Türkiye'de son 24 saatte 8 bin 962 koronavirüs vakası tespit edildi

Türkiye'de son 24 saatte 8 bin 962 koronavirüs vakası tespit edildi
TT

Türkiye'de son 24 saatte 8 bin 962 koronavirüs vakası tespit edildi

Türkiye'de son 24 saatte 8 bin 962 koronavirüs vakası tespit edildi

Sağlık Bakanlığı, son 24 saatte 170 kişinin korona virüsten hayatını kaybettiğini, 8 bin 962 yeni vaka sayısının olduğunu açıkladı.
Sağlık Bakanlığının Covid-19 bilgilendirme sayfasında Türkiye'nin güncel korona virüs tablosu kamuoyuyla paylaşıldı. Tabloya göre son 24 saatte 170 kişi korona virüsten hayatını kaybetti, toplam can kaybı 23 bin 495'e yükseldi. Toplamda 26 milyon 899 bin 442 test yapıldı. Bugün yapılan 169 bin 847 testten, 8 bin 962 yeni vaka sayısı, 958 de yeni hasta sayısı olduğu belirtildi.
Toplam vaka sayısının 2 milyon 364 bin 801 olduğu, bugün iyileşen 9 bin 11 kişiyle birlikte toplam iyileşen hasta sayısının 2 milyon 236 bin 938'a yükseldiği, toplam hastalarda zatürre oranının yüzde 4,5, ağır hasta sayısının ise 2 bin 512 olduğu açıklandı.



Şili Devlet Başkanı Boric, İsrail'in Gazze'de "barbarlık" yaptığını belirtti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Şili Devlet Başkanı Boric, İsrail'in Gazze'de "barbarlık" yaptığını belirtti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Şili Devlet Başkanı Gabriel Boric, İsrail'in Gazze'de devam eden saldırılarını "barbarlık" olarak nitelendirdi.

Boric, sosyal medya hesabından İsrail saldırısında annesini, babasını ve 4 yaşındaki kız kardeşini kaybeden Sabrin bebeğin kuvözün içindeki fotoğrafını paylaştı.

Şili Devlet Başkanı Boric, "İsrail hükümetinin Gazze'de uyguladığı barbarlığa şaşırmaktan ve öfkelenmekten vazgeçmeyelim. 34 binden fazla kişi öldürüldü ve hafta sonu hayatını kaybeden bir annenin karnından kız bir bebeği çıkarmayı başardılar. Artık ateşkes olsun." ifadelerini kullandı.

Daha sonra Devlet Başkanlığı Sarayı La Moneda da gazetecilere açıklamada bulunan Boric, Gazze'de katliamın devam ettiği sürece İsrail'den çektikleri Tel Aviv Büyükelçisinin ülkede kalmaya devam edeceğini belirtti.

Boric, 7 Ekim'deki saldırılara ilişkin, "Terör örgütü Hamas'ın 7 Ekim'de yaptığı şüphesiz barbarcaydı ancak Filistin halkı bunun bedelini ödemekle sorumlu tutulamaz." değerlendirmesinde bulundu.

İsrail'in 20 Nisan'da Refah'a düzenlediği saldırılarda, Sabrin bebeğin evleri bombalanmış ve bir aile yok olmuştu.

Şili Devlet Başkanı Boric, İsrail'in Gazze'de devam eden saldırıları nedeniyle Tel Aviv Büyükelçilerini istişarelerde bulunmak amacıyla 1 Kasım 2023'de geri çağırmıştı.


Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, Fukuşima'daki atık su tahliyesini ikinci kez denetliyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, Fukuşima'daki atık su tahliyesini ikinci kez denetliyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali'nde (NGS) biriken atık suyun okyanusa tahliyesine yönelik ikinci denetlemesine başladı.

UAEA heyeti, başkent Tokyo'da, Japonya Dışişleri ve Sanayi Bakanlığı yetkilileri ve santral işleticisi Tokyo Electric Power (TEPCO) temsilcileri ile bir araya gelerek fikir alışverişinde bulundu.

Heyet temsilcisi Gustavo Caruso, burada yaptığı açıklamada, heyetin, güvenlik açısından önemli teknik konuları izlemek üzere Fukuşima Dai-içi yerleşkesini ziyaret edeceğini bildirdi.

Tahliyeyi yerinde denetlemenin önemini vurgulayan Caruso, "Bu bağımsız, nesnel ve bilime dayalı yaklaşım, Japonya ve ötesinde güvenin oluşmasına yardımcı olacak." ifadesini kullandı.

Santrale yönelik bu gezi, Ağustos 2023'te başlayan atık su tahliyesi sonrası ikinci denetleme olacak. UAEA heyetinde ABD, Güney Kore ve Çin dahil çeşitli ülkelerden uzmanlar görev alıyor.

Hafta sonuna kadar Japonya'da temaslarda bulunacak heyetin, hem atık su tahliyesini yerinde denetleyeceği hem de Nükleer Düzenleme Kurulu yetkilileriyle görüşeceği aktarıldı.

- Tahliyede son durum

TEPCO'nun açıklamasına göre, 31 Mart 2024'te sona eren 2023 mali yılı boyunca 4 farklı evrede toplamda 31 bin 200 ton atık su Pasifik Okyanusu'na tahliye edildi.

2023'te gerçekleşen evrelerin ilki 24 Ağustos-11 Eylül, ikincisi 5-23 Ekim, üçüncüsü 2-20 Kasım ve dördüncüsü 28 Şubat-17 Mart'ı kapsamıştı.

TEPCO, 1 Nisan'da başlayan 2024 mali yılının ilk atık su boşaltım evresini ise 19 Nisan-7 Mayıs arası gerçekleştiriyor. Bu evrede 7 bin 800 ton atık su boşaltılacak.

31 Mart 2025'te sona erecek 2024 mali yılı boyunca işletici firma, 7 boşaltım evresinde toplamda 54 bin 600 ton atık suyu tahliye etmeyi planlıyor.

- Atık su tahliyesi

TEPCO, santraldeki radyoaktif özellikli atık suyun boşaltımını Ağustos 2023'te başlatmıştı. Atık su, deniz altına inşa edilen tünel vasıtasıyla kıyıdan 1 kilometre açığa boşaltılıyor.

Santraldeki reaktörleri soğutma işlevi gören saf su içinde oluşan radyoaktif maddeler, Gelişmiş Sıvı İşleme Sistemi (ALPS) sayesinde trityum materyali haricinde ayrışıyor.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Temmuz 2023'teki nihai raporunda, Japonya'nın atık su tahliye planının, uluslararası güvenlik standartlarıyla uyumlu olduğunu duyurmuştu.

Japonya'da 2011'de 9 büyüklüğünde meydana gelen deprem ile sonrasındaki tsunaminin santraldeki reaktörde yol açtığı nükleer erimeler havaya karışmış ve santral çevresi tahliye bölgesi ilan edilmişti.


Hiroşima 2026 yılında Antarktika Anlaşması İstişare Toplantısına ev sahipliği yapacak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Hiroşima 2026 yılında Antarktika Anlaşması İstişare Toplantısına ev sahipliği yapacak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Japonya hükümeti, 2026 yılında 48. Antarktika Anlaşması İstişare Toplantısına (ATCM), Hiroşima'da ev sahipliği yapacağını bildirdi.

Japonya Dışişleri Bakanı Kamikava Yoko, açıklamasında, ülkesinin, 48. Antarktika Anlaşması İstişare Toplantısına ev sahipliği yapacağını aktardı.

Kamikava, toplantının, daha önce G7 Liderler Zirvesi'nin de düzenlendiği güneybatıdaki Hiroşima kentinde, Mayıs 2026'da gerçekleştirileceğini bildirdi.

Anlaşmanın temel ilkelerinin Antarktika bölgesinin barışçıl kullanımını vurguladığını kaydeden Japon Bakan, "atom bombası mağduru" Hiroşima'nın "anlaşmanın ruhunu temsil etmeye uygun" olduğunu belirtti.

Japon Bakan, kıtanın uluslararası işbirliğini teşvik etmek için önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı.

