Vikings'de Bjorn'un annesi neden Aslaug yerine Lagertha oldu?

Dizide Aslaug ve Lagertha arasındaki rakabet izleyicilerin merakını diri tutan önemli gerilimlerden biriydi (History)
Dizide Aslaug ve Lagertha arasındaki rakabet izleyicilerin merakını diri tutan önemli gerilimlerden biriydi (History)
TT

Vikings'de Bjorn'un annesi neden Aslaug yerine Lagertha oldu?

Dizide Aslaug ve Lagertha arasındaki rakabet izleyicilerin merakını diri tutan önemli gerilimlerden biriydi (History)
Dizide Aslaug ve Lagertha arasındaki rakabet izleyicilerin merakını diri tutan önemli gerilimlerden biriydi (History)

Bjorn Ironside, Vikings dizisinin ana karakterlerinden biri ve aynı zamanda Ragnar Lothbrok ve Lagertha’nın en büyük oğlu. Ancak ebeveynleri başta olmak üzere Bjorn’un gerçek hayattaki hikayesi daha farklıydı.
History Channel’da yayımlanan ve Michael Hirst’ün yarattığı dizi her ne kadar tarihsel uygunluğa özen gösterse de Viking kültürüne ve karakterlere dair çeşitli ayrıntılarda yeterli kanıt olmaması nedeniyle içerik sorumlularının pek çok şeyi el yordamıyla oluşturması gerekti. 
Screen Rant'in haberine göre dizideki diğer karakterlerin aksine Bjorn gerçek hayattaki bir kişiye dayanıyor. Bjorn, efsanevi İsveç kralı ve Munsö Hanedanı’nın ilk hükümdarıydı. 
Fakat Ragnar Lothbrok ve oğullarına dair tarihi efsanelerde esasen Bjorn, Ragnar ve Aslaug’un oğlu. Efsanelere göre Bjorn aynı zamanda Hvitserk, Ivar ve Sigurd’un da kardeşiydi. 
Bununla birlikte Bjorn dizide Lagertha ve Ragnar’ın oğlu ve ikinci sezonda hayatını kaybeden Gyda’nın kardeşi olarak tasvir edilmişti. Ayrıca Aslaug, Ragnar ve Lagertha’nın ailesini yok eden ve birçok soruna yol açan kadın olarak resmedilmişti. 
Vikings’in yaratıcıları her ne kadar Bjorn’ün ebeveynlerinin neden değiştirildiğini açıklamasa da bu muhtemelen anlatının daha çarpıcı hale getirilmesi için tercih edildi. İzleyiciler de Bjorn gibi Ragnar ve Lagertha’nın ayrılışına tanıklık etmekle kalmamış, bu değişiklik Bjorn’ün izleyebileceği Lagertha gibi güçlü bir kadın figür yaratmıştı. 
Bu değişiklik aynı zamanda Ragnar’ın çocukları arasındaki çekişmeyi alevlendirerek diziyi daha merak uyandırıcı hale getirmeye de yaramıştı. Ancak tarihi kaynakların da Bjorn’un gerçek kişiliğine dair kesin kanıtlar sunmadığının altını çizmek önemli. Bu açıdan Bjorn’un bir dizi farklı kişinin birleşimi olması da olası. 
 
Independent Türkçe, Screen Rant



Kült film yeniden çekiliyor: Altından kalkmak zor olacak

Christian Bale, oynadığı Patrick Bateman'ın fiziğine ulaşmak için aylarca egzersiz yapıp bronzlaşmış ve karakterin narsist doğasına uyum sağlamak için dişlerini kaplatmıştı (Starz Entertainment)
Christian Bale, oynadığı Patrick Bateman'ın fiziğine ulaşmak için aylarca egzersiz yapıp bronzlaşmış ve karakterin narsist doğasına uyum sağlamak için dişlerini kaplatmıştı (Starz Entertainment)
TT

Kült film yeniden çekiliyor: Altından kalkmak zor olacak

Christian Bale, oynadığı Patrick Bateman'ın fiziğine ulaşmak için aylarca egzersiz yapıp bronzlaşmış ve karakterin narsist doğasına uyum sağlamak için dişlerini kaplatmıştı (Starz Entertainment)
Christian Bale, oynadığı Patrick Bateman'ın fiziğine ulaşmak için aylarca egzersiz yapıp bronzlaşmış ve karakterin narsist doğasına uyum sağlamak için dişlerini kaplatmıştı (Starz Entertainment)

Mary Harron imzalı Amerikan Sapığı (American Psycho) 25. yılını kutlarken, kült yapımın ekibi, yönetmen Luca Guadagnino'nun yeni projeyle ilgili planlarını Hollywood Reporter'a değerlendirdi.

