Batı’nın Kremlin’e karşı ‘renkli devrim’ çabaları Moskova’da endişeye yol açtı

Muhalif Lyubov Sobol, Navalni’nin  Moskova’da kurduğu ‘yolsuzlukla mücadele’ merkezinde basın toplantısı düzenledi. (AFP)
Muhalif Lyubov Sobol, Navalni’nin  Moskova’da kurduğu ‘yolsuzlukla mücadele’ merkezinde basın toplantısı düzenledi. (AFP)
TT

Batı’nın Kremlin’e karşı ‘renkli devrim’ çabaları Moskova’da endişeye yol açtı

Muhalif Lyubov Sobol, Navalni’nin  Moskova’da kurduğu ‘yolsuzlukla mücadele’ merkezinde basın toplantısı düzenledi. (AFP)
Muhalif Lyubov Sobol, Navalni’nin  Moskova’da kurduğu ‘yolsuzlukla mücadele’ merkezinde basın toplantısı düzenledi. (AFP)

Batıdan Rus muhalefetinin protestolarının bastırılmasına yönelik geçen cumartesi günü gelen tepkiler ışığında, muhalif lider Aleksey Navalni ve onu desteklemek için düzenlenen izinsiz gösterilerde tutuklanan birlerce eylemcinin serbest bırakılması talebi devam ediyor. Moskova’da ise Batı’nın ‘renkli devrimi’ destekleyerek ve Navalni meselesini Kremlin karşıtı hareketleri beslemek için kullanarak Rusya’daki koşulları istikrarsızlaştırma çabalarına ilişkin endişeler görülmeye başlandı.
Kremlin iki gün önce, Rusya’nın ‘Navalni meselesinde Batı’nın taleplerine “kulak asmayacağını” belirtmesine rağmen muhalif liderin serbest bırakılması çağrıları devam etti.
Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin Navalni’nin tutuklanmasına yanıt olarak tüm seçenekleri masada tuttuğunu açıkladı.
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas da Berlin’in Moskova’nın geçen cumartesi günkü protestolar sırasında Rusya’da tutuklu bulunan muhalif lideri ve tüm destekçilerini serbest bırakma çağrısını yineledi. Maas, Alman hükümetinin Aleksey Navalni’nin tutuklanmasına anlam veremediğini açıkça belirttiğini ve kendisinin derhal serbest bırakılması çağrısı yaptığını vurguladı. Alman Bakan, söz konusu çağrının aynı zamanda geçen hafta sonu protestolar sırasında tutuklanan tüm vatandaşlar için de geçerli olduğunu belirtti.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian da Navalni davası nedeniyle Rusya’ya etkili yaptırımlar uygulanması çağrısında bulundu. Le Drian, Navalni’nin zehirlenmesine ışık tutulması yönündeki çağrısını yinelerken Rus güvenlik birimlerinin muhalif liderin yandaşlarının Moskova ve diğer Rus şehirlerinde katıldığı protestolar sırasındaki müdahale biçimini de eleştirdi. Fransız Bakan, gösteriler sırasında eylemcilere yönelik gerçekleştirilen tutuklamaları da ‘hukukun üstünlüğünün ihlali’ olarak nitelendirdi.
Batı’daki birçok başkentten de benzer çağrılar ve eleştiriler geldi. Avrupa Birliği Komisyonu Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, AB ülkelerinin şu an Rusya’ya yeni yaptırımlar uygulamayı planlamadığını açıkladı. “Navalni’nin Rus yetkililer ve bazı destekçileri tarafından tutuklanması nedeniyle endişeliyiz” diyen Borrell, Avrupa diplomasisi başkanlarının oy birliğiyle Moskova’yı tüm tutukluları serbest bırakmaya çağırdığını kaydetti. Borrell, Moskova’ya yaptırımlar meselesinin iki gün önceki Avrupa Konseyi toplantısında gündeme getirilmediğini ancak ‘şartlara göre gerekli önlemleri almaktan çekinmeyeceklerini’ vurguladı. Josep Borrell, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un eski tarihli bir davetine cevaben önümüzdeki hafta Moskova'yı ziyaret etmeyi planladığı bilgisini verdiği açıklamasında ‘stratejik meselelere geçmeden önce Rusya ile özgürlükler ve insan haklarıyla ilgili tüm çetrefilli meseleleri ele alma’ niyetinde olduklarını söyledi.
Moskova, Batı’nın tutumuna karşı olduğunu belirtmiş ve bunu doğrudan Rusya’nın içişlerine müdahale etme girişimi olarak değerlendirmişti. Ancak Kremlin’in ‘müdahale’ korkusu, Batı’nın Rusya’daki durumu istikrarsızlaştırmak için Aleksey Navalni’ye ihtiyacı olduğuna inanan Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patrushev’in yaptığı uyarılarla daha net bir boyut kazandı. Patrushev, belli bir toplumsal huzursuzluk ve grev faktörünü ateşleme ve yeni bir ‘meydan’ dayatma çabaları olduğuna dikkat çekti.
Yetkili, eski Sovyet alanındaki güçleri deviren ilk renkli devrim olan ve ardından bazı Sovyet coğrafyalarında da ‘benzer devrimlere’ kapı aralayan 2004 yılındaki Kiev Meydanı olaylarına atıfta bulundu. “Bunun neye yol açabileceğini, pratikte bağımsızlığını kaybeden Ukrayna örneğinde görüyoruz” diyen Nikolay Patrushev, Navalni’nin Rus hukukunu defalarca ihlal ettiğini ve ‘bir Rus vatandaşı olarak yasa dışı faaliyetlerinden sorumlu tutulması gerektiğini’ vurguladı.
Rus parlamenterler de son iki gün içinde benzer uyarılar yayınladılar. Açıklamalarda Navalni destekçilerinin faaliyetlerinin ‘ülkedeki gerilin artması ve gelecek eylül ayında yapılması planlanan Duma seçimleriyle birlikte halk devrimi başlatılmasına hazırlık olarak daha fazla gösteri düzenlenmesi amacıyla’ Batı başkentleri tarafından desteklendiğine dair işaretler görüldüğü kaydedildi.
Diğer yandan Navalni’nin ekibi, destekçileri gelecek cumartesi günü sokağa çıkmaya ve ‘ülkedeki tutuklamalara ve yolsuzluğa’ karşı protesto eylemlerini sürdürmeye çağırdı. Yetkililerin uyarılarına ve oturma eylemi çağrılarını yayınlayan platformların yasaklanmasına yönelik tedbirler alınmasına rağmen söz konusu çağrı sosyal medyada hız kesmeden devam etti.
Muhalefet, çağrılarına geniş destek toplamak amacıyla geçen cumartesi günkü son protestolar sırasında gözaltına alınan tutukluların akıbetiyle ilgili ayrıntıları da yayınladı. Gözaltı merkezlerinde yeterli yer olmaması nedeniyle yüzlerce tutuklunun İçişleri Bakanlığı gözaltı kamyonlarında dört gece geçirdiği belirtildi.
Diğer yandan ABD Başkanı Joe Biden, Rusya ile askıda kalmış meseleleri konuşmaya hazır olduğunu duyurdu. Ancak bazı acil konuları tartışmanın, Rusya’daki insan hakları dosyasının görmezden gelindiği anlamına gelmediğini belirten Biden, Moskova ile ilgili konularda yönetimindeki bazı yetkili makamlardan bilgi talep ettiğini vurguladı. ABD’nin, özellikle stratejik saldırı silahlarının azaltılması konusunda Rusya ile iş birliği yapabileceğini ifade eden Biden, “START 3 anlaşmasının genişletilmesi için ülkemiz lehine çalışabilir ve Navalni’ye yaklaşım ile Afganistan’daki ABD’lilerin başına konan ödüle dair raporlar hususundaki endişelerimizi Rusya’ya açıkça iletebiliriz” dedi.
Moskova, yeni ABD yönetiminin 5 Şubat’ta sona erecek olan ‘START’ anlaşmasının uzatılması meselesini görüşme isteğini memnuniyetle karşıladı. Kremlin yönetimi Afganistan’daki ABD askerlerinin başına ödül koyulduğu iddialarını ise yalanladı.



Expo 2030 için karar günü

Suudi Arabistan Enformasyon Bakanlığı tarafından düzenlenen Medya Vahası (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Enformasyon Bakanlığı tarafından düzenlenen Medya Vahası (Şarku’l Avsat)
TT

Expo 2030 için karar günü

Suudi Arabistan Enformasyon Bakanlığı tarafından düzenlenen Medya Vahası (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Enformasyon Bakanlığı tarafından düzenlenen Medya Vahası (Şarku’l Avsat)

Fransa'nın başkenti Paris'in batısındaki Issy-les-Moulineaux’de bugün Uluslararası Sergiler Bürosu’nun (The Bureau International des Expositions/BIE) 173’üncü Genel Kurul toplantısında Expo 2030'a hangi ülkenin ev sahipliği yapacağına karar verilecek. Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad, Güney Kore'nin Busan şehri ve İtalya'nın başkenti Roma, Expo 2030’a ev sahipliği yapmak isteyen ülkeler arasında.

Bugün öğlen vaktinde Suudi, İtalyan ve Güney Kore delegasyonları Genel Kurul önünde ülkelerinin Expo 2030’a ev sahipliği için taslak sunacak. Kazanan taraf 180 üye devletin elektronik oylamasıyla seçilecek.

Oy verme işlemi öncesinde yapılacak konuşmalar halka açık olacak ve ofisin sosyal medya hesabından canlı olarak yayınlanacak ancak oylama medyadan uzak gerçekleştirilecek.

Suudi Arabistan, Expo 2030’a ev sahipliği yaparak, dünyayı daha iyi bir geleceğe doğru götürme çalışmalarını geliştirmek istediğini teyit etti.