Dışişleri Bakanlığı açıklamasına göre Japonya en son 1994 yılında, batıdaki Kyoto kentinde ATCM toplantısına ev sahipliği yapmıştı.

Buna göre Japon hükümeti, 2026'daki toplantı kapsamında, ilgili bakanlıklar ve Hiroşima kenti ile yakın işbirliği doğrultusunda, Antarktika kapsamlı uluslararası işbirliğini geliştirmeyi hedefleyecek

2021'de Paris, 2022'de Berlin, 2023'te Helsinki'de düzenlenen ATCM toplantısı bu yıl mayıs ayında Hindistan'ın Kochi bölgesinde düzenlenecek.

Yıllık düzenlenen ATCM'de katılımcı hükümetler, bilimsel araştırmalar kapsamında Antarktika bölgesinin, barışçıl kullanımı, buradaki biyolojik kaynakların korunması süreçlerini ele alıyor.


Atina'da Afrika'dan taşınan çöl tozu etkili oluyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Atina'da Afrika'dan taşınan çöl tozu etkili oluyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Yunanistan'ın başkenti Atina'da, Afrika'dan rüzgarlarla taşınan çöl tozu etkili olmaya başladı.

Afrika üzerinden gelen çöl tozu, başkent Atina'da gökyüzünü kapladı.

Yunanistan Göğüs Hastalıkları Derneğince paylaşılan açıklamada, atmosferdeki çöl tozu parçacıklarının solunum rahatsızlığı olanlar için tehlikeli olduğu uyarısında bulunuldu.

Açıklamada, solunum sorunu ve kalp rahatsızlığı olanların açık hava aktivitelerinde bulunmaması, pencerelerin kapalı tutulması, açık havada maske kullanılması ve kronik rahatsızlıkları olanların da doktorları ile iletişim halinde olması istendi.

Çöl tozu nedeniyle şehir merkezinde ve bölgede görüş mesafesi azaldı.

Yunanistan Meteoroloji Dairesi, kuzey ve batı Yunanistan'da da çamurlu yağış beklendiğini aktardı.


ABD Senatosu, Ukrayna, İsrail ve Tayvan'a 95 milyar dolarlık yardım paketini onayladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

ABD Senatosu, Ukrayna, İsrail ve Tayvan'a 95 milyar dolarlık yardım paketini onayladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD Senatosu, içinde Ukrayna'ya 61 ve İsrail'e 26 milyar dolarlık askeri yardımın da yer aldığı toplam 95 milyar dolarlık dış yardım paketini onaylayarak Beyaz Saray'a gönderdi.

ABD Temsilciler Meclisi'nin geçen hafta sonu onaylayarak Senato'ya gönderdiği dış yardım paketi, Senato Genel Kurulu'nda gece geç saatlerde yapılan oylamada 18 hayır oyuna karşılık 78 evet oyu ile kabul edildi.

İçinde 4 ayrı tasarıyı barındıran ve Senato'da birleştirilerek tek bir paket haline getirilen tasarı, senatörlerin ezici çoğunluğu ile onaylanırken, aralarında bağımsız Senatör Bernie Sanders gibi isimlerin de olduğu bazı Demokrat isimler İsrail'e verilen desteğe, bazı Cumhuriyetçi senatörler de Ukrayna'ya sağlanan desteğe karşı çıkarak hayır oyu verdi.

Senato onayının ardından Beyaz Saray'a gönderilen pakette, 61 milyar dolar Ukrayna'ya askeri destek, 9 milyar doları Gazze dahil savaş bölgelerine insani yardım olacak şekilde 26 milyar dolar İsrail'e askeri destek, 8,1 milyar dolar da Hint-Pasifik bölgesine (Tayvan) destek amacıyla tahsis ediliyor.

Senato'da onaylanan pakette yer alan son tasarıda ise ABD'de bulunan Rusya'ya ait varlıkların dondurularak Ukrayna'ya yardım amacıyla kullanılabilmesinin ve TikTok'un ABD'de yasaklanmasının da önü açılıyor.

- Biden'dan açıklama

Öte yandan tasarıyla ilgili yazılı bir açıklama yapan ABD Başkanı Joe Biden, tasarının masasına ulaşmasıyla birlikte çarşamba günü tasarıyı imzalayacağını bildirdi.

