Cumhuriyetçi lider: ‘Trump, Kongre Binası saldırısı sırasında kalabalığı kışkırttı’

ABD Senatosu Çoğunluk Lideri Cumhuriyetçi Mitch McConnell (AFP)
ABD Senatosu Çoğunluk Lideri Cumhuriyetçi Mitch McConnell (AFP)
TT

Cumhuriyetçi lider: ‘Trump, Kongre Binası saldırısı sırasında kalabalığı kışkırttı’

ABD Senatosu Çoğunluk Lideri Cumhuriyetçi Mitch McConnell (AFP)
ABD Senatosu Çoğunluk Lideri Cumhuriyetçi Mitch McConnell (AFP)

ABD Senatosu Çoğunluk Lideri Cumhuriyetçi Mitch McConnell (AFP), dün (Salı) yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump'ın 6 Ocak'ta Kongre binasına baskın düzenleyen kalabalığı kışkırttığını ve onları yalanlarla dolduruşa getirdiğini ifade etti.
AFP haber ajansına göre Kentucky Senatörü McConnell Senato'ya yaptığı açıklamada, "Öfkeli kalabalıklar yalanlarla dolduruldu. Başkan ve diğer bazı önemli kişiler tarafından kışkırtıldı" dedi.
McConnell, en yakın müttefiklerinden biriyken sonunda Trump'tan uzaklaştı. Ayrıca, "isyana teşvik" ile suçladığı ABD Başkanı Trump'ın Kongre olayları kapsamında suçlu olup olmadığına karar verilecek olan Senato’da yapılacak oylamada bu suçlamayı desteklemeyi reddetmedi.
McConnell açıklamasında, “Kongre'nin görevini yerine getirmesini engellemeye çalışarak Joe Biden’ın başkanlık seçimlerinde kazandığı zaferin onaylanmasını önlemek için olay çıkaran suçluları” kınadı.
McConnell, "Bu kararı durdurmak için korku ve şiddet kullanmaya çalıştılar ancak mücadele ettik. Demokratların Başkanı planlandığı gibi bugün (Çarşamba) yemin edecek. İşimizde ilerlemeye ve Amerikalıların iyiliği için çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Senato Başkanı olarak McConnell'in yerini alacak olan Demokratlar'ın lideri Chuck Schumer de aynı görüşü paylaşarak, "Olay çıkaranlar, isyancılar, beyaz ırkın üstünlüğünü savunanlar ve iç teröristler iktidar geçişini engellemeye çalıştı. Bunlar bizzat ABD Başkanı tarafından kışkırtıldılar” dedi.
Schumer açıklamasında, “İsyancıların başarısız olduklarını ve nesillerdir olduğu gibi bugün (Çarşamba) iktidarın barışçıl bir şekilde nakledilmesinin gerçekleşeceğini" vurguladı.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times