Afganistan Dışişleri Bakanı Muhammed Hanif Atmer, Şarku’l Avsat’a konuştu: ‘Ateşkes anlaşması, Taliban’ı şiddetten temize çıkarır’

Afganistan Dışişleri Bakanı Muhammed Hanif Atmer, Şarku’l Avsat’a özel açıklamalarda bulundu. (Kameraman: Beşir Salih)
Afganistan Dışişleri Bakanı Muhammed Hanif Atmer, Şarku’l Avsat’a özel açıklamalarda bulundu. (Kameraman: Beşir Salih)
TT

Afganistan Dışişleri Bakanı Muhammed Hanif Atmer, Şarku’l Avsat’a konuştu: ‘Ateşkes anlaşması, Taliban’ı şiddetten temize çıkarır’

Afganistan Dışişleri Bakanı Muhammed Hanif Atmer, Şarku’l Avsat’a özel açıklamalarda bulundu. (Kameraman: Beşir Salih)
Afganistan Dışişleri Bakanı Muhammed Hanif Atmer, Şarku’l Avsat’a özel açıklamalarda bulundu. (Kameraman: Beşir Salih)

Afganistan Dışişleri Bakanı Muhammed Hanif Atmer, ülkesindeki barış sürecini ilerletmede Suudi Arabistan’ın rolünün önemine dikkat çekti. Hanif, Suudi Arabistanlı mevkidaşı Prens Faysal bin Farhan ile yaptığı görüşmede, Afganistan’ın barış sürecini gerçekleştirme ve çatışmayı durdurma rolünü üstlenmesi için Suudi Arabistan’ın ağırlığını koymasını istediğini dile getirdi.
Hanif, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, ülkesindeki hükümetin Taliban Hareketi konusundaki  tüm görevlerini üstlendiğini belirterek Hareket’e iyi niyetini kanıtlamak için yükümlülüklerine uyma çağrısı yaptı. Doha müzakerelerinin Taliban ile uzlaşı için iyi bir başlangıç  olduğunu vurguladı. Muhammed Hanif Atmer açıklamasında “Ancak bu müzakereler yeterli değil. Uluslararası ve bölgesel katılım gerektirmektedir” ifadesini kullandı.
Dünya İslam Birliği’nin ülkesinde istikrarın desteklenmesi konusunda oynadığı rolün de büyük bir ağırlığının bulunduğunu belirten Afgan Bakan, bölgesel çatışmaların bir parçası olmak istemediklerini söyledi. Yeni ABD yönetimiyle ilgili iyimserliğini dile getirdi. Atmer, iki ülke açısından ortak öneme sahip güvenlik meselesinin uluslararası istikrarı desteklemek için önemli olduğunu vurguladı.
Afganistan Dışişleri Bakanı Muhammed Hanif Atmer, Şarku’l Avsat’ın Afganistan, bölgesel ve uluslararası alana ilişkin sorularını yanıtladı.

Suudi Arabistan’a yönelik mevcut ziyaretinizin ve yetkililerle gerçekleştirdiğini görüşmelerinizin en belirgin sonuçları neler oldu?
“Bu ziyaret sırasında uluslararası kuruluşların yanı sıra çok sayıda yetkili ve bakanla görüştüm. Genel olarak görüşmeler, oldukça verimli geçti. Ayrıca görüşmede ilişkilerimizin çeşitli boyutlarda gelişimine, bu tür bir ziyaretin neden önemli olduğuna, Suudi Arabistan’ın statüsünün olumlu ve beklenen sonuçlarına ve ayrıca bizim için olan önemine değindik. Suudi Arabistan, Afganistan’da bizim açımızdan büyük bir konuma sahip. Bize güveniyor ve bizi destekliyor. Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın gösterdiği özel ilgiye ve ülkemizle ilişkilerini güçlendirme arzusuna minnettarız. Toplantılar, siyasi ve güvenlik iş birliğimiz ve ekonomik ilişkilerimiz de dahil olmak üzere temel olarak ikili iş birliğimizi çeşitli yönlerden güçlendirmeye odaklandı. Diyaloglar iki ülke ve halkın geleceği açısından oldukça verimli ve yapıcı geçti.

