nin kuzeydoğusunu kapsayan genişletilmiş bir turdan döndüğünü belirterek, tur boyunca ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin DEAŞ’ın çıkarıldığı bölgelere, hem Suriye hem Irak’a dönmesini engelleme hedeflerini uygulamaya olan bağlılığını sürdürmek için harcadığı çabaları ele aldığını söyledi.

Suriye krizinin halihazırda en tehlikeli uluslararası kriz olduğunu ve ABD Kongresi’nin Suriye rejimini, yaptığı insanlık dışı davranışlarından ötürü cezalandırmak için kabul ettiği Ceaser Yasası’nın Suriye halkı tarafından büyük takdir topladığını kaydeden Rayburn, bölge liderleri ve ABD’nin müttefiki SDG ile verimli görüşmeler gerçekleştirdiğini ve Suriye’nin kuzey ve kuzeydoğusunda çatışmalı Kürt bileşenleri arasında uzlaşma sağlamak için çalıştığını aktardı. Görüşmelerinde ‘tüm İranlı milisleri bölgeden nasıl çıkarılacağına’ odaklandığına işaret eden Rayburn, “ABD düşmanlarının çabaları, stratejimizin bu ülkede uygulanmasını engelleyemedi” diye konuştu.

Rayburn, açıklamasının devamında, “Şu anda Suriye'de stratejik durum cesaret verici. DEAŞ’ın dönmesini engellemek, Birleşmiş Milletler kararlarını uygulamak ve siyasi çözüme ulaşmak için Birleşmiş Milletlerin çabalarını desteklemeye dayanan ABD'nin planı, çizilen plana göre gidiyor. Rusya ile ilişkiler bu hedefleri uygulamaya dayanıyor. Esed rejimi üzerindeki siyasi ve ekonomik baskı, Suriye halkına yönelik insanlık dışı politikalarını durdurmak ve batılı müttefiklerimizle koordinasyon içinde siyasi çözüme uymak zorunda kalana dek devam edecek” ifadelerini kullandı.

Dış İlişkiler Komisyon Başkanı Senatör Eliot Engel, Ceaser Yasası’nın dayattığı yaptırımların Rusya gibi Suriyeli olmayan aktörleri de kapsamasını engelleyen sebeplerin neler olduğu ve şimdiden başlayarak ABD’nin seçilmiş Başkanı Joe Biden’ın göreve geleceği 20 Ocak’a kadar yeni yaptırımların gelip gelmeyeceğini sordu. Rayburn, Engel’in bu sorusuna şöyle yanıt verdi:

“Yasa’nın yetkilerini ve hedeflerini ilerde genişleteceğimizi düşünüyorum. Ceaser Yasası, Suriye ve rejimin dışında dahi büyük bir etkiye sahip. Yasa’nın maddelerine ekleme yapmasak veya genişletmesek bile, Yasa, bu hedefleri Suriyeli olmayan başkalarını da kapsayacak şekilde genişletmemize izin veriyor. Dışişleri Bakanlığı, Hazine Bakanlığı ile birlikte bunu kapsayan yeni listeler hazırlamaya çalışıyor. Şimdiden 20 Ocak’a kadar yeni yaptırımların veya hedeflerin çıkıp çıkmayacağını kestiremem.”

Engel, oturum sırasında Joe Biden yönetimine “Suriye halkının sıkıntılarını unutmama” çağrısında bulunarak, Esed rejimi, Rusya ve İran’ın desteğiyle, ülkenin büyük bir bölümünü kontrol altına alabildi ve kontrol ettiği bölgelerde kapsamlı temizlik operasyonları geçekleştirdi” dedi. Engel’in, söz konusu ülkelerin, bu politikalarını, özellikle sivilleri hedef almayı sürdürmelerini engellemenin mümkün olup olmadığı sorusunu yanıtlayan Rayburn, “Rusya, İran ve Hizbullah’ın Suriye rejimine yıllardır verdiği desteğe rağmen, rejim muhalefetin geri kalan bölgelerinde özellikle de İdlib’de kontrolü ele geçiremedi. Zira Türkiye, muhalefet güçlerinin desteklenmesinde büyük bir role ve varlığa sahip. ABD, Suriye muhalefetinin halen kontrol ettiği bölgelerde muhalefeti desteklemeye devam ediyor, Türkiye ile işbirliği yapan Ceyş El-Hür’e yardım sunuyor ve bu bölgelerdeki Kürt-Kürt uzlaşı çabalarını destekliyor” dedi.

