İran: Muhalif gazetecinin idamına tepkiler sürüyor

İran: Muhalif gazetecinin idamına tepkiler sürüyor
TT

İran: Muhalif gazetecinin idamına tepkiler sürüyor

İran: Muhalif gazetecinin idamına tepkiler sürüyor

Sosyal medya hesabı Telegram üzerinden yayın yapan Amadnews kanalı editörü İranlı muhalif gazeteci ve blog yazarı Ruhullah Zem'in, İran'ın başkenti Tahran'da cumartesi günü idam edilmesi üzerine Avrupa Birliği (AB) ve üye ülkelerinden tepkiler geldi.  AB’nin Tahran rejimini idam sebebiyle kınadı.
Şarku’l Avsat’ın Fars Haber Ajansı'ndan aktardığına göre; “AB ve Fransa’nın iç işlerine müdahale eden açıklamalarının” ardından AB dönem başkanlığını yürüten Almanya’nın Tahran Büyükelçisi Hans-Udo Muzel’i ve Fransa'nın Tahran Büyükelçisi Philippe Thiebaud’u İran Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı.  
Fransa, tutuklanıp İran'a gönderilmeden önce Paris'te çalışan muhalif gazeteci Ruhullah Zem'in idam cezasının infaz edilmesini şiddetle kınamıştı.
Zem, 2017'de hükümet karşıtı protestolar sırasında halkı şiddete kışkırtmakla suçlanıyordu. Reuters'e göre, Halkın Sesi (AMADNews) platformunun bir milyondan fazla takipçisi vardı.
AB, Zem'in idam edilmesinin ardından yaptığı açıklamada, "AB bu eylemi en sert bir dille kınıyor ve hangi koşulda olursa olsun idam cezasının uygulanmasına kesin muhalefetini bir kez daha yineliyor" ifadelerini kullandı.
Fransa Dışişleri Bakanlığı Zem'in infazını "barbarca ve kabul edilemez bir eylem" olarak nitelendirdi. Yapılan açıklamada "Fransa, İran'daki basın ve ifade özgürlüğüne karşı yapılan bu ağır ihlali, mümkün olan en güçlü şekilde kınıyor" dedi. Aynı şekilde Uluslararası Af Örgütü (Amnesty) ve Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Örgütü de idamı kınadı.
2017 ve 2018 yıllarındaki hükümet karşıtı gösterileri kışkırtmakla suçlanan Zem, mülteci statüsüne sahip olduğu Fransa'da yaşıyordu. Şarku’l Avsat’ın Almanya’nın Sesi (DW) TV’den aktardığına göre 2019 yılının Ekim ayında Devrim Muhafızları Zem'in yakalandığını duyurmuş, nerede ve hangi koşullar altında tutuklandığına dair bilgi vermemişti. Çeşitli medya kuruluşlarında yer alan haberlere göre, Zem İran güvenlik güçleri tarafından komşu ülke Irak'a gelmesi konusunda ikna edilerek orada yakalandı ve İran'a getirildi.
İran'dan yapılan açıklamada Zem'in "Fransa gizli servisi tarafından yönetildiği", ABD ve İsrail tarafından da desteklendiği öne sürülmüştü. Zem'e yönelik suçlamalar arasında "ülkenin içeride ve dışarıdaki güvenliğine yönelik suçlar", "Fransız gizli servisi için casusluk" gibi iddialar da yer alıyordu. Zem'e ayrıca "İslam dinine hakaret" suçlaması da yöneltiliyordu. Devrim muhafızları tarafından yargılanan ve haziran ayında idam cezasına çarptırılan Zem'in cezası geçen hafta İran Yüksek Mahkemesi tarafından onaylanmıştı.
Zem, Fransa'da yaşadığı dönemde 2009 yılında yapılan ve Mahmud Ahmedinecad'ın ikinci kez cumhurbaşkanı seçildiği seçimlerde hile yapıldığını iddia etmiş ve seçime yönelik sert eleştiriler dile getirmişti. Yurt dışında Farsça yayın yapan haber kuruluşları ile söyleşilerinde de Zem, İran yönetimini sert şekilde eleştirmeye devam etmişti. Zem'in yönettiği Amednews kanlının Telegram'da yaklaşık 1,5 milyon takipçisi bulunuyordu.

Zem'in idamına yönelik tepkiler
Avrupa Birliği, muhalif gazeteci Ruhullah Zem'in idam edilmesini "en sert şekilde" kınadı. AB Dışişleri ve Güvenlik Yüksek Politikası Temsilcisi Josep Borell, ölüm cezasının her koşulda reddedilmesi gerektiğini ifade etti. Borell, İran yönetiminin Zem'e yönelik yargılamanın adil olduğunu da ispatlaması gerektiğine dikkat çekti.
Alman hükümeti de idama tepki gösterdi. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Berlin'in Zem'in idam edilmiş olmasını "dehşetle karşıladığı" dile getirildi. Alman dışişleri bakanlığının açıklamasında, ölüm cezasının her koşulda reddedilmesi gereken "korkunç ve insani olmayan" bir cezalandırma yöntemi olduğu ifade edilerek, federal hükümetin yargılamanın yürütüldüğü koşullar, özellikle de yurt dışından kaçırma karşısında şok içinde olduğu belirtildi.
Fransa Dışişleri Bakanlığı da "düşünce ve basın özgürlüğüne ağır müdahale" yapıldığını ifade ederek idamı kınadı.
Zem'i "gazeteci ve rejim muhalifi" olarak tanımlayan ve idam cezasının infaz edilmemesi için çaba gösteren Uluslararası Af Örgütü ise infazı "İran'ın idam cezasını bir baskı silahı olarak kullanmasında şok edici bir artış" olduğu açıklamasıyla kınadı. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü de (RSF) sosyal medyada kınama mesajları yayınladı. Örgüt, Zem'in 2019 yılında Bağdat'a yaptığı bir seyahat sırasında kaçırıldığını iddia etmişti.
İran'da 2017 sonu ve 2018'in başında düzenlenen ülkedeki ekonomik durumu protesto etmeye yönelik gösteriler kısa sürece hükümet karşıtı gösterilere dönüşmüş, protestolarda 25 kişi hayatını kaybetmişti. Uluslararası Af Örgütü'nün verilerine göre, İran'da geçen yıl en az 251 kişinin idam cezası infaz edildi. Bu, dünya genelinde, bir ülkede kayıtlara geçen en yüksek idam sayısı.



Hüseyin Emir Abdullahiyan: Süleymani'nin dostu, İsrail'in düşmanı

Merhum İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, arka planda Kasım Süleymani (AFP)
TT

Hüseyin Emir Abdullahiyan: Süleymani'nin dostu, İsrail'in düşmanı

Merhum İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, arka planda Kasım Süleymani (AFP)

İran'ın kuzeybatısında pazartesi günü meydana gelen helikopter kazasında Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile birlikte hayatını kaybettiği açıklanan İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Tahran'ın İsrail ve Batı karşıtı politikalarının ateşli bir savunucusuydu.

Reisi, 60 yaşındaki Abdullahiyan’ı Ağustos 2021'de atadı.

2013'ten 2021'e kadar bu görevi yürüten Muhammed Cevad Zarif'in yerine geçmek gibi zor bir görevi vardı; Zarif, önde gelen aktif bir diplomat, akıcı bir İngilizce konuşan, uluslararası çevrelerde tanınan bir yüz ve İran'ın dış politikasını yöneten deneyimli bir isimdi.

İran devlet televizyonu Emir Abdullahiyan'ı, Tahran tarafından yönetilen ve Lübnan Hizbullah'ı, Filistinli Hamas ile İslami Cihad hareketleri ve Iraklı silahlı gruplar gibi İran'ın ezeli düşmanı İsrail karşıtı grupların yer aldığı "Direniş Ekseni'nden üst düzey bir diplomat" olarak tanıttı.

Emir Abdullahiyan atandığı gün yaptığı açıklamada, bu grupların "İran'ın müttefikleri" olduğunu ve "onları güçlendirmenin hükümetin gündeminde olduğunu" söyledi.

