Likud’un Arap oylarına yönelik saldırısı, Ortak Liste’yi birleştiriyor

İsrail polisi, çarşamba günü Netanyahu’nun Nasıra ziyaretini protesto eden Araplara müdahalede bulundu (Reuters)
İsrail polisi, çarşamba günü Netanyahu’nun Nasıra ziyaretini protesto eden Araplara müdahalede bulundu (Reuters)
TT

Likud’un Arap oylarına yönelik saldırısı, Ortak Liste’yi birleştiriyor

İsrail polisi, çarşamba günü Netanyahu’nun Nasıra ziyaretini protesto eden Araplara müdahalede bulundu (Reuters)
İsrail polisi, çarşamba günü Netanyahu’nun Nasıra ziyaretini protesto eden Araplara müdahalede bulundu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve bakanlarının, yaklaşan seçimlerde oy çekmek için İsrailli Arapların (1948 Arapları) kasabalarına sürpriz saldırısı, Ortak Liste’yi oluşturan dört ulusal partisinin tepkisini çekti. Bu bağlamda Ortak Liste, safları sağlamlaştırmak ve popülaritesindeki düşüşü durdurmak için yoğun çabalar sarf etmeye başladı.
Ortak Liste’den bir kaynak, son saatlerde Knesset’teki 15 sandalyelik gücünü korumak için aralarında çıkan anlaşmazlıkları çözmek ve faaliyetlerine yeniden popüler bir ivme kazandırmak amacıyla geniş bir hareketliliğin başladığını belirtti. Ortak Liste’nin arkasındaki üniter yapı olarak bilinen Ulusal Uzlaşı Komitesi ise 14 Ocak’ta yaptığı açıklamada, Binyamin Netanyahu’nun ve partisindeki sembol isimlerin, bu listeye darbe indirmek için Filistinli vatandaşların anlayışlarına sarıldığını belirtti. Uzlaşı Komitesi, Ortak Liste’nin tüm bileşenlerini kişisel ve partizan rekabeti derhal durdurmaya ve yetişkin bir zihne hitap etmeye, ayrıca her şeyden önce kitlelerin projesi olan bu projenin bütünlüğünü ve sürekliliğini korumaya çağırdı. Komite, “Ortak Liste’ye kurulduğu temellerde dahil olan herkes, bu temellere ve kurallara kesinlikle saygı göstermeli, safları bölecek ve bölünmeyi artıracak hiçbir yorumda bulunmamalıdır” dedi. Listenin kurulduğu temellerin açık ve sağlam olduğunu söyleyen Komite, bu sağlamlığın ise çoğunluk olarak kişisel veya partizan gündemler için değil, birlik ve sabitler için oy veren kitlelerin sağladığı geniş güvenden kaynaklandığını vurguladı. Uzlaşı Komitesi, “Ortak Liste, projenin amaçlarına, hedeflerine ve hırslarına inanan tüm halkımıza kalıcılık ve genişleme sağlamak, kapı ve pencereler açmak için doğmuş bir projedir. Kapalı bir kulüp olmadığı gibi gruplara özel de değildir. Ulusal ve varoluşsal menfaatimizi her menfaatin üstünde tutalım, çok geç olmadan farklı olanı anlama, birlikte yaşama ve saygı projesine başlayalım” ifadelerini kullandı.
Netanyahu’nun geçen çarşamba günü Nasıra’ya yaptığı ziyaret, İsrail’de hem Yahudiler hem de Araplar arasında bir kargaşaya neden oldu. Muhalefet, bu durumu hiçbir şeye yaramayacak bir ikiyüzlülük olarak değerlendirdi. İsrail sağı ise Netanyahu’nun, 2019’un başından bu yana 3 seçim savaşında başarılı olan Ortak Liste’nin gücünden yararlanmaya yönelik akıllıca bir girişim yürüttüğünü belirtti. Rusya kökenli Yahudilerin desteklediği Evimiz İsrail Partisi’nin lideri Avigdor Liberman, “Netanyahu, Yahudiler veya Araplarla hiçbir ilgisi olmayan bir savaş veriyor. Aksine o, kendisine mahkemeden kaçma fırsatı sağlayan bir hükümet kurmak için seçimleri kazanmak istiyor. Bunun için de hangi merdivenlerden çıkacağı umurunda değil. Şu anda yanında Yahudi dini partileri var ve İslami Hareket’le de ittifaka sahip. Aynı şekilde Arap toplumuyla da şansını deniyor. Hedefleri uğruna Halid Meşal’i, hükümetinde bir bakan olarak atamakta bir sorun görmüyor” açıklamasında bulundu.
Likud, İslami Hareketle veya Ortak Liste’nin herhangi bir bileşeniyle ilişkisi olduğu yönündeki iddiaları yalanlarken, Likud’dan Yerleşim Birimleri Bakanı Tzachi Hanegbi, 14 Ocak’ta ordu radyosu ‘Army Radio’ya yaptığı açıklamada, “Mansur Abbas veya İslami Hareket ile koordinasyon içinde değiliz. Aksine Mansur Abbas’ın önderlik ettiği bir listeyi, daha ılımlı olsa bile, ülkedeki Yahudi ulusal kimliği fikrine düşman bir sistemin parçası olduğu için reddediyoruz” dedi. Likud Partisi’nden yayınlanan bir bildiride de “Mansur Abbas ve Ortak Liste ile hükümeti kurmayacağız. Yahudiler ve Araplar arasında yakınlık sağlayan BAE ve Bahreyn ile imzalanmış barış anlaşmalarına muhalefet etmeleri sonrasında onlara güvenmeyeceğiz. İsrail’deki Arap vatandaşları, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud’u destekliyor” açıklamasında bulundu.
İsrail’deki Arap toplumuna gelince, Netanyahu’nun ziyaretiyle eş zamanlı olarak, polis de Arapların oylarını kazanmaya çalıştığı ve Ortak Liste’ye saldırdığı bu ziyareti protesto etmek amacıyla gösteri düzenleyenlere müdahalede bulundu. İsrail polisinin çalışmalarını aksatmak suçlamasıyla gözaltına alınan 11 göstericinin gözaltı sürelerinin 7 gün daha uzatılması talebiyle mahkemeye sevk edildi. Gözaltına alınanlardan ikisi ağır yaralıydı ve polisin, yaralıların tedavi olmasını reddettiği açıklandı. Nasıra Sulh Ceza Mahkemesi, polisin talebini reddetti ve tutukluların tamamını serbest bıraktı. Mahkeme, tutukluların bazılarına 3 gün süreyle ev hapsi veya 3 ila 5 bin şekel arasında değişen para cezası verirken, diğerleri hakkında ise koşulsuz olarak serbest bırakma kararı aldı. Tutukluların savunmasında, Adalet Hukuk Merkezi’nden Avukat Neriman Şehade Zoabi, “Gözaltı yasadışıdır, mantık ve gerçeklerden uzaktır” ifadelerine yer verdi.
Öte yandan Umm el-Fahm’daki Halk Komitesi, 14 Ocak’ta Belediye Başkanı Samir Mahamid’e ‘İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya yönelik şehri ziyaret etmesi talebinden vazgeçmesi’ çağrısı yaptı. Komiteden yapılan açıklamada, “İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya şehri Umm el-Fahm belediyesi tarafından gönderilen mesaj, onu şehre ziyarette bulunmaya ve şiddetle mücadele planını duyurmaya davet ediyor” denildi. Açıklamada, “Herhangi bir hükümet planının, onaylanmak üzere Knesset ve hükümette oylanması gerekir. Bu, Netanyahu için bireysel bir karar değildir. Netanyahu’nun, yıllardır hiçbir şey uygulanmayan planlar ve kararlar açıkladığından bahsetmeye gerek yok” ifadelerine yer verdi.



