Ukrayna’daki son Lenin heykeli de yıkıldı

Fotoğraf (İHA)
Fotoğraf (İHA)
TT

Ukrayna’daki son Lenin heykeli de yıkıldı

Fotoğraf (İHA)
Fotoğraf (İHA)

Ukrayna'da Sovyetler Birliği’nin izlerini silmeye çalışan halk, Odessa şehrinde bulunan son Lenin heykelini de yıktı.
Ukrayna halkı, Sovyetler Birliği’nin izlerini silmeye devam ediyor. Ukrayna’nın Odessa şehrinde bulunan Kiliskiy Bölgesi’ne bağlı Stariye Troyani köyünde kimliği belirsiz kişiler tarafından, Sovyetler Birliğinin kurucusu Lenin’in ülkedeki son heykeli de yıkıldı. Ukraynalıların yanı sıra Moldovalıların, Bulgarların ve Gagauz Türkleri'nin yaşadığı köyde gerçekleşen olay, Rusya’da büyük tepki çekti. Bazı Rus siyasetçiler ve yazarlar, Ukrayna’da “Rus fobisinin" aşılanmaya çalışıldığını iddia etti.
Ukrayna'da 2014 yılında yaşanan siyasi devrim sonrasında ülkenin topraklarının bir kısmı Rusya’nın işgaline uğramıştı. Rusya’ya karşı her alanda boykot uygulayan Ukrayna, 2021 yılına kadar Rusya ve Sovyetler Birliğiyle ilgili 900 yerleşim biriminin ve 50 bin caddenin adını değiştirirken, 2 bine yakın anıtı da kaldırmıştı.



ABD'de yargının siyasal silah olarak kullanılmasının önü açılıyor

1970'li yıllardaki Watergate skandalı sonrasında kurulan dairenin ufaltılması ABD Kongresi üyelerini etkileyecek (AP)
1970'li yıllardaki Watergate skandalı sonrasında kurulan dairenin ufaltılması ABD Kongresi üyelerini etkileyecek (AP)
TT

ABD'de yargının siyasal silah olarak kullanılmasının önü açılıyor

1970'li yıllardaki Watergate skandalı sonrasında kurulan dairenin ufaltılması ABD Kongresi üyelerini etkileyecek (AP)
1970'li yıllardaki Watergate skandalı sonrasında kurulan dairenin ufaltılması ABD Kongresi üyelerini etkileyecek (AP)

ABD Adalet Bakanlığı'na bağlı Kamu Dürüstlüğü Dairesi (Public Integrity Section/PIN) seçilmişlere siyasi amaçlarla dava açılmamasını sağlama görevinden vazgeçmeye hazırlanıyor. 

Eğer düşünülen değişiklik gerçekleşirse federal savcılar, PIN yetkililerinden onay almadan ABD Kongresi üyelerine dava açabilecek. 

Washington Post'un üç kaynağına dayandırdığı habere göre bu düşünce, PIN'deki avukatlarla geçen hafta paylaşıldı. 

Amerikan gazetesi, Adalet Bakanlığı sözcülerinden birinin bu tasarının varlığını doğrularken hâlâ nihai kararın alınmadığını da vurguladığını bildirdi. 

Adalet Bakanı Pam Bondi, devraldığı bakanlığın Joe Biden yönetimi döneminde siyasi bir silah haline getirildiğini ve bu durumu değiştirmek istediğini savunuyor. 

Ancak 59 yaşındaki siyasetçi, geçmişte Beyaz Saray'la mesafesini koruyan Adalet Bakanlığı'nı koşulsuz bir şekilde Donald Trump'ın emrine verdiği eleştirileriyle de karşı karşıya. 

Geçmişte PIN'de çalışan Dan Schwager, siyasi motivasyonla açılabilecek davaların kamuoyu algısını şekillendirmek için kullanılabileceğini işaret ederek tasarının muhtemel tehlikesine dikkat çekti:

Bu yönetim siyasallaşmayı durdurmak istediğini söylüyor ama bu dairenin görevi de tam olarak bu.

PIN seçimlerde usulsüzlük iddialarının ortaya atılması halinde Adalet Bakanlığı'nın duruma nasıl müdahale edeceğini de belirliyor. 

Trump yönetiminde PIN kayda değer ölçüde ufaldı. Biden yönetiminin sonlarında 30 savcı barındırırken artık bu sayı 5'in altına düştü. 

Ayrılanlardan biri kovuldu, diğerleriyse Trump yönetimindeki yetkililerle tartışarak istifa etti ya da başka birimlerde görevlendirildi. 

Independent Türkçe, Washington Post, Daily Beast