Kapsamlı geziler

Ekim 2023'te İsrail ile Hamas arasında Gazze'de savaşın başlamasından beri bölgeye yaptığı ziyaretleri yoğunlaştırdı. Tahran, İsrail'e karşı Filistin hareketini ve savaşın çıkmasına yol açan 7 Ekim 2023 operasyonuna desteğini gizlemedi, ancak aynı zamanda bu operasyonun içinde yer almadığını da vurguladı.

Emir Abdullahiyan, Kasım Süleymani'nin izinden gidiyor gibi görünüyordu (Getty)Emir Abdullahiyan, Kasım Süleymani'nin izinden gidiyor gibi görünüyordu (Getty)

Geçtiğimiz nisan ayında, Tahran'ın Yahudi devletini sorumlu tuttuğu ve Şam'daki İran konsolosluk binasını yerle bir eden hava saldırısına karşılık olarak, İran'ın İsrail'e 300'den fazla insansız hava aracı ve füzeyle gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırıyı savundu.

İran'ın tepkisinin "meşru savunma ve uluslararası hukuk çerçevesinde" gerçekleştirildiğini söyledi.

Emir Abdullahiyan daha sonra İsrail'in İran'ın orta kesimindeki İsfahan eyaletine bir misilleme amaçlı saldırı düzenlediğine dair haberleri "çocuk oyuncağı" diyerek küçümsedi.

İzolasyonun Azaltılması

Mesleki kariyeri boyunca Devrim Muhafızları ile olan yakın ilişkileriyle tanınan Emir Abdullahiyan, Devrim Muhafızları'nın dış operasyonlarından sorumlu olan Kudüs Gücü'nün komutanı ve 2020 yılında Irak'ın başkentinde bir ABD saldırısı sonucu öldürülen Tümgeneral Kasım Süleymani'ye yakındı.

Emir Abdullahiyan kariyeri boyunca Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu. Abdullahiyan, Devrim Muhafızları'nın dış operasyonlarından sorumlu Kudüs Gücü'nün komutanı olan ve 2020 yılında Irak'ın başkentinde bir ABD saldırısı sonucu öldürülen Tümgeneral Kasım Süleymani'ye yakındı.

Emir Abdullahiyan, üç yıl boyunca İran'ın uluslararası sahnedeki izolasyonunu azaltmak ve ABD yaptırımlarının ülkesinin ekonomisi üzerindeki etkisini azaltmak için çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Çin'in himayesindeki bir anlaşma çerçevesinde Mart 2023'te Suudi Arabistan ile uzlaşmaya varılmasına yol açan süreçte kilit bir figür olmasa da İran'ın Arap komşularıyla ilişkilerin geliştirilmesinde rol oynadı.

1964 yılında Tahran'ın doğusundaki Damgan şehrinde doğan Abdullahiyan, 1991 yılında Tahran Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu.

1997-2001 yılları arasında Irak'ta ve 2007-2010 yılları arasında ise Bahreyn'de görev yaptı.

2011'den bu yana Arap ve Afrika İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yaptı. Bu görevinde, Ali Ekber Salihi (Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın ikinci hükümetinde) ve Zarif (Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin ilk hükümetinde) gibi iki farklı bakanla çalıştı.

Merhum İran Dışişleri Bakanı, Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu (Sosyal paylaşım siteleri) Merhum İran Dışişleri Bakanı, Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu (Sosyal paylaşım siteleri)

Ancak 2016 yılında Zarif onu görevden aldı. Bu hareket muhafazakârlar tarafından, Ruhani ve bakanına yönelik büyük eleştiriler yapılmasına neden oldu.

ISNA'ya göre daha sonra Umman Büyükelçiliği görevini reddetti ve 2021 yılında Dışişleri Bakanlığı'na gelmeden önce, Meclis Başkanı'nın uluslararası işlerden sorumlu özel yardımcısı olarak çalışmaya başladı.

Emir Abdullahiyan, uluslararası yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran'ın nükleer faaliyetlerini kısıtlayan 2015 anlaşmasının çökmesinin ardından, Washington'un 2018'de eski Başkan Donald Trump tarafından anlaşmadan çekilmesi sonrasında, İran'ın nükleer programına ilişkin müzakerelerin yeniden başlatılması çabalarına dahil oldu.