Gökbilimciler ölmekte olan bir galaksiyi gözlemlemeyi başardı

Yeni gözlemler, galaksilerin çarpışma sonucunda ölebileceğini gösteriyor (EPA)
Yeni gözlemler, galaksilerin çarpışma sonucunda ölebileceğini gösteriyor (EPA)
TT

Gökbilimciler ölmekte olan bir galaksiyi gözlemlemeyi başardı

Yeni gözlemler, galaksilerin çarpışma sonucunda ölebileceğini gösteriyor (EPA)
Yeni gözlemler, galaksilerin çarpışma sonucunda ölebileceğini gösteriyor (EPA)

Gökbilimciler evrene dair anlayışımızda büyük bir atılım olabilecek bir keşfe imza atarak ölmeye başlayan uzak bir galaksiyi gördü.
Galaksiler yıldız oluşturmayı bıraktığında "ölmeye" başlıyor. Gökbilimciler evrene dağılmış, böyle çok sayıda ölü galaksi gözlemlemiş fakat bunun neden gerçekleştiğini tam olarak açıklayamamıştı.
Şimdiyse gökbilimciler böyle gözalıcı bir olaya dair net bir görüşe sahip ve galaksilerin yok olmasına yol açan sürece ışık tutabileceğini umuyor.
Gözlemlenen galaksi her yıl 10 bin Güneş'e denk gaz kaybediyor, bu da yeni yıldızlar oluşturacak yakıtı tükettiği anlamına geliyor. Galaksi şu anda bu gazın neredeyse yarısını kaybetmiş durumda ve hala kendi Samanyolu'muzdan yüzlerce kat daha hızlı yıldız yarattığı için, elinde kalanı da yalnızca birkaç 10 milyon yıl içinde tüketerek ölecek. 
Galaksi 9 milyar ışık yılı uzakta olduğu için astronomlar aslında evrenin görece gençliğinde, yani kozmos sadece 4,5 milyar yaşındayken meydana gelen olayları görüyor.
Gökbilimciler bu çarpıcı ölümün başka bir galaksiyle çarpışmadan kaynaklandığını düşünüyor. Bu da bu olayların nasıl gerçekleşebildiğine dair anlayışımızı değiştirme ihtimali taşıyor.
İki galaksi çarpışma sırasında birleşerek astronomların gözlemlediği ve ID2299 diye adlandırılan galaksiyi oluşturdu. Çarpışmanın kanıtı bir "gelgit kuyruğu" biçiminde bulundu. Gelgit kuyruğu, yıldızlararası uzaya uzanan uzun bir yıldız ve gaz akışı.
Uzak galaksilerde bu tür ipuçları genellikle görülemeyecek kadar belirsiz. Fakat araştırmacılar, tesadüfen, görüntüyü tam da olayın gerçekleştiği sırada yakaladı ve böylece ne olduğunu belirleyebildi.
Galaksi ölümleri, yıldız oluşturan materyaller uzaya saçıldıktan sonra, yani galaksiler yeni yıldızlar yapmak için gereken malzemeden mahrum kaldığında meydana geliyor. Şimdiye kadar, çoğu gökbilimci bunun yıldızlar oluştuğunda patlak veren rüzgarların veya galaksinin merkezinde bulunan kara deliklerin bir sonucu olduğuna inanıyordu.
Fakat yeni araştırma, bu tür çarpışmaların da galaksileri öldürebileceğini gösteriyor.
Yeni makale aynı zamanda bu iki olayın kolayca karıştırılabileceğini öne sürüyor: Gaz püskürmeleri birleşmelerden kaynaklandığında ve geride gelgit kuyrukları bıraktığında rüzgarların neden olduğu ölümlere benzer görünebiliyor. Bu nedenle araştırmacılar rüzgar ölümlerine işaret eden önceki araştırmalarda aslında gelgit kuyruğu gözlemlenmiş olabileceğini ve önceki çalışmaların yeniden değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Araştırma Nature Astronomy'de yayımlanan ve "Yıldızlarla dolup taşan Z = 1,4 konumundaki dev galaksiden yıldızlararası ortama devasa bir tahliye (A titanic interstellar medium ejection from a massive starburst galaxy at z=1.4)" başlığı taşıyan yeni bir makalede sunuldu.



İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
TT

İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Çin'in güneybatısında keşfedilen 300 bin yıllık nadir ahşap aletler, bölgedeki ilk insanların büyük ölçüde kök ve yumrular gibi yeraltı bitkileriyle beslendiğini gösteriyor.

Hakemli dergi Science'da perşembe günü yayımlanan bulgular, Doğu Asya'daki erken insan atalarının gelişmiş bilişsel becerilerine, yaşantılarına, beslenme biçimlerine ve çevrelerine ışık tutuyor.

Yunnan eyaletinin Jiangchuan bölgesinde yer alan göl kıyısındaki Gantangqing arkeolojik kazı alanında, oksijenden yoksun kil tortularda ahşap aletlerin korunması sayesinde bu nadir buluntu elde edildi.

Araştırmacılar tortularda yaklaşık bin organik kalıntı da buldu.

Ortaya çıkarılan kalıntıları gelişmiş teknikler kullanarak tarihlendiren bilim insanları, aletlerin 250 bin ila 350 bin yıllık olduğunu tespit etti.

Bilim insanları, çeşitli biçim ve işlevlere sahip "son derece nadir" ahşap aletlerin yaklaşık 300 bin yıllık katmanlardan çıkarıldığını söylüyor.

Bugüne kadar bu döneme ait, biri Avrupa'da diğeri Afrika'da olmak üzere ahşap alet içeren sadece iki keşif yapılmıştı.
 

Görsel kaldırıldı.

Gantangqing'deki ahşap aletler (Liu ve ekip arkadaşları/Science)


Yeni keşfedilen çubuklardan ikisi, İtalya'nın Poggetti Vecchi bölgesinde bulunan 171 bin yıllık aletlere benzerlik gösteriyor.

Kanca biçimli benzersiz 4 aletin daha ortaya çıkarıldığını belirten bilim insanları, bunların muhtemelen kökleri kesmek için kullanıldığını söylüyor.

Ayrıca araştırmacıların ahşap aletlerin üzerinde kasıtlı cilalama ve kazıma izleri, kenarlarındaysa toprak kalıntıları saptaması, bunların kök ve yumrular gibi yeraltı bitkilerini kazmak için kullanıldığına işaret ediyor.

Bilim insanları, "Ahşap aletler arasında kazma çubukları ve küçük, eksiksiz, elle tutulan sivri uçlu aletler var" diye yazıyor.

Bilim insanları bu bulgulara dayanarak insanların Doğu Asya'daki atalarının muhtemelen bitki temelli bir beslenme biçimi izlediğinden şüphelenirken, bölgede çam fıstığı, fındık, kivi meyvesi ve su yumrularına dair kanıtlar tespit edildi.

Buna karşılık Avrupa ve Afrika'da saptanan ahşap aletler av aletleri, mızraklar ve mızrak uçlarıydı.

Çalışmanın ortak yazarı arkeolog Bo Li şöyle diyor:

Bu keşif, erken insan adaptasyonuna ilişkin önceki varsayımlara meydan okuyor. Çağdaş Avrupa yerleşimleri (Almanya'daki Schöningen gibi) büyük memelileri avlamaya odaklanırken, Gantangqing subtropik bölgelerde bitki temelli, eşsiz bir hayatta kalma stratejisini ortaya koyuyor.

Dr. Li, "Ahşap aletlerin çeşitliliği ve karmaşıklığı da arkeolojik kayıtlardaki önemli bir boşluğu dolduruyor, çünkü 100 bin yıldan daha eski ahşap aletler Afrika ve Batı Avrasya dışında son derece nadir görülüyor" ifadelerini kullanıyor.

Keşif, ahşap aletleri kullanan erken insanların dünya genelinde çok daha geniş bir alana yayıldığını gösteriyor.

Ayrıca farklı ortamlarda yaşayan tarih öncesi kültürlerin yerel olarak işlerine yarayacak aletler geliştirdiğine de işaret ediyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/news