Görüşmelerinizde Afgan hükümetinin Taliban ile yürüttüğü uzlaşı sürecine de değindiniz mi?
“Elbette. Bunu istiyordum ve Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Farhan ile görüşmemde uzlaşı meselesine de değindim. Dünya İslam Birliği Genel Sekreteri Dr. Muhammed el-İsa ile yaptığım diğer görüşmemde de Prens Faysal bin Farhan ile görüşmemde de ana odak noktamız barış süreciydi. Çünkü Suudi Arabistan’ın bölgesel ve uluslararası düzey ve İslam dünyası açısından statüsüne ve önemine şüphesiz şekilde inanıyoruz.”

Suudi Arabistan’ın Afganistan’ı destekleme çabalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kuşkusuz bu çabalar büyüktür. Afganistan’da ve İslam dünyasında Suudi Arabistan’a saygı duyuluyor. Yapıcı rolünden ve özellikle de bu süreçte iki ülkenin ortak çıkarları olduğu göz önüne alındığında Suudi liderliğinin çok önemli olan barış sürecinde bu rolü ileriye götürme arzusundan eminiz. Çünkü terörizmin bölgeden uzaklaştırılmasına da katkı sağlayacaktır.

Joe Biden liderliğindeki yeni ABD yönetiminden beklentiler nelerdir?
“ABD ve Afganistan’ın özellikle de güvenliğin sağlanmasında ortak çıkarları bulunuyor. Bu ortak çıkarlar temelinde, ‘başta NATO’daki Avrupalı ve Suudi Arabistan’ın başını çektiği diğer bölgesel ortaklar olmak üzere diğer ülkelerle, ayrıca ABD ile yaklaşık 19 yıldır aynı çıkarlara ve anlaşmalara dayalı olarak’, Afganistan’da Stratejik İşbirliği Anlaşması ve ikili güvenlik anlaşması gibi her iki taraf için bağlayıcı olan anlaşmalar imzalandı. ABD ile yapıcı bir ilişki kurmayı sabırsızlıkla bekliyoruz. ABD Başkanı Joe Biden’ın başta koronavirüs salgını olmak üzere iç meselelerle meşgul olacağını biliyoruz. Ancak yeni yönetimden üst düzey yetkililerin açıklamaları bizim için cesaret verici. Çünkü ABD ile iş birliğimizi daha da geliştirmek istiyoruz.”

Afganistan sahasında terörist liderler var. Ülkenizdeki teröristlerle mücadelede nasıl bir rol oynuyorsunuz? Diğer ülkelerle iş birliğinizin kapsamı nedir?
“Dünyanın dört bir yanındaki bir dizi terör örgütü, Afganistan'ı diğer ülkelere saldırmak için bir kale haline getirmeye çalışıyor. Bunu 11 Eylül öncesinde yaptılar. Taliban’ın devrilmesinden sonraki düşünceleri, İslam dünyasının başka yerlerinde ve aynı şekilde uluslararası düzeyde siyasi terörist gündemlerini sürdürebilmeleri için Afganistan’daki varlıklarını yeniden inşa etmekti. Son 19 yıldır böyle bir varlık inşa etmelerine izin vermemek için çok mücadele ediyoruz.”

Afganistan’da terörist gruplarla mücadele konusunda mevcut duruma ilişkin bilgi verebilir misiniz?
“Şu anda mücadele ettiğimiz ve oluşmalarına izin vermediğimiz 20’den fazla uluslararası ve bölgesel terör grubu var. Buna El-Kaide, TTB, DEAŞ ve diğer terör örgütleri de dahil. Dolayısıyla bu teröristlerle mücadelede iş birliğimiz çok yönlü oldu.”

