Libya: UNSMIL yeni yürütme otoritesi için adaylık kapısını açıyor

Dün Buznika’da Libya Diyalog Forumu’nun katılımcı heyetlerinin buluşmasından bir kare (Şarku’l Avsat)
Dün Buznika’da Libya Diyalog Forumu’nun katılımcı heyetlerinin buluşmasından bir kare (Şarku’l Avsat)
TT

Libya: UNSMIL yeni yürütme otoritesi için adaylık kapısını açıyor

Dün Buznika’da Libya Diyalog Forumu’nun katılımcı heyetlerinin buluşmasından bir kare (Şarku’l Avsat)
Dün Buznika’da Libya Diyalog Forumu’nun katılımcı heyetlerinin buluşmasından bir kare (Şarku’l Avsat)

Cenevre’de imzalanan ateşkes anlaşmasının Libya’daki “paralı” askerlerin ve yabancı güçlerin sınır dışı edilmesi için belirlediği üç aylık süre bugün sona ererken, ABD raporları “Rus paralı askerlerin” Sirte şehri çevresine hendekler kazdığına dair uyarıda bulundu. Birleşmiş Milletler (BM) Libya Destek Misyonu (UNSMIL) yeni yürütme otoritesi için adaylıkların alınmaya başlandığını duyurdu. Fas'ın Buznika kentinde siyasi pozisyonlar hakkında tartışmaları sürdürmek için Tobruk Temsilciler Meclisi (doğu) ile Trablus merkezli Libya Devlet Yüksek Konseyi arasında yeni bir müzakere turu başladı.
UNSMIL, Libya Siyasi Diyalog Forumu (LPDF) üyelerinden 1-5 Şubat tarihleri arasında İsviçre’de yapılacak toplantıda yeni hükümetin liderlik pozisyonları için adaylıklarını koyanları oylamasını istedi. UNSMIL Başbakanlık ve üç üyeli Başkanlık Konseyi de dahil olmak üzere yeni hükümetteki pozisyonlara aday olunması için dün başlayıp önümüzdeki perşembe günü sona erecek şekilde belirli bir süre verdi.
UNSMIL iki gün önce yayınladığı bir bildiride üç Libya bölgesinden adayların nihai listelerini toplayacak üç üyeli bir komitenin oluşturulacağını duyurdu. UNSMIL Başkanlık Konseyi üyeliğine adaylığını koymak isteyen kişinin Seçici Kurul’a bağlı üye sayısına bakılmaksızın mensup olduğu Seçici Kurul üyelerinden iki referans almasına yönelik bir şart koştu.
Aynı şekilde UNSMIL Başbakanlık pozisyonu adaylarına da LPDF üyelerinden en az iki referans almaları şartını koştu (iki referansın birinin Seçici Kurul’dan-belirli bir bölgeden gelmesi şartı olmadan).
UNSMIL, Birlik Yürütme Otoritesi’ne aday olmak isteyenlerin kendilerine özel olarak tahsis edilen bir e-posta adresi üzerinden kimlik belgelerinin (pasaport) yanı sıra adaylık ve özgeçmiş forumlarının birer kopyasını göndermeleri gerektiğini bildirdi.
UNSMIL “LPDF’nin hiçbir üyesinin adaylara birden fazla referans verme hakkına sahip olmadığını” belirterek, bu pozisyonlar için adaylık sürecinin belirli bir süre devam edeceğini açıkladı.
Libya Ulusal Ordusu (LUO) Ahlaki Rehberlik İdaresi Başkanı Tuğgeneral Halid El Mahcub’un yaptığı duyuruya göre 5+5 Askeri Komitesi ve Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) güçleri, geçtiğimiz çarşamba günü Fransa, İngiltere, ABD, İtalya, Türkiye, Avrupa Birliği (AB) ve Afrika Birliği (AfB) temsilcilerinin yanı sıra Berlin Konferansı kararlarını izleyen ülkelerin takip komitelerinin katılımıyla yapılan kapalı bir toplantıda bütün “paralı” askerlerin ve yabancı güçlerin derhal ülkeyi terk etmesini istedi. LUO  ayrıca, Libya’ya silah ambargosunun uygulanmasını, yükümlülüklerinin yerine getirilip uyulmasını ve gerek ülke gerek kişi olsun anlaşmanın uygulanmasını engelleyen kişilerin cezalandırılmasını talep etti.
Mahcub iki gün önce yaptığı açıklamada, toplantıda, istikrarın tekrar sağlanmasının, Libya’nın batısı ve doğusu arasında kalan sahil yolunun açılmasının, anlaşmaya taraf olan ülkelerin ve UNSMIL'nin bu anlaşmanın şartlarının uygulanmasına riayet etmesinin ve Berlin Konferansı'ndan çıkan tüm sonuçları uygulamak üzere yedinci madde uyarınca bağlayıcı bir karar çıkarmak için anlaşmanın BM Güvenlik Konseyi'ne havale edilmesinin gerekliliğine vurgu yapıldığını belirtti.