Bolivya'nın eski cumhurbaşkanı yolsuzluk davasında tutuklandı

Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
TT

Bolivya'nın eski cumhurbaşkanı yolsuzluk davasında tutuklandı

Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)

Bolivya hükümetinin açıklamasına göre, eski Bolivya Devlet Başkanı Luis Arce, ekonomi bakanı olduğu dönemdeki yolsuzluk iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında dün La Paz'da tutuklandı.

62 yaşındaki Arce, ağustos ayındaki seçimlerde yeniden aday olmamıştı.

Eski devlet başkanı Jaime Paz Zamora'nın (1989-1993) oğlu 58 yaşındaki Rodrigo Paz, başkanlığı kazandı.

Paz'ın cumhurbaşkanlığı seçimindeki zaferi, ülkedeki büyük bir siyasi değişimi yansıttı. Bu zafer, 26 yıl boyunca Evo Morales (2006-2019) tarafından kurulan ve yönetilen Sosyalizm Hareketi (MAS) partisinin yirmi yıllık egemenliğine son verdi; Arce ise Morales'in mirasını sürdürdü.

Arce'nin cumhurbaşkanlığı, özellikle yakıt ve döviz kıtlığı gibi ciddi krizlerle gölgelendi ve bu durum protestolara yol açtı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre yolsuzluk soruşturması, Arce'nin Morales döneminde ekonomi bakanı olduğu zamana kadar uzanıyor.

Arce, kamu hazinesinden siyasi liderlerin kişisel hesaplarına para transferine izin vermekle suçlanıyor. Bu transferlerden faydalandığı şüphelenilenler arasında, geçen hafta aynı davada yaklaşık 100 bin dolar domates yetiştirme projesi için aldığı şüphesiyle tutuklanan eski solcu milletvekili Lydia Paty de bulunuyor.


ABD Temsilciler Meclisi, Suriye’ye uygulanan Sezar yaptırımlarının kaldırılmasını onayladı

ABD Senatosu (AFP)
ABD Senatosu (AFP)
TT

ABD Temsilciler Meclisi, Suriye’ye uygulanan Sezar yaptırımlarının kaldırılmasını onayladı

ABD Senatosu (AFP)
ABD Senatosu (AFP)

ABD Temsilciler Meclisi dün, 2026 yılı savunma bütçesinin tartışılması kapsamında Suriye'ye uygulanan Caesar (Sezar) yaptırımlarının kaldırmasını öngören bir tasarıyı onayladı.

ABD’li Temsilci Joe Wilson, Temsilciler Meclisi'nin Caesar Yasası'nın tamamen kaldırılmasını onaylamasından dolayı şükranlarını dile getirdi. Wilson, önümüzdeki günlerde Senato'nun da tasarıyı onaylamasını ve ABD Başkanı Donald Trump’ın imzalamasını beklediğini söyledi.

Wilson, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bu ay Temsilciler Meclisi'nde tam iptal yasasını sunmaktan ve son altı ay boyunca Mecliste bu çabayı yönlendirmekten dolayı minnettarım.”

Wilson, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bunu gerçeğe dönüştürmemde Başkan Trump, Büyükelçi (Tom) Barrack ve Senatör (Jeanne) Shaheen’in desteğine de minnettarım. Senato'nun önümüzdeki günlerde bunu onaylamasını ve ardından Suriye'yi yeniden büyük yapmak için Başkan Trump'ın imzasına sunmasını sabırsızlıkla bekliyorum.”

Wilson dün, Suriye ile ilgili sorunların çözülmesine ve Suriye'nin rolünü yeniden kazanmasına yardımcı olmak için ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barak ile birlikte çalıştığını açıkladı.

Suriye haber ajansı SANA'ya göre yasanın iptali kapsamlı ve koşulsuzdu ve ABD’nin 2026 yılı savunma bütçe yasasında yer alan bir maddeye dahil edildi. Suriye hükümetinin yoğun diplomatik çabaları, Suriye toplumu ve Washington'da faaliyet gösteren Suriye-ABD kuruluşlarının desteği ve Suriye halkına ağır yük olan bu yaptırımların kaldırılması için çalışan kardeş ve dost ülkelerin desteği sonucunda bu karar alındı.

frgt
Beyaz Saray önünde Caesar Yasası'nın yürürlükten kaldırılmasını talep eden bir pankart taşıyan protestocular, 10 Kasım 2025 (AFP)

Suriye'nin resmi televizyonu el-İhbariyye'ye göre ABD Kongresi, 2019 yılında Beşşar Esed rejimini Suriyelilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan dolayı cezalandırmak için Caesar Yasası'nı kabul etti. Yasa, eski rejimin hapishanelerinde işkence altında ölen tutukluların binlerce korkunç fotoğrafını sızdıran “Sezar” kod adlı Ferid el-Mezhan'a atıfla bu adla anılıyor. Yasa, Esed rejimiyle bağlantılı kişi, şirket ve kurumları hedef alan geniş kapsamlı yaptırımların uygulanmasını sağladı.


ABD ve İsrail’in “Yeni Suriye” anlaşmazlığı derinleşiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
TT

ABD ve İsrail’in “Yeni Suriye” anlaşmazlığı derinleşiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)

ABD yönetiminin yeni Şam yönetimi ile güvenlik alanındaki iş birliğini genişletme yolu, İsrail'in sahadaki yaklaşımıyla çelişiyor ve iki geleneksel müttefik arasında Suriye devletinin geleceği konusunda bir anlaşmazlık olduğunu ortaya koyuyor.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar dün, Suriye ile anlaşmaya varma şansının azaldığını açıklayarak, iki tarafın ‘birkaç hafta öncesine göre anlaşmaya daha uzak’ olduğunu ve ‘yeni taleplerle birlikte iki taraf arasındaki uçurumun genişlediğini’ belirtti.

ABD gazetesi Wall Street Journal (WSJ), Beşşar Esed rejiminin düşüşünden bir yıl sonra Washington ve Tel Aviv arasında Suriye'nin geleceği konusunda bir anlaşmazlık olduğunu ve bunun nadir görüldüğünü bildirdi.

Öte yandan ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Amiral Brad Cooper, Washington'ın ortak güvenlik tehditlerine karşı koymak için Suriye ordusuyla ‘giderek daha fazla’ iş birliği yaptığını açıkladı. Amiral Cooper’a göre ABD ordusu Suriye ordusuna ekim ayından bu yana, DAEŞ'e karşı 20'den fazla operasyonda ‘danışmanlık, yardım ve destek’ sağlarken Lübnan Hizbullahı'na gönderilen silah sevkiyatlarını engelledi. Amiral Cooper, bu kazanımların ‘Suriye hükümet güçleriyle yakın iş birliği içinde ancak elde edilebileceğini’ vurguladı.