Zengin ülkeler, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı geliştirilen önde gelen iki aşının neredeyse tüm küresel üretimini aldı. Zira bu ülkeler 2021 yılı sonuna kadar üretilecek aşıları rezerve ettiler. Bu durum orta gelire sahip birçok ülkeyi henüz etkililiği kanıtlanmamış olan Rus ve Çin aşılarına yönelmek zorunda bıraktı. ABD merkezli Los Angeles Times gazetesi tarafından yayınlanan habere göre, yoksul ülkeler ise ilk aşı dozlarını almak için uzun bekleme süreleriyle karşı karşıya.
Böylece dünya nüfusunu aşılama yarışı, her ülkenin diğerlerinden ayrı olarak sadece kendisi için çalışması ile alışıldık bir şekilde başladı. Bu tutumun bir sonucu olarak, salgın önümüzdeki yıllarda da dünyanın birçok bölgesinde can almaya devam edebilir, ekonomik toparlanma gecikebilir. Sonuç olarak aşılarla salgını kontrol etmeyi başaran ülkelerde de gelecek aylarda salgın yeniden ortaya çıkabilir.
Uzmanlar, aşılara eşit erişimin olmamasının, insan güvenliğinden çok paraya önem vererek çalışan küresel sağlık sisteminin beklenen bir sonucu olduğuna inanıyor. Sistem aşıları, bir avuç dev ilaç şirketi tarafından geliştirilen ve patentleri kendi adına kayıtlı ticari ürünler olarak görüyor.
Aşı üretimi ile aşılara erişim arasındaki boşluk, fakir ülkelerin fikri mülkiyet haklarına sahip olmayan aşı çeşitlerini üretmesine ve ithal etmesine izin verilmesi için acil önlem çağrılarını ateşledi.
Örneğin, Hindistan ve Güney Afrika, Dünya Ticaret Örgütü'nden, AIDS’e neden olan virüsle savaşmak için kullanılan ilaçlarda olduğu gibi, koronavirüse karşı ilaçlar üzerinde de fikri mülkiyet korumasına ilişkin kısıtlamaların kaldırılmasını talep etti. AIDS ilaçlarında fikri mülkiyet haklarının kaldırılması, Afrika’da milyonlarca insanın hayatını kurtardığı için övgü toplamıştı.
Bu çağrıyı destekleyen insani yardım kuruluşları -bunu “yoksulların aşısı” olarak niteleyerek- çağrılara yanıt verilmemesi durumunda, gelecek yıl birçok fakir ülkelerde, her on kişiden dokuzunun koronavirüs aşısı olmamış olacağı konusunda uyarıda bulunuyorlar.
Oxfam America isimli uluslararası yardım kurumunda kıdemli danışman Niko Lusiani “Eğer bir şey yapmazsak, düşük gelirli ülkelerde nüfusun yarısını bile aşılamadan önce, 2022'nin sonlarına veya 2023'ün başlarına varacağız” ifadelerini kullandı.
Dünya Ticaret Örgütü üyeleri içinde zengin olan ve aşıların geliştirilmesi için finansman sağlayan ülkeler, ABD, Avrupa Birliği ve İngiltere patenti olmadan aşı elde etmenin imkânsız olduğunu savunarak bu teklife karşı çıkıyor.
ABD, Moderna Şirketi’nin aşısının geliştirilmesi için fonun büyük bir kısmını karşıladı. ABD Moderna ve Pfizer şirketleri ile şirketlerin aşıları üzerinde testler yapılırken, aşı satın almak için -piyasa ön taahhütleri olarak bilinen- anlaşmaları imzaladı. Bu anlaşmalar iki şirket için riskleri azaltırken, ABD'nin de başlangıç olarak 300 milyon doz aşıyı güvence altına almasını sağladı.
Duke Üniversitesi'ndeki Küresel Sağlık İnovasyonu Merkezi’nin belirttiğine göre, ABD hükümeti, çeşitli geliştirme aşamalarına tabi olan 6 aşıda 1,1 milyar doz aşıyı güvence altına aldı. ABD’nin tüm nüfusun aşılanması için ihtiyacı olan miktardan daha fazla doz aşı alması bekleniyor.
Diğer zengin ülkeler ise, ilaç şirketleriyle yaptıkları ikili anlaşmalar kapsamında 2,9 milyar ek doz satın aldılar.
Yoksul ülkeler için en iyi fırsat olarak, COVAX olarak bilinen bir girişim yoluyla 2021 yılında büyük miktarlarda aşı elde edilmesi oluyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) kâr amacı gütmeyen çeşitli kuruluşlarla işbirliği içinde başlattığı girişim, şirketler ile tercih edilen fiyat için pazarlık yapılması yolu ile ister zengin ister yoksul olsun tüm ülkelere aşıların adil bir şekilde dağıtımını ve aşıya ulaşmak için eşit fırsat verilmesini hedefliyor.
ABD hariç tüm dünya ülkeleri, ilaç firmalarıyla ikili anlaşmalarının başarısız olması durumunda aşılara ulaşmak için bu girişimi imzaladı. Yoksul ülkeler, girişime üye devletler tarafından sağlanan 2,4 milyar dolarlık yardıma güveniyorlar. COVAX yetkilileri ise daha 4,6 milyar dolar toplanması gerektiğini söylüyorlar.
Tam finansman sağlansa bile, COVAX girişimi 2021 yılı sonuna kadar her ülke için nüfusun sadece yüzde 20’sinin aşılanmasını hedefliyor. Bu oran salgından ciddi şekilde etkilenen bazı ülkeler için yeterli olmayacak.
İşleri daha kötü bir hale getiren ise, katılımcı zengin ülkelerin bazılarının, ilaç şirketleriyle ikili yan anlaşmalar yapmaları ile girişimi baltalamaları oldu. Bu anlaşmalar COVAX için ayrılacak aşı miktarının azalmasına neden oluyor. Öte yandan uzmanlar aşıların stok edilmesinin sonuçta zengin ülkeler için zararlı olacağını düşünüyorlar.
ABD Araştırma ve Geliştirme Kurumu (RAND) tarafından yapılan bir araştırmaya göre, tüm ülkelerin aşılara ulaştığı bir duruma karşılık, zengin ve aşı üreten ülkeler salgın ile mücadelede gerekli dozları elde etme konusunda tekel olurlarsa, küresel ekonominin 292 milyar dolar kaybetmesi bekleniliyor.
Uzmanlar, “Tüm ABD vatandaşları aşı olsa bile, diğer ülkelerin ekonomilerinin bir daha toparlanamamasından kaynaklanan ekonomik kayıplarla karşılaşacaklarını” düşünüyorlar.
Ülkelerin aşıya ulaşma yarışı
https://turkish.aawsat.com/home/article/2704116/%C3%BClkelerin-a%C5%9F%C4%B1ya-ula%C5%9Fma-yar%C4%B1%C5%9F%C4%B1
Ülkelerin aşıya ulaşma yarışı
Ülkelerin aşıya ulaşma yarışı
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة