Netanyahu 3 hafta sonra BAE ve Bahreyn’i ziyaret edecek

Netanyahu 3 hafta sonra BAE ve Bahreyn’i ziyaret edecek
TT

Netanyahu 3 hafta sonra BAE ve Bahreyn’i ziyaret edecek

Netanyahu 3 hafta sonra BAE ve Bahreyn’i ziyaret edecek

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun 3 hafta sonra Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) ve Bahreyn'e resmi bir ziyarette bulunacağı bildirildi. Ayrıca ziyaretin 9 Şubat'ta yapılacağı ve üç gün süreceği kaydedildi. Netanyahu, söz konusu ziyaretine  BAE Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed ve diğer yetkililerle görüşeceği Abu Dabi ile başlayacak. Bu görüşmelerin ardından ertesi gün Dubai’ye geçerek BAE Başkan Yardımcısı ve Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid Al Maktum ve bir dizi yetkili ve işadamıyla bir araya gelerek finans sektörü ve ekonomik ilişkilerle ilgili bir dizi toplantı yapacak. Üçüncü gün Bahreyn'in başkenti Manama'ya geçecek olan Netanyahu, burada Bahreyn Kralı Hamad bin İsa Al Halife ve Veliaht Prens Selman bin Hamad bin İsa Al Halife ile 6 saatlik bir görüşme yapacak. 
İsrail’deki siyasi kaynaklar tarafından dün (Cuma) yapılan açıklamada, ziyaret takviminin tamamlandığı, ancak iki ülkede Kovid-19’un yayılmasıyla mücadele kapsamında izolasyon tedbirleri getirildiği takdirde ziyaretin muhtemelen daha önce iki kez olduğu gibi erteleneceği bildirildi.
Netanyahu’nun bir sözcüsü yaptığı açıklamada, Başbakanın iki ülke ile barış anlaşmasının imzalanmasının ardından iki ziyareti geçen yaz sonunda yapmak istediğini, ancak tarafların bakanlar düzeyinde ziyaretler gerçekleştirmeyi uygun bulduklarını belirtti. Öte Yandan Netanyahu, iki barış anlaşmasını gerçeğe çeviren ilk İsrailli politikacı olmak istedi. Bu durum, İsrail'de, Beyaz Saray'da ve bu sürece öncülük eden eski ABD Başkanı Donald Trump'a yakın olan kişiler arasında eleştirilen bir konu oldu. Buna rağmen Netanyahu, bakanlarına bu konuda bilgi verdi ve ofisindeki üst düzey yetkililerin ve bazı bakanlıkların yalnızca Bahreyn ve BAE ile değil, aynı zamanda İbrahim Anlaşmalarına katılan Fas ve Sudan ile de tüm temasları, ziyaretleri ve anlaşmaları imzalamasını sağladı. Gözlemciler, İsrail Başbakanı’nın 23 Mart'ta yapılacak seçimlerden önce ziyaretleri gerçekleştirememekten endişe duyduğunu ve gazeteleri dolduran fotoğraflarda suçlamaların hedefi olduğu için Arap başkentlerinde karşılanan fotoğraflarla görüntülenmek istediğini düşünüyor. Böylece Netanyahu, az deneyime sahip politikacılar karşısında kendisini bir barışçı olarak rakiplerine karşı öne çıkarmayı hedefliyor.



İranlı general, Esad'ın düşüşünü değerlendirdi: Büyük darbe aldık

Rejim karşıtları, Şam'daki İran Büyükelçiliği'nde yer alan bayrağı indirmişti (AP)
Rejim karşıtları, Şam'daki İran Büyükelçiliği'nde yer alan bayrağı indirmişti (AP)
TT

İranlı general, Esad'ın düşüşünü değerlendirdi: Büyük darbe aldık

Rejim karşıtları, Şam'daki İran Büyükelçiliği'nde yer alan bayrağı indirmişti (AP)
Rejim karşıtları, Şam'daki İran Büyükelçiliği'nde yer alan bayrağı indirmişti (AP)

İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun üst düzey komutanlarından Tuğgeneral Behruz Esbati, Suriye'de rejimin devrilmesinin Tahran için büyük bir darbe olduğunu söyledi. 

Esbati, başkent Tahran'daki Veliasr Camisi'nde 31 Aralık'ta yaptığı konuşmada, Beşar Esad rejiminin yıkılmasına dair şunları söyledi: 

Yenildik, çok kötü şekilde yenildik, çok büyük bir darbe aldık ve bu çok zor bir süreç oldu.

Komutanın konuşmasının ses kaydı, İran'la ilgili gelişmelere odaklanan İsviçre merkezli medya kuruluşu Abdi Medya tarafından pazartesi günü yayımlandı. 

Esbati ayrıca Suriye rejiminin çöküşünden önce Şam-Tahran ilişkilerinin gergin olduğunu da belirtti. Buna göre Esad'ın, Gazze savaşı kapsamında İran destekli milislerin Suriye üzerinden İsrail'e karşı yeni bir cephe açmasına izin vermemesi nedeniyle anlaşmazlık yaşandı. 

Üst düzey komutan, Şam rejiminin düşüşünden Rusya'yı da sorumlu tuttu. Esbati, Rusların rejim karşıtı güçlere saldırı düzenlendiğini söylemesine rağmen aslında boş araziye bomba attığını iddia etti. Komutan, isyancıların ilerleyişi sırasında Kremlin'in Tehran'ı yanlış bilgilendirdiğini savundu. 

Bunlara ek olarak Tuğgeneral Esbati, İran'ın Suriye'deki savaşçı devşirme faaliyetlerini sürdüreceğini belirterek şunları söyledi: 

Yıllar boyunca birlikte çalıştığımız tüm ağları harekete geçirebiliriz. Yıllar içinde toplumun farklı kesimlerine sızan adamlarımızı harekete geçirebiliriz. Sosyal medyada aktif olabiliriz ve direniş hücreleri oluşturabiliriz. Artık diğer uluslararası arenalarda olduğu gibi orada da faaliyet gösterebiliriz ve buna çoktan başladık.

Esbati yolsuzluk, siyasi baskı ve halkın karşı karşıya kaldığı ekonomik zorluklar göz önüne alındığında Esad rejiminin düşmesinin kaçınılmaz olduğunu da sözlerine ekledi. Tuğgeneral, Esad'ın reform uyarılarını dikkate almadığını savundu. 

İranlı analist Mehdi Rahmati, Esbati'nin kamuoyu önündeki açıklamalarının Tahran'ın resmi söylemiyle tezat oluşturduğunu ve ülkede büyük şaşkınlık yarattığını belirtiyor: 

Herkes toplantılarda bu konuşmadan bahsediyor, neden bunları özellikle halka açık şekilde söylediğini merak ediyor. İran'a ne olduğunu ve şu anda ülkenin nerede durduğunu çok açık şekilde ortaya koydu. Bu bir bakıma iç politika için de bir uyarı olabilir.

Heyetu Tahriru'ş Şam (HTŞ) liderliğindeki isyancıların 27 Kasım'da başlattığı saldırılar, 8 Aralık'ta Beşar Esad rejiminin devrilmesiyle sonuçlanmıştı. Esad ailesi Rusya'ya kaçarken, HTŞ kurduğu geçici hükümetin başına Muhammed Beşir'i getirmişti.

Independent Türkçe, New York Times, Times of Israel