Gazze’deki gruplardan İsrail’e karşı güç gösterisi

‘Savunmaya hazırlık durumunu’ gözden geçirmeye yönelik ilk ortak askeri tatbikat yapıldı

Gazze Şeridi’nde dün yapılan ‘Zor Köşe’ tatbikatı sırasında denize roketler fırlatıldı (AP)
Gazze Şeridi’nde dün yapılan ‘Zor Köşe’ tatbikatı sırasında denize roketler fırlatıldı (AP)
TT

Gazze’deki gruplardan İsrail’e karşı güç gösterisi

Gazze Şeridi’nde dün yapılan ‘Zor Köşe’ tatbikatı sırasında denize roketler fırlatıldı (AP)
Gazze Şeridi’nde dün yapılan ‘Zor Köşe’ tatbikatı sırasında denize roketler fırlatıldı (AP)

Gazze Şeridi’ndeki Filistinli silahlı gruplar, İsrail’in gözetimi ve yoğun takipleri arasında, ‘Zor Köşe’ adı verilen ilk ortak askeri tatbikatını tamamladı. İsrail basını tatbikatı, ‘İran’ın düzenlediği bir güç gösterisi’ olarak nitelendirdi.
Gazze Şeridi’ndeki silahlı Filistinli gruplar, 2008 yılında İsrail'in Gazze'ye başlattığı saldırıların yıldönümüne denk gelen salı sabahı, kıyı şeridinde bir ilki gerçekleştirerek gerçek mühimmatla askeri tatbikatlara başladıklarını açıkladılar. Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) haberine göre tatbikatta, Hizbullah’ın Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın Pazar günü basına verdiği bir röportajda ​​bahsettiği ‘Kornet’ füzeleri de fırlatıldı. Nasrallah röportajda, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in ‘Şam’ın Ruslardan satın aldığı Kornet füzelerini Gazze'deki Hamas ve İslam Cihad hareketlerine teslim etmeyi kabul ettiğini’ söylemişti.
Tatbikata Hamas ve İslami Cihad hareketleri, başta olmak üzere 2018 yılında Hamas tarafından kurulan ‘Direniş Grupları Ortak Odası’ çatısı altında toplanan askeri grupların çoğu katıldı. Tatbikat sırasında Akdeniz kıyıları Gazzeli balıkçılara kapatıldı ve tatbikatın bir parçası olarak denize doğru füzeler fırlatıldı. Askeri unsurlar şehir içinde ve şehirlerarasında konuşlandırıldı.
Tatbikat öncesinde Gazze’nin güneyinde bir basın toplantısı düzenlendi. İslami Cihad Hareketinin askeri kanadı Kudüs Seriyyeleri'nin Sözcüsü Ebu Hamza burada yaptığı açıklamada, “Tatbikatlarda, olası düşman saldırıları simüle ediliyor ve böylece direniş savaşçılarının çeşitli koşullarda ve zamanlarda savaşma yeteneklerinin artırılması hedefleniyor” dedi.
Direniş Gruplarının Ortak Odası’ndan yapılan açıklamada, Filistinli silahlı grupların, Filistinlilere yönelik olası bir çatışmaya karşı tek çatı altında toplandığı vurgulanarak, “İşgal yönetiminin halkımıza karşı sadece bir macera hayalinde olduğunu fark etmesi gerekiyor.  Allah'ın izniyle, tüm güçlerimizle ve birliğimizle karşı karşıya gelecek ve birçok sürprizle karşılaşacaklar” ifadeleri yer aldı.
Açıklamada ayrıca, “Düşmana karşı uzun yıllardır verilen mücadele, eşsiz bir direniş deneyimini olgunlaştırdı ve direnişi sağlam zeminde ayakta tuttu. Halkımızı savunmak için tek bir çatı altında toplanmasını sağladı. Mücadelesinin ve düşmana karşı savaşının kurallarını tam bir bilgelik, irade ve yetenekle ortak bir şekilde oluşturdu” denildi.
Bununla birlikte açıklamada, direniş gruplarının, Siyonist düşmanın kabul görmeyen angajman kuralları dayatmasına izin vermeyeceği ve bu alanda elde ettiği başarıları en üst düzeyde koordinasyon, entegrasyon, saha birliği ve liderlik ile biriktireceği vurgulandı.
Öte yandan İsrailli yetkililer, tatbikata ilişkin resmi ve gayri resmi haberlerin yayınlanmasının ardından yaptıkları açıklamalarda, İsrail güvenlik birimlerinin, ‘Filistinli silahlı grupların yeniden İsrail şehirlerine yönelik füze saldırılarına başlamaları riskine karşı söz konusu tatbikatları özenle ve dikkatli bir şekilde takip ettiklerini’ vurguladılar.
Reuters’ın haberine göre İsrail basını, tatbikatların İran destekli savaşçılar tarafından, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin son günlerinde ABD veya İsrail’in İran'a karşı olası bir saldırı başlatmaları halinde İsrail'in karşılaşabileceği tehlikeleri göstermek için düzenlendiğini öne sürdü.
Bu arada tatbikat öncesinde, ABD tarafından geçtiğimiz Ocak ayında Irak’ta gerçekleştirilen hava saldırısında öldürülen İranlı askeri komutan Kasım Süleymani’nin devasa bir resmi, Gazze'deki ana sahil yoluna yerleştirildi.
Ramallah’ta ise milli ve İslami eğilimli grupların liderleri, son siyasi gelişmeleri ve içerideki son duruma ilişkin sorunların ele alındığı bir toplantı düzenlediler. Toplantıda, ‘halk direnişinin, İsrailli yerleşimcilerin sömürgeciliğine, Filistin sokaklarında dolaşan yerleşimcilerin saldırılarına ve sömürge karakolları kurulmasına karşı mücadelenin önemi vurgulandı.
Bununla birlikte her yıl 1 Ocak’ta yapılan Filistin intifadasının başlamasının yıldönümü kutlamaları da dahil olmak üzere, halk direniş faaliyetlerine geniş bir katılım olması çağrısı yapıldı. Yarın (Perşembe) Ramallah'ta Filistin’in eski lideri Yaser Arafat'ın mezarı başında bir anma töreni yapılacak. Cuma günü ise Kefer Kaddum'da ana etkinlik başlayacak.
Söz konusu gruplar ayrıca, ABD’nin İsrail’in yerleşimcilik faaliyetlerini meşrulaştırma yaklaşımını desteklemesine karşı olduklarını vurguladılar.
İsrail işgal hapishanelerinde tutulan Filistinli mahkumların çektiği acılara, günlük saldırılara ve tutuklamalara ışık tutmak amacıyla yapılan ortak çabaların önemine işaret eden gruplar, İsrail’in yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının patlak verdiği bir dönemde Filistinlilerin evlerini yıkarak ve keyfi olarak gözaltına alarak toplu cezalandırma politikası uyguladığına dikkati çektiler.



Suudi Arabistan'ın hamlesi İsrail'de yankı buldu: En sert açıklama

İsrail ordusunun saldırılarında, Filistinlilerin sığındığı çadırlar yerle bir edildi (Reuters)
İsrail ordusunun saldırılarında, Filistinlilerin sığındığı çadırlar yerle bir edildi (Reuters)
TT

Suudi Arabistan'ın hamlesi İsrail'de yankı buldu: En sert açıklama

İsrail ordusunun saldırılarında, Filistinlilerin sığındığı çadırlar yerle bir edildi (Reuters)
İsrail ordusunun saldırılarında, Filistinlilerin sığındığı çadırlar yerle bir edildi (Reuters)

Suudi Arabistan, sivillerin çadırlarını bombalayan İsrail'i "soykırım" yaptığı gerekçesiyle kınadı.  

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı'ndan bugün yapılan açıklamada, Gazze savaşında İsrail'in uluslararası hukukun tüm ilkelerini ihlal ettiği belirtilerek şu ifadelere yer verildi:

İsrail işgal güçlerinin, Refah'taki savunmasız Filistinli mültecilerin çadırlarını hedef almaya devam ederek, Filistin halkına karşı caydırıcılıktan uzak şekilde sürdürdüğü soykırım katliamlarını en sert şekilde kınıyoruz.

Riyad yönetimi, uluslararası toplumun Refah'ta yaşananlara sessiz kalmasının insani felaketin boyutunu daha da artırdığını vurgulayarak, "Filistin halkına yönelik katliamların durdurulması ve sorumluların hesap vermesi" çağrısında bulundu. 

İsrail'in tanınmış haber sitelerinden Times of Israel (ToI), Riyad yönetiminin yayımladığı metne dair "Suudi Arabistan, Gazze'de Hamas'a karşı savaşın başından bu yana İsrail'e yönelik belki de en sert açıklamasını yaptı" ifadelerini kullandı. 

İsrail ve Suudi Arabistan'ın ABD arabuluculuğunda yürüttüğü normalleşme görüşmeleri, Hamas'ın 7 Ekim'deki Aksa Tufanı saldırısının ardından durmuştu. Riyad yönetimi, savaşın başladığı ay müzakerelerin askıya alındığını duyurmuştu. 

Süreçteki önemli konulardan biri de Filistin meselesiydi. Riyad, Filistin sorunu çözülmeden Tel Aviv yönetimini tanımayacağını defalarca duyurmuştu. İsrail ise iki devletli çözüme yanaşmamıştı. ToI, normalleşme sürecinin durmasının ardından Suudi Arabistan'ın İsrail karşıtı söylemlerini güçlendirdiğine dikkat çekti.

Riyad'ın Tel Aviv'e yönelik sert açıklaması, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ndeki Refah'ın kuzeybatısında yerinden edilmiş Filistinlilere düzenlediği saldırıların ardından geldi. 

Uluslararası Adalet Divanı (UAD), 24 Mayıs'ta açıkladığı tedbir kararında, İsrail'in Refah'a yönelik saldırılarını derhal durdurmasına, insani yardımları engellememesine ve suçlarını araştıracak Birleşmiş Milletler görevlilerinin Gazze'ye girişine izin vermesine hükmetmişti. UAD, Hamas'ın da elindeki rehineleri derhal bırakması gerektiğini vurgulamıştı.

Ancak İsrail ordusu kararı görmezden gelerek, Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) depolarının bulunduğu bölgenin yakınındaki çadırları 26 Mayıs'ta bombalamıştı. Saldırıda en az 45 Filistinli öldürülmüş, 200 kişi yaralanmıştı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, uluslararası kamuoyundan tepki toplayan saldırıyı "trajik hata" diye nitelemişti. 

Bunun ardından İsrail ordusu, yerinden edilen Filistinlilere dün tekrar saldırı düzenlemişti. Refah'ta İsrail'in "güvenli bölge" diye tanımladığı El-Mevasi'deki çadırlara yapılan saldırıda 21 kişi öldürülürken, 64 kişi yaralanmıştı. 

Diğer yandan Amerikan medya kuruluşu CNN, 26 Mayıs'taki saldırıda İsrail ordusunun ABD yapımı mühimmat kullandığını aktardı. 

Patlayıcı silah uzmanı Chris Cobb-Smith, İsrail ordusunun saldırıda GBU-39 adlı küçük çaplı bombaları kullandığını söyledi. Bu bombalar, Amerikan savunma ve havacılık firması Boeing tarafından üretiliyor. 

ABD ise Refah'ta Filistinlilerin kamplarına düzenlenen saldırıların "kırmızı çizgilerini geçmediğini" bildirdi. 

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, Refah'taki durumun "içler acısı ve çok trajik" olduğunu, sivil ölümlerini kınadıklarını belirtti. Ancak Kirby, Refah'ta halen kapsamlı bir kara harekatı düzenlenmediğini savunarak, son saldırıların "belirledikleri kırmızı çizgiyi geçmediğini" söyledi.

Washington yönetimi, Gazze Şeridi'ne yardım tedariki için bir yüzer liman da inşa etmişti. 17 Mayıs'ta kullanıma açılan 320 milyon dolarlık limandan tedarikin salı günü geçici olarak askıya alındığı bildirildi. 

ABD ordusundan yapılan açıklamada, kötü hava koşulları nedeniyle iskelenin zarar gördüğü belirtildi. 25 Mayıs'ta da iskelenin bir parçası koparak karaya oturmuştu. Pentagon, iskelenin yeniden bir araya getirilip sabitlenmesinin en az bir hafta sürebileceğini ifade etti.

Independent Türkçe, Times of Israel, Haaretz, CNN, New York Times