Türkiye, DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyonda önemli bir aktör
Senatör Sherman, Trump yönetiminin, “Türkiye’nin DEAŞ ve El-Kaide’ye bağlı gruplarla işbirliği yaptığı”na işaret eden bilgiler karşısında nasıl bir tavır aldığını sordu. Rayburn, Sherman’ın sorusunu, “Bu tür bir çaba gözlemlenmedi. Türkiye, DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyonda önemli bir aktör olarak yükümlülüğünü sürdürüyor. Mevcut yönetim, DEAŞ’ın takibi ve bunu yapmak adına gerekli askeri gücü kullanmak için hala Terörle Mücadele Yasası’nın uygulanmasına bağlı kalmaya devam ediyor” şeklinde yanıtladı.



ABD “yanlışlıkla” Meksika’yı işgal etti

Meksika Donanması askerleri, sahile giderek uyarı levhalarını söktü (Twitter / @MORRIS80766176)
Meksika Donanması askerleri, sahile giderek uyarı levhalarını söktü (Twitter / @MORRIS80766176)
TT

ABD “yanlışlıkla” Meksika’yı işgal etti

Meksika Donanması askerleri, sahile giderek uyarı levhalarını söktü (Twitter / @MORRIS80766176)
Meksika Donanması askerleri, sahile giderek uyarı levhalarını söktü (Twitter / @MORRIS80766176)

ABD'nin Meksika sahiline uyarı levhaları yerleştirmesi tartışma yarattı. 

AFP'nin aktardığına göre pazartesi günü Meksika'ya tekneyle giden sivil kıyafetli kişiler, ülkenin ABD sınırındaki Tamaulipas eyaletinde yer alan Playa Bagdad'a (Bağdat Plajı) uyarı tabelaları yerleştirdi. 

Levhalarda İngilizce ve İspanyolca olarak "Savunma Bakanlığı'na ait bu arazi komutanın yetkisiyle yasaklı bölge olarak belirlenmiştir" yazıyor. 

"Ulusal Savunma Bölgesi III" (National Defense Area/NDA) olarak belirlenen araziye izinsiz girenlerin gözaltına alınabileceği de belirtiliyor. NDA'lara sadece Amerikan ordusu personelinin girişine izin veriliyor. 

Levhaların dikildiği sahil, ABD'nin Colorado eyaletindeki Rocky Dağları'ndan doğan Rio Grande Nehri'nin Meksika Körfezi'ne döküldüğü yerde. 

Sosyal medyada tartışma yaratan olayla ilgili Pentagon'dan yapılan açıklamada, sınır tabelaları yerleştirmesi için anlaşılan firmanın yanlış yere gittiği belirtildi. Rio Grande Nehri'nin değişen su seviyeleri nedeniyle ABD-Meksika sınırının karıştırıldığı ifade edildi. 

Meksika lideri Claudia Sheinbaum, iki ülke arasında uzanan nehirlerin etrafındaki sınırların belirlenmesinden sorumlu Uluslararası Sınır ve Su Komisyonu'nun (International Boundary and Water Commission/IBWC) devreye girdiğini söyledi. IBWC, sınır anlaşmazlıklarının giderilmesi için ABD ve Meksika ortaklığıyla 1884'te kurulmuştu. 

Meksika Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada donanma askerlerinin sahildeki 6 tabelayı da kaldırdığı bildirildi. 

Olay, ABD ve Meksika arasında gerginliğin arttığı bir dönemde yaşandı. 

ABD Başkanı Donald Trump, ocakta göreve başladığında Meksika Körfezi'nin adının "Amerika Körfezi" şeklinde değiştirilmesi talimatını vermişti. 

Trump, 18 Kasım'daki açıklamasında da uyuşturucuyla mücadele için Meksika'ya askeri personel gönderilebileceğini söylemişti. 

Sheinbaum ise buna tepki göstererek "Kendi topraklarımızda operasyonları biz yürütürüz ve hiçbir yabancı hükümetin müdahalesini kabul etmeyiz" demişti.

Diğer yandan Sheinbaum, kartellere operasyonlarda ABD'yle istihbarat paylaşımına açık olduklarını söylemişti. 