Doha müzakerelerinin Taliban ile 40 yıllık savaşı sonlandırmak için bir fırsat olmasını bekliyor musunuz?
“Müzakerelerin kapısını açmak önemli bir girişimdi. Şu an ikinci tur müzakereler yürütülüyor. Ancak bu müzakerelerin bölgesel ve uluslararası düzeyde desteklenmesini umuyoruz. Çünkü müzakereler tek başına yeterli olmuyor ve istenen hedeflere ulaşmak zor olacak. Ancak güçlü bir uluslararası destek ve güvence varsa belirtilen hedefe ulaşacağımızı umuyoruz.”

Taliban’ın aranızdaki anlaşmalara olan bağlılığının boyutu nedir?
“Taliban, ABD ile yaptığı anlaşmada bir dizi taahhütte bulundu. İlk taahhütleri, dış ilişkiler dahil uluslararası terörizmle bağları koparmak, ikincisi ateşkes ve şiddetin azaltılması ve üçüncüsü de Afganistan ile siyasi bir anlaşmaya varmaktı. Diğer yandan Afganistan hükümeti, yükümlülüklerini çoktan yerine getirdi. Tutuklularından beş bininin serbest bırakılmasını istediler. Bu isteği yerine getirdik ve 6 binden fazla esiri serbest bıraktık. Taliban’ın bizden istediği tüm taahhütleri yerine getirdik. Üzerimize düşen her şeyi yaptık. Şimdi Taliban, Afgan halkına ve uluslararası topluma, verdikleri vaatleri ve imzaladıkları taahhütleri yerine getirdiğini kanıtlamalıdır.”

Ülkeyi şiddeti azaltmaya ve insanların taleplerini gerçekleştirmeye yöneltmek için Taliban ile anlaşmaya varılmış net bir mekanizma var mı?
“Henüz bir uzlaşı programı üzerinde anlaşmaya varılmadı. Ancak tek anlaşma Taliban ile ABD arasındadır. Taliban taahhütlerde bulundu. Bu nedenle müzakerelerin, Taliban ile Afganistan arasında siyasi bir anlaşmaya olanak tanımasını umuyoruz. Bu siyasi anlaşma, ekonomik yardımın siyasi entegrasyonu ve mültecilerin ve yakın zamanda Afganistan’a dönenlerin yeniden entegrasyonu için barışa yönelik düzenlemelere açıklık getirecek.”

Kabil, geçtiğimiz günlerde çok sayıda patlamaya ve suikasta tanık oldu. ABD güçlerinin sayısının azaltılmasının bu olayları etkilemesini bekliyor musunuz?
“Bu durum, ABD güçlerinin bir kısmının geri çekilmesi nedeniyle kuvvetlerin azalmasıyla ilgili değil. Bu, Taliban’ın şiddeti azaltması şartına bağlı. Yine de ABD güçlerinin sayısının azaltılmasıyla Taliban’ın da şiddeti durdurmadaki rolünü oynaması bekleniyordu. Ancak Taliban bunu yapmadı. Aksine herhangi bir şiddet olayı meydana geldiğinde bu eylemi reddetti ve başkalarını suçladı. Bu noktada şunu soruyoruz; Fail siz değilseniz neden ateşkesi kabul etmiyorsunuz? Bizim açımızdan gerçek şu ki ateşkes anlaşması, Taliban’ın şiddet istemediğinin ve ülkedeki mevcut şiddet düzeyinden sorumlu olmadığının en iyi kanıtı olacaktır.”

