İran Devrim Muhafızları: ‘İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana kimse Amerikalıların karargahlarını hedeflemedi… Şiddetli intikam sürecek’

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani dünya liderlerine tebrik mesajları gönderirken. (Fars haber ajansı)
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani dünya liderlerine tebrik mesajları gönderirken. (Fars haber ajansı)
TT

İran Devrim Muhafızları: ‘İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana kimse Amerikalıların karargahlarını hedeflemedi… Şiddetli intikam sürecek’

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani dünya liderlerine tebrik mesajları gönderirken. (Fars haber ajansı)
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani dünya liderlerine tebrik mesajları gönderirken. (Fars haber ajansı)

İran hükümeti ABD’ye yönelik tehditlerine devam ederken, bir yıl önce Irak'ta düzenlenen saldırıda öldürülen İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin intikam sözünü de yineledi. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ülkesinin "küresel küstahlığa karşı büyük bir darbe indirdiğini” belirterek, nükleer anlaşmanın dünyanın çıkarına olduğunu vurguladı.
Diğer taraftan, Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Muhammed Hicazi yaptığı açıklamada, "Şiddetli intikam sürecek. Yani emri veren ve bunu uygulayanlardan intikam alınması gerekiyor. Ancak intikamın zamanı ve yöntemi koşullara bağlı” dedi.
İran merkezli Tasnim haber ajansına göre Hicazi dün (Cuma) yaptığı açıklamada, Devrim Lideri'nin (İran dini lideri Ali Hamaney) Süleymani'nin ailesini karşıladığı sırada yaptığı konuşmadaki şiddetli intikam sözünün "yeterli" olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Şu ana kadar biri cenaze töreninde, ikincisi ABD'nin Irak'taki Ayn el-Esed Hava Üssü'ne düzenlenen füze saldırısı olmak üzere küstahlığa karşı iki darbe vuruldu. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana hiçbir hükümet resmi olarak Amerikalıların karargahlarını hedeflemedi. İran bu askeri saldırıyı gerçekleştirdi ve ABD bu darbe karşısında hiçbir şey yapamadı.”

Hicazi açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
“Burada iki tokat (darbe) daha var. Birincisi bölgedeki ABD planlarının yenilgisi. Şu anda yaşanan durum bu. Bölge ülkeleri ABD iradesi doğrultusunda hareket etmiyor. Bu da ABD’nin programının ve hiçbir bedel ödemeden yaptıkları irade dayatmasının hezimete uğraması anlamına geliyor. Diğer darbe ise, Amerikalıların bölgeden kovulması. Bu yakında gerçekleşecek. Tabii ki bunlar sadece darbeler. Şiddetli intikam sürecek. Yani emri veren ve bunu uygulayanlardan intikam alınması gerekiyor. Ancak intikamın zamanı ve yöntemi koşullara bağlı."
Hasan Ruhani ise yaptığı açıklamada, "son projelerin açılışının ülkenin ilerlemesini engellemek isteyen küresel küstahlığa büyük bir darbe indirdiğini” belirterek, “Saf algılarına göre, İran halkını ekmek almak için uzun kuyruklara sokmak üzereydiler" dedi.
Tasnim haber ajansının haberine göre Ruhani, Perşembe günü Petrol Bakanlığı'nın bir dizi projesinin açılış töreninde yaptığı açıklamada, "Bugün burada görülen milli güçtür. Bugün herkes büyük başarılara tanık olmak için bir araya geliyor” dedi. Ayrıca Ruhani, ülkeye uygulanan ambargoya karşı başta sanayi olmak üzere her alanda "İran halkının başarılarına" dikkati çekti. İran halkının düşmanın komplolarına teslim olmadığını belirten Ruhani şunları kaydetti:
"Bugün ekonomik savaş koşullarında ülkenin batısındaki 3 valilikte bir günde 1 milyar Euro değerinde projeler başlatıldı. Son projelerin açılışı, ülkeyi felç etmek isteyen küresel küstahlığa büyük bir darbe indirdi. Saf algılarına göre, İran halkını ekmek almak için uzun kuyruklara sokmak üzereydiler. Bu ekonomik savaş 30 yıl devam etse de İran halkı direnir ve ayağa kalkar.”
Ruhani açıklamasında, ABD Başkanı Donald Trump'a atıfta bulunarak, "İran'a karşı ekonomik savaşın sona erdiğini düşünüyorum. Bu savaşın kötü liderliğini üstlenen kişi siyasi hayatının son günlerini geçiriyor" dedi.
Ruhani, “7 yıl önce 11 milyar dolar olan ülkedeki petrokimya ürünlerinin değerinin, ülkenin çeşitli yerlerinde başlatılan projeler ışığında bugün ikiye katlandığına” dikkati çekerek şu açıklamalarda bulundu:
“Yabancıların bu hükümete duyduğu büyük öfkenin sebebi kendi kendine yeterliliğimizi sağlamış olmamızdır. Eskiden benzin ve mazot ithal ederken şimdi ihraç ediyoruz. Yangını (ambargo) bir an önce söndürmeliyiz. Hiç kimsenin şefkatine ihtiyacımız yok. Sevgili halkımıza bu yılın sonunda ve önümüzdeki yıl yaşam ve sağlık koşullarının daha iyi olacağını müjdeliyorum.”
Ruhani açıklamasında, "Nükleer anlaşma projesi ve buna bağlılık dünyanın çıkarına. Bu ambargoyu azaltmak ve iptal etmek için elimizden geleni yapıyoruz" dedi.
Dünya liderlerine tek tek mesajlar göndererek bayramlarını kutlayan Ruhani’nin mesajında şu ifadeler yer aldı:
“Bugün dünya çeşitli sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasi krizlerden geçiyor. Buna karşılık, dünya liderlerinin mevcut krizleri çözmek ve virüse karşı mücadeleyi hızlandırmak için her zamankinden daha fazla çalışması gerekiyor. Aynı şekilde, irade çerçevesinde insan hayatının normal seyrine dönmesi için bölgesel ve küresel düzeyde uyumlu ortak çaba ve destek gerekiyor.”



Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
TT

Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)

Sudanlı üst düzey istihbarat yetkilisi Ahmed Hasan Muhammed, ülkesinin İran’ın Kızıldeniz kıyısında bir deniz üssü kurma talebini reddettiğini söyledi.

İran’ın bu talebi kabul edilseydi, söz konusu üs, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından birinde deniz trafiğini izlemesine olanak tanıyacaktı.

Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal gazetesinden aktardığına göre Muhammed konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi;

“İran, Sudan ordusuna isyancılara karşı mücadelede kullanılmak üzere silahlı insansız hava araçları (SİHA) sağladı. Tahran, üssü inşa etme izni karşılığında, Sudan’a helikopter taşıyan bir savaş gemisi de dahil olmak üzere gelişmiş silahlar teklif etti. İranlılar üssü istihbarat toplamak için kullanmak istediklerini söyledi. Oraya savaş gemileri de yerleştirmek istediler. Ancak Hartum, İran’ın bu teklifini reddetti.”

Muhammed gazeteye yaptığı açıklamada, “Sudan İran’dan SİHA satın aldı. Çünkü insan kaybını azaltmak ve uluslararası insancıl hukuka saygı göstermek için daha isabetli silahlara ihtiyacımız vardı” diye ekledi.

Kızıldeniz’deki bir deniz üssü, Yemen’deki Husilerin ticari gemilere saldırı başlatmasına yardımcı olurken, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından biri üzerindeki hakimiyetini artırmasına olanak tanıyabilir.

İran destekli Husiler, Kızıldeniz’deki saldırıları Gazze’de savaşan İsrail ve müttefiklerini cezalandırma amacıyla gerçekleştirdiklerini ifade ediyor.

sddeb
Yemen televizyonu tarafından yayınlanan bir görüntüde, Husi saldırısından sonra batan bir İngiliz kargo gemisi görülüyor (EPA)

Sudan’ın, devrilen eski Devlet Başkanı Ömer El Beşir döneminde, İran ve Filistin’deki müttefiki Hamas ile yakın ilişkileri vardı.

Beşir'in 2019 darbesiyle devrilmesinin ardından, ülkenin askeri cuntasının başı olan Orgeneral Abdulfettah el Burhan, uluslararası yaptırımları sona erdirmek amacıyla ABD ile yakınlaşma başlattı.

Ayrıca İsrail ile ilişkileri normalleştirmek için harekete geçti.

İran’ın deniz üssünü inşa etme talebi, bölge ülkelerinin Sudan’da 10 aydır devam eden iç savaştan faydalanarak, Ortadoğu ile Sahra Altı Afrika ülkeleri arasında stratejik bir kavşak noktası olan ülkede yer edinmeye çalıştıklarını gösteriyor.

Burhan liderliğindeki Sudan ordusu, Nisan ortasından bu yana Orgeneral Muhamed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri ile savaşıyor.

Çatışma on binlerce insanın ölümüne, milyonlarca Sudanlının yerinden edilmesine ve dünyanın en kötü insani krizlerinden birine neden oldu.

Çatışmaları takip eden bölge yetkilileri ve analistlere göre, Sudan’ın İran’dan aldığı SİHA’lar, Hızlı Destek Kuvvetleri nedeniyle ordunun uğradığı kayıpların ardından, Burhan’ın bir miktar başarı elde etmesine yardımcı oldu.

Son haftalarda hükümet, Hartum ve Omdurman’daki önemli bölgelerin kontrolünü yeniden ele geçirdi.

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, hem Sudan ordusunu, hem de Hızlı Destek Kuvvetleri’ni savaş suçu işlemekle suçladı.

Washington ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Sudan’ın batısındaki Darfur bölgesinde cinayet, tecavüz ve etnik temizlik de dahil olmak üzere insanlığa karşı suçlar işlemekle itham etti.

Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, Sudan ordusunu, sivillerin yerleşimleri havadan hedef almak ve Sudanlı sivilleri çaresizce ihtiyaç duydukları insani yardımdan mahrum bırakmakla eleştirdi.

BM kuruluşları ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Darfur’da etnik amaçlı saldırılar da dahil olmak üzere zulüm yapmakla suçladı.

Çatışmanın tarafları olan Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri, ABD ve BM’nin suçlamalarını reddetti.

ABD Şubat ayında yaptığı açıklamada, İran’ın Sudan ordusuna silah sevkiyatıyla ilgili endişelerini dile getirdi.

ABD’nin Hartum Büyükelçisi John Godfrey, İran’ın Hartum’a yardım ettiğine ilişkin haberlerin ‘son derece rahatsız edici’ olduğunu söyledi.