Eski krallıkların başkenti ve modern bir siyasi pencere El-Ula

El-Ula’daki Maraya salonu (Şarku’l Avsat)
El-Ula’daki Maraya salonu (Şarku’l Avsat)
TT

Eski krallıkların başkenti ve modern bir siyasi pencere El-Ula

El-Ula’daki Maraya salonu (Şarku’l Avsat)
El-Ula’daki Maraya salonu (Şarku’l Avsat)

İlk Körfez zirvesinin yapıldığı yıl olan 1981’den bu yana, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) zirveleri, altı Körfez ülkesinin başkentlerinde düzenleniyor. Ancak gelecek hafta yapılması planlanan zirve sembolik olacak. Zira eski krallıkların başkentini modern bir siyasi pencereye dönüştürmek için Suudi Arabistan’ın kuzeybatısındaki El-Ula şehrinde düzenlenecek.
Gelecek salı günü Suudi Arabistan, KİK Yüksek Konseyi’nin 41’inci oturumuna katılacak konsey ülkelerinin liderlerine ev sahipliği yapacak. Toplantı yeri olarak ise El-Ula şehri seçildi. Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, son oturumda KİK ülkelerinin liderlerini zirve toplantısına katılmaya davet etti.
Suudi Arabistan Kültür Bakanı ve El-Ula Kraliyet Heyeti Valisi Prens Bedr bin Abdullah bin Farhan, El-Ula’daki Körfez Zirvesi’nin ‘medeniyetlerin, halkların ve kültürlerin buluşma yeri’ olduğunu dile getirdi.
Zirve, dünyanın aynalarla kaplı en büyük binası olan ‘Maraya’ salonunda düzenlenecek. Duvarları aynayla kaplı olan Maraya, Vadi Aşar’da mekanın doğasını yansıtıyor.
Körfez zirvesini çevreleyen olumlu atmosfer hakkında açıklamada bulunan siyasi medya profesörü Dr. Abdullah el-Assaf, “KİK’in kurulması, tek bir tarihsel, sosyal ve kültürel gerçekliğin somutlaşmış halidir. KİK ülkeleri, derin dini ve kültürel bağlar ve vatandaşlar arasında aile kaynaşması ile ayırt edilir. Bunlar bir bütün olarak, bu bölgenin sakinlerini kucaklayan kıyı çöl ortamı boyunca düz coğrafi alanla güçlendirilen yakınsama ve birleşme faktörleridir” ifadelerini kullandı.
Dr. Assaf, kurucuların onayladığı tüzüğe göre KİK’in genel amacının ‘üye devletler arasında, birliğe ulaşmak için her alanda koordinasyonu, tamamlayıcılığı ve karşılıklı bağımlılığı sağlamak ve halklar arasında çeşitli alanlarda var olan bağları ve iş birliğini derinleştirmek’ olduğunu belirtti. Dr. Abdullah el-Assaf, Körfez halkının bugün, yakınlaşma ve iş birliğine her zamankinden daha çok ihtiyaç duyan bölgenin iyiliği için toplantıyı sabırsızlıkla beklediğini söyledi.
Siyasi medya profesörü, konseyin kurucu babalarının vefat etmesinden sonra El-Ula’da yapılacak ilk zirve olması nedeniyle, bu bölgenin tercih edilmesinin birçok gösterge ve mesaj taşıdığına dikkati çekerken, “El-Ula’da yapılacak olan Körfez zirvesinin varlığı, konsey sürecinin yeni bir aşamasının başlangıcı anlamına geliyor” dedi.
5 Ocak’taki Körfez zirvesi için mekân olarak El-Ula’nın seçilmesi, binlerce yıl önce eski krallıkların başkenti, farklı zaman dilimleri için birer simge haline gelen, medeniyetler ve kültürlerin buluşma yeri ve bugüne kadar derin tarihsel kanıtlar taşıyan yumuşak bir siyasi pencere olan şehrin tarihine ışık tutuyor.
Temsil ettiği tarihi, uygarlık ve kültürel önemi nedeniyle birçok ülke liderine ev sahipliği yapmış olmasına rağmen El-Ula’yı zirveye mekan olan seçmek, başkentlerde düzenlenen zirvelere kıyasla türünün ilk örneği oldu. Şehir, Dedan ve Lihyan krallıklarının başkenti olması, Nebatilerin ticaret merkezlerine dönüşmesi ve nihayetinde İslami döneme ulaşması bakımından, binlerce yıldır tanık olduğu birçok medeniyeti yansıtan anıtları kucaklıyor.
Nebati şehri Hegra, MÖ. 1. yüzyıla kadar uzanan ve 100’den fazla büyük iyi korunmuş mezar içeren, Nebatiye Krallığı’nın güney başkenti El-Ula bölgesindeydi. Söz konusu mezarların çoğunluğu, kayalara oyulmuş durumda.
Nebatilerden önce El-Ula, kervan ticaretini kontrol eden eski Dedan ve Lihyan krallıklarının başkentiydi. Dedan, değerli kokular üreten güney Arap krallıklarını Akdeniz dünyasının büyüyen pazarlarına bağladı.
El-Ula, eski uygarlıkların hikayeleriyle dolu. Toprakları, tarımsal ürünlerinde bile birçok kültür ve medeniyete göre çeşitlendirilmiş durumda. El-Ula, önceleri palmiye ve ağaç vahalarıyla doluydu. Gezgin İbn Battuta, 14. yüzyılda burayı ‘su bakımından zengin ve palmiye ağaçları ile gölgelenmiş büyük ve güzel bir köy’ olarak tanımlamıştı. Dağları, erozyonla boyanmış veya geçmiş dönemlerde özenle oyulmuş sanatsal resimleri temsil ediyor.



