İran rejimi, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’na (UAEA) nükleer anlaşmaya yönelik bir ihlal çerçevesinde, Tahran’daki bir araştırma reaktörü için metalik uranyum yakıtı üretme çalışmalarına başladığını bildirdi.
İran’ın Birleşmiş Milletler (BM) Viyana Ofisi Daimi Temsilcisi Büyükelçi Kazım Garib Abadi, 13 Ocak’ta ülkesinin, Tahran’daki araştırma reaktörü için ‘gelişmiş türde’ bir uranyum yakıtı tasarlamak amacıyla ‘araştırma ve genişletme’ faaliyetlerine başladığını açıkladı.
Garib Abadi, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada İran’ın, ayrıntılara girmeden UAEA’ya, adım hakkında bilgi verdiği belirtti.
İran nükleer anlaşması, özellikle nükleer silahlarda olası bir kullanım için plütonyum veya uranyum madenlerinin araştırılmasını ve geliştirilmesini yasaklıyor.
Adım, İran’ın ilan ettiği yeni adımlar bağlamında gelirken, İran’ın muhafazakar ağırlıklı parlamentosu, hükümetin beş ay içinde İsfahan’da bir santrifüj montaj fabrikası açmak da dahil olmak üzere yeni adımlar atmasını öngören bir yasayı kabul etti.
Geçen hafta Tahran, Fordo tesisinde uranyumu yüzde 20 oranında zenginleştirmeye başladı.
Parlamento kararı, İran’ın Savunma Bakanı Yardımcısı ve İran programında ‘nükleer savunma’ görevlisi olan Muhasin Fahrizade’nin geçen Kasım ayında öldürülmesi sonrasında gelişti.
Avrupa ülkeleri ve nükleer anlaşma tarafları, söz konusu adımın, büyük olasılıkla yeni ABD iktidarının anlaşmaya geri dönme çabalarını karmaşıklaştıracağı konusunda uyardı.
Gelişmeyle eş zamanlı olarak yeni ABD Başkanı seçilen Joe Biden, gelecek hafta Beyaz Saray’daki pozisyonunu üstlenmeye yaklaşırken, üst düzey İranlı yetkililer de nükleer anlaşmaya dahil olan taraflara mesaj göndermeyi sürdürdü.
Öte yandan İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, örtük bir şekilde yeni yönetime ‘azami baskıdan farklı bir yaklaşım benimseme’ çağrısı yaptı. Ruhani, hükümete toplantısında, “Bir sonraki ABD hükümeti politikası ne olursa olsun, İran halkına karşı maksimum baskı politikasının başarısız olduğunu ve bu yola devam etmesinin mümkün olmadığını biliyor. Trump kazansaydı bile siyaset hakkında hiçbir şeyden anlamamasına rağmen, bunun yanlış bir politika olduğunu fark ederdi” ifadelerini kullandı.
Ruhani, ekonomik yaptırımların etkisini de kabul ederken, sözleriyle halka güven vermeye çalıştı. “ABD’lilerin başarısızlığına rağmen yaptırımlar, halk açısından çok fazla acıya neden oldu. Halk diz çökmeyiz baskıya karşı çıksa da birçok baskıya maruz kaldı” dedi.
Ruhai ayrıca, İran’daki muhaliflerine atıfta bulunarak, bazılarını da eleştirirken, “Bazıları, bir sorun ortaya çıktığında bunun ABD’nin bir eylemi olduğunu söylemiyor. Aksine ‘hükümet şunu yaptı ya da yapmadı’ diyorlar” ifadelerini kullandı.
Ruhani, Trump idaresine de saldırırken, “ABD’liler, İran’ın 3 aylık baskıdan sonra sona ereceğini hayal ettiler. Ama halkın, 3 yıl boyunca direndiğini, düşenin kendileri olduğunu ve siyasi yaşamlarına trajik bir şekilde son verdiklerini bilmiyorlardı” dedi.
Öte yandan İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, ülkesinin füze programı hususunda herhangi bir müzakereye girmesini reddetti. İran devlet televizyonuna bağlı Genç Gazeteciler Kulübü’nün aktardığına göre Zarif, “Anlaşmanın konusu nükleer programla ilgiliydi. Füze programıyla ilgili yok. 2231 sayılı kararda füzelere atıf varsa bu, nükleer savaş başlığı taşıyan füzeleredir” açıklamasında bulundu. Zarif, “İran’ın nükleer silahları yokken, nükleer savaş başlığı taşıyabilen füze de bir şey ifade etmez. Bu nedenle füze görüşmeleri bizim için objektif değil ve kırmızı bir çizgidir” dedi.
ABD’lilere ve Avrupalılara da seslenen Zarif, “Bir kez müzakere ettiğimiz ve bir anlaşma yaptığımız bir konuda bir daha pazarlık yapmayacağımızı bilmeleri gerekir” dedi.
Diğer taraftan eski meclis başkanı Ali Laricani, ‘İran’ın ‘el-Morshd’ internet sitesine verdiği bir röportajda, yaptırımların ‘tek seferde’ kaldırılması gerektiğine dikkati çekti.
Laricani, İran nükleer meselesinin ‘gizli ve görünür’ olduğunu söylerken, “Görünen anlam, İran’ı nükleer silah üretmekle suçlama bahanesidir. Gizli anlamın ise birçok yönü vardır. Bu yön, ilk olarak nükleer programın teknik boyutları, ikinci anlam ekonomik sorun ve İran üzerindeki baskılar ve üçüncü anlam ise bölgesel roldür” dedi.
Devrim Muhafızları içerisinde ise Genel Komutan Hüseyin Selami, “Nükleer anlaşmaya ihtiyaç duymayan bir noktaya geldik” dedi. Düşman araştırma kuruluşlarının bile içeriden çöktüklerini söylediklerini belirten Selami, “ABD geri dönsün ya da dönmesin, komploları kendilerine dönecektir” şeklinde konuştu.
Selami, ‘Besic öğrencilerine’ yaptığı konuşmada, “Aşırı baskılar bitti. Mühendislikleri bitti. Bugün kimse onun sözlerini duymaya hazır değil” dedi.
Öte yandan Devrim Muhafızları’nın eski komutanı Muhammed Ali Caferi, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’yi ‘yaptırımları kaldırmak yerine nükleer anlaşmayı korumayı düşünmekle’ eleştirdi.
Devrim Muhafızları’na bağlı Tasnim haber ajansına göre Caferi, “Ruhani, insanları düşünmek ve İran’ın ulusal çıkarlarına yönelik haksız ABD yaptırımlarını kaldırmak yerine, nükleer anlaşmayı düşünüyor ve onu koruyor” açıklamasında bulundu.
Caferi, hükümetin tutumlarına yönelik eleştirilerinde, rejim lideri “Rehber” Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı Ruhani’nin bazı açıklamalarına değindi. Bu bağlamda Hamaney’in, geçen hafta “Asıl meselemiz İran’a yönelik yaptırımların kaldırılmasıdır, ABD’nin dönüşü değil” açıklamasını hatırlattı. Muhammed Ali Caferi, Ruhani’yi ise “ABD nükleer anlaşmaya geri dönerse, biz de anlaşmaya geri döneceğiz” ifadeleri nedeniyle eleştirdi.
“ABD’nin nükleer anlaşmaya dönmesi konusundaki ısrarınızın nedeni nedir? Öncelikle ABD’nin, yaptırımları kaldırıp nükleer anlaşmaya geri döneceğinden emin olmak zorundasınız” diyen Caferi, ABD Başkanı Joe Biden’i da Donald Trump tarafından uygulanan yaptırımları desteklemekle suçladı. Ali Caferi, “Sayın Biden, son iki yıllık yaptırımların nükleer anlaşmayla ilgili olmadığını söylüyor, onu korumak ve nükleer anlaşmada reform yapmak istiyor” dedi.
Nisan 2019’dan bu yana Devrim Muhafızları’daki ‘Yumuşak Savaş’ birimine başkanlık eden Caferi, Ruhani hükümetinin ‘tedbir ve umut’ sloganına atıf yaparak, “Davranış şeklinizde ‘tedbir ve umuda’ dair hiçbir kanıt yok” ifadelerini kullandı.
İran rejimi ‘metalik uranyum’ faaliyetlerini sürdürüyor
https://turkish.aawsat.com/home/article/2741481/i%CC%87ran-rejimi-%E2%80%98metalik-uranyum%E2%80%99-faaliyetlerini-s%C3%BCrd%C3%BCr%C3%BCyor
İran rejimi ‘metalik uranyum’ faaliyetlerini sürdürüyor
- Tahran: Şarku’l Avsat
- Tahran: Şarku’l Avsat
İran rejimi ‘metalik uranyum’ faaliyetlerini sürdürüyor
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة