Körfez bölgesi 1960’lardan bu yana çehresini değiştiren dönüşümlere tanık oldu. Körfez ülkelerinin bağımsızlık kazanması, 1979 yılında bölgede terör örgütlerinin oluşmaya başlamasına ve istikrarsızlığa neden olan İran devriminin ortaya çıkışı, Körfez saflarının tehdit ve zorluklarla mücadele konusunda tek safta yer almasına yol açtı.
Tahran'ın vekilleri aracılığıyla bölge ülkelerine yönelik düşmanlık politikasının yükselmesi Körfez iş birliğinin güçlendirilmesinin önemini arttırıyor. Körfez ülkeleri, karşılaşabilecekleri zorluklar ve risklerle yüzleşmek, güvenliklerini korumak için saflarını birleştirmeye çalışıyor. Bu durum, Körfez Arap Ülkeleri için İş birliği Konseyi'nin kurulma tarihini ve bazılarının korunmasına ve ekonomik iş birliğinin artırılmasına katkısını yeniden gündeme getiriyor.
Suudi Arabistan, bugün ‘olumlu bir atmosfer’ içinde gerçekleştirilen Körfez İşbirliği Konseyi’nin (KİK) 41. oturumunun çalışmalarına katılan Körfez ülkelerinin liderlerine ev sahipliği yapıyor.
Konsey’in ilk Genel Sekreteri
KİK’in 1981-1993 yılları arasında görev yapan ilk Genel Sekreteri Abdullah Bişara, altı Körfez ülkesi arasındaki birliğin önemine vurgu yaptı. Konsey’de son yıllarda yaşananların ‘başkalarına’ fayda sağladığını ifade ederek mevcut durumun aşılmasının öneminin altını çizdi. Konsey'in birlik, güvenlik ve istikrarı sağlamak ve halkları arasında karşılıklı bağlılığı pekiştirmek için oluşturulduğunu hatırlatan Bişara, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, bu bölgenin hassas olduğunu ve bölgenin küresel istikrar ve refaha taraf olduğuna işaret etti. Dünyanın bu bölgeden beklediği sorumluluğu üstlenmenin önemine dikkat çekti.
Abdullah Bişara, KİK’in bir mekanizma geliştirme, krizleri çözme ve ortaya çıkmalarını engelleme yöntemlerini gözden geçirmesinin zorunlu olduğuna vurgu yaptı. Bölgesel gruplamada birden fazla ülkeyi içeren herhangi bir sistemde devletlerin çıkarlarını dikkate almanın önemine işaret etti.
1960’lardan bu yana gerçekleşen dönüşümler
1960’lı yılların başlarında bölge, çehresini değiştiren dönüşümlere sahne oldu. 1932 yılında kurulan Suudi Arabistan dışındaki beş Körfez ülkesinin bağımsızlığını ilan etmesi, İran devriminin doğuşu, ilk kurşunun 1980 yılının Eylül ayında atıldığı ve 1988’e kadar devam eden İran-Irak savaşı, 1990-91 yıllarında Kuveyt’i Irak işgalinden kurtarmak için gerçekleştirilen ikinci Körfez Savaşı, bunlardan bir kısmını oluşturuyor. Bölgede yaşanan kriz ve tehditler bugüne kadar devam etti. Çoğunun arkasında İran bayrağı, İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) sloganları ve Arap Baharı olayları vardı.
Tüm bu bölgesel tehditler bizi, ilk fikirleri 1970'lerin ortalarında Kuveyt Veliaht Prensi Şeyh Cabir el-Ahmed'in Başbakan iken yaptığı çağrı üzerine ortaya çıkan KİK'in kuruluş tarihine götürüyor. İran devrimi ve İran-Irak savaşından sonra, Suudi Arabistan, Kuveyt, Emirlikler, Bahreyn, Katar ve Umman ile birlikte 6 ülkeyi bir araya getiren bir Körfez birimi kurmak için Arap Körfez ülkelerinin liderleri, meseleyi ciddi şekilde tartışmak için 1980'lerin sonunda Suudi Arabistan'da toplandı.
1981'de Körfez İşbirliği Konseyi, üye devletler arasında homojenliği sağlamak ve çeşitli siyasi, askeri ve medya alanlarında, politik konularda birleşik tutumlar benimsemek üzere kuruldu. Bunun yanı sıra konseyin kuruluş amaçları arasında ekonomik alan, insan ve çevre alanları, adli konularda iş birliği içinde olmak da bulunuyor. Diğer ülke ve gruplarla bölgesel iş birliği ve ekonomik ilişkilere kurmak da konseyin üzerinde durduğu konular arasında bulunuyor.
Konsey, üye devletleri arasındaki ekonomik iş birliğinin güçlendirilmesine katkıda bulundu. İşbirliği, Yarımada Kalkan Kuvvetleri aracılığıyla Bahreyn'in yanında durma, İran'ın müdahalesini önleme ve diğer pek çok şeyin yanı sıra Kuveyt'i Irak işgalinden korumaya ve kurtarmaya da katkıda bulundu.