Hamaney: ‘İran, ABD’nin nükleer anlaşmaya dönmesi yönünde aceleci değil’

İran’ın dini lideri Ali Hamaney (AFP)
İran’ın dini lideri Ali Hamaney (AFP)
TT

Hamaney: ‘İran, ABD’nin nükleer anlaşmaya dönmesi yönünde aceleci değil’

İran’ın dini lideri Ali Hamaney (AFP)
İran’ın dini lideri Ali Hamaney (AFP)

İran Dini Lideri Ali Hamaney, İranlıların ABD’nin nükleer anlaşmaya dönüşünün telaşı içinde olmadıklarını, ancak ülke ekonomisini kötüye sürükleyen yaptırımların kaldırılmasında ısrarcı olduklarını söyledi.
Hamaney, bir televizyon kanalından yaptığı açıklamada, “ABD’nin anlaşmaya dönmesi için ne ısrarcıyız ne de bu yönde bir acelemiz var. Mantıklı olan bizim talebimiz, yaptırımların kaldırılması yönünde. Zirâ bu, İran milletinin elinden alınan bir haktır; İran halkının bu hakkına saygı göstermek ise ABD ve onun peşinden giden Avrupa'nın görevidir. Yaptırımlar kaldırıldığı taktirde ABD’lilerin anlaşmaya geri dönüşlerinin bir anlamı olacaktır; kaldırılmadığı taktirde ise, ABD’nin geri dönüşü bizim çıkarımıza değil, belki de aleyhimize olacaktır. Diğer taraf neredeyse hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmezken İran'ın tüm yükümlülüklerine riayet etmesi mantıklı değildir. Yükümlülüklerini yerine getirmek için geri döndükleri taktirde biz de yükümlülüklerimize yeniden riayet edeceğiz” dedi.
Tahran yönetimi, ABD yaptırımları kaldırdığı, İran ise anlaşmadan beklenen kazanımlardan istifade edebildiği taktirde Viyana Anlaşması'na ‘derhal’ yeniden uyacağını söylüyor.
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani liderliğindeki ılımlı hükümet, parlamento çoğunluğunu oluşturan muhafazakarların teşviki ile yeniden yüzde 20 oranında uranyum zenginleştirmeye başlamıştı. İran’ın benimsemiş olduğu bu seviye, Washington ile gelecekte gerçekleştirilmesi olası müzakerelerin önündeki en büyük engellerden biri olarak görülüyor.
İran ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) daimi üyeleri olan ABD, Çin, Rusya, İngiltere, Fransa ve Almanya, 2015 yılında Viyana'da Kapsamlı Ortak Eylem Planı’na imza atmıştı.



İran Cumhurbaşkanı'nın yokluğunda süreç nasıl işleyecek?

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve yardımcısı Muhammed Muhbir (Tesnim)
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve yardımcısı Muhammed Muhbir (Tesnim)
TT

İran Cumhurbaşkanı'nın yokluğunda süreç nasıl işleyecek?

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve yardımcısı Muhammed Muhbir (Tesnim)
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve yardımcısı Muhammed Muhbir (Tesnim)

İran anayasası, İran cumhurbaşkanının herhangi bir nedenle iki ay süreyle yetkilerini kullanamaması durumunda, İran cumhurbaşkanlığının görevlerini geçici bir komitenin üstlenmesini öngörüyor.

131. maddeye göre başkanın ölümü, yokluğu, iki ayı aşan hastalık veya görev süresinin dolması ve yeni cumhurbaşkanının seçilmemesi halinde, cumhurbaşkanının görevlerini bir komisyon üstlenecek.

İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Rehber'in onayıyla, Meclis Başkanı ve Yargı Başkanının da yer aldığı bir komiteye başkanlık ediyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı, 50 gün içinde başkanlık seçimlerini düzenlemekle yükümlü olacak.

131. maddeye göre Rehber, cumhurbaşkanı yardımcısının yetkilerini gerektiği gibi kullanamaması halinde cumhurbaşkanının tüm yetkilerini doğrudan şahsen üstlenebilir veya yeni bir yetkili atayabilir.

İran Anayasası'nın 113. Maddesine göre İran Cumhurbaşkanı'nın, Rehber'den sonra ülkede en yüksek yetkili olduğunu ve Rehber ile ilgili konular hariç, Anayasa'nın uygulanmasından ve yürütme organını (hükümeti) yönetmekten sorumludur.

Bu, İran'ın başbakanlık görevini devralmak üzere geçici bir komite kurma durumu ile üçüncü kez karşı karşıya kalmasıdır.

İlki, İran devriminin ilkelerine ihanet ettiği gerekçesiyle Rehber Humeyni tarafından görevden alınan eski Cumhurbaşkanı Ebu'l Hasan Beni Sadr’ın görevden alınmasının ardından gerçekleşti. Beni Sadr 1979 devriminden sonra İran'ın ilk seçilmiş cumhurbaşkanıydı. Paris'te sürgünde iken Ekim 2021'de öldüğünde 88 yaşındaydı. Komitenin çalışmaları 22 Haziran 1980'den aynı yılın 2 Ağustos'una kadar yaklaşık iki ay sürdü.

İkincisi, 30 Ağustos 1981 tarihinde İran Başbakanı Muhammed Ali Recai'nin suikasta uğramasının ardından kurulmuştur. Komisyon, Başbakanlık binasının bombalanmasından birkaç saat sonra çalışmalarına başladı ve 9 Ekim 1981 tarihine kadar devam etmiştir.