Yargıtay kararını verdi: Gelini kaynanaya gitmeye zorlamak ve cinsel içerikli sitelere girmek boşanma sebebi sayıldı

Yargıtay kararını verdi: Gelini kaynanaya gitmeye zorlamak ve cinsel içerikli sitelere girmek boşanma sebebi sayıldı
TT

Yargıtay kararını verdi: Gelini kaynanaya gitmeye zorlamak ve cinsel içerikli sitelere girmek boşanma sebebi sayıldı

Yargıtay kararını verdi: Gelini kaynanaya gitmeye zorlamak ve cinsel içerikli sitelere girmek boşanma sebebi sayıldı

Şiddetli geçimsizlik yaşayan çiftin karşılıklı boşanma davasının temyiz müracaatını değerlendiren Yargıtay, karı koca arasındaki kusur belirleme tartışmalarını yeni bir boyuta taşıdı, Yüksek Mahkeme; kadını kaynanaya ziyarete zorlamayı ve cinsel içerikli sitelere girmeyi ağır kusur olarak saydı.
Bir süredir geçimsizlik yaşayan genç çift, Aile Mahkemesi’ne başvurarak karşılıklı boşanma davası açtı. Davalı karşı davacı kadın; eşinin ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, kendi ailesi ile görüşmesini istemediğini, fiziksel şiddet uyguladığı, tehdit ettiğini öne sürdü. Davacı karşı davalı koca ise ‘Eşim, annemle yani kaynanasıyla görüşmek istemiyordu’ iddiasında bulundu. Aile Mahkemesi, evliliğin sona ermesine sebebiyet veren olaylarda davacı-davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu kabul edilerek, karşılıklı boşanma davalarının kabulüyle tarafların boşanmalarına, erkeğin tazminat isteklerinin reddine, ortak çocuğun velayetinin anneye bırakılmasına karar verdi. Ortak çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına, davalı-davacı kadın yararına tazminatlara karar verildi.
Taraflar istinaf kanun yoluna başvurunca devreye giren Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, davacı-davalı erkeğin kadının ailesini istemediği, cinsel içerikli sitelere girdiğine dikkat çekti. Davalı-davacı kadının ise eşinin ailesiyle görüşmek istemediği, birlik görevlerini yerine getirmediği, son olayda eşini ortak eve almadığına vurgu yaptı. Daire; boşanmaya sebep olan bu olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunu belirterek davalı-davacı kadının tüm istinaf taleplerinin reddi ile davacı-davalı erkeğin kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden istinaf başvuru talebinin kabulüne karar verdi. Hüküm taraf avukatlarınca temyiz edilince devreye bu kez Yargıtay 2. Hukuk Dairesi girdi.
Yargıtay kararında; eşini annesiyle görüşmeye zorlayan, cinsel içerikli sitelere giren kocanın ağır kusurlu olduğu belirtildi. Kararda; “Davacı-davalı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekirken yazılı şekilde tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü doğru bulunmamıştır. Evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda erkek ağır kusurlu olup, erkeğe yüklenen bu kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmektedir. Kadın boşanma sonucu eşin maddi desteğinden yoksun kalacaktır. O halde, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına maddi ve manevi tazminata karar vermek gerekirken, yanılgılı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. Kusur belirlemesi ve davalı-davacı kadının maddi ve manevi tazminat isteği yönünden bozulmasına, kararın bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına hükmedilmiştir” denildi.



Erdoğan, Trump ile SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonunu görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
TT

Erdoğan, Trump ile SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonunu görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Türk kaynaklar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) zirvesi kapsamında yaptıkları görüşmede, Suriye'deki gelişmeleri çeşitli boyutlarıyla ele aldıklarını açıkladı.

Kaynaklar, Erdoğan'ın Trump ile salıyı çarşambaya bağlayan gece gerçekleşen görüşmesinde, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) yeni Suriye ordusuna entegrasyonunu ele aldığını söyledi. Erdoğan, Suriye yönetiminin DEAŞ dahil tüm terör örgütleriyle mücadelede kararlı olduğunu ve Türkiye'nin de bu konuda Suriye yönetimine desteğini sürdürdüğünü vurguladı.

thyu
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara geçtiğimiz mart ayında SDG'nin Suriye ordusuna entegre edilmesi için SDG lideri Mazlum Abdi ile anlaşma imzaladı. (EPA)

Şarku’l Avsat’ın Türk hükümetine yakın medya kuruluşlarından aktardığına göre Erdoğan, SDG'ye ABD desteği konusuna da değindi. Erdoğan, “Mart ayında Şam ile imzalanan anlaşma uyarınca SDG'nin Suriye ordusuna entegre edilmesinin ardından bu desteğin sürdürülmesine gerek kalmayacak… Suriye yönetimi, Türkiye'nin de desteğiyle, DEAŞ üyelerinin ve ailelerinin tutulduğu hapishanelerin kontrolünü ele geçirecek” ifadelerini kullandı.

SDG'ye yönelik suçlamalar

Erdoğan daha önce SDG'yi, lideri Mazlum Abdi ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara arasında imzalanan anlaşmayı geciktirmekle suçlamış, ‘SDG’nin anlaşmanın uygulanmamasının sonuçlarına katlanacağını ve Türkiye'nin bu konuyu yakından takip ettiğini’ belirtmişti.

Türkiye, ABD'nin ‘DEAŞ'a karşı savaşta yakın müttefik’ olarak gördüğü SDG'nin en büyük bileşeni olan YPG’nin dağıtılmasını, yabancı savaşçılarının Suriye'yi terk etmesini ve kalan savaşçıların yeni Suriye ordusuna entegre edilmesini talep ediyor. Washington ise ‘önemli bir müttefik’ olarak SDG'nin yanında durmaya devam edeceğini vurguluyor.

Kaynaklar, Erdoğan'ın Trump'la ayrıca, ‘ABD'nin Suriye'ye yönelik yaptırımlarının kaldırılması kararının uygulanması için atılan adımları ve ABD'nin Suriye'deki güçlerinin durumunu, İsrail'in Suriye topraklarına yönelik saldırılarını, bunların durdurulması ihtiyacını ve Suriye'nin birliği ve egemenliğinin desteklenmesi için yapılacak çalışmaları’ da ele aldığını söyledi.

dfrgthy
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer dün Lahey'de düzenlenen NATO zirvesi çerçevesinde görüşmelerde bulundu. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Erdoğan dün NATO zirvesi çerçevesinde Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer ile yaptığı görüşmede, “Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini koruyarak istikrarını desteklemeye devam edecektir” dedi.

Suriyeliler için kolaylıklar

Öte yandan Türkiye'deki Suriyeli sivil toplum aktivistleri, geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Göç İdaresi Başkanlığı yetkilileriyle görüştüklerini ve Suriyelilerin statülerine ilişkin güvence aldıklarını açıkladılar.

Aktivistler, ‘Türkiye'de kalmak isteyen hiçbir Suriyelinin ülkesine dönmeye zorlanmayacağı, dönüşün sadece gönüllülük esasına dayanacağı ve daha sonra Türkiye'ye giriş yasağı getirilmeyeceği’ yönünde güvence aldıklarını ifade ettiler.

Türk yetkililer, ‘giriş ve vize işlemlerinin kolaylaştırılacağını, 1 Temmuz itibariyle sınır kapılarının çifte vatandaşlık sahiplerine ve birinci derece akrabalarına açılacağını ve Suriyeli üniversite öğrencilerinin, geçici koruma kartına sahip üniversite öğrencileri de dahil olmak üzere, yılda dört kez kara kapılarından ülkelerine giriş yapmalarına izin verileceğini’ doğruladı.

Suriyeli aktivistler, Suriyelilerin ve Türklerin, Türkiye ve Suriye'de gayrimenkul sahibi olmalarının önündeki engellerin kaldırılması için de çalışmaların sürdüğünü kaydetti.

hyu
Okulların kapanmasının ardından ülkelerine dönen Suriyeli mültecilerin sayısı artmaya başladı. (AFP)

Türkiye'deki Suriyelilerin ülkelerine dönüşü, geçtiğimiz cuma günü okulların kapanmasının ardından gönüllü ve kalıcı dönüşler kapsamında gözle görülür bir artışa sahne olmaya başladı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, geçtiğimiz cuma günü Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Göç İdaresi Başkanlığı, Türk Kızılayı ve bazı sivil toplum kuruluşlarının iş birliği yaptığı bir proje kapsamında gönüllü geri dönüşleri desteklemek amacıyla kurulan merkezin açılışında, Beşşar Esed rejiminin 8 Aralık 2024'te devrilmesinden bu yana 273 binden fazla Suriyelinin gönüllü olarak ülkelerine döndüğünü açıkladı.