Amerikan Sapığı, 2000'de yazar Bret Easton Ellis'in çok satan romanından uyarlanmıştı. Christian Bale'in Patrick Bateman karakterine hayat verdiği film, 1980'lerin beyaz yakalı kültürüne sert bir hicivle yaklaşan, karanlık ve çarpıcı bir yapımdı. Lionsgate, geçtiğimiz haftalarda Guadagnino'nun, Scott Z. Burns'ün kaleme aldığı senaryoyla romanı yeniden uyarlayacağını duyurdu. Guadagnino, bu ay CinemaCon'da video aracılığıyla projeye dair ilk ipuçlarını da paylaştı.

Filmin oyuncularından Matt Ross, yeni proje fikrine temkinli yaklaştığını söyledi: 

Bir yandan yeniden çevrimler her zaman beni biraz üzer. Geçmişte bana da benzer teklifler geldi ama bu iş genellikle sadece ticari kaygıyla yapılmış gibi geliyor ve bu yüzden uzak duruyorum.

Lionsgate, Guadagnino'nun projesinin filmin değil, romanın yeni bir yorumu olacağını özellikle vurguluyor.

Ross, Guadagnino'yu "harika bir yönetmen" diye tanımlarken, romanın kaynak metin olması sayesinde projeye farklı bir yaklaşım getirilebileceğini düşünüyor. 

Shakespeare oyunlarının her kuşakta yeniden sahnelenmesi gibi bu işin de farklı yorumlara açık olduğunu kabul etmek gerek. Yine de bana göre hâlâ ticari bir hamle. Ama kitabı temel alması işin rengini biraz değiştiriyor. Yalnız işlerinin zor olduğunu söylemek lazım çünkü Christian Bale'in performansı gerçekten istisnaiydi.

2000 yapımı filmin yapımcılarından Chris Hanley ise Hollywood'da popüler yapımları yeniden yorumlamanın artık olağanlaştığını belirtiyor. 

Herkes bana dönüp 'Amerikan Sapığı'nı yeniden mi yapacaklar, ne kadar saçma' diyor. Ama ben öyle düşünmüyorum. Luca harika bir yönetmen, şimdiye kadar kötü bir filmi olmadı.

Beni Adınla Çağır (Call me By Your Name) ve Rekabet'in (Challengers) yönetmeni Guadagnino ise CinemaCon'daki video mesajında, 1991 tarihli Ellis romanının hayatında önemli bir yeri olduğunu belirtti. "Bu kitap benim için çok kıymetli. Beni derinden etkilemiş bir metin" diyen yönetmen, senaryonun da "son derece iyi ilerlediğini" ifade etti. Henüz oyuncu kadrosuna dair resmi bir açıklama yapılmazken, geçen yıl Austin Butler'ın başrol için düşünüldüğü yönünde söylentiler çıkmıştı.

Filmin casting direktörü Kerry Barden, Butler'ın Bateman'dan çok Jared Leto'nun canlandırdığı Paul Allen karakterine daha uygun olacağını düşünüyor: 

Austin kesinlikle çok yakışıklı ve biz Jared'ı da bu yüzden seçmiştik. Tabii Jared da çok iyi bir oyuncu ve Austin'in de derinliği var. Ama o tür güzelliğe herkes sahip değil.

Filmin yapımcılarından Alessandro Camon ise meslektaşlarıyla aynı fikirde. "İkonik bir filmi yeniden yapmak ya da böylesine unutulmaz bir karaktere hayat vermek her zaman büyük bir meydan okuma" diyen Camon şöyle devam ediyor: 

Ama oyuncular için de bu tarz işler heyecan verici olabilir. Elbette Laurence Olivier denince akla Hamlet gelir ama mesele onu geçmek değil kendi Hamlet'ini bulmak.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, CBR.com