Uyarı viral oldu: "Buz saçaklarını yemeyin, içleri kuş pisliği dolu!"

İnsanların üstüne düşebilen dev buz saçakları, hayati tehlike de oluşturuyor (Pixabay/vargazs)
İnsanların üstüne düşebilen dev buz saçakları, hayati tehlike de oluşturuyor (Pixabay/vargazs)
TT

Uyarı viral oldu: "Buz saçaklarını yemeyin, içleri kuş pisliği dolu!"

İnsanların üstüne düşebilen dev buz saçakları, hayati tehlike de oluşturuyor (Pixabay/vargazs)
İnsanların üstüne düşebilen dev buz saçakları, hayati tehlike de oluşturuyor (Pixabay/vargazs)

ABD'nin Iowa eyaletinde yaşayan bir meteorolog, sosyal medya platformu TikTok'ta yaptığı paylaşımla viral oldu. 
24 yaşındaki Katie Nickolaou, gördüğü pek çok paylaşım üzerine çarşamba günü çatılardan inen buz sarkıtlarını yememe uyarısında bulundu. 
Çatıların normalde kuş pisliğiyle dolu olduğunu ve donan suların bunları da içine kattığını anlatan Nickolaou, "Lütfen bunu yapmayın, çünkü kaka yiyorsunuz!" deyince, gerekçesi bazılarının midesini bulandırdı.

Bazıları içinde ne olursa olsun buz sarkıtlarını yiyeceklerini söyledi:
Biraz kuş kakası kimseye zarar vermez.
Bunun bizi durdurması mı gerekiyor?

Bazılarıysa bu uyarının niye yapıldığını sorguladı:
Ben buz sarkıtlarının temiz olmadığını ve bu yüzden yenmemesi gerektiğini herkesin bildiğini sanıyordum.
Hahaha! Buz saçaklarının içinde, kaka ya da başka bir şey, kimbilir neler var; bunu bilmek için meteoroloğa ihtiyaç duymuyorum.
Yahoo Life'a konuşan Nickolaou, çok fazla insanı otomobil egzozlarından ve çatılardan sarkan buzları yerken görmesi üzerine bu paylaşımı yaptığını söyledi.
"Büyüdüğüm Michigan'da da bu bir büyüme töreni gibi, ancak suyun nereden geldiğini düşünmek lazım. Önümüzdeki hafta da neden kar yememeniz gerektiğini anlatacağım" dedi. 

Independent Türkçe, The Kansas City Star, Yahoo Life 



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news