Wagner endişesi
ABD merkezli CNN ağı Rusya destekli Wagner Grubu’nun Libya üzerinden devasa bir hendek kazması karşısında “ABD’li yetkililerin endişelerine” işaret etti. Bu durum Cenevre Anlaşması uyarınca yabancı savaşçıların bugün ülkeden çekilmeyeceğine dair şüpheler uyandırıyor.
UMH güçlerine bağlı Burkan el-Gadab Operasyonu’nun aktardığına göre haberde “ABD’li yetkililer, Kremlin müttefikinin savaşın yıkıp geçtiği ülkedeki uzun vadeli hedeflerinden endişe duyuyor. Sirte çevresinde, güneyde sivillerin yaşadığı kıyı bölgelerinden Wagner kontrolündeki Cufra kalesine doğru onlarca kilometre uzunluğundaki hendek uydu görüntülerinde görülebilir. Bu hendekler bir dizi ağır silahlarla desteklenmiş durumda” ifadeleri yer alıyor.
Diğer taraftan ABD’nin Libya Büyükelçisi Richard Norland iki gün önce yerel belediyelerin üyeleri ve belediye başkanları ile telefonda görüştüğünü söyledi. Norland görüşmede, LPDF’deki son gelişmelerin ve Libya’nın güneyindeki ekonomik durumun kötüleşmesi ışığında dışlandığını ve uzaklaştırıldığını hisseden güney belediyelerinin karşılaştığı zorlukların ele alındığını belirtti.
Ülkesinin ekonomiyi ve güneydeki yaşam kalitesini iyileştirme çabalarını desteklemeye bağlı kalacağını tekrar vurgulayan Norland’ın açıklamalarına göre belediye başkanları, UNSMIL Temsilci Vekili Stephanie Williams tarafından sunulan siyasi süreci desteklediklerini ifade ettiler.

Taraflar arasında yeni tur başladı
Diğer taraftan Fas’ın Buznika kentinde dün başkent Trablus merkezli Libya Devlet Yüksek Konseyi (batı) ile Tobruk Temsilciler Meclisi (doğu) heyetlerinin arasında 13+13 şeklinde yeni bir tur başladı. Tur, Suheyrat Anlaşması'nın 15’inci maddesinde öngörülen yedi üst düzey kurumun yöneticilerinin seçilmesine ilişkin görüşmelerin kalan kısmını tamamlamak için yapılıyor.
Diyalog turu, Fas hükümetinden herhangi bir temsilci katılmadan iki Libya heyeti ile sınırlı olarak kapalı bir oturumla başladı. Katılımcılar gazetecilere ve medya çalışanlarına herhangi bir açıklama yapmayı reddettiler ve sadece birkaç fotoğrafın çekilmesine izin verdiler.
Şarku’l Avsat’a demeç veren bir kaynak “Bu turdaki diyalog, Libya Merkez Bankası, İdari Kontrol Birimi, Sayıştay ve Yolsuzlukla Mücadele Ulusal Heyeti olmak üzere dört üst düzey kuruma odaklanacak. Buznika’daki katılımcılar önceki toplantılarda elde edilen uzlaşmalara bağlılıklarını vurguladılar. Bu toplantı, Cenevre’de yapılması planlanan bir toplantı öncesinde bu üst düzey pozisyonlar hakkında daha fazla istişarede bulunmayı hedefliyor” dedi.



Iraklı gruplar, silahların devletin elinde sınırlandırılması çağrısına katıldı

Bağdat'taki Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) unsurları tarafından düzenlenen bir tören (DPA)
Bağdat'taki Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) unsurları tarafından düzenlenen bir tören (DPA)
TT

Iraklı gruplar, silahların devletin elinde sınırlandırılması çağrısına katıldı

Bağdat'taki Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) unsurları tarafından düzenlenen bir tören (DPA)
Bağdat'taki Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) unsurları tarafından düzenlenen bir tören (DPA)

Iraklı milis gruplarının liderleri son günlerde silahların devletin elinde sınırlandırılması çağrısı yapmaya başladı. Bu gelişme, yerel düzeyde sürpriz, soru işaretleri ve eleştirileri beraberinde getirdi. Zira söz konusu isimler, kısa süre öncesine kadar direniş eksenine mensup oldukları gerekçesiyle silahlarını açıkça sergiliyor, devlete meydan okuyor; ABD karşıtlığını vurgulayarak Amerikan güçlerinin Irak’tan çekilmesini talep ediyordu.

Yerel analizlerde bu olgu, Irak’taki Amerikan baskıları, olası bölgesel dönüşümler ve bu grupların yeni parlamentoda sandalye kazanmalarının ardından siyasi alana yönelme arayışlarıyla ilişkilendiriliyor.

Diğer yandan Ulusal Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim’in çağrısına ek olarak, son iki gün içinde ABD’nin yaptırım ve terör listesinde yer alan, fraksiyonlarla bağlantılı üç tanınmış isimden de silahların devletin elinde sınırlandırılması yönünde çağrılar geldi.

Üç grup

Bu isimlerin başında, yaklaşık 27 sandalyeyle parlamentoda güçlü bir varlık elde eden Asaib Ehli’l Hak Hareketi Genel Sekreteri Kays el-Hazali geliyor. Hazali cuma günü yaptığı açıklamada, “Silahların devletin elinde sınırlandırılmasına inanıyoruz ve bunu gerçekçi adımlarla hayata geçirmek için çalışacağız” dedi. Aynı yönde açıklamalar, Ensarullah el-Evfiya Hareketi Genel Sekreteri Haydar el-Garavi ile İmam Ali Tugayları lideri Şibl ez-Zeydi’den de geldi.

Üç grubun liderlerini ortak paydada buluşturan unsurlar, Şii Koordinasyon Çerçevesi güçleri çatısı altında yer almaları ve ABD’nin terör listesinde bulunmaları olarak öne çıkıyor. Bu durum, söz konusu isimlerin, silahlı gruplara mensup unsurların yeni kurulacak hükümette yer almasına karşı çıkan Washington’a yönelik siyasi manevra arayışında oldukları yorumlarını güçlendiriyor.

Irak’ta en yüksek yargı organının başkanı dün yaptığı açıklamada, silahların devletin elinde sınırlandırılması konusunda silahlı grupların liderlerinin iş birliğine onay verdiğini duyurdu.

Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Faik Zeydan, yayımladığı açıklamada, ‘hukukun üstünlüğünün sağlanması, silahların devletin elinde sınırlandırılması ve askeri çalışmaya duyulan ulusal ihtiyacın ortadan kalkmasının ardından siyasi faaliyete geçilmesi’ yönündeki tavsiyesine olumlu yanıt verdikleri için ‘kardeş fraksiyon liderlerine’ teşekkür etti.

Washington'ın ciddiyeti

İslamcı gruplar üzerine çalışan araştırmacı Nizar Haydar, fraksiyon liderlerinin silahların devletin elinde sınırlandırılmasına yönelik çağrılarının, ‘Şii güçler ve tüm fraksiyonların, fraksiyonları içeren yeni bir hükümetle anlaşmayı reddeden Amerikan tutumunun ciddiyetini hissetmeye başlamasından’ kaynaklandığına inanıyor.

Haydar, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, “Fraksiyonlar, ABD’nin Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya’nın Bağdat’a gelmesinden önce Washington’a iyi niyetlerini kanıtlamak için şu sıralar zamanla yarışıyor” ifadesini kullandı.

Haydar, silahlı fraksiyonları iki gruba ayırıyor. İlk grup, siyasi ve seçim sürecine çeşitli aşamalarda dahil olan, son olarak da son parlamento seçimlerine katılan ve geçmiş hükümetlerde bir ya da daha fazla bakanla temsil edilen fraksiyonlardan oluşuyor. Bu gruplar, devlet otoritesi dışında silahlı bir güç olmaktan çıkarak, güvenlik başta olmak üzere devlet kurumlarının bir parçası haline gelmeyi hedefliyor.

Haydar’a göre bu ilk grup, ‘uluslararası ve bölgesel toplum nezdinde, özellikle de ABD’de kabul görmek amacıyla bugün silahların devlet elinde sınırlandırılmasını savunan kesim’ olarak öne çıkıyor.

İkinci grup ise son parlamento seçimlerine katılmış olmalarına rağmen kendilerini hâlâ siyasi sürecin içinde görmeyen, ‘direniş’ söylemini kullanmaya devam eden ve devlete tam entegrasyonunu ilan etmeden önce mümkün olan en büyük siyasi, mali ve güvenlik kazanımlarını elde etmeye çalışan fraksiyonlardan oluşuyor.

Aşamalı taktik

Siyasi Düşünce Merkezi Başkanı İhsan eş-Şemmeri de ABD’nin fraksiyonlar üzerindeki baskısının önem ve etkisi konusunda aynı görüşü paylaşıyor ve bu baskının, söz konusu grupları devlet çerçevesi dışında silah taşımaktan vazgeçtiklerini açıklamaya zorladığını belirtiyor.

Şemmeri, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, “Silahsızlanma çağrıları; ABD’nin silahların dağıtılması ve devlet ile silahlı kuvvetler başkomutanının denetimi altında toplanması yönündeki şartlarıyla ve Savaya’nın Irak’a gelişinin yaklaşmasıyla eşzamanlı olması bakımından ele alınmalı” dedi.

Bu çağrıların aynı zamanda yeni hükümetin kurulmasına yönelik müzakerelerin zamanlamasıyla da bağlantılı olduğunu ifade eden Şemmeri, “Bu gruplar, ABD’nin bu yöndeki itirazlarının boyutunu bilerek yeni hükümete dahil olmayı hedefliyor” değerlendirmesinde bulundu.

defrt
Ketaib Hizbullah üyeleri, Eylül 2024'te Bağdat'ta düzenlenen bir geçit töreninde (Reuters)

Şemmeri, söz konusu çıkışların, ‘ABD’nin bu tür çağrılara vereceği tepkiyi ölçmeyi amaçlayan geçici ve taktiksel bir bağlamda’ gündeme gelmiş olabileceğini, aynı zamanda bu fraksiyonların Washington ile doğrudan müzakerelere girmesi için bir kapı aralayabileceğini de dile getirdi.

Iraklı fraksiyonların çağrılarının, Hizbullah’ın söyleminden bağımsız ele alınamayacağını vurgulayan Şemmeri, bu tutumun Hizbullah’ın silahsızlanmaya ilişkin şartlarıyla örtüştüğünü belirterek, “Amaç, silahsızlanma sürecinin ABD ve dış baskıların sonucu değil, yerel ve iç düzenlemelerin bir parçası gibi görünmesini sağlamak” dedi.


Trump intikam alıyor: Suriye'de DEAŞ'a ait 70 hedef vuruldu

ABD askerleri, cuma günü Suriye'deki DEAŞ hedeflerine saldırmak üzere havalanmadan önce bir F-15E savaş uçağına mühimmat yüklüyor (AFP)
ABD askerleri, cuma günü Suriye'deki DEAŞ hedeflerine saldırmak üzere havalanmadan önce bir F-15E savaş uçağına mühimmat yüklüyor (AFP)
TT

Trump intikam alıyor: Suriye'de DEAŞ'a ait 70 hedef vuruldu

ABD askerleri, cuma günü Suriye'deki DEAŞ hedeflerine saldırmak üzere havalanmadan önce bir F-15E savaş uçağına mühimmat yüklüyor (AFP)
ABD askerleri, cuma günü Suriye'deki DEAŞ hedeflerine saldırmak üzere havalanmadan önce bir F-15E savaş uçağına mühimmat yüklüyor (AFP)

Başkan Donald Trump, geçen cumartesi günü Suriye çölündeki Palmira'da bir aşırılıkçı tarafından düzenlenen saldırıda üç Amerikalının (iki asker ve bir tercüman) öldürülmesinin ardından DEAŞ'a karşı misilleme tehdidini yerine getirdi. ABD hava saldırıları, cuma sabahı erken saatlerde Deyrizor, Hums ve Rakka çöllerindeki 70 DEAŞ mevzisini hedef aldı. Yaklaşık beş saat süren baskınlara uçaklar, helikopterler ve HIMARS roketatarları katıldı. Ürdün de uçaklarının saldırıya katıldığını açıkladı.

Trump cuma günü “çok güçlü bir misilleme saldırısı”ndan bahsederken, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, “ABD güçleri, DEAŞ savaşçılarını, altyapısını ve silah depolarını ortadan kaldırmak için Suriye'de Hawkeye Operasyonuna başladı” diyerek, operasyonu üç Amerikalının ölümüne yol açan Palmira saldırısının ardından “misilleme ilanı” olarak nitelendirdi.

Şarku’kul Avsat’ın görüştüğü Şam'daki Suriye Savunma Bakanlığına yakın kaynaklar, ABD saldırılarının süresiz olabileceğini ve günlerce devam edebileceğini söyledi.


Selam: Silahlar yakında Litani ve Evveli nehirleri arasındaki bölgeyle sınırlı kalacak

Başbakan Nevvaf Selam, Mekanizma Komitesi'ndeki Lübnan heyetinin başkanı Simon Karam'ı kabul etti, (Başbakanlık Ofisi)
Başbakan Nevvaf Selam, Mekanizma Komitesi'ndeki Lübnan heyetinin başkanı Simon Karam'ı kabul etti, (Başbakanlık Ofisi)
TT

Selam: Silahlar yakında Litani ve Evveli nehirleri arasındaki bölgeyle sınırlı kalacak

Başbakan Nevvaf Selam, Mekanizma Komitesi'ndeki Lübnan heyetinin başkanı Simon Karam'ı kabul etti, (Başbakanlık Ofisi)
Başbakan Nevvaf Selam, Mekanizma Komitesi'ndeki Lübnan heyetinin başkanı Simon Karam'ı kabul etti, (Başbakanlık Ofisi)

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, ordunun silahlanmayı kısıtlama planının ikinci aşamasının, yakında başlayacak şekilde, güneyde Litani Nehri ile kuzeyde Evveli Nehri kıyıları arasında, üçüncü aşamasının Beyrut ve Lübnan Dağı'nda, dördüncü aşamasının Bekaa Vadisi'nde ve sonrasında da diğer bölgelerde uygulanacağını belirtti.

Selam, Lübnan askeri kurumunun yaptıklarının, Litani Nehri'nin güneyinden güney sınırlarına kadar uzanan bölge üzerinde devlet otoritesinin tam anlamıyla genişlemesine yol açtığını, ancak İsrail'in işgal ettiği noktalardan derhal çekilmesi gerektiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Selam, Bakanlar Kurulu'nun yeni yılın başında ilk aşamayı değerlendirmek üzere toplanacağını belirtirken, İsrail'in karşılıklı adımlar atması, saldırılarını durdurması ve ateşkes kararını ihlal etmesinin engellemesi gerektiğinin altını çizdi. Ancak Selam, bunun Lübnan'ın silah kontrol planının ikinci aşamasına geçmesini engellemeyeceğine inandığını belirtti. İkinci aşama, Litani Nehri'nin kuzeyinden Evveli Nehri bölgesine kadar uzanan nispeten geniş bir alanı kapsıyor.