Suriye Anayasa Komitesi toplantıları beklentileri karşılamadı

BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen. (Reuters)
BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen. (Reuters)
TT

Suriye Anayasa Komitesi toplantıları beklentileri karşılamadı

BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen. (Reuters)
BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen. (Reuters)

Suriye Anayasa Komitesi toplantılarının Cenevre'de gerçekleşen beşinci turu tamamlandı. Moskova toplantının sonuçlarına ilişkin değerlendirme yapmaktan kaçındı. Rusya’nın bu tavrı, beklentilerin karşılık bulmaması ile ilişkilendirildi. Rusya Dışişleri Bakanlığı daha önce, söz konusu mini komite toplantılarının "anayasanın giriş bölümünü düzenlemek için doğrudan eyleme geçişi başlatacağı" yönündeki inancını dile getirmişti.
Suriye Anayasa Komitesi toplantılarının beşinci turu ile ilgili Rusya’dan resmi düzeyde herhangi bir açıklama gelmedi. Bu "sessizliğin" Cenevre'deki toplantıyı görmezden gelen resmi Rus medyasına da yansıdığı kaydedildi. Medyanın bir bölümü, "muhalefet içindeki anlaşmazlıklar" ve "Kürt unsurunun komitede temsilinin acilen gözden geçirilmesi ihtiyacının ortaya çıkması" gibi başlıkları gündeme taşıdı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, toplantıların beşinci turu öncesinde yaptığı açıklamada şunları söylemişti:
“Rusya önemli bir gelişme gözlemledi. Dördüncü turda temel ilkeler hakkında faydalı tartışmalara tanık olduk. Beşinci turun anayasaya giriş bölümünün hazırlanmasına yönelik çalışmaları yönlendireceğini düşünüyoruz. Ancak yine de büyük bir atılım beklenmemeli. Suriye’de durum karışık. Özellikle dış oyuncuların üst üste binen rolleri nedeniyle Suriye'deki durum daha da karmaşık bir hal aldı.”
Rus medyası muhalefetin bölünmelerine odaklandı. Yüksek tirajlı İzvestiya gazetesinin konuyla ilgili haberinde şu ifadeler yer aldı:
“Suriye muhalefetinin saflarındaki ciddi farklılıklar güçlü bir şekilde ortaya çıktı. Komitenin yapısının Suriye Demokratik Konseyi temsilcilerini de içerecek şekilde değiştirilebileceği konuşuluyor. Türkiye’nin hoşnutsuzluğuna rağmen Kürtler bu fikirden vazgeçme niyetinde değiller. Başkan Barack Obama yönetiminde ABD'nin Kürtlerle olan iş birliği oldukça aktifti. Biden yönetiminde iki tarafın tekrar yakın iş birliğine dönmesi muhtemel.”
İzvestiya gazetesine demeç veren uzmanlar, Suriye muhalefetindeki büyüyen bölünmelerin Cenevre'de zaten gergin olan müzakereleri karmaşıklaştırdığını, dolayısıyla Suriyeli arabulucular arasındaki anlaşmazlık noktalarının arttığını kaydediyorlar.
Doğu Araştırmaları Merkezi'nde araştırmacı Danila Krylov konuya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
“Anayasa Komitesinin elde edebileceği herhangi bir başarı; Türkiye, İran ve Rusya içinde başarı olacaktır. Ancak Amerikalılar bu başarıdan hoşnut olmayacaktır. Yabancı taraflar Anayasa Komitesi’nin bir sonuca varamamasından endişelendikçe Suriye'de yeni bir anayasa ortaya çıkmayacaktır. Diğer yandan Kürt sorunu çözülmediği takdirde de anayasanın yapılamayacağını söyleyebiliriz.”
Ankara kanadında ise Türk diplomatik kaynaklar, Suriye Anayasa Komitesi toplantılarının Cenevre'de gerçekleşen beşinci turunda rejimi temsil eden heyetin gündem dışına çıkarak uzlaşmaz bir tavır sergilediğini, Suriye muhalefetinin tutumunun ise "yapıcı” olduğunu aktardılar. Söz konusu kaynaklar muhalefetin daha önce toplantılarda kararlaştırılan "anayasanın temel ilkelerinin temel iç düzenlemelere uygun olarak belirlenmesi” gündemine de bağlı kaldığını ifade ettiler.
Cenevre toplantıları sırasında Suriye muhalefeti eksiksiz bir anayasa taslağı sunmadı. Bunun yerine iyi yazılmış 10 anayasa maddesi sundu. Ancak rejim, beşinci turun gündeminin anayasanın temel ilkelerini onaylamaya odaklanmış olmasına rağmen bu maddeleri tartışmayı temelden reddetti.
Bu bağlamda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve İranlı mevkidaşı Muhammed Cevad Zarif dün İstanbul'da Suriye dosyasındaki gelişmeleri ve Rusya'nın Soçi kentinde 16-17 Şubat'ta yapılacak olan bir sonraki Astana toplantısı sürecini görüştüler.
Türkiye, İran ve Rusya (üç garantör ülke) yayınladıkları ortak açıklamada Astana sürecinin on beşinci toplantısının 16-17 Şubat tarihlerinde Rusya'nın Soçi kentinde yapılacağını duyurdular. Üç garantör ülke, Suriye Anayasa Komitesi toplantılarının Cenevre'de gerçekleşen beşinci turu ile ilgili yaptıkları açıklamada da “Suriye'nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne” olan güçlü bağlılıklarını vurguladılar. Tüm tarafların bu ilkelere saygı duyması gerektiğinin altını çizdiler.
Açıklamada, garantör ülkelerin İsviçre'nin Cenevre kentinde düzenlenen Suriye Anayasa Komitesi toplantılarının beşinci turunu memnuniyetle karşıladıkları ifade edildi.
Üç ülke, komitenin sürdürülebilir ve etkili bir şekilde çalışmasını sağlamak için Suriyeli delegeler ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen ile sürekli iletişim halinde olarak komitenin çalışmalarını destekleme isteklerini dile getirdiler.
Açıklamada ayrıca Suriyelilerin öncü ve BM'nin de kolaylaştırıcı rol üstlenmesiyle BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı ile uyumlu yürütülen siyasi sürece, Astana garantörlerinin belirleyici katkısına ve Soçi'deki Suriye Ulusal Diyalog Kongresi kararlarının uygulanması sonucunda Cenevre'de oluşturulan Anayasa Komitesi'nin önemli rolüne vurgu yapıldı.
Üç garantör ülkenin konuya dair yaptıkları ortak açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Anayasa Komitesi'nin çalışmaları uzlaşı anlayışı ve yapıcı angajmanla dış müdahaleler ve dışarıdan dayatılan süreler olmaksızın, Suriye halkının mümkün olan en geniş desteğinin alınması temin edilerek üyelerinin genel mutabakata varması hedefiyle yürütülmelidir.”



