Beyaz Saray’daki yeni ekibin, Tahran’ın “balistik” programını ve istikrarsızlaştırıcı bölgesel rolünü kapsayan “daha sağlam” bir anlaşma yapmak istediği bir dönemde İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani dün bir açıklama yaparak Tahran ve Washington arasında gittikçe yükselen gerilimlerle yanan nükleer anlaşma topunu yeni ABD Başkanı Joe Biden’ın sahasına attı. Ruhani Tahran’ın nükleer dosyadaki ihlallerinden vazgeçmesinin nükleer anlaşmaya geri dönülmesine ve “azami baskı” stratejisinin terk edilmesine bağlı olduğunu vurguladı.
İran hükümeti ve yeni ABD yönetimi Joe Biden’ın eski ABD Başkanı Donald Trump’ın yerine geçmesinin üzerinden 24 saat geçmeden nükleer anlaşmaya geri dönme şartları hakkında karşılıklı açıklamalarda bulundular. İran’ın talepleri, yaptırımların kaldırılması ile “azami baskının” azaltılmasına odaklanırken, Biden, İran’ın nükleer faaliyetleri, balistik füzeleri ve bölgesel faaliyetleri hakkında daha geniş çaplı müzakerelere hazırlık olarak Tahran’ın taahhütlerine tekrar sıkı bir şekilde uymaya başlaması durumunda anlaşmaya geri dönme sözünü yerine getirmek için ilerleme kaydetmek istiyor. Ancak İran, füze programını durdurmayı veya bölgedeki politikasını değiştirmeyi reddediyor.
Ruhani, Biden’ın görevini devralmasına saatler kala devlet televizyonu üzerinden yayınlanan Bakanlar Kurulu toplantısında konuşarak “Top artık ABD’nin sahasında. Washington 2015 İran Nükleer Anlaşması’na geri dönerse, biz de anlaşma kapsamındaki taahhütlerimize tamamen riayet edeceğiz. Yeni ABD yönetiminden beklentimiz yasalara uygun olarak taahhütlerine geri dönmeleridir. Eğer yapabilirlerse önümüzdeki dört sene içerisinde eski yönetimin dört sene boyunca arkasında bıraktığı kara sayfaların hepsini kapatmasını bekliyoruz” dedi.
Ruhani’nin bu açıklamaları Biden’ın Dışişleri Bakanı olarak seçtiği Antony Blinken’ın iki gün önce görevine atanmasına ilişkin Senato’da yapılan oylama oturumu sırasında yaptığı konuşmadan saatler sonra geldi. Blinken’ın Reuters haber ajansında yer açıklamasında ABD’nin nükleer anlaşmaya tekrar dönüp dönmeyeceği konusunda fevri bir karar vermeyeceğini vurguladı.
Blinken ABD’nin, Tahran’ın yükümlülüklerini tekrar yerine getirmesi şartıyla İran ile yapılan nükleer anlaşmaya dönmeye hazır olduğunu vurguladı. Blinken açıklamasının devamında “Biden İran’ın anlaşmaya riayet etmesi durumunda bizim de riayet edeceğimizi söylüyor” ifadelerini kullandı. Blinken Avrupalı müttefikleri tarafından sürekli kınanan Washington’un anlaşmadan geri çekilme kararının İran’ın nükleer tehdidini artırdığını ve Tahran’ı “daha tehlikeli” bir hale getirdiğini söyledi. Blinken “Ancak bunu tekrar yanımızda olacak müttefiklerimiz ve ortaklarımızla daha güçlü ve daha kalıcı bir anlaşma yapmak üzere bir başlangıç noktası olarak kabul edeceğiz” ifadelerini kullanarak anlaşmanın İran’ın balistik füze programını ve aynı şekilde Orta Doğu’daki “istikrarsızlaştırıcı faaliyetlerini” kapsaması gerektiğinin altını çizdi.
Zarif: ABD ve diğer Batı ülkeleri bölgeyi barut fıçısına çevirdi
Reuters haber ajansına göre Blinken’ın bu ifadelerine karşılık İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif devlet televizyonunda yaptığı açıklamada “Bölgemizi barut fıçısına çeviren İran değil ABD ve diğer Batı ülkeleridir” dedi.
Bu kısma üstü kapalı bir şekilde değinen Ruhani “ABD’den bir imza gelirse bunun karşılığında da bir imzadan fazlasını göremeyecekler. Eğer karar çıkarırlarsa biz de çıkarırız” dedi.
Diğer taraftan Ruhani “Trump’ın zorba siyasi kariyeri ve uğursuz yönetimi bugün sona eriyor. İran’a karşı izlediği (azami baskı) politikası tamamen başarısız oldu… Trump öldü; ancak nükleer anlaşma hala hayatta. İktidar olduğu dönem zulüm, yolsuzluk ve halkı ile dünyanın başına açtığı problemlerden başka bir şey getirmedi” dedi.
Ruhani’nin Washington’daki muhaliflerine yönelik eleştirileri, Trump’a ve “azami baskı” kampanyasına katılan yönetimindeki bazı bakanların ve danışmanların İran tarafından yaptırım listesine alınmasından bir gün sonra geldi. Yaptırımların hedefinde özellikle ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Hazine Bakanı Steven Mnuchin, Savunma Bakanı Mark Esper, Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü Gina Haspel, Trump’ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, ABD’nin eski İran Özel Temsilcisi Brian Hook ve halefi Elliott Abrams vardı.
İran Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan bir bildiride, bu yaptırımlar Trump’ın ve listedeki diğer ABD’li üst düzey yetkililerinin İran’da sahip oldukları düşünülen mal varlıklarının dondurulmasını ve seyahat yasağını kapsıyor. Söz konusu tedbirler, “ABD’nin bölgedeki insan hakları ihlalleri, tehlike eğilimi ve terör eylemleriyle mücadele” başlığı altında 2017 yılında çıkarılan yasa kapsamında alındı.
Trump ülkesini nükleer anlaşmadan çekip sert yaptırımların yanı sıra “balistik füzeler” ve “bölgesel rolü” içeren daha kapsamlı bir anlaşma yapılması çağrısında bulunduktan sonra Tahran ve Washington arasındaki ipler çeşitli boyutlarda gerilerek savaşın eşiğine ulaşmıştı.
İran Trump’ın ürettiği “azami baskı” politikasına nükleer anlaşmadan “aşamalı bir şekilde geri çekilme” planıyla karşılık vermiş ve bu plan uyarınca nükleer anlaşmadaki temel yükümlülüklerini ihlal etmişti. Tahran, nükleer programında yer alan üst düzey yetkili Savunma Bakanı Yardımcısı Muhsin Fahrizade’ye düzenlenen suikastin ardından nükleer anlaşma maddelerini ihlal etme sürecinin ikinci aşamasına başladı. Böylece uranyum zenginleştirme oranını yüzde 20’ye çıkardı. Natanz ve Fordo yer altı nükleer tesislerinde yeni uzantılar inşa etmeye başladı. Geçen hafta uranyum madenciliği araştırmalarında ilerleme kaydettiğini duyurarak Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’na (UAEA) aralarındaki işbirliği seviyesini düşürmeyi planladığını bildirdi.
Biden’ın Savunma Bakanı olarak seçtiği emekli Orgeneral Lloyd Austin iki gün önce yaptığı açıklamada İran’ın bölgedeki müttefikler ve Orta Doğu’da konuşlandırılmış ABD askerleri için bir tehdit oluşturduğunu söyledi.
Austin görevine atanmasına ilişkin Senato’da yapılan oylama oturumu sırasında yaptığı açıklamada “İran hala bölgede istikrarı sarsan bir unsur. Müttefiklerimiz ve bölgede konuşlandırdığımız askerlerimiz için bir tehdit teşkil ediyor. İran herhangi bir zamanda nükleer bir güç elde ederse bölgedeki herhangi bir sorunda kendisiyle baş etmek daha da zor olacak” dedi.
Ruhani nükleer anlaşmazlık topunu Biden’ın sahasına atıyor
https://turkish.aawsat.com/home/article/2755891/ruhani-n%C3%BCkleer-anla%C5%9Fmazl%C4%B1k-topunu-biden%E2%80%99%C4%B1n-sahas%C4%B1na-at%C4%B1yor
Ruhani nükleer anlaşmazlık topunu Biden’ın sahasına atıyor
- Tahran: Şarku’l Avsat
- Tahran: Şarku’l Avsat
Ruhani nükleer anlaşmazlık topunu Biden’ın sahasına atıyor
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة