Kıbrıs'taki turist sayısı salgın nedeniyle %84 azaldı

Kıbrıs'ın başkenti Lefkoşa'da otobüs durağında maskeyle oturan bir kadın (AP)
Kıbrıs'ın başkenti Lefkoşa'da otobüs durağında maskeyle oturan bir kadın (AP)
TT

Kıbrıs'taki turist sayısı salgın nedeniyle %84 azaldı

Kıbrıs'ın başkenti Lefkoşa'da otobüs durağında maskeyle oturan bir kadın (AP)
Kıbrıs'ın başkenti Lefkoşa'da otobüs durağında maskeyle oturan bir kadın (AP)

2019’da rekor sayıda yabancı ziyaretçi ağırlanan Kıbrıs’ta, Kovid-19 salgınına ilişkin kısıtlamalar nedeniyle 2020'de turist sayısında yüzde 84'lük bir düşüş yaşandı.
Kıbrıs İstatistik Kurumu’nun aktardığı verilere göre, 2019'da 3 milyon 97 bin olan turist sayısının Kovid-19 salgını sebebiyle 2020’de 631 bin 609'a düşmesiyle, adada hayati önem taşıyan turizm sektörü ağır bir darbe almış oldu.
Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) aktardığına göre, Akdeniz adasındaki turizm gelirlerinin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’daki (GSYİH) payı yaklaşık olarak yüzde 15.
2019'da turizm sektörü yaklaşık 2 milyar 68 milyon euro gelir elde etmişti.
Ancak salgının yayılmasını engellemek için alınan tedbirler kapsamında sınırların kapatılmasının ardından ülkeye gelen turist sayısı azaldı. Bununla beraber, ülkenin en çok ziyaretçi kabul ettiği İngiltere, Rusya ve İsrail gibi ülkeler yurtdışına seyahat kısıtlamaları getirirken, Avrupa genelinde uygulanan karantina uygulamaları da turist sayılarını olumsuz etkiledi.
Kıbrıs'ın 2013'deki mali krizden çıkmasına yardımcı olan 4 yıl üst üste rekor sayıdaki turist girişi de salgın sebebiyle sona ermiş oldu. Aralık ayında, ülkeye gelen turist sayısı yıllık yüzde 91'lik düşüşle yalnızca 9 bin 682 oldu.
Hükümet, ilk vakaların kaydedildiği Mart ayından bu yana salgını kontrol altına almak için aralıksız bir şekilde çalışıyor. Yasakların Haziran ayı başında kademeli olarak kaldırılmasının öncesinde Mart ayında adada ticari uçuşlara yasak getirilmişti.
Avrupa ülkelerinde Kovid 19 salgını ile ilgili devam eden risklerden ötürü ülkeye girişlerin yasaklanmasıyla, ada şu anda ikinci kapanmayı yaşıyor.
Kıbrıs’da bugüne kadar toplam 29 bin 130 vaka ve 175 ölüm kaydedildi.



Çin'de rekor büyüklükte bir altın yatağı daha bulundu

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Çin'de rekor büyüklükte bir altın yatağı daha bulundu

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Çinli jeologlar, ülkenin kuzeydoğusunda rekor seviyede, 1000 tonluk bir altın yatağı keşfettiklerini iddia ediyor; geçen yıl da 80 milyar dolar tutarında değerli metal bulunmuştu.

Araştırmacılar, Çin'in gelişmiş maden arama teknolojisinin, dünyanın en büyükleri arasında yer alan bu devasa yatakların keşfini kolaylaştırdığını söylüyor.

Küresel çaptaki finansal dalgalanmalar sırasında ülkelerin ekonomilerini korumalarına yardımcı olan altın, aynı zamanda batarya ve elektronik cihazların geliştirilmesinde de kullanılıyor.

Çin, 2024'e kadar yaklaşık 380 tona ulaşan üretimiyle dünyanın en büyük altın üreticisi olsa da kanıtlanmış altın yatakları hâlâ Güney Afrika ve Avustralya'nın gerisinde.

Kuzeydoğu eyaleti Liaoning'deki son yatak gibi keşifler, ülkenin altın üretimindeki rekabetini sürdürmesine katkı sağlayabilir.

xcsdvfg
Çin'in kuzeybatısındaki Qilian Dağı'ndaki bir madende bulunan 6,6 kg ağırlığındaki altın külçesi (Xinhua/AFP)

Öte yandan pek çok uzman son tahminlerin doğruluğuna şüpheyle yaklaşıyor ve bu yeni yatakların kalitesi ve çıkarılıp çıkarılamayacağına dair kuşkularını dile getiriyor.

Ancak Çin, bunların yüksek altın kazanım oranına sahip, "çıkarılması kolay" sahalar olduğunu savunuyor.

SCMP'nin aktardığı üzere yerel haberler, yatak sahasının doğudan batıya 3 kilometre ve kuzeyden güneye 2,5 kilometreden fazla uzandığını iddia ediyor.

Liaoning altın yatağı keşfinin ayrıntıları yakın zamanda China Mining Magazine adlı akademik dergide yayımlandı.

Bu keşif, jeologların kasımda Hunan eyaletindeki Wangu altın yatağında tahmini 80 milyar dolar değerinde altın bulduğuna dair haberlerin hemen ardından geldi.

Hunan Jeoloji Bürosu, yerin yaklaşık 1,6 kilometre derinliğinde altınla dolu kayalar üzerinde 40 damar keşfettiğini açıklamıştı.

Büro, bu damarların 300 ton altın barındırabileceğini ve daha derinlerde daha fazla rezerv olabileceğini ifade etmişti.

Toplamda, bölgede 1000 tondan fazla altın olabileceği belirtilmişti.

Hunan Eyaleti Jeoloji Enstitüsü keşfin ardından, bulgunun "ülkenin kaynak güvenliğinin korunmasına katkı sağlaması açısından önemli" olduğunu dile getirmişti.

Ancak Dünya Altın Konseyi'ndekilerin de aralarında yer aldığı jeologlar, bu tahminleri teyit etmek için bağımsız doğrulama ve daha fazla sondaj yapılması çağrısında bulunuyor ve bu yatakları üretime geçirmenin yıllar alabileceğini ifade ediyor.

Uzmanlar bu keşiflerin Çin'in altın arama teknolojisindeki ilerlemelerine de odaklanılmasına neden olduğunu söylüyor.

Son keşfin arkasındaki ekip, "Maden arama, keşif ve yatak araştırmalarında önemli ilerlemeler kaydedildi" diye yazıyor.

2024'teki yeni keşif turunda, genel ve ayrıntılı araştırmayı birleştiren keşif yöntemi benimsendi. Şu anda, tüm inşaat sondaj deliklerinde cevher bulundu.

Independent Türkçe