Independent Türkçe, Telegraph, LBC, Newsweek, AFP


Tehlikeli madde taşıyan Los Angeles limanındaki bir konteyner gemisinde yangın çıktı

Los Angeles Limanı'ndaki bir konteyner gemisinden yükselen dumanı gösteren bir videodan alınan görüntü
Los Angeles Limanı'ndaki bir konteyner gemisinden yükselen dumanı gösteren bir videodan alınan görüntü
TT

Tehlikeli madde taşıyan Los Angeles limanındaki bir konteyner gemisinde yangın çıktı

Los Angeles Limanı'ndaki bir konteyner gemisinden yükselen dumanı gösteren bir videodan alınan görüntü
Los Angeles Limanı'ndaki bir konteyner gemisinden yükselen dumanı gösteren bir videodan alınan görüntü

Yetkililer, dün akşam Los Angeles Limanı'na yanaşan bir konteyner gemisinde çıkan yangına onlarca itfaiyecinin müdahale ettiğini açıkladı.

Los Angeles İtfaiyesi, 23 mürettebatın tamamının güvende olduğunu ve güverte altında başladığı anlaşılan yangında herhangi bir yaralanma bildirilmediğini duyurdu. Geminin kargosu arasında tehlikeli maddeler de vardı.

İtfaiyeye göre, dün saat 19:00 civarında yangın geminin çeşitli katlarına yayıldı ve güverte ortasında bir patlama meydana geldi. Yangının nedeni henüz belirlenemedi.

Los Angeles Belediye Başkanı Karen Bass, Kuzey Amerika'nın en işlek limanı olan Los Angeles Limanı'ndaki yangınla 100'den fazla itfaiyecinin mücadele ettiğini belirtti.

Los Angeles İtfaiye Departmanı'nın tehlikeli madde ekiplerinin yangın söndürme çalışmaları devam ederken hava kalitesini izlediğini de ifade etti.


Putin: ABD'nin Ukrayna planı, çatışmanın "nihai çözümünün temelini oluşturabilir"

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (EPA)
TT

Putin: ABD'nin Ukrayna planı, çatışmanın "nihai çözümünün temelini oluşturabilir"

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (EPA)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dün yaptığı açıklamada, ABD'nin Ukrayna planının çatışmanın "nihai çözümü için temel oluşturabileceğini" söyledi, ancak Kiev öneriyi reddederse daha fazla toprak ele geçireceklerine söz verdi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Putin Rus televizyonunda yayınlanan bir hükümet toplantısında, ABD planının "nihai ve barışçıl bir çözümün temelini oluşturabileceğini, ancak bu planın bizimle somut bir şekilde görüşülmediğini" belirtti.

Putin, ağustos ayında Alaska'da Amerikalı mevkidaşı Donald Trump ile yaptığı görüşmede, Rusya'nın Ukrayna'da çözüm için Amerikan önerilerini "zorluklara rağmen" kabul ettiğini söylediğini açıkladı.

Trump'ın planının Alaska görüşmesinden önce görüşüldüğünü, ancak kamuoyuna açıklanmadığını; yalnızca genel hatlarıyla sunulduğunu ifade etti.

 Beyaz Saray'da Trump ile Zelenskiy arasında hararetli tartışma (Reuters)Beyaz Saray'da Trump ile Zelenskiy arasında hararetli tartışma (Reuters)

Putin, Rusya'nın Ukrayna'daki çatışmayı çözmek için Amerikan planının metnine sahip olduğunu ve planın güncellendiğini, bu nedenle yeni planın Ukrayna'da nihai bir çözümün temelini oluşturabileceğini açıkladı.

Putin, Alaska görüşmesinde Rusya'nın Ukrayna krizini sona erdirmek için esneklik göstermeyi kabul ettiğini ve ABD'nin Rusya'dan bazı tavizler talep ettiğini doğruladı.

Rusya Devlet Başkanı, Ukrayna krizini çözmeye yönelik yeni planın, tıkanan müzakerelerin sonucunda ortaya çıktığını açıkladı.

Ukrayna'nın plana karşı çıktığını ancak Kiev ve Avrupa güçlerinin, Rus güçlerinin Ukrayna'da ilerlediğini ve barış sağlanmadığı sürece ilerlemeye devam edeceğini anlamadıklarını ifade etti.