Filistinliler, yerleşim hamlelerine karşı Güvenlik Konseyi'ne başvurdu

Filistinliler dün Nablus'un doğusundaki Beyt Dacan köyünde protesto düzenledi. (AFP)
Filistinliler dün Nablus'un doğusundaki Beyt Dacan köyünde protesto düzenledi. (AFP)
TT

Filistinliler, yerleşim hamlelerine karşı Güvenlik Konseyi'ne başvurdu

Filistinliler dün Nablus'un doğusundaki Beyt Dacan köyünde protesto düzenledi. (AFP)
Filistinliler dün Nablus'un doğusundaki Beyt Dacan köyünde protesto düzenledi. (AFP)

Filistin Dışişleri Bakanlığı, işgal altındaki Batı Şeria'da İsrail ordusu desteği ve himayesinden yararlanan Yahudi yerleşimcilerin neredeyse her gün düzenlediği saldırılar nedeniyle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) mesaj gönderdi. Bakanlık, BMGK’ya rolü ve başardığı görevlerin saygınlığını yeniden kazanması, uluslararası hukuk ilkeleri, uluslararası meşruiyet ve kararları ile insan hakları ilkeleri açısından zafer elde etmesi, nitekim yerleşimlerin yasa dışı olduğu ve yerleşimci suçlarının durdurulması gerektiği ile ilgili 2334 sayılı Konsey kararının uygulanması çağrısında bulundu.
Bakanlık tarafından cuma günü yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Yerleşimcilerin halkımıza yönelik saldırıları sadece yurttaşları terörize ve taciz etmeyi amaçlamakla kalmıyor. Bunlar aynı zamanda yerleşim yerleri ve rastgele yerleşimciliğin genişletilmesi lehine daha fazla Filistin toprağı çalmaya yönelik yayılmacı sömürgeci planlarla bağlantılı bulunuyor. Bu saldırılar, C olarak sınıflandırılan tüm alanların kademeli ve etkili ilhakını sağlamayı ve empoze etmeyi amaçlayan hedefler çerçevesinde geliyor. Nablus'un güney, güneybatı ve doğusunda bulunan ve işgal altındaki Batı Şeria'nın doğu bölgelerine uzanan geniş alanın hedef alınması; kapsamlı bir yerleşim birimi oluşturmak amacıyla bölgeleri izole kantonlara ayırmayı, yerleşim yerlerini birbirine bağlamayı, onları İsrail derinliği ile bağlantılı büyük bir yerleşim kompleksine dönüştürmeyi hedeflemektedir. Bu da başkenti Doğu Kudüs olacak, coğrafi olarak bağlantılı ve egemen bir Filistin devleti kurma fırsatı kapısının kalıcı olarak kapatılmasına yol açacaktır.”
Batı Şeria dün yerleşimcilerin ve işgal askerlerinin baskı uygulamalarıyla dolu bir güne daha tanıklık etti. Cuma günü ikindi vakitlerinde işgal ordusunun Kefr Kaddum'da yerleşimciliğe karşı çıkılan ve 17 yıldır kapalı olan köy sokağının açılması talebinde bulunulan haftalık yürüyüşü bastırması sırasında bir çocuk ve bir genç biber gazından yaralandı. Onlarcası boğulma tehlikesi geççirdi. Filistin Halk Direniş Komiteleri Kefr Kaddum Beldesi Koordinatörü Murad Iştivi, köyün basılması sırasında gençler ile işgal askerleri arasında patlak veren şiddetli çatışmalarda 10 yaşındaki bir çocuğun biber gazı nedeniyle elinden, 19 yaşındaki bir çocuğun da karnından yaralandığını bildirdi. Onlarca boğulma vakasının ise sahada tedavi edildiği bilgisini paylaştı.