Afganistan meseleleriyle ilgili bazı kesimlerin görüşlerini ve İran destekli Fatimiyyun Tugayı’ndan bir dizi askerin Afganistan’a geri gönderilmesiyle ilgili endişeleri nasıl değerlendirirsiniz?
“Aynı yönelimlerle geri dönüşlerinin Afganistan’daki istikrarı kesinlikle bozacağı ve aynı şeyleri yapacağı hususunda hiç şüphe yok. Afganistan anayasası ve yasaları, Afganların ülkenin sancağı dışında herhangi bir sancak altında savaşmasına izin vermiyor. Bölgedeki tüm ortaklarımızı Afganistan’daki barış sürecine yardım etmeye çağırdık. Bölgesel çatışmaların veya diğer ülkelerin sorunlarının bir parçası olmak istemiyoruz. Birçok zorlukla karşı karşıyayız. Bu nedenle Afganlara, barışa ulaşmaları ve çatışmalara çekilmemeleri için yardım edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bir fikir birliğinin ortaya çıkmasından ve İran’ın Afganistan’daki barış sürecine yardımcı olmasından dolayı mutluyum.”

Tahran’ın bir dizi Taliban unsuruna ev sahipliği yapması hakkındaki yorumunuz nedir? Bu durum Afganistan’daki barış sürecini etkiliyor mu?
“İran’dan, Pakistan’dan ve Taliban ile ilişkisi olan diğer tüm ülkelerden, bu ilişkiyi ülkemizdeki istikrarı desteklemek ve barışı teşvik etmek için kullanmalarını istedik. Umuyorum ki barış sürecini destekleme hususunda durum bu şekilde olur. Şüphe yok ki bu olmadan işler daha da zorlaşacak.”

Afgan mülteciler ve ülkedeki vatandaşlar için üstlenilen roller nedir?
“Kardeşlerimizin ve bazı Afganların yardımıyla Pakistan’daki ve İran’daki mülteciler için birtakım faaliyetler yürütüyoruz. Mültecilerin geri dönüşü belki sorun olabilir. Onların yardım alabilmeleri ve toplumlarına tam anlamıyla yeniden entegre olabilmeleri için kademeli bir yeniden bütünleştirme programıyla ülkemize dönmelerini çok istiyoruz. Aynı şekilde eğitim burslarıyla ilgili bir projemiz var. 22 Ocak’ta Suudi Arabistan Eğitim Bakanı Dr. Hamas Al Şeyh ile görüştüm ve bize Afganistan için eğitim burslarında artırım teklif etti. Özellikle de Suudi Arabistan iyi noktalara ulaşan eğitim bursları sağlayıcılarından biri olduğu için Afgan halkı açısından oldukça iyi bir haber olan bu teklifi memnuniyetle karşıladım.”



Musk'ın DOGE'unun kovduğu kişileri, Trump yönetimi yeniden işe almaya çalışıyor

Bazı kurumlar faaliyetlerini sürdürmek için gerekli olan personel sayısını korumakta zorlanırken, departmanlar işten çıkarma tekliflerini geri çekiyor (AFP)
Bazı kurumlar faaliyetlerini sürdürmek için gerekli olan personel sayısını korumakta zorlanırken, departmanlar işten çıkarma tekliflerini geri çekiyor (AFP)
TT

Musk'ın DOGE'unun kovduğu kişileri, Trump yönetimi yeniden işe almaya çalışıyor

Bazı kurumlar faaliyetlerini sürdürmek için gerekli olan personel sayısını korumakta zorlanırken, departmanlar işten çıkarma tekliflerini geri çekiyor (AFP)
Bazı kurumlar faaliyetlerini sürdürmek için gerekli olan personel sayısını korumakta zorlanırken, departmanlar işten çıkarma tekliflerini geri çekiyor (AFP)

Ariana Baio ABD Muhabiri 

ABD federal hükümetindeki çeşitli departman ve kurumlar, Hükümet Verimliliği Bakanlığı'nın (DOGE) toplu işten çıkarmalar ve daha sonra yürürlüğe girecek gönüllü istifa teklifleri nedeniyle boş kalan kritik pozisyonları doldurmaya çabalıyor.

