Koronavirüs aşıları çerçevesinde ortaya çıkan yeni bir tartışma: İki doz arası süre ne kadar olmalı?

Arjantin'de aşı yaptıran bir hemşire (DPA)
Arjantin'de aşı yaptıran bir hemşire (DPA)
TT

Koronavirüs aşıları çerçevesinde ortaya çıkan yeni bir tartışma: İki doz arası süre ne kadar olmalı?

Arjantin'de aşı yaptıran bir hemşire (DPA)
Arjantin'de aşı yaptıran bir hemşire (DPA)

Yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı geliştirilen aşılarla ilgili şu ana kadar kesin olarak çözülemeyen sorular arasında, aşıların ne kadar süre etkili olmaya devam edeceği ve grip gibi mevsimsel olması için yeniden aşılama ihtiyacı olacak mı soruları yer alıyor.
Bilim insanları bu sorulara karşı dünya çapında aşı dağıtım planlarını büyük ölçüde etkileyeceği için kesin bir cevaba ulaşmaya çalışırken, bazı ülkelerin Pfizer-Biontech aşısı ile aşılama kampanyalarını başlatmasıyla birlikte yeni bir soru gündeme gelmeye başladı: Aşının iki dozu arasındaki önerilen süreye uyulmalı mı?
Söz konusu aşı, 21-28 gün arayla iki doz şeklinde veriliyor. Ancak Danimarka ve İngiltere gibi bazı ülkeler önerilen bu süreden daha uzun süre bekleyeceklerini, böylece daha fazla kişiye ilk dozları vermeye odaklanabileceklerini belirttiler.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) Bağışıklama ile ilgili Stratejik Danışma Grubu (SAGE), konuyla alakalı yaptığı açıklamada, esas olanın 21 ila 28 günlük bir periyotla ayrılmış iki doz aşı vermek olduğunu, ancak ilk dozdan daha fazla kişinin yararlanmasını sağlamak için ikinci dozun ertelenebileceğini bildirdi.
SAGE Başkanı Alejandro Cravioto, Salı günü düzenlenen sanal basın toplantısında yaptığı açıklamada, bu yaklaşımın aşı yetersizliği ve epidemiyolojik durum nedeniyle istisnai durumlarda uygulanabileceğini belirtti.
WHO Aşılama Departmanı Direktörü Kate O'Brien ise basın toplantısında yaptığı açıklamada, gecikmenin 6 haftayı geçmemesi gerektiğini vurguladı.
WHO’nun ihtiyatlı onayına rağmen, Biontech şirketi Salı günü yayınladığı açıklamada, ikinci dozu üç haftadan fazla geciktirmenin aşının güvenliği ve etkinliğini nasıl etkileyeceği hakkında veri eksikliği konusunda uyardı. Biontech, yüzde 95 etkinlik gösteren klinik verilerinin 21 gün arayla iki doz şeklinde uygulanan bir programa dayandığını söyledi.
Şirketin açıklamasında, "Veriler ilk dozdan 12 gün sonra aşıdan kısmi koruma olduğunu göstermesine rağmen, ilk dozdan sonra korumanın 21 gün sonra da devam ettiğini kanıtlayan hiçbir veri yoktur" ifadeleri yer aldı.
Pfizer, Aralık ayı başlarında Beyaz Saray'a Haziran ya da Temmuz ayının sonuna kadar büyük miktarda ek aşı dozu sağlayamayacağını bildirdiği için bu kriz ABD'de de gündeme gelecek gibi görünüyor. ABD, ihtiyacını karşılamak için bu yıl Oxford-AstraZeneca tarafından geliştirilen ortak aşıyı kullanmak amacıyla AstraZeneca ile bir anlaşma imzaladı. 
AstraZeneca, geçen Aralık ayında yaptığı açıklamada, geliştirdiği aşıyı ve Sputnik 5 aşısını tek bir klinik deneyde birleştirmeyi denemek için Rus Gamalia Enstitüsü ile ortak klinik denemelerin uygulanacağını duyurdu. Ayrıca bunun, etkinliği artırmada başarılı olduğu kanıtlandığı takdirde aşılar üzerinde beklenen talebi karşılayacağı için fayda sağlayacağı belirtildi. Deneyler, Oxford aşısının tam dozunun, ardından tam doz Rus aşısının verilmesinin ardından, bunun Oxford aşısının bir doz, yarım doz veya iki tam dozundan daha fazla etkinlik sağlayıp sağlamadığını test etmeyi amaçlıyor.
Mısır Assiut Üniversitesi'nde Viroloji Profesörü Halid Şehata, sürü bağışıklığını sağlayacak yeterli yüzdeyi elde etmek için ülkelerin aşı kaynaklarını çeşitlendirmekten başka alternatifi olmadığını belirtti.
Şehata, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“Küresel olarak aşı talebi konusundaki mevcut baskı nedeniyle hiçbir ülke ihtiyaçlarını tek bir kaynaktan karşılayamaz. Bu nedenle, ülkelerin aşı dozları arasındaki süreyi bir süre ertelemek zorunda kalmaması ve aşının etkinliğini uzun süre sonra kaybetmemesi için birden fazla aşıya güvenmesi doğal bir durum.”



