İsrail'de 400 bin kişinin yanlışlıkla karantinaya alınmasının altından istihbarat servisi çıktı

İsrail'de koronavirüs vaka sayısı 550 bini aştı (Reuters)
İsrail'de koronavirüs vaka sayısı 550 bini aştı (Reuters)
TT

İsrail'de 400 bin kişinin yanlışlıkla karantinaya alınmasının altından istihbarat servisi çıktı

İsrail'de koronavirüs vaka sayısı 550 bini aştı (Reuters)
İsrail'de koronavirüs vaka sayısı 550 bini aştı (Reuters)

İsrail kendi vatandaşlarını koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı aşılamada kayda değer rakamlara ulaştığını belirtse de diğer yandan hastalığın takip sürecine dair eleştirilere yargı makamından destek veren bir yanıt geldi.
İsrail Yüksek Mahkemesi, iç istihbarat servisi Şin Bet'in koronavirüs hastalarını bulmak için cep telefonlarıyla takip sistemi üzerinden yaptığı hatalı tespitler yüzünden ülkede 400 bin kişinin yanlışlıkla karantinaya alındığı sonucuna vardı.
Şin Bet'e izleme hakkını veren yasanın 20 Ocak'ta sona ermesi öngörülüyor. Ancak hükümet yetkilileri, ülkede yaşanan koalisyon krizi sonrası Knesset'in feshedilmesiyle birlikte bu sürecin 23 Mart seçimlerinin ardından yeni bir hükümet oluşturulana kadar devam edebileceğini ve yasanın otomatik olarak genişletileceğini iddia ediyor.
The World News sitesinin İsrail gazetesi Haaretz'den aktardığı habere göre 7 hakimden oluşan Yüksek Mahkeme heyeti, takibe izin veren yasa aleyhindeki bir duruşmada, toplu halde dikkate alındıklarında yaşanan sorunların ilgili kanunun süresinin otomatik olarak uzatılmasını yasal açıdan zorlaştırdığını kaydetti.
Hakim Anat Baron söz konusu yasayı "acımasız" olarak nitelendirirken, hakim Isaac Amit ise bu yasanın Şin Bet'e "kişilerin yalnızca tehlike açık ve mevcut olarak tanımlandığında izlenmesine" izin verdiğini söyledi.
Amit, devlet tarafından sunulan verilerin, cep telefonuyla takibin etkinliğinin önemli ölçüde azaldığını gösterdiğini de ekledi. Zira Temmuz 2020 itibarıyla Şin Bet tüm koronavirüs hastalarının yüzde 20-30'unu belirlemişken, bu rakam ocak ayına gelindiğinde yüzde 9'a kadar düştü.
Hakim ayrıca, Şin Bet'in takibi nedeniyle karantinaya alınmaları istenen 600 bin kişinin kararı bozmak için Sağlık Bakanlığı'na başvuruda bulunduğunu ve bu kişilerin yüzde 60'nın başarılı sonuç aldığını bildirdi.
İsrailli hakim bu rakama, haklarında yanlışlıkla karantina kararı çıkan fakat meseleyi temyize taşımayan yüzde 15'lik kesimi de ekleyerek "hatayla karantinaya alınmış kişi sayısının yaklaşık 400 bin olduğunu" açıkladı.
Amit, "Her biri için dışarı çıkmanın üç gün sürdüğünü hesaba katacak olursak bu da ekonomimizin 1,2 milyon iş günü kaybettiği anlamına geliyor" dedi.
Yüksek Mahkeme Başkanı Esther Hayut ise kanunun geçen yıl yürürlüğe girmesinden bu yana durum değişmiş olsa da insanların artık Kovid-19'a karşı aşılanması da dikkate alındığında yaşananların ilgili kanunun Temmuz 2021'e kadar uzatılması anlamına geldiğini kaydetti.
Diğer yandan hükümetin avukatı Shosh Shmueli mahkemeye, parlamentonun resmen feshedilmesine rağmen Knesset'in yasayı genişletebileceği ve aynı zamanda değişiklik yapabileceği konusunda Başsavcı Avichai Mendelblit'le hemfikir olduklarını bildirdi.
Mahkemeye dava dilekçisini sunan İsrail Sivil Haklar Derneği'nin avukatı Gil Gan-Mor ise hükümetin yasanın uzatılıp uzatılmayacağı hususunda haftalarca tartıştığını ve "izlemeye devam etmek için çoğunluğun sağlanmadığını anladığında da seçim döneminde süresi dolan yasaların teknik olarak uzatılmasına izin veren bir kanunla Knesset'i atlattığını" söyledi.
İsrail istihbarat servisinin, koronavirüs hastalarının ve bu hastalarla temas kuran kişilerin takibinde, Filistinlilere karşı uzun süredir kullanılan gizli telefon takip sisteminden yararlanması insan haklarına dair tepkileri beraberinde getirmişti.
İlk olarak Başbakan Binyamin Netanyahu'nun açıkladığı tartışmalı karar, insan hakları savunucuları ve medya yorumcuları tarafından kişilerin gizliliğini ihlal ettiği gerekçesiyle sert eleştirilere maruz kalmıştı.