Hükümet harcamalarını kısmak için aylardır çabalayan DOGE, bu kapsamda departman ve kurumlardan önemli ölçüde küçülmelerini talep etti. Bazı çalışanlar erken emeklilik teklifleri veya mali destekle işten ayrılmaya teşvik edildi. Deneme süresinde olanlar gibi diğer çalışanlarsa işten çıkarıldı.

Ancak aynı departman ve kurumlar halihazırda personel eksikliği yaşıyor ve çalışanlarını geri kazanmak için uğraşıyor.

Erken emeklilik tekliflerini kabul eden deneyimli çalışanlar, özel sektörde iş bulanlar ve kaotik bir ortama geri dönmek istemeyenler karşısında, hükümet pozisyonları doldurmakta zorlanıyor.

Nisandan bu yana en az 3 bin 500 çalışanı işten çıkaran Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), işten çıkarma bildirimini gönderdikten üç hafta sonra geri çekti.

Washington Post'a konuşan bir FDA çalışanı, henüz yeni bir iş bulamadığı için geri dönmeyi kabul ettiğini söyledi.

Çalışan "Geri dönmek cenaze törenine katılmış gibi hissettiriyor" dedi.

Moraller berbat. Herkes stresli ve iş arkadaşlarımızın yokluğunu hissediyoruz.

Çalışan, yeni bir iş bulmayı planladığını söyledi.

USAJobs'a göre FDA ayrıca en az 17 yeni kalıcı pozisyona eleman arıyor gibi görünüyor. İlanlarda araştırmacı, doktor ve mevzuat uzmanlarına yönelik çeşitli boş pozisyonlar var.

FDA bünyesindeki İlaç Değerlendirme ve Araştırma Merkezi, maaş, izin ve seyahat gibi gerekli idari görevlerle ilgilenmekten sorumlu, gönüllü "çalışma saatleri kontrol görevlileri" aradığını belirten çaresiz e-postalar gönderdi.

Kaotik işten çıkarmalar ve yeniden işe alımlar, hükümetin genelinde yaşanıyor.

The Washington Post'a göre İç Gelir İdaresi'nden (IRS) "performans"la ilgili nedenlerle kovulan deneme süresindeki çalışanlara mayısta ofise gelmeleri söylendi.
 

Görsel kaldırıldı.Elon Musk, federal hükümet içinde "israf, dolandırıcılık ve suistimal"i ortaya çıkarma amacıyla DOGE'u yönetirken  pek çok toplu işten çıkarma hamlesi yapıldı (AFP)


Şubatta Ulusal Nükleer Güvenlik İdaresi, ülkenin nükleer stoklarını denetleyen en az 50 çalışana gönderilen işten çıkarma e-postalarını geri çekmek zorunda kalmıştı.

ABD Başkanı Donald Trump ve Elon Musk'ın işgücü kesintilerinin ilk hedefleri arasında yer alan çok sayıda USAID çalışanına, kısa süre önce Dışişleri Bakanlığı'nda pozisyonlar teklif edilmişti.

İskan ve Kentsel Kalkınma Bakanlığı'na (HUD) bağlı Toplum Planlama ve Geliştirme Ajansı'ndan bir çalışan Washington Post'a, Trump'ın göreve gelmesinden bu yana en az 370 çalışanın, yani personelin yüzde 40'ının işten ayrıldığını söyledi.

Bazı saha ofisleri o kadar personel eksikliği çekiyor ki, HUD kalan çalışanlara başka görevler teklif etti.

ABD yönetimi, bazı parlamenterlerin uyarılarına rağmen Ulusal Hava Durumu Servisi'nde (NWS) kesintiler yaparak ölümcül kasırgaların da aralarında bulunduğu şiddetli hava koşulları sırasında Kentucky'deki bir saha ofisinin personel eksikliği çekmesine yol açmıştı. Ofis, program değişikliklerine ayak uydurmayı başardı fakat NWS'ye kısa süre önce federal işe alımları dondurma kararının bir istisnası tanındığı için artık daha fazla personel alabiliyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/news