Ünlü oyuncu 16 Emmy ödüllü dizideki ikonik rolü nasıl aldığını anlattı

Jon Hamm, Mad Men sona erdikten sonra profesyonel manada hangi adımı atacağını bilemediğini söylüyor (AMC)
Jon Hamm, Mad Men sona erdikten sonra profesyonel manada hangi adımı atacağını bilemediğini söylüyor (AMC)
TT

Ünlü oyuncu 16 Emmy ödüllü dizideki ikonik rolü nasıl aldığını anlattı

Jon Hamm, Mad Men sona erdikten sonra profesyonel manada hangi adımı atacağını bilemediğini söylüyor (AMC)
Jon Hamm, Mad Men sona erdikten sonra profesyonel manada hangi adımı atacağını bilemediğini söylüyor (AMC)

Televizyon tarihinin en etkileyici karakterlerinden biri olan Don Draper'ın gizemli havası, karakteri bu kadar unutulmaz kılan unsurlardan biriydi. Ancak bu atmosferin oluşması, Mad Men'in yaratıcısı Matthew Weiner'ın, o dönemde pek tanınmayan bir ismi başrole yerleştirme konusundaki ısrarı sayesinde mümkün oldu. 

Şu sıralar Apple TV+ dizisi Your Friends and Neighbors'da rol alan Jon Hamm, Weiner'ın Don Draper rolünü kendisine vermek için yapımcıları ikna etmeye çalışırken nasıl zorlu bir süreç yaşadığını konuk olduğu Awards Chatter podcast'ine anlattı. 

Hamm'e göre, Weiner dizinin ruhunu anlatırken, oyuncunun tanınmıyor olmasının bir eksiklik değil, aksine bir avantaj olduğunu vurgulamış.

54 yaşındaki Hamm, "Matthew, yöneticilere 'Bu dizinin olayı, kimsenin bu adamın kim olduğunu bilmemesi' dedi" ifadelerini kullandı: 

Düşünsenize, Rob Lowe gibi biri bu rolde olsaydı. O zaman 'Aa, Rob Lowe dizisiymiş bu' derdiniz. Bu yüzden benim bilinmiyor olmam işime yaradı.

Yine de AMC yöneticilerini, Hamm'i 16 Emmy ödüllü dizinin başrolüne koymaya ikna etmek kolay olmamış. Hamm, rolü almadan önce 6 ya da 7 kez seçmelere katıldığını ve nihayetinde New York'a, AMC yöneticileriyle son görüşme için çağrıldığını söyledi.

O süreci anlatan Hamm, "Yönetim kademesinde, 'Gerçekten kimsenin tanımadığı bu çocuğu mu dizimizin başrolüne koyacağız? Bu, kanal tarihimizin ilk orijinal dizisi' gibi hararetli tartışmalar olmuş" dedi: 

O dönemin genel yaklaşımı, bilinen, kredisi olan bir ismi başrole koymaktı.

Neyse ki New York'taki son toplantıda rol resmen Hamm'e teklif edildi. Hamm, karakterin ruhunu anlamasını sağlayan kişisel bir deneyimi de paylaştı. Özellikle kendi babasının, Don Draper'la benzer yanları olduğunu fark ettiğini anlattı.

Hamm, "Babamda da Don'da olduğu gibi sürekli bir melankoli hali vardı" dedi:

Bir sürü şeye sahip oluyorsun, ayrıcalığın, erişimin, her şeyin var. Ama neden mutlu değilsin? Bence bu da diziyi ayakta tutan duygulardan biriydi.

Jon Hamm şu sıralar Amanda Peet ve Olivia Munn'la başrolü paylaştığı Your Friends and Neighbors'ta oynuyor. Dizinin yeni bölümleri her cuma Apple TV+’ta izleyiciyle buluşuyor.

Independent Türkçe, IndieWire, Fox2Now, Awards Chatter