Independent Türkçe, The World News



Yüksek Mahkeme, Trump'ın doğumla vatandaşlık hakkının kaldırılmasına ilişkin kararını görüşecek

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

Yüksek Mahkeme, Trump'ın doğumla vatandaşlık hakkının kaldırılmasına ilişkin kararını görüşecek

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

Muhafazakâr çoğunluktaki ABD Yüksek Mahkemesi, dün Başkan Donald Trump'ın belgesiz göçmenlerin çocukları için doğum yoluyla vatandaşlık hakkını sona erdirecek olan başkanlık kararnamesinin anayasaya uygunluğunu incelemeyi kabul etti.

Mahkeme yaptığı kısa bir açıklamada, Trump yönetiminin, alt mahkemelerin kararı anayasaya aykırı bulan kararlarına yaptığı itirazı değerlendireceğini duyurdu.

Yürütme emri, federal hükümetin, anneleri Amerika Birleşik Devletleri'nde yasadışı veya geçici olarak ikamet eden çocuklara pasaport veya vatandaşlık belgesi vermesini yasaklıyor.

Emir ayrıca, ebeveynleri Amerika Birleşik Devletleri'nde öğrenim, çalışma veya turist vizeleriyle geçici olarak ikamet eden çocukları da kapsıyor.

Birçok alt mahkeme ve istinaf mahkemesinin cumhurbaşkanlığı kararnamelerini ve hükümet kararlarını askıya almasının ardından Yüksek Mahkeme, 27 Haziran'da alt mahkeme hakimlerinin ülke çapında idari kararları askıya alma yetkisini kısıtlayan bir karar yayınladı.

Trump, 20 Ocak'ta Beyaz Saray'a döndükten hemen sonra doğumla vatandaşlık hakkı kararnamesini imzaladı ve bunu yasadışı göçle mücadele çabaları bağlamında değerlendirdi.

Amerika Birleşik Devletleri, 150 yıldır Anayasa'nın On Dördüncü Ek Maddesi'nde yer alan ve Amerika Birleşik Devletleri'nde doğan herkesin otomatik olarak ABD vatandaşı olduğunu belirten doğumla vatandaşlık ilkesini uygulamaktadır.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre On Dördüncü Ek Madde, İç Savaş ve köleliğin kaldırılmasının ardından 1868'de, özgürleştirilmiş kölelerin ve onların soyundan gelenlerin haklarını güvence altına almak için kabul edildi.


ABD ve Ukrayna, barışa doğru ilerlemenin Rusya'ya bağlı olduğunu vurguluyor

ABD elçisi Steve Wittkoff (AP)
ABD elçisi Steve Wittkoff (AP)
TT

ABD ve Ukrayna, barışa doğru ilerlemenin Rusya'ya bağlı olduğunu vurguluyor

ABD elçisi Steve Wittkoff (AP)
ABD elçisi Steve Wittkoff (AP)

Ukraynalı müzakereciler ve ABD Başkanı Donald Trump'ın elçileri, bugün Miami'de üçüncü gün görüşmeler gerçekleştireceklerini açıklayarak, barışa yönelik her türlü ilerlemenin Rusya'ya bağlı olduğunu vurguladı.

ABD temsilcisi Steve Wittkoff'un X platformunda yayımladığı açıklamada, "Her iki taraf da herhangi bir anlaşmaya doğru gerçek ilerlemenin, Rusya'nın gerginliği azaltma ve ölümleri durdurma yönünde adımlar atmak da dahil olmak üzere, uzun vadeli barışa ciddi bir bağlılık gösterme isteğine bağlı olduğu konusunda hemfikirdir" ifadeleri yer aldı.


Uluslararası Mahkeme: Putin ve Netanyahu'nun gıyabında duruşmalar yapılabilir

Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı binası (Reuters)
Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı binası (Reuters)
TT

Uluslararası Mahkeme: Putin ve Netanyahu'nun gıyabında duruşmalar yapılabilir

Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı binası (Reuters)
Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı binası (Reuters)

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcı Yardımcısı Mame Mandiaye Niang, dün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in gıyabında duruşma yapılmasının "mümkün" olduğunu söyledi.

Mame Mandiaye Niang, AFP'ye verdiği röportajda, "Bunu Koné vakasında test ettik. Gerçekten karmaşık bir mekanizma. Ama denedik ve mümkün ve faydalı olduğunu gördük" dedi.

Bu yılın başlarında kaçak Ugandalı isyancı Joseph Kony'ye karşı gıyaben yapılan "suçlamaların onaylanması" duruşmasına atıfta bulunuyordu.