Almanya'da son 24 saatte Kovid-19 kaynaklı 217 ölüm

Berlin pazarında maskeli insanlar (AFP)
Berlin pazarında maskeli insanlar (AFP)
TT

Almanya'da son 24 saatte Kovid-19 kaynaklı 217 ölüm

Berlin pazarında maskeli insanlar (AFP)
Berlin pazarında maskeli insanlar (AFP)

Almanya’da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle son 24 saatte 217 kişinin hayatını kaybetmesi sonucu toplam can kaybı sayısı 52 bin 87’ye yükseldi.
Robert Koch Enstitüsü, Almanya'da son 24 saatte 6 bin 729 koronavirüs vakasının tespit edilmesi sonucu toplam vaka sayısının 2 milyon 141 bin 665’e yükseldiğini açıkladı. Açıklamaya göre, korona virüs nedeniyle son 24 saatte 217 kişinin hayatını kaybettiği ülkede toplam can kaybı sayısı 52 bin 87’ye yükseldi. Salgının başlangıcından bu yana 1 milyon 823 bin 500 kişinin iyileştiği Almanya’da aktif koronavirüs taşıyan kişi sayısının 266 bin 78 olduğu belirtildi. Virüsün bulaşma katsayısı ise 1,01 olarak tespit edildi.
Yoğun bakım ünitesinde tedavi gören hasta sayısı 4 bin 652 olurken, solunum cihazına bağlı olan hasta sayısının ise 2 bin 610 olduğu ve yoğun bakım servislerinin yüzde 83,39 oranında dolu olduğu açıklandı. Robert Koch Enstitüsü, ülke genelinde koronavirüse karşı başlayan aşı kampanyasında 27 Aralık’tan buyana 1 milyon 632 bin 777 kişiye aşı yapıldığını açıkladı. Ülkede toplam 163 bin 424 kişi ise ikinci aşısını yaptırdı.



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP