Bilim insanları sinekleri "zombileştiren" iki mantar türü keşfetti

Söz konusu mantarlardan başka 3 Strongwellsea türü daha bulunuyor (Copenhagen Üniversitesi)
Söz konusu mantarlardan başka 3 Strongwellsea türü daha bulunuyor (Copenhagen Üniversitesi)
TT

Bilim insanları sinekleri "zombileştiren" iki mantar türü keşfetti

Söz konusu mantarlardan başka 3 Strongwellsea türü daha bulunuyor (Copenhagen Üniversitesi)
Söz konusu mantarlardan başka 3 Strongwellsea türü daha bulunuyor (Copenhagen Üniversitesi)

Danimarka’da sineklerin içinde yaşayan, onları "zombileştiren" ve daha sonra karınlarında büyük bir delik açıp “küçük roketler gibi" sporlar saçan iki yeni parazit mantar türü keşfedildi.
Söz konusu mantarların adı Strongwellsea tigrinae ve Strongwellsea acerosa. Bunlar Danimarka’daki Coenosia tigrina ve Coenosia testacea adlı iki sinek türünü efekte ediyor.
Çoğu mantar, konakçı öldüğü zaman sporla üremeye başlıyor. Strongwellsea mantarlarının farkı, konakçılarını canlı bırakması. Zira bu mantarlara sahip sinekler, günlerce yaşamaya, normal aktivitelerine devam etmeye ve diğer sineklerle dolaşmaya devam ediyor.
Bu esnada mantarlar, içinde bulunduğu sineğin üreme organlarını, yağ rezervlerini ve son olarak kaslarını tüketirken binlerce sporu da etraftaki sineklere doğru saçıyor.

Araştırmayı yürüten Copenhagen Üniversitesi’nden ve Natural History Museum of Denmark’tan (Danimarka Doğa Tarihi Müzesi) uzmanlara göre, sinekler birkaç gün sonra sırt üstü yatıp birkaç saat spazm geçirdikten sonra ölüyor.
The Guardian'ın haberine göre, sporları saçarken konağı hayatta bırakma taktiğine, aktif konakçı aktarımı denirken bu yol mantarların diğer sağlıklı canlılara ulaşmasının etkili bir yolu.
Bilim insanları, söz konusu mantarların “doping” benzeri maddeler ürettiğini düşünüyor. Bu durum “zombiler” diye de biliniyor. Çünkü sineklerin enfeksiyondan sonra günlerce yaşayacak kadar diri kalması ve karınlarında mantardan başka bir şey kalmadığında yıkılması anlamına geliyor.

Copenhagen Üniversitesi’nden araştırmanın başındaki isim Profesör Jorgen Eilenberg, şu ifadeleri kullandı:
Bu nedenle, mantarların bir sineğin enerji seviyelerini sonuna kadar yüksek tutan amfetamin benzeri maddeler üretebileceğinden şüpheleniyoruz.
Mantarlar, başka bir sineğe geçtiğinde dışındaki zara yapışıp çoğalmaya başlıyor ve karın bölgesine doğru kıvrılıyor. Zira Profesör Eilenberg, sözlerine şöyle devam etti:
Sporlar küçük roketler gibi çalışıyor. Hemen hemen bir torpido şeklinde ve hızlı gitmek için tasarlanmış.
Öte yandan bu parazit mantarlar muhtemelen sağlıklı sinek popülasyonunun yüzde 3'le 5 arasındaki küçük bölümünü etkiliyor. Ancak konakçı sinekler normal davranmaya devam ettiği için, bunların ne zaman enfekte olduğunu belirlemek epey zor. Bu yüzden aktif konak aktarımı az araştırılsa da şimdiye kadar Strongwellsea’nin yanı sıra Massospora adlı bir mantar cinsinde tespit edildi. Bu tür, ağustos böceklerini benzer şekilde kullanıyor.
Strongwellsea tigrinae Eilenberg tarafından 1993’te Danimarka’nın doğusunda, Strongwellsea acerosa ise 1998’de Kopenhag’da Eilenberg’in öğrencisi Dorthe Britt Tiwald tarafından keşfedildi. Ancak her ikisinin birer yeni tür olduğu şimdilerde resmiyete kavuştu.
Araştırmaya dahil olmayan West Virginia Üniversitesi’nden Dr. Matthew Kasson, Strongwellsea’nin Massospora'yla aynı “doping” bileşiğini üretebileceğini kabul etti ve söz konusu keşfin neden önemli olduğunu şu sözlerle ifade etti:
Çünkü tek bir cinse dayanarak konakçı manipülasyonu ve davranış değişikliği hakkında esaslı ve geniş kapsamlı sonuçlar çıkaramayız. Strongwellsea gibi aynı davranışsal yanıtı tetikleyen ikinci bir cinse sahip olmak, aktif konak aktarımı bulmacasının daha büyüğünü çözmede önemli. Hepsi birlikte, böcekleri yok eden bu mantarlar grubu, ilaç keşfinin bir sonraki adımını temsil edebilir.
Araştırma, hakemli bilim dergisi Journal of Invertebrate Pathology’de yayımlandı.
 
Independent Türkçe, The Guardian
 



"Bizim mahallemizdeki" gaz devine dair güçlü kanıtlar bulundu

 Gaz devi 4 ışık yılı uzaklıkta (NASA)
 Gaz devi 4 ışık yılı uzaklıkta (NASA)
TT

"Bizim mahallemizdeki" gaz devine dair güçlü kanıtlar bulundu

 Gaz devi 4 ışık yılı uzaklıkta (NASA)
 Gaz devi 4 ışık yılı uzaklıkta (NASA)

Bryony Gooch 

Gökbilimciler Güneş'e yakın bir yıldız sistemindeki bir yıldızın yörüngesinde dönen dev bir gaz gezegenine dair güçlü kanıtlar buldu.

Dünya'dan 4 ışık yılı uzaklıktaki üçlü yıldız sistemi Alpha Centauri, bilim insanlarının Güneş Sistemi dışındaki dünyalara yönelik araştırmalarında uzun zamandır cazip bir hedef oldu. Bilim insanları astronomik açıdan Dünya'ya yakın bir komşu olabilecek ve hatta yaşamı destekleyen uydulara sahip olabilecek, yaşam barındırmayan bir gezegen buldu.

Geçen yıl tespit edilen bu potansiyel gezegen, daha sonraki gözlemlerde ortadan kaybolmuştu. Ancak gökbilimciler NASA'nın güçlü James Webb Uzay Teleskobu'nu kullanarak yeni işaretler saptadı.

Eğer varlığı doğrulanırsa bu cisim, Güneş benzeri bir yıldızın yaşanabilir bölgesinde dönen, Dünya'ya en yakın gezegen olacak.

Oxford Üniversitesi'nde uzay araçları alanında öğretim üyesi olan Dr. Carly Howett, BBC'ye yaptığı açıklamada, "4 yıl uzun bir yol ama galaktik açıdan çok yakın; bu cisim bizim mahallemizde" diyor.

Güneş'e benzeyen, yaklaşık aynı sıcaklık ve parlaklıkta bir yıldızın etrafında dönüyor. Yaşanabilir dünyaları düşünmek istiyorsak bu gerçekten çok önemli.

Öte yandan bilim insanları, gezegen adayı bir gaz devi olduğu için bildiğimiz anlamda yaşamı desteklemeyeceğini söylüyor.

NASA'nın Jet İtki Laboratuvarı ve Caltech'in IPAC astronomi merkezindeki NASA Ötegezegen Bilimleri Enstitüsü'nden Charles Beichman "Bu sistemin bize bu kadar yakın olması nedeniyle, keşfedilen herhangi bir ötegezegen, bizimki dışındaki gezegen sistemleri hakkında veri toplamada en iyi fırsatı sunacak" diyor.

Beichman "Ancak bu yıldızlar çok parlak, yakın ve gökyüzünde hızla hareket ettiğinden dünyanın en güçlü uzay teleskobuyla bile bu gözlemleri yapmak son derece zor" diye ekliyor.

Yıldızlar muazzam miktarda parlak ışık üreterek yakındaki nesneleri örtebilir ve bu da potansiyel gezegenin neden kaybolmuş gibi göründüğünü açıklayabilir.

Beichman "Webb evrendeki en uzak galaksileri bulmak üzere tasarlandı ve optimize edildi. Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü'ndeki operasyon ekibinin sadece bu hedefe özel bir gözlem dizisi oluşturması gerekti ve ekstra çabaları olağanüstü bir şekilde sonuç verdi" diye ekliyor.

Bu cisim şimdiye kadar görülenler arasında yıldızına en yakın gezegen olacağı için potansiyel gezegenin doğrulanması, ötegezegen görüntüleme çalışmalarında yeni bir dönüm noktası anlamına gelecek.

Ekibin araştırmasını ele alan iki makalenin ortak başyazarı olan, Caltech'ten doktora öğrencisi Aniket Sanghi, "Aynı zamanda sıcaklık ve yaş bakımından Güneş Sistemi'ndeki dev gezegenlere en çok benzeyen ve evimiz Dünya'ya en yakın olanı" diyor.

Birbirine yakın iki yıldız içeren bir sistemde bulunması, gezegenlerin kaotik ortamlarda nasıl oluştuğu, hayatta kaldığı ve geliştiğiyle ilgili anlayışımıza meydan okuyacak.

Gökbilimciler yeni teknolojileri test etmek için özel ekipmanlarla donatılan ve Mayıs 2027'de fırlatılması beklenen NASA'nın Nancy Grace Roman Uzay Teleskobu adlı yeni teleskobunu yeni yaşam arayışında kullanmayı umuyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news