Kaliforniya Bölge Yargıcı, Trump yönetiminin iltica sisteminde köklü bir değişikliği hedefleyen kararını engelledi

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

Kaliforniya Bölge Yargıcı, Trump yönetiminin iltica sisteminde köklü bir değişikliği hedefleyen kararını engelledi

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

Kaliforniya Bölge Yargıcı James Donato, dün, Başkan Donald Trump yönetiminin ABD iltica sistemini değiştirmek ve ABD'ye sığınmak isteyen göçmenler için iltica hususunda kısıtlamalar getirmek için aldığı yeni kararın uygulanmasını engelledi.
Reuters haber ajansının aktardığına göre mahkeme kararının, Trump yönetiminin son günlerinde katı göç politikalarını ülkede kalıcı kılmak için sarf ettiği çabaları baltaladığı düşünülüyor. Mahkemenin bu kararı ABD Başkanı seçilen Joe Biden'ın göreve gelmesinden kısa bir süre önce geldi.
Kaliforniya Bölge Yargıcı James Donato, 11 Aralık'ta Trump yönetimi tarafından alınan kararın uygulanmasını engellemek için bir mahkeme emri çıkardı. Bunun üzerine mahkemedeki iki heyet kararın uygulanmasını engellemek ve göçmenlerin haklarını savunmak için çalışma yürüttü. Trump yönetimi tarafından alınan bu kararın Pazartesi günü yürürlüğe girmesi planlanmıştı.
Mahkemedeki söz konusu iki heyet, kararın, halihazırda görevde bulunması yasal olmayan ABD İç Güvenlik Bakan Vekili Chad Wolff tarafından verilmesini gerekçe göstererek bahse konu kararın uygulanmasını engellemeye çalıştı. Kasım ayında, Brooklyn’deki bir yargıç aynı nedenle Trump yönetiminin “çocuk göçmenler için ertelenmiş çalışma programını” sona erdirme girişimini engelledi. Bu, bazı göçmenleri sınır dışı edilmekten koruyan bir programdı.
Beyaz Saray, Trump taraftarlarının Washington’daki ABD Kongre binasını basmaları üzerine Trump'ın şiddeti kınamasını isteyen Wolf'un ABD İç Güvenlik Bakanlığı adaylığını geri çekti. Trump, Wolf’un Biden'a düzenli bir güç transferini desteklediğini söyledi.
Uzmanlara ve hukukçulara göre, son karar ABD-Meksika sınırına iltica amacıyla gelen göçmenler için uygunluk kriterlerinde bir dizi değişiklik yapmak suretiyle iltica yolunu kesmeyi hedefliyor.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.