Biden, tasarının yasalaşmasının ardından ABD'nin en hızlı şekilde Ukrayna'ya destek göndereceğini, bununla birlikte "İran tehdidine karşı" İsrail'e askeri destek sağlanacağını ve Gazze dahil çeşitli insani kriz bölgelerine yardım göndereceklerini belirtti.


FBI: TikTok, Çin'e milyonlarca kullanıcının verilerini kontrol etme olanağı sağlıyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

FBI: TikTok, Çin'e milyonlarca kullanıcının verilerini kontrol etme olanağı sağlıyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) Direktörü Christopher Wray, Çinli Bytedance firmasının ana ortağı olduğu TikTok uygulamasının Çin'e milyonlarca kullanıcının verilerini kontrol etme olanağı sağladığını savundu.

Wray, NBC News'e yaptığı açıklamada, ABD gündemine dair değerlendirmede bulundu.

ABD'de TikTok'un yasaklanmasının gündemde olduğu bugünlerde uygulamaya ilişkin değerlendirmede bulunan Wray, "Bu, bizim için ulusal güvenlik meselesi. TikTok'un bağlı bulunduğu ana şirket, Çin hükümeti yönetiminde. Bu da Çin istihbarat servisine milyonlarca kullanıcıdan veri toplama ve algoritmaları kontrol etme olanağı veriyor." ifadelerini kullandı.

Wray, Tiktok'un "kontrol etme" yeteneği sayesinde Çin Komünist Partisine (ÇKP) hizmet ettiğini savunarak "Böylece ÇKP söylemleri öne çıkarılabiliyor, Çin hükümetine yapılan eleştiriler de önemsiz gibi gösteriliyor. Bu bağlamda milyonlarca kullanıcı ÇKP propagandasının savunucusu haline gelebiliyor." diye konuştu.

Çin hükümetinin yazılımı kontrol edebildiğini iddia eden Wray, "Bu da milyonlarca telefon ve elektronik cihazın güvenliğini tehlikeye atıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Wray, TikTok'un ABD'deki milyonlarca kullanıcısına uyarıda bulunarak "ÇKP'nin yönetimindeki Çin hükümetinin uygulamasını dikkate almanızı öneririm." dedi.

Son dönemde ABD genelindeki üniversitelere yayılan İsrail karşıtı gösterileri de değerlendiren Wray, "Bu gösteriler FBI'ın takibinde değil ancak kampüslerde oluşabilecek güvenlik tehdidine karşı polis güçleriyle istihbaratı paylaşıyoruz." ifadesini kullandı.

- ABD Senatosu, TikTok'un yasaklanmasının önünü açan tasarıyı onayladı
Bu arada ABD Senatosu, TikTok'un devredilmesinin, devredilmemesi halinde ise yasaklanmasının önünü açan yasa tasarısına onay vermişti.

"Ulusal güvenlik tehdidi oluşturduğu" gerekçesiyle TikTok'un yasaklanmasının önünü açan tasarının yasalaşması halinde, ana ortak konumundaki Çin ByteDance firması, platformu devretmek zorunda kalacak. Aksi takdirde TikTok'un ABD'deki internet uygulama mağazalarından 5 ay süreyle veya tamamen çıkarılması öngörülüyor.

Tasarının yasalaşması halinde TikTok'un ana ortağı ByteDance'in, şirketin devri konusunda Washington ve Pekin'in birbirine zıt taleplerinin baskısıyla karşı karşıya kalması muhtemel.

Eski ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin, tasarının yasalaşmasıyla devri gündeme gelecek olan TikTok'u satın almak için bir yatırımcı grubu kuracağını duyurmuştu. Uygulamayı kullanıcıların sevdiğini ve kapatılmaması gerektiğini savunan Mnuchin, "Bunun ABD'li işletmelere ait olması gerekir. Çinlilerin, bir ABD şirketinin Çin'de böyle bir şeye sahip olmasına asla izin vermesi mümkün değil." ifadesini kullanmıştı.

Çin hükümetinin ByteDance'in TikTok'u ABD'li bir alıcıya satmasına izin verip vermeyeceği belirsizliğini korurken TikTokCEO'su Shou Zi Chew, satışın bir seçenek olmadığını ima etmişti.


Jamaika, Filistin'i devlet olarak tanıdı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Jamaika, Filistin'i devlet olarak tanıdı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Jamaika, Filistin'i resmen devlet olarak tanıdığını bildirdi.

Jamaika Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Kamina Johnson Smith, yaptığı basın açıklamasında, "Jamaika'nın, uzun süredir devam eden (İsrail ile Filistin arasındaki) çatışmayı çözmek için tek geçerli seçenek olarak iki devletli çözümü savunmayı sürdürdüğünü" belirtti.

Smith, dün yapılan Bakanlar Kurulunun ardından Filistin'i resmen devlet olarak tanıma kararı aldıklarını kaydetti.

Bölgede gerilimin azaltılması ve kalıcı barışın sağlanmasına yönelik tüm çabaları desteklemeye devam ettiklerini bildiren Smith, tarafları sorunu diplomatik yollarla çözmeye çağırdı.

Barbados yönetimi de 20 Nisan'da, Filistin'i devlet olarak tanıma kararı almıştı.


ABD: Irak ekonomisini çeşitlendiren her türlü çabayı destekliyoruz

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

ABD: Irak ekonomisini çeşitlendiren her türlü çabayı destekliyoruz

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD, Türkiye ile Irak arasında Kalkınma Yolu Projesi görüşmelerinin ardından Bağdat ekonomisini "çeşitlendirme" çabalarını desteklediğini bildirdi.

ABD Dışişleri Bakanlığından sözcü, Kalkınma Yolu Projesi kapsamında Türkiye, Irak, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında imzalanan mutabakat zaptı hakkında AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Irak'ın Kalkınma Yolu Projesi'ne yönelik planlarını, ABD-Irak Yüksek Koordinasyon Komitesi toplantısında, ABD ile paylaştığını aktaran sözcü, "Irak ekonomisini çeşitlendiren ve bölgesel entegrasyonu teşvik eden her türlü çabayı destekliyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 22 Nisan'da Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Bağdat'taki Hükümet Sarayında görüşmüş, taraflar, 26 işbirliği anlaşmasına imza atmıştı.

Görüşmede, Irak, Türkiye, Katar ve BAE arasında Kalkınma Yolu Projesi'nde işbirliğine ilişkin 4'lü mutabakat zaptı kabul edilmişti.

- Kalkınma Yolu Projesi

Proje, Irak'ın güneyindeki Basra kentinde yer alan Büyük Fav Limanı'ndan başlayarak Divaniye, Necef, Kerbela, Bağdat ve Musul'dan geçerek Türkiye sınırına uzanacak demir yolu ve kara yolu hatlarını ihtiva ediyor.

Kalkınma Yolu Projesi'yle Türkiye sınırından Mersin Limanı'na erişim sağlaması ve kara yoluyla İstanbul üzerinden Avrupa'ya ulaşması öngörülüyor.

Limandan, Türkiye sınırına ulaşacak Kalkınma Yolu Projesi, Çin'in İpek Yolu doğrudan Irak'tan geçmediği için muhtemel bölgesel çatışma ve savaş durumlarında alternatif seçeneklerden biri.

Projenin, Çin ile Avrupa arasındaki mesafeyi, Süveyş Kanalı'ndan geçen deniz yoluna nazaran kısaltarak zaman ve maliyetten tasarruf sağlaması bekleniyor.


Yüzlerce fanatik Yahudi Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi

Fotoğraf: Mohammad Hamad/AA
Fotoğraf: Mohammad Hamad/AA
TT

Yüzlerce fanatik Yahudi Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi

Fotoğraf: Mohammad Hamad/AA
Fotoğraf: Mohammad Hamad/AA

İsrail polisinin korumasındaki yüzlerce fanatik Yahudi, işgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa'nın avlusuna girdi.

Kudüs İslami Vakıflar İdaresinden yapılan yazılı açıklamada, sabah saatlerinde 703 fanatik Yahudi'nin, Mescid-i Aksa'nın güneybatısındaki El-Meğaribe (Fas) Kapısı'ndan Harem-i Şerif'e baskın düzenlediği belirtildi.