Suudi Arabistan BRICS Zirvesi’nde Gazze'deki acıların sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)
TT

Suudi Arabistan BRICS Zirvesi’nde Gazze'deki acıların sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)

Suudi Arabistan, 17. BRICS Zirvesi'nin ikinci gününün ilk oturumunda Gazze'de yaşanan insani acıların göz ardı edilemeyeceğini ve uluslararası toplumun bu krizi sona erdirmek ve uluslararası hukuka uygun olarak iki devletli çözüme dayalı herakes için kalıcı ve kapsamlı bir barışa ulaşmak için ciddi bir şekilde çalışması gerektiğini vurguladı.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman adına Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan dün Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen ve Suudi Arabistan'ın davetli ülke olarak katıldığı zirvenin ikinci gününün ilk oturumuna katıldı. Oturum ‘Çevre, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30) ve Küresel Sağlık’ başlığını taşıyordu.

Oturum sırasında bir konuşma yapan Prens Faysal bin Ferhan, Gazze Şeridi'ndeki feci duruma atıfta bulunarak, dünyadaki vahim krizlerin herkese ortak sorumlulukları ve çatışmaların yayılmasını önlemek için gerilimi artırmaktan kaçınma ihtiyacını hatırlattığını vurguladı. İsrail'in sağlık altyapısına yönelik saldırılarının ve sivilleri hedef almasının uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlali ve yasalar ile normlara dayalı uluslararası sisteme doğrudan bir meydan okuma olduğunu belirterek, uluslararası toplumu insani erişimin sağlanması ve sivillerin korunması için sorumluluklarını üstlenmeye çağırdı. Faysal bin Ferhan, Gazze'de yaşanan insani acıların göz ardı edilemeyeceğini ve uluslararası toplumun bu krizi sona erdirmek ve uluslararası hukuka uygun olarak iki devletli çözüme dayalı herkes için kalıcı ve kapsamlı bir barışa ulaşmak için ciddi bir şekilde çalışması gerektiğini vurguladı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı konuşmasının başında ülkesinin BRICS Zirvesi’ne ev sahipliği yapan ve bu yıl grubun başkanlığını yürüten Brezilya'ya takdirlerini ifade ederek, Suudi Arabistan'ın daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği inşa etme arzusunu dile getirdi.

Prens Faysal bin Ferhan, Suudi Arabistan'ın Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Paris Anlaşması'na olan bağlılığını vurgulayarak, iklim ve sağlık alanlarında iş birliğinin geliştirilmesinin önemini vurguladı ve farklı ülkelerin farklı koşullarını dikkate alan pratik ve dengeli bir yaklaşım çağrısında bulundu.

Bu bağlamda, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı'na (COP30) ev sahipliği yapacak olan Brezilya'ya Krallık'ın tebriklerini ileterek, Suudi Arabistan'ın iklim değişikliği sorunlarının ele alınmasında somut sonuçlar elde edilmesinde başarı dileklerini ifade etti.

Prens Faysal bin Ferhan, su kıtlığı çeken ülkelerden biri olarak Suudi Arabistan'ın çevresel zorlukları ve su kaynaklarını yönetmek için ileri yöntemler ve teknolojiler geliştirdiğini ve bu hayati kaynağa eşit erişimi sağlamayı amaçlayan Dünya Su Örgütü'nün kurulmasına yol açan çabalara öncülük ettiğini açıkladı.

Sağlık sektörü konusunda ise Vizyon 2030'un önleme ve entegre bakıma odaklanan kapsamlı reformlar içerdiğini belirterek, Suudi Arabistan'ın Hac ve Umre gibi büyük organizasyonları yönetme, planlama ve erken uyarı sistemleri geliştirme konusundaki uzmanlığını vurguladı. Kuşkusuz bu, Suudi Arabistan'ın uluslararası standartlara uygun olarak sağlık acil durumlarına hazırlık ve müdahale konusunda bölgesel bir merkez olma konumunu güçlendiriyor.

Oturuma Suudi Arabistan'ın Brezilya Büyükelçisi Faysal Gulam, Dışişleri Bakanlığı Ofisi Genel Müdürü Velid es-Semail, Dışişleri Bakan Danışmanı Muhammed el-Yahya ve Uluslararası Kuruluşlar Genel Müdürü Şahir el-Huneyni katıldı.