NASA, Güneş depremlerinin sırrını çözdü

Güneş patlaması, yıldızın dış atmosferinde meydana gelen bir patlamalara deniyor (NASA Goddard)
Güneş patlaması, yıldızın dış atmosferinde meydana gelen bir patlamalara deniyor (NASA Goddard)
TT

NASA, Güneş depremlerinin sırrını çözdü

Güneş patlaması, yıldızın dış atmosferinde meydana gelen bir patlamalara deniyor (NASA Goddard)
Güneş patlaması, yıldızın dış atmosferinde meydana gelen bir patlamalara deniyor (NASA Goddard)

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), Güneş depremlerine yeni bir açıklama getirdi. Ajansa göre Güneş sarsıntılarının sırrı, yüzeyin altında yatıyor.
Bilim insanları uzun zamandır bu olayların manyetik kuvvetlerden veya ısınmış dış atmosferden kaynaklandığına inanıyordu. Ancak şimdi, NASA'nın Solar Dynamics Gözlemevi (SDO) bu düşünceyi yalanlayan bir bulgu elde etti.

Güneş depremleri nedir?
Güneş sarsıntıları, Güneş patlamaları esnasında yıldız üzerinde meydana gelen sismik faaliyetlere deniyor. Bunlar Dünya üzerindeki depremlerle benzerlik gösteriyor.
NASA'ya göre bu tür olaylar sırasında Güneş yüzeyi boyunca enerji dalgaları salınıyor ve sarsıntılar patlamayı takip eden dakikalarda gerçekleşiyor.
Güneş patlamaları yıldızın dış atmosferinde meydana geliyor ve enerjiyle ışığı serbest bırakıyor.
Bilim insanları, Güneş sarsıntısı dalgalarının, yıldızın yüzeyinden iç kısmına doğru hareket ettiğini düşünüyordu ama bu düşünce SDO'nun yeni bulgularıyla çelişiyor.

NASA'nın buldukları:
NASA, ilk olarak yıllar önce orta dereceli bir parlama gözlemledi ve ardından sıradışı, keskin dalgalanmalar yaratan bir Güneş sarsıntısı yaşandı.
Bunun ardından gökbilimciler, bu dalgaları takip ederek sarsıntıların kaynağını araştırdı. SDO'nun heliosismik ve manyetik görüntüleyicisi, Güneş yüzeyindeki hareketliliği ölçtü.
Ölçümlerin sonucunda dalgaların Güneş yüzeyinin yüzeyinden derinlerine doğru hareket etmediği, bunun yerine yıldızın derinliklerinden geldiği tespit edildi.
Zira dalgaların kaynağı, daha önce düşünüldüğü gibi yüzeyde değil, yüzeyin yaklaşık bin 127 km. altında yatıyordu.
Araştırmacılar şimdi, bu dalgaların derinlerdeki bir kaynaktan geldiğini ve bir şekilde üst atmosferdeki Güneş patlamasıyla tetiklendiğini düşünüyor.
Ancak bu sarsıntılarına neden olan mekanizma henüz kesin olarak belirlenemedi. NASA, söz konusu mekanizmaya dair yeni ipuçları bulmak için diğer Güneş sarsıntılarını gözlemlemeye devam edecek.

Independent Türkçe, NASA, Financial Express



İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
TT

İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Çin'in güneybatısında keşfedilen 300 bin yıllık nadir ahşap aletler, bölgedeki ilk insanların büyük ölçüde kök ve yumrular gibi yeraltı bitkileriyle beslendiğini gösteriyor.

Hakemli dergi Science'da perşembe günü yayımlanan bulgular, Doğu Asya'daki erken insan atalarının gelişmiş bilişsel becerilerine, yaşantılarına, beslenme biçimlerine ve çevrelerine ışık tutuyor.

Yunnan eyaletinin Jiangchuan bölgesinde yer alan göl kıyısındaki Gantangqing arkeolojik kazı alanında, oksijenden yoksun kil tortularda ahşap aletlerin korunması sayesinde bu nadir buluntu elde edildi.

Araştırmacılar tortularda yaklaşık bin organik kalıntı da buldu.

Ortaya çıkarılan kalıntıları gelişmiş teknikler kullanarak tarihlendiren bilim insanları, aletlerin 250 bin ila 350 bin yıllık olduğunu tespit etti.

Bilim insanları, çeşitli biçim ve işlevlere sahip "son derece nadir" ahşap aletlerin yaklaşık 300 bin yıllık katmanlardan çıkarıldığını söylüyor.

Bugüne kadar bu döneme ait, biri Avrupa'da diğeri Afrika'da olmak üzere ahşap alet içeren sadece iki keşif yapılmıştı.
 

Görsel kaldırıldı.

Gantangqing'deki ahşap aletler (Liu ve ekip arkadaşları/Science)


Yeni keşfedilen çubuklardan ikisi, İtalya'nın Poggetti Vecchi bölgesinde bulunan 171 bin yıllık aletlere benzerlik gösteriyor.

Kanca biçimli benzersiz 4 aletin daha ortaya çıkarıldığını belirten bilim insanları, bunların muhtemelen kökleri kesmek için kullanıldığını söylüyor.

Ayrıca araştırmacıların ahşap aletlerin üzerinde kasıtlı cilalama ve kazıma izleri, kenarlarındaysa toprak kalıntıları saptaması, bunların kök ve yumrular gibi yeraltı bitkilerini kazmak için kullanıldığına işaret ediyor.

Bilim insanları, "Ahşap aletler arasında kazma çubukları ve küçük, eksiksiz, elle tutulan sivri uçlu aletler var" diye yazıyor.

Bilim insanları bu bulgulara dayanarak insanların Doğu Asya'daki atalarının muhtemelen bitki temelli bir beslenme biçimi izlediğinden şüphelenirken, bölgede çam fıstığı, fındık, kivi meyvesi ve su yumrularına dair kanıtlar tespit edildi.

Buna karşılık Avrupa ve Afrika'da saptanan ahşap aletler av aletleri, mızraklar ve mızrak uçlarıydı.

Çalışmanın ortak yazarı arkeolog Bo Li şöyle diyor:

Bu keşif, erken insan adaptasyonuna ilişkin önceki varsayımlara meydan okuyor. Çağdaş Avrupa yerleşimleri (Almanya'daki Schöningen gibi) büyük memelileri avlamaya odaklanırken, Gantangqing subtropik bölgelerde bitki temelli, eşsiz bir hayatta kalma stratejisini ortaya koyuyor.

Dr. Li, "Ahşap aletlerin çeşitliliği ve karmaşıklığı da arkeolojik kayıtlardaki önemli bir boşluğu dolduruyor, çünkü 100 bin yıldan daha eski ahşap aletler Afrika ve Batı Avrasya dışında son derece nadir görülüyor" ifadelerini kullanıyor.

Keşif, ahşap aletleri kullanan erken insanların dünya genelinde çok daha geniş bir alana yayıldığını gösteriyor.

Ayrıca farklı ortamlarda yaşayan tarih öncesi kültürlerin yerel olarak işlerine yarayacak aletler geliştirdiğine de işaret ediyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/news