Hükümet, Suriye'nin kuzeyinde Kürt kontrolündeki bölgelerde sınav düzenlemeyi planlıyor

 Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehrinde bir okulda kız öğrenciler (Şarku'l Avsat)
 Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehrinde bir okulda kız öğrenciler (Şarku'l Avsat)
TT

Hükümet, Suriye'nin kuzeyinde Kürt kontrolündeki bölgelerde sınav düzenlemeyi planlıyor

 Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehrinde bir okulda kız öğrenciler (Şarku'l Avsat)
 Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehrinde bir okulda kız öğrenciler (Şarku'l Avsat)

 

Suriye Eğitim Bakanlığı'ndan üst düzey bir eğitim kaynağı, Bakanlığın, ana gücü Kürtler olan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından kontrol edilen kuzeydoğu Suriye bölgelerinde genel ve temel ortaöğretim sınavlarının düzenlenmesi için bir anlaşma duyurmak üzere olduğunu açıkladı. Bu anlaşma, bölgede yaşayan öğrencilere ve sakinlere final sınavlarına kendi bölgelerinde girme imkânı tanıyacak.

Bu kaynaklara göre, Kamışlı, Haseke, Rakka ve Deyrizor kırsalında dört sınav merkezinin açılacağı duyurulacak. Merkezlerin denetimini, Millî Eğitim Bakanlığı ile Suriye'nin kuzey ve kuzeydoğusunda Kürt nüfusun yaşadığı bölgeleri yöneten "Özerk Yönetim"in Eğitim Kurumu yetkilileri birlikte yürütecek. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) da tarafsız gözlemci olarak katılacak.

Bu anlaşma, temel eğitim ve genel lise sınavlarına kayıtlı 25 binden fazla öğrenciyi kapsıyor. Bu öğrenciler, Haseke vilayetinden ve sadece bu vilayetin şehirlerinden geliyor. Ayrıca, Rakka vilayetinde ve Deyrizor vilayetinin kuzey ve doğu kırsalında, devlet okullarına devam eden binlerce öğrenci var. Geçen yılın sonunda Esed rejimin düşmesinden önce güvenlik bölgelerinde resmi müfredatla eğitim gördüler.

Öğrencilerin aileleri, sınavların düzenlenmesi için Şam ve Kamışlı arasında yürütülen görüşmelerin sonucunu sabırsızlıkla bekliyorlar, çünkü sınavların başlangıç tarihi önümüzdeki ayın başında.

Milli Eğitim Bakanlığı kaynakları, Şam vilayetlerinde ve Suriye içinde çocuklarını kayıt ettirenlerin, sınavlar başlamadan önce, kayıtlarını bulundukları bölgelerdeki yeni merkezlere aktarabileceklerini açıkladı. Milli Eğitim Bakanlığı, bölgedeki yaşam ve ekonomik koşulların kötüleşmesi, alandaki dalgalanmalar ve genel gelişmeler nedeniyle bugüne kadar kayıt yaptıramayanlar için kayıt süresini uzatacak ve kapıları yeniden açık tutacak.

Rakka kentindeki bir sınav salonundan (Eğitim Bakanlığı'nın resmi sayfası)Rakka kentindeki bir sınav salonundan (Eğitim Bakanlığı'nın resmi sayfası)

Özerk Yönetim Eğitim Otoritesi Başkanı Halef el-Matar, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, Şam yönetiminin kontrolündeki bölgelerde sınav düzenlenmesi konusunda Şam'dan resmi bir yanıt beklediklerini söyledi. Yetkililerin, "UNICEF ve Şam'daki hükümetin Eğitim Bakanlığı ile iletişim kurarak öğrencilerin haklarını güvence altına almak için yoğun çaba sarf ettiğini" vurguladı.

Bu eğitim yetkilisi, Şam Eğitim Bakanlığı'nın, yönetimin ilkokuldan ortaokula ve üniversiteye kadar olan eğitim kademelerini müfredata bağlamasının ardından, "Özerk Yönetim"in eğitim müfredatlarını ve mevcut okullarını tanımasını talep etti.

"Özerk Yönetim" yetkilileri, Şam hükümetinin, Kürtçe ve Süryanice öğrenmek isteyen öğrencilere, seçme özgürlüğünü velilere ve öğrencilere bırakarak, Kürtçe ve Süryanice dersleri tahsis etmesini ve "Özerk Yönetim" üniversitelerinin, yani Kamışlı'daki "Rojava", Rakka'daki "El-Şark" ve Halep'in doğu kırsalındaki Ayn el-Arab ("Kobani") kentindeki üç üniversiteyi, devrik rejimden sonra İdlib ve Halep kentlerindeki diğer özel üniversitelerle aynı doğrultuda resmen tanımasını ve resmileştirilmesini talep ediyor.

Bu eğitim girişimleri, Genel İstihbarat Müdürü Hüseyin es-Seleme'nin, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) komutanı Mazlum Abdi ile Deyrizor kırsalındaki el-Ömer petrol sahasında, geçen mart ayında Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile imzalanan anlaşmanın uygulanması amacıyla bu ayın 5'inde dördüncü müzakere oturumunu gerçekleştirmesinin ardından geldi. Anlaşma, SDG güçlerinin, ona bağlı sivil kurumların ve yerel yönetim meclislerinin Suriye devlet yapısına entegre edilmesini öngörüyor.

Suriye Eğitim Bakanı Muhammed Turko, geçen ay "Özerk Yönetim" yetkilileriyle eğitim konusuna ilişkin ön mutabakatlara varıldığını açıklamıştı.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun (UNICEF) Suriye'deki savaş ve çatışmaların eğitim üzerindeki etkisine ilişkin bir raporunda uyarıda bulunduğunu belirtmekte fayda var. Raporda, çatışmalar ve savaşların eğitim altyapısını tahrip etmesi sonucu binlerce çocuğun eğitiminde ciddi aksamalarla karşı karşıya kaldığı belirtildi. Raporda ayrıca, iktidardaki otoritelerin Suriye'deki öğrencilerin eğitim geleceğini kurtarmak için acil ve hızlı önlemler almaması halinde, örgütün “nesiller boyu sürecek bir felaket” olarak nitelendirdiği durumun ortaya çıkabileceği belirtildi.