Dün, her hafta düzenlenen Salfit yürüyüşüne katılanları bastırarak şehrin batısındaki er-Ras bölgesindeki topraklarına ulaşmalarını engelleyen işgalci güçler, ses bombası ve biber gazı kullandı. İşgalci ordunun koruması altında Salfit'in kuzeyindeki Kifl Haris kasabasına baskın düzenleyen yerleşimciler de ırkçı sloganlar atarak Talmud okumaları yaptılar. Yerel kaynaklar, Celal Ferid Buzeyh’in evine saldırıp taş atan yerleşimcilerin biri 11, diğeri de13 yaşındaki iki kızı yaraladığını aktardılar. Salfit Valisi Abdullah Kamil, bölge halkına yönelik tekrarlanan bu saldırıları ve barbarca uygulamaları engellemek için tüm yerel ve uluslararası düzeylerde acil eylem çağrısında bulundu.
Dün Nablus'un doğusundaki Beyt Dacan köyü topraklarında yerleşim birimi kurulmasını protesto etmek için düzenlenen yürüyüşü bastıran İsrail işgal güçlerinin kullandığı biber gazı nedeniyle onlarca vatandaş boğulma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Beyt Dacan Topraklarını Savunma Halk Komitesi, Nablus’taki Grupların Koordinasyonu Komitesi, Yerleşimciliğe ve Duvara Direniş Komisyonu çağrısıyla yüzlerce vatandaş Cuma Namazı’nın ardından yürüyüşe katılmıştı.
İsrail işgalinin bazı Filistinli sakinlerin evlerine el koyma kararlarını protesto eden onlarca vatandaş dün, Mescid-i Aksa'nın güneyindeki Silvan ilçesine bağlı Batn el-Hava mahallesindeki eylem çadırında Cuma Namazı’nı kıldılar. Yerel kaynakların bildirdiğine göre namazın ardından çadırda oturma eylemi yapan mahalle sakinlerine Kudüslü heyetler, yabancı ve Yahudi insan hakları aktivistleri de katıldılar. Eylemciler, Kudüs'teki işgalci belediyenin sahte iddialar ve bahanelerle yerleşim yerleri ve yerleşimciler lehine Filistinlileri evlerinden tahliye etme, yerlerinden çıkarma ve evlerine el koyma kararları veren politikasını kınadı. İşgal güçleri, Cenin'in güneyindeki Kabatiye kasabasından Tahir Muhammed Tahir Zakarne ve Ahmed Salih Zakarne isimli iki genci evlerine baskın düzenleyip arama yaparak tutukladı. Bunun üzerine kasabada çatışmalar patlak verdi. İşgal askerleri, birçok kişinin boğulma tehlikesi geçirmesine neden olan biber gazı ile plastik kaplı metal mermi kullandı.
İsrail işgal ordusunun dün Deyri Cerir köyündeki eş-Şurfa dağlık bölgesinde yeni bir yerleşim biriminin kurulmasını kınayan yürüyüşlere uyguladığı baskıda bir kişinin mermiler nedeniyle yaralandığı, diğerlerinin de boğulma tehlikesi geçirdiği belirtildi.
Filistin Halk Direnişi Ulusal Birleşik Komutanlığı çerçevesindeki saha komisyonu, tüm şehir, köy ve kamplardaki temas bölgelerinde ve İsrail işgalinin ele geçirme tehdidi altındaki bölgelerde Filistin devrimi yıl dönümüne denk gelen 1 Ocak’ta halk direnişinin harekete geçirilmesi çağrısında bulundu. Sömürgeci yerleşimcilik karşıtı faaliyetlerin önemini vurgulayan komisyon aynı zamanda tüm şehir, köy ve kamplarda halk direnişi için birleşik komitelerin ve koruma komitelerinin oluşturulması çağrısı yaptı. Nitekim yerleşimcilerin işgal hükümeti ve ordusunun desteğiyle kargaşa çıkardığı, silahsız Filistin vatandaşlarına yönelik saldırılarını yoğunlaştırdığı, yerleşim birimleri kurulmasının hızlandığı, ağaçların ve tarım ürünlerinin sökülüp yakıldığı, savunmasız Filistinlilerin yollarının kesildiği, yaşlı, kadın ve çocukların korkutulduğu vurgulandı. Komisyon, uluslararası toplumu ve Birleşmiş Milletleri halka koruma sağlamak için acilen müdahalede bulunmaya ve işgal suçlularını Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne çıkarmaya davet etti.



