‘Çenesiz Yılan Balığı’ kanser tedavileri için umut kaynağı oldu

Çenesiz Yılan Balığı. (ABD Balık ve Vahşi Yaşam Servisi)
Çenesiz Yılan Balığı. (ABD Balık ve Vahşi Yaşam Servisi)
TT

‘Çenesiz Yılan Balığı’ kanser tedavileri için umut kaynağı oldu

Çenesiz Yılan Balığı. (ABD Balık ve Vahşi Yaşam Servisi)
Çenesiz Yılan Balığı. (ABD Balık ve Vahşi Yaşam Servisi)

Fareler, sirke sinekleri ve köpekler, dünyanın birçok yerindeki laboratuvarlarda yaygın olarak kullanılan canlılardır ve insanlara genetik yakınlıkları nedeniyle araştırmacılar için son derece kıymetli sayılırlar.
Ancak ABD Yale Üniversitesi’ndeki yeni bir çalışma, kanser tedavisinde kullanılmak üzere daha yararlı olabilecek beklenmedik bir türü ortaya koydu. Bu tür “Çenesiz Yılan Balığı.”
Araştırmacılar Perşembe günü Genome Biologu and Evolutin (Genom Biyolojisi ve Evrimi) dergisinde yayınlanan bir çalışmada, bu balık türünün bazı kanser türlerine sebep olan genleri insanlarla paylaştığına dikkat çekildi. Ayrıca çalışma, bu durumun kansere neden olan belirli sayıdaki genin gelişiminin dikkatlice takip edilmesi ile ulaşılan bir sonuç olduğunu ortaya koydu.
Çenesiz Yılan Balığı türünün en iyisi olmakla beraber, moleküler biyologlara ve diğerlerine çalışmaları sırasında lenfoma gibi bazı kanser türlerinin tedavilerini bulma noktasında yardımcı olması planlanıyor.
Araştırmacılar çalışmalarında, nöroblastom, küçük hücreli olmayan akciğer kanseri ve anaplastik lenfoma gibi çeşitli kanserlerde büyük bir role sahip bir takım spesifik kanser geni üzerinde çalıştı. Böylece bu genlerin diğer türlerde nasıl çalıştığını gözlemleyerek, insanlarda kansere nasıl neden olduklarına dair bilgi edinmeyi hedefliyorlar.
Çalışmada yer alan Biyoistatistik Profesörü Dr. Jeffrey Townsend, çalışmayla ilgili Yale Üniversite’sinin web sitesinde yayınlanan bir raporda şunları söyledi, “Kanser genleri arasındaki ilişki insanlarla benzerlik göstermeyen organizmalar üzerinde test edilirse, kanserin insanlarda nasıl tedavi edildiği konusuyla hiç bir alakası olmayan sonuçlar elde edersiniz. Kanser genleri hakkında bir şeyler öğrenmek ve hangi organizmalar üzerinde çalışmalar yapılabileceğini bildirmek için tüm bunları sıraladık. Böylece insanların kanser tedavilerinde kullanmak üzere ilaçlar üretebileceğiz. Laboratuvarlarda kullanılan hayvanlar kansere neden olan genler açısından insanlarla yeterli farklılıklar geliştirmiş olsa da, söz konusu çenesiz balık, insanların en yakın akrabası sayılmakta. Çünkü sahip olduğu genler arasındaki etkileşim insanlarla aynı.”



Elmas optik disklerle veriyi milyonlarca yıl saklamak mümkün olacak

Araştırmacılar bir elmasta santimetre küp başına 1,85 terabayt veri depoladı (Pexels)
Araştırmacılar bir elmasta santimetre küp başına 1,85 terabayt veri depoladı (Pexels)
TT

Elmas optik disklerle veriyi milyonlarca yıl saklamak mümkün olacak

Araştırmacılar bir elmasta santimetre küp başına 1,85 terabayt veri depoladı (Pexels)
Araştırmacılar bir elmasta santimetre küp başına 1,85 terabayt veri depoladı (Pexels)

Bilim insanları, elmas optik disklerin veriyi milyonlarca yıl korumasını sağlayabilecek bir yöntem geliştirdi. Araştırmacılar rekor seviyede veri depolamayı da başardı.

Yapay zekanın yanı sıra kuantum ve süper bilgisayarların geliştirilmesiyle birlikte veri depolamada çok daha yüksek kapasiteye sahip araçlar aranıyor.  

Ayrıca verilerin güvenli bir şekilde uzun süre korunması da önem arz ediyor.

Çin Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nden araştırmacılara göre bu ihtiyaç, lazerler ve elmas yardımıyla giderilebilir. 

Son yıllarda elmasta veri depolama çalışmaları artarken, yeni teknoloji muazzam seviyede bir kapasiteye ulaşmasıyla öne çıkıyor. 

Çalışmalarını hakemli dergi Nature Photonics'te dün (27 Kasım) yayımlanan makalede anlatan ekip, birkaç milimetrelik elmas şeritleri kullandı. 

Bilim insanları ultra hızlı lazer darbeleriyle, elmastaki bazı karbon atomlarını yerinden çıkardı. Böylece her biri sabit bir parlaklık seviyesinde boş alanlar açıldı.

Birer atom büyüklüğündeki bu boşluklar, bulundukları bölgenin genel yoğunluğuna göre farklı şekillerde ayarlanabiliyor. Bu sayede bölgenin genel parlaklığı değiştirilebiliyor. 

Makalenin ortak yazarı Ya Wang, "Boş alanların sayısı parlaklığa bakılarak belirlenebiliyor ve bu sayede depolanan bilgileri okuyabiliyoruz" diye açıklıyor. 

Araştırmacılar daha sonra her pikselin parlaklığını, belirli bir bölgenin parlaklık seviyesiyle eşleştirerek Henri Mattise ve Eadweard Muybridge gibi sanatçıların eserlerini depoladı.

Elmas optik disk, verileri yüzde 99'dan fazla doğrulukla kaydetti. Ekip, santimetreküp başına 1,85 terabayt veri depolayarak elmasta bilgi saklama alanında rekor kırdı.

Bilim insanları yeni disklerin, aynı boyuttaki yaklaşık 2 bin Blu-ray'le aynı miktarda bilgiyi, çok daha uzun süre saklayabileceğini söylüyor. Wang şu ifadeleri kullanıyor:

Dahili veri depolama yapıları teknolojimiz kullanılarak stabilize edildiğinde, elmas herhangi bir bakım gerektirmeden olağanüstü uzun ömürlülüğe ulaşabilir ve oda sıcaklığında milyonlarca yıl veri saklayabilir.

Mevcut teknoloji halihazırda epey maliyetli ve gelişmiş ekipman gerektiriyor. Diğer yandan araştırmacılar, iyileştirmelerle sistemin kapladığı alanın küçültülebileceğini ve daha kolay kullanılabileceğini düşünüyor. 

Elmasların günlük hayattaki depolama cihazlarının yerini alması çok muhtemel görünmüyor. Ancak uzun ömürlü olmaları, hükümetler ve araştırma kuruluşlarına fayda sağlayabilir.

Independent Türkçe, Popular Science, New Scientist, Nature Photonics