İran’da çifte vatandaşlığa sahip araştırmacıya ‘yıkıcı’ araştırma faaliyetleri yürütme suçlamasıyla 9 yıl hapis

İran asıllı İngiliz antropolog Kamil Ahmedi
İran asıllı İngiliz antropolog Kamil Ahmedi
TT

İran’da çifte vatandaşlığa sahip araştırmacıya ‘yıkıcı’ araştırma faaliyetleri yürütme suçlamasıyla 9 yıl hapis

İran asıllı İngiliz antropolog Kamil Ahmedi
İran asıllı İngiliz antropolog Kamil Ahmedi

İran’da Tahran Devrim Mahkemesi, İran asıllı İngiliz antropolog Kamil Ahmedi hakkında ‘yıkıcı’ araştırma faaliyetleri yürütme suçlamasıyla 9 yıl hapis cezası verdi.
İran’ın yarı resmi haber ajansı Tasnim’e göre Ahmedi ayrıca İranlı yetkilileri araştırması için ‘İran hükümetini devirmekle suçlanan’ kurumlardan aldığı tutar olan 600 bin euro (727 bin dolar) para cezasına çarptırıldı.
Ajansta yer alan haberde, “Ahmedi, ülkeyi yıkmak isteyen uluslararası kurumların projeleri vasıtasıyla gayrı meşru gelir elde etmekle suçlandı” denildi.
İran medyası ve insan hakları grupları tarafından da duyurulan söz konusu hapis cezasına henüz resmi onay verilmedi.
İran’daki çocuk evlilikleri ve kadın sünneti gibi tartışmalı konuları araştıran Ahmedi, Ağustos 2019’da gözaltına alınmış, ancak üç ay sonra kefaletle serbest bırakılmıştı.
Ahmedi gözaltına alındığında eşi, New York merkezli İran İnsan Hakları Merkezi’ne çalışmalarının bağımsız olduğunu ve hükümetin onayıyla yayınlandığını söylemişti.
İnsan hakları savunucuları İran’ı diğer ülkelerden tavizler elde etmek için çok sayıda çifte vatandaşlığı olan kişiyi gözaltına almakla suçladı.

Muhalif gazeteci idam edildi
Diğer yandan İran, bir süre Fransa’da sürgünde yaşayan muhalif gazeteci Ruhullah Zem’i, 2017-2018 kışında İranlı yetkililere yönelik protesto dalgasında oynadığı rolü nedeniyle verdiği cezayı onayladı ve idam etti.
Fransa’da mülteci statüsüne sahip olan Zem, Telegram uygulaması üzerinden Amadnews adlı bir kanal açmıştı.
İran’ın çeşitli bölgelerinde 28 Aralık 2017 ile 3 Ocak 2018 arasında yaşanan protestolarda en az 25 kişi hayatını kaybetmişti.
İran yönetimi, hızla siyasi bir hal alan ve pahalı yaşam koşullarına karşı başlatılan bu protesto hareketini bir isyan olarak nitelendirmişti.
İranlı yetkililerin silahlı isyana kışkırtması nedeniyle kanalın bloke edilmesini talep etmesi üzerine Zem’in Telegram hesabı kapatılmıştı.
Zem’in davası Şubat ayında başlamış, muhalif gazeteci, İran’daki en ciddi suçlamalardan biri olan ve idamla cezalandırılan  “yeryüzünde fesat çıkarmak” ile suçlanmıştı.
İran’ın resmi haber ajansı IRNA, Zem’in aynı zamanda ‘düşman ABD hükümeti ile işbirliği içinde Fransa ve bölgede adı belirtilmeyen bir ülke için casusluk yapmaktan, ülkenin güvenliğine karşı çalışmaktan, İslam’ın kutsallığına hakaret etmek ve 2017 protestoları sırasında şiddeti kışkırtmaktan mahkum edildiğini’ aktarmıştı.
İran yargısı, Zem’in Haziran ayında hakkındaki tüm ithamlardan suçlu bulunduğunu bildirmişti.



Mücteba Hamaney gerçekten babasının yerine mi hazırlanıyor?

Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
TT

Mücteba Hamaney gerçekten babasının yerine mi hazırlanıyor?

Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümüyle birlikte ülkenin yönetimine dair sorular ortaya atılırken en çok zikredilen isimlerden biri de Yüce Lider'in oğlu Mücteba Hamaney oldu. 

Hiçbir resmi rolü bulunmasa da ülkenin en etkili figürlerinden biri gibi görülen Hamaney, pek çok İranlı için gizemini koruyor. Zira kendisi ne kamuoyunda sıklıkla görülüyor ne de konuşma yapıyor. 

ABD'nin Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, 85 yaşındaki Ayetullah Ali Hamaney'in 54 yaşındaki oğlunu mercek altına aldı.

Mücteba Hamaney'in, kendi kişisel gücü olmadığı ve itaatkar bir tavır gösterdiği söylenen Reisi'nin döneminde istihbarat ve güvenlik yapılarındaki nüfuzunu artırdığını bildirdi. 

İran Yüce Liderliği için Reisi'nin hazırlandığının düşünüldüğü ancak helikopterin düşmesiyle birlikte bu konudaki soru işaretlerinin arttığı aktarıldı. 

WSJ'nin konuştuğu uzmanlara göre Mücteba Hamaney'in, babasının yerine geçme ihtimali düşük ve spot ışıklarının altından kaçınarak daha da güç kazanması bekleniyor.

Alman Uluslararası Politika ve Güvenlik Politikaları Enstitüsü'nde çalışan İran uzmanı Hamidreza Azizi şöyle düşünüyor:

Son 20 yıldır işler, Mücteba ve etrafındaki şebekenin kontrolünde. Şimdi Hamaney için asıl mesele, Reisi'yle aynı özelliklere sahip birini bulmak. Böylece Mücteba toplumun gözünün önünde olmadan gücünü koruyup artırabilir.

Mücteba Hamaney'in haziran sonunda düzenlenmesi planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de önemli bir rol oynaması bekleniyor. 

İran'ın geçici cumhurbaşkanı Muhammed Muhbir'in de Mücteba Hamaney'e sadık bir isim olduğuna işaret ediliyor. 68 yaşındaki Muhbir seçimlere kadar tüm meselelerde belirleyici olacak üç kişilik bir konseyin parçası.

Yüce Lider'e bağlı, milyar dolarlık yatırım fonu Setad'ın başkanlığını neredeyse 15 yıl boyunca yürüttü. 

Haberde 1969'da Meşhad'da doğan Mücteba Hamaney'in geçmişine de değinildi. Yüce Lider'in sitesine göre, Şah Rıza Pehlevi döneminde evlerine düzenlenen baskınlardan birinde babasının dövüldüğünü gördü. 

1979'de devrimden sonra Tahran'a taşınan ailenin babası hızla yükselirken oğlu da 1980-1988'de Irak'la yürütülen savaşta cepheye gitti. 

Daha sonra Devrim Muhafızları'nda önemli görevlere gelecek kişilerle burada tanışan Mücteba'nın nüfuzu özellikle 2000'lerin ortalarında geniş çaplı olarak konuşulmaya başladı. 

Değişimciler, 2005 ve 2009'da Mahmud Ahmedinecad'ın kendilerine karşı kazandığı zaferlerin Mücteba Hamaney tarafından ayarlandığını öne sürdü.

ABD, 2019'da Devrim Muhafızları ve Besic milisleriyle "babasının istikrarı bozan bölgesel hırslarını ve ülke içindeki baskıya dair hedeflerini ilerletmeye" çalıştığı gerekçesiyle onu yaptırım listesine aldı. 

2022'de Mehsa Emini'nin gözaltında ölmesinin ardından ülke çapında patlak veren gösterilerde nefret objesi oldu. Ev hapsinde tutulan eski cumhurbaşkanı adayı Mir Hüseyin Musevi, Yüce Lider'e seslenerek o pozisyona oğlunu hazırladığı haberlerini yalanlamasını istedi. Ancak yanıt gelmedi. 

Ali Hamaney hakkında kitap yazan ABD ve İran yurttaşı Mehdi Khalaji bütün bunlara rağmen söylentilere karşı çıkıyor:

Mücteba'nın yeni Yüce Lider olma arzusuna dair fikirler tamamıyla bir mit. Tarihsel deneyime dayanarak Hamaney'in ne kendi oğlunu ne de başkasını işaret edeceğini sanmıyorum.

İslam Cumhuriyeti'ni kuran Ruhullah Humeyni ve yerine geçen Ali Hamaney'in Yüce Liderlik pozisyonunun babadan oğula geçmesine karşı çıkmasını İslam'a aykırı görmesi de Khalaji'nin tahminlerini güçlendiriyor. 

Mücteba Hamaney'in yönetim deneyimi ve dini yeterliliği de bu göreve uygun görülmüyor.

Tennessee Üniversitesi'nden Saeid Golkar şöyle diyor:

Önemli kararların alındığı yerlerde onlarca yıldır tecrübe edinen Mücteba Hamaney'in rejimdeki bağlantıları eşsiz. Ancak onun atanması monarşiyi geri getirerek Hamaney'in mirasını lekeler.

Bazı uzmanlar da Ahmed Humeyni'nin Mücteba Hamaney'den de güçlü görüldüğünü ancak babasının 1989'da ölmesiyle birlikte işlerin değiştiğini bildiriyor. Hamaney ve dönemin cumhurbaşkanı Ekber Haşimi Rafsancani'yle sorunlar yaşayan Ahmed Humeyni, 1995'te henüz 45 yaşındayken hayatını yitirmişti. Kalp krizinin ölüme neden olduğu bildirilmişti.

Independent Türkçe, WSJ, BBC Türkçe