SDG Lideri Kobani'de 'silahtan arındırılmış bölge' kurulmasını önerdi

SDG Lideri Mazlum Abdi Türkiye sınırındaki Kobani’de silahtan arındırılmış bir bölge kurulmasını önerdi (Reuters)
SDG Lideri Mazlum Abdi Türkiye sınırındaki Kobani’de silahtan arındırılmış bir bölge kurulmasını önerdi (Reuters)
TT

SDG Lideri Kobani'de 'silahtan arındırılmış bölge' kurulmasını önerdi

SDG Lideri Mazlum Abdi Türkiye sınırındaki Kobani’de silahtan arındırılmış bir bölge kurulmasını önerdi (Reuters)
SDG Lideri Mazlum Abdi Türkiye sınırındaki Kobani’de silahtan arındırılmış bir bölge kurulmasını önerdi (Reuters)

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Lideri Mazlum Abdi, dün yaptığı açıklamada SDG’nin Türkiye sınırındaki Kobani'de (Ayn el-Arab) ‘silahtan arındırılmış bölge’ kurulması önerisinde bulunmaya hazır olduğunu söyledi. Öte yandan Washington, Münbiç bölgesinde Kürt güçler ile Türkiye’ye yakın güçler arasındaki ateşkesin uzatıldığını duyurdu.

Halep ilinin kuzeydoğusunda yer alan ve nüfusunun çoğunluğunu Arapların oluşturduğu Münbiç, ABD destekli ve Kürt ağırlıklı SDG çatısı altında faaliyet gösteren  Münbiç Askeri Konseyi tarafından kontrol ediliyor.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Abdi, X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, “Suriye genelinde kapsamlı bir ateşkesin sağlanmasına yönelik kesin kararlılığımızı vurgulamak için Kobani’de ABD'nin gözetimi ve varlığı altında, güvenlik güçlerinin yeniden dağıtılmasıyla silahtan arındırılmış bir bölge kurulmasına yönelik öneri sunmaya hazır olduğumuzu duyuruyoruz” ifadelerini kullandı.

Abdi, bu hamlenin ‘Türkiye'nin güvenlik kaygılarını gidermeyi’ amaçladığını vurguladı.

Öte yandan ABD, Münbiç’te Türkiye’ye yakın güçler ile Suriyeli Kürt güçler arasındaki ateşkesin uzatılmasını sağladığını ve Ankara ile daha geniş bir mutabakat arayışında olduğunu açıkladı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller gazetecilere yaptığı açıklamada, Münbiç'te süresi dolan ateşkesin ‘hafta sonuna kadar uzatıldığını’ söyledi. Miller, Washington'ın ‘ateşkesi gelecekte de mümkün olduğunca uzatmak amacıyla çalışacağının’ altını çizdi.

SDG tarafından dün yapılan açıklamada, Türkiye, ‘Kobani'ye saldırı’ planlamakla suçlandı. Açıklamada “Türkiye çok sayıda askerini ve ağır silahlara sahip milislerini Kobani çevresine yığdı” denildi.

Türkiye’ye yakın gruplar, geçtiğimiz hafta Münbiç Askeri Konseyi'ne karşı bir saldırı başlattı. Çıkan çatışmalarda her iki taraftan yaklaşık 220 unsur hayatını kaybetti.

SDG Lideri Abdi, geçtiğimiz çarşamba günü ABD arabuluculuğunda bir ateşkese varıldığını duyurdu.

Münbiç, Halep'in kuzeyindeki Tel Rıfat'tan sonra Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ve müttefiki olan grupların, 27 Kasım'da Suriye'nin kuzeyinde başlattığı ve 8 Aralık'ta Beşşar Esed rejiminin düşmesi ve Esed’in Suriye'den kaçmasıyla sona eren daha önce eşi ve benzeri görülmemiş saldırının gerçekleşmesinden sonra SDG’nin güçlerini tahliye ettiği Arap nüfusun yoğun olduğu ikinci bölge.

Münbiç ve Ayn el-Arab yıllardır, Türkiye'nin ‘terörist’ olarak sınıflandırdığı Kürt ağırlıklı silahlı grupları sınırlarından uzak tutmak için askeri operasyonlar başlatma tehdidinde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hedefindeydi.

Türkiye, 2016 yılından bu yana Suriye'nin kuzeydoğusunda Kürt ağırlıklı silahlı gruplara karşı birçok askeri operasyon gerçekleştirerek, geniş bir sınır şeridini kontrolü altına aldı.

ABD’nin öncülündeki DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) tarafından desteklenen SDG, Suriye'nin kuzeyinde ve doğusunda DEAŞ’a karşı çetin savaşlar verdi. DEAŞ’ın halifeliğini devirmeyi ve 2019 yılında son kontrol bölgelerinden de çıkarmayı başardı.