Açıklamada, İsrail polisi korumasındaki Yahudi grubun, Harem-i Şerif'in avlularında dolaştıktan sonra Mescid-i Aksa'dan ayrıldığı kaydedildi.

Söz konusu Yahudi grupların sabah Mescid-i Aksa'ya giriş yaptıkları ve bu girişlerin öğleden sonra da devam edeceği ifade edildi.

Hamursuz Bayramı'nın birinci günü olan dün, 292 fanatik Yahudi yerleşimci Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemişti.

Fanatik Yahudilerin Harem-i Şerif'e düzenlediği bu tür baskınlar bölgede gerginliğin tırmanmasına neden oluyor.

22 Nisan'da başlayan ve 30 Nisan akşamına kadar devam edecek Hamursuz Bayramı (Pesah) dolayısıyla fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya baskınlarının artması bekleniyor.

- Mescid-i Aksa'ya ilişkin statüko

Ürdün, 1994'te İsrail ile imzaladığı Vadi Araba Anlaşması uyarınca Kudüs'teki dini işlerden sorumlu ülke olarak kabul ediliyor.

Yine 2013'te Ürdün Kralı 2. Abdullah ile Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas arasında imzalanan anlaşmaya göre, Kudüs ve oradaki kutsal mekanların savunulması ve vesayet hakkı da Ürdün'e verildi.

Anlaşmaya göre Mescid-i Aksa; Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.

Daha önce Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin izni dahilinde Mescid-i Aksa'yı ziyaret eden Yahudiler, 2003'ten bu yana Vakıflar İdaresinin egemenliğini ihlal eden İsrail'in tek taraflı kararı çerçevesinde polis eşliğinde Müslümanların kutsal mabedine giriyor.

İsrail yönetimi, Mescid-i Aksa'da "sadece Müslümanların ibadet edebildiği diğer dinlerin mensuplarınınsa sadece ziyaret edebileceği" tarihi statükonun korunduğunu savunuyor.

Ancak fanatik Yahudi yerleşimcilerin İsrail polisi korumasında Aksa'ya düzenledikleri baskınlarda dua etmeleri ve dini ritüelleri yerine getirmeleri sıkça kameralara yansıyor.


ABD'li Senatör Sanders, İsrail'e yardımların Filistin'de "yıkıcı savaşı" sürdüreceğini belirtti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

ABD'li Senatör Sanders, İsrail'e yardımların Filistin'de "yıkıcı savaşı" sürdüreceğini belirtti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD'de bağımsız Senatör Bernie Sanders, Senato'da onaylanan, aralarında İsrail'in de bulunduğu ülkelere yönelik dış yardım paketine, Filistin halkına karşı "yıkıcı savaşın" devamını sağlayacağı gerekçesiyle itiraz etti.

Sanders, sosyal medya platformu X'ten yaptığı paylaşımda, dış yardıma "hayır" oyu verme gerekçelerini paylaştı.

Açıklamasında Sanders, "Bu akşam dış yardım paketine basit bir nedenden ötürü hayır oyu verdim. ABD vergi mükellefleri, Filistin halkına karşı yıkıcı savaşını sürdürmesi için aşırılık yanlısı Binyamin Netanyahu hükümetine milyarlarca dolar daha vermemelidir." ifadelerini kullandı.

İsrail'in saldırılarında şimdiye kadar 34 binden fazla Filistinlinin öldüğüne dikkati çeken Sanders, saldırılarda yüzde 70'ini kadın ve çocukların oluşturduğu yaklaşık 77 bin kişinin de yaralandığını kaydetti.

Sanders, "Gazze'de evler, altyapı, sağlık sistemi, eğitim tesisleri yok edildi. Artık yeter. Netanyahu'nun savaş makinesine daha fazla para yok." değerlendirmesinde bulundu.

ABD Senatosu, Ukrayna'ya 61 ve İsrail'e 26 milyar dolarlık askeri yardımın da içerisinde yer aldığı toplam 95 milyar dolarlık dış yardım paketini onaylayarak Beyaz Saray'a göndermişti.