Koronavirüs dünyaya ölüm, acı ve gözyaşı yayıyor... İşte dünyanın farklı noktalarından yakarışlar

Sri Lanka’da bir koronavirüs kurbanının cenazesi (EPA)
Sri Lanka’da bir koronavirüs kurbanının cenazesi (EPA)
TT

Koronavirüs dünyaya ölüm, acı ve gözyaşı yayıyor... İşte dünyanın farklı noktalarından yakarışlar

Sri Lanka’da bir koronavirüs kurbanının cenazesi (EPA)
Sri Lanka’da bir koronavirüs kurbanının cenazesi (EPA)

Kovid-19 salgını, gittiği her yere hüzün, çaresizlik, gözyaşı ve işsizlik götürüyor. Zira salgın bir yıl içerisinde 2 milyona ulaşan ölüm ile can almakla kalmayarak, ekonomik hayatı da felç etti. Ancak AFP muhabirlerinin topladığı fotoğraf ve röportajlara da yansıdığı gibi, aşılama kampanyaları dünya çapında, salgına rağmen devam etmek için mücadele eden insanlara umut veriyor.
Almanya’nın doğusunda bulunan Meissen'deki krematoryumunun yöneticisi Joerg Schaldach “Şu anda yakmak için hafta 400 tabut alıyoruz” diyor. Bu rakam kış mevsiminde alışılmış rakamın iki katı. Schaldach “Koronavirüs gerçeğini reddeden herkes, gelince tabutları taşımamıza yardım etsin… 750 ton ölü taşıdık” dedi.
Amazon’un Manaus şehrinde yaşayan 32 yaşındaki Roberto Freitas “Cumartesi günü en kötü gündü” dedi. Freitas “Belediye çalışanı bana oksijenin zamanında ulaşmayacağını ve bundan sonra cenazeleri toplamak için soğutuculu kamyon getirebileceğimi söyledi. Geriye kalan tek şey gözyaşları” ifadeleri ile olanları anlattı.
46 yaşındaki inşaat işçisi Yoichiro “Artık iş kalmadı. Hiçbir iş!” diyor ve ekliyor: “Japonya’da medya, genellikle bu konu hakkında konuşmaz ancak birçok insan tren istasyonlarında karton kutuların üzerinde uyurlar. Bazıları açlıktan ölüyorlar.”
Apple Valley bölgesinde palyatif bakım hemşiresi olan Carrie Maguire “Bu kesinlikle tüm kariyerimdeki en karanlık istasyon, buna şüphe yok. Bu devasa, ölümlerin sayısı önceden bildiğim her şeyi aşıyor” diyor.
Yoğun bakım ünitesinde hemşire olan Vanessa Arias “Bu zor. Biz insanız ve elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz ancak son haftalarda sayısız ölüm gördük, bir kasırganın tam ortasındayız” ifadeleri ile şikayette bulunuyor.
Cenaze törenleri ile geçimini sağlayan Candy Boyd üzüntü ile “Geçen hafta sonu cenaze törenlerini düzenleyemediğim için 16 ailenin isteklerini reddetmek zorunda kaldım. Sanki bütün isimleri bir şapkaya koyuyor ve kurayla bir isim çekiyormuşum gibi. Durum kontrolden çıkıyor” dedi.
Meksika kırsalındaki Toluca bölgesindeki Kızıl Haç koordinatörü Angel Zuniga “Burada bir yatağa geçebilmek için biri ölünceye ya da ayrılıncaya kadar beklemek gerekiyor... Zor ama gerçek bu” şeklinde durumu açıklıyor.
66 yaşındaki Xiong Liansheng “Wuhan şu anda Çin'deki en güvenli şehir, hatta dünyanın en güvenli şehri” diyor.
Dünyanın en büyük dini festivali olan Kumbh Mela Hindu festivaline katılan 50 yaşındaki Senjai Sharma “Hindistan bağışıklık açısından Avrupa gibi değil, biz daha iyi durumdayız” diyor. Sharma sözlerini “Dünyadaki en büyük gerçeklik ölümdür. Korku içinde yaşıyorsak ne anlamı var?” ifadeleri ile sürdürdü.
“Bize kalan tek şey buydu: ölülerimize saygı göstermek. Durumumuzun en ufak bir duygusundan bile yoksun olan duyarsız hükümetimiz bunu bizden alıyor” ifadeleri ile otuzlu yaşlarındaki bir adam, birkaç dakikadan uzun sürmeyen hızlı bir törenle babasını defnettikten sonra çektiği acıyı dile getiriyor ve “Bu acı verici. Salgının yayılmasını önlemek için en basit önlemleri alamadılar ve şimdi başarısızlıkları için bizi cezalandırıyorlar” diyor.



Arakçi: Tahran, uranyum zenginleştirme hakkına saygı göstermeyen hiçbir anlaşmayı imzalamayacaktır

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (DPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (DPA)
TT

Arakçi: Tahran, uranyum zenginleştirme hakkına saygı göstermeyen hiçbir anlaşmayı imzalamayacaktır

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (DPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (DPA)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi bugün yaptığı açıklamada, ülkesinin uranyum zenginleştirme hakkına saygı göstermeyen hiçbir anlaşmayı imzalamayacağını teyit etti ve müzakerelere büyük zarar vereceği için askeri güç kullanımına karşı uyarıda bulundu.

Devlet televizyonu Arakçi'nin, "İran'ın nükleer programı barışçıldır ve barışçıl kalacaktır ve Tahran uluslararası anlaşmalardan çekilmemiştir" dediğini aktararak, İran'ın barışçıl nükleer programına olan bağlılığını vurguladı.

Arakçi, Tahran'ın UAEK ile iş birliğinin sona ermeyeceğini, ancak ülkesinin nükleer tesislerinin güvenliğini sağlamak için “gelecekte farklı bir şekil” alacağını vurguladı.

Arakçi nükleer tesislere yönelik saldırının, İran'ın nükleer politikasının değişmesine yardımcı olabileceği uyarısında bulunurken, tesislere yönelik saldırıların radyasyonun yayılmasının yanı sıra ABD saldırısının geride bıraktığı patlamamış mühimmat nedeniyle büyük bir tehlike oluşturabileceğini vurguladı.

Geçtiğimiz ay ABD, İran'ın Fordo, Natanz ve İsfahan'daki ana nükleer tesislerini hedef alan, sığınak delici bombalarla donatılmış uçaklarıyla saldırı gerçekleştirmişti.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Müdürü Rafael Grossi, ABD saldırılarının İran nükleer programının “tamamen yok olmasına” neden olmadığını ve Tahran'ın uranyum zenginleştirmeye “aylar içinde” yeniden başlayabileceğini söyleyerek, saldırının İran'ın nükleer tesislerini “yok ettiğini” defalarca tekrarlayan ABD Başkanı Donald Trump'ın açıklamalarıyla çelişti.