NASA, Güneş Sistemi'nin en büyük doğal uydusundan gelen radyo sinyalini yakaladı

Juno uzay aracı 2015'te Jüpiter'e ulaşmıştı (Görsel: NASA)
Juno uzay aracı 2015'te Jüpiter'e ulaşmıştı (Görsel: NASA)
TT

NASA, Güneş Sistemi'nin en büyük doğal uydusundan gelen radyo sinyalini yakaladı

Juno uzay aracı 2015'te Jüpiter'e ulaşmıştı (Görsel: NASA)
Juno uzay aracı 2015'te Jüpiter'e ulaşmıştı (Görsel: NASA)

ABD'nin uzay ajansı NASA, Jüpiter'in bir uydusundan geldiği aktarılan radyo sinyalini yakalamayı başardı.
Juno isimli uzay aracının tespit ettiği 5 saniyelik frekans modülasyonu sinyalinin, aynı zamanda Güneş Sistemi'nin en büyük uydusu olan Ganymede'den gelen ilk radyo sinyali olduğu anlaşıldı.
Juno uzay aracı, Jüpiter'i yakından incelemek ve gezegenin 79 uydusunun nasıl oluştuğunu araştırmak üzere 2011'de fırlatılmış ve 2015'te gezegenin yörüngesine girmişti.
Radyo sinyalleri uzaylı arayışında önemli ipuçları olarak değerlendiriliyor. Ancak NASA bu sinyalin Dünya dışı yaşam işareti olmadığını söylüyor.
Uzay ajansının yetkili isimlerinden Patrick Wiggins, "Sinyal Dünya dışı yaşama ait değil, çok daha doğal bir olay" dedi.
Wiggins'in aktardığına göre sinyal, büyük olasılıkla elektronların dönüş hızlarından çok daha yavaş salınmasından ve radyo dalgalarını kuvvetlendirmesinden kaynaklanıyor. Bilim insanları bu sürece "Siklotron Mazer Dengesizliği (CMI)” ismini veriyor.
Juno'nun 2017'de tespit ettiği ve Jüpiter'in kendisinden geldiği aktarılan bir radyo sinyali de aynı süreçle açıklanmıştı.
Bu sinyalin Dünya dışı yaşama ait olmadığı anlaşılsa da bilim insanları uzaylı arayışını umutla sürdürüyor. Wiggins, uzaylıların varlığına inancını şu sözlerle aktarıyor:
Uzaylıların orada bir yerde yaşadığına inancım tam. Bunu kanıtlamak için bekliyorum.
 
Independent Türkçe, Daily Star, ABC4



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news