Libya’daki paralı askerler ve silah ambargosuna yönelik ihlaller, seçimlerin zamanında yapılma ihtimaliyle ilgili şüpheleri artırıyor

Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) güçlerine bağlı bir unsur, Trablus’un banliyölerinde Libya Ulusal Ordusu (LUO) unsurları ile çatışırken (AFP)
Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) güçlerine bağlı bir unsur, Trablus’un banliyölerinde Libya Ulusal Ordusu (LUO) unsurları ile çatışırken (AFP)
TT

Libya’daki paralı askerler ve silah ambargosuna yönelik ihlaller, seçimlerin zamanında yapılma ihtimaliyle ilgili şüpheleri artırıyor

Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) güçlerine bağlı bir unsur, Trablus’un banliyölerinde Libya Ulusal Ordusu (LUO) unsurları ile çatışırken (AFP)
Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) güçlerine bağlı bir unsur, Trablus’un banliyölerinde Libya Ulusal Ordusu (LUO) unsurları ile çatışırken (AFP)

Libya’daki müzakerecilerin siyasi süreç sayesinde bu yılın sonlarında ulusal seçimlerin yapılmasına yönelik kat ettiği adımlara rağmen, bazı siyasiler seçimlerin Birleşmiş Milletlerin (BM) planına göre gerçekleşmesi hususunda iyimser olmadıklarını dile getirdiler. Bunun arkasında birçok sebebin olduğunu belirten söz konusu siyasiler, bunların en başında sahada halen çatışma ortamının hakim olmasını, silah ambargosunun ihlal edilmesini ve ülkeye sokulan silahların çatışmanın taraflarına dağıtılmasını gösteriyor. Bu ve diğer sorunlara karşılık, bazı siyasiler ve gözlemciler, BM Libya Destek Misyonu’nun (UNSMIL) halihazırda geçici yeni yürütme otoritesi temsilcilerini seçmeye odaklandığını ve seçimleri 24 Aralık’ta düzenlemeye bağlı kaldığını fakat “paralı askerlerin ülkedeki yasadışı varlığının seçimlere dönük her türlü ulusal girişimi başarısızlığa uğratabileceğini ve bu nedenle paralı askerlerin hızlı bir şekilde ülkeden çıkarılmaları gerektiğini” ifade ediyorlar.
Temsilciler Meclisi Sabha Milletvekili Misbah Uhide, “Tüm yabancı güçlerin Libya’dan çıkarılması ve çatışmanın taraflarını desteklemek amacıyla silah getirilmesinin durdurulması, taviz verilmeyecek bir taleptir” dedi. Uhide, ismini vermediği ‘ülkelere’, paralı asker getirmek ve savaşı körüklemek yerine barış ve kalkınmayı destekleme çağrısında bulundu.
Libya’nın doğusundan siyasi bir yetkili, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, ülkede “Seçimlerin yapılmasını istemeyen birçok tarafın olduğunu ve bunu başarısızlığa uğratmak için her türlü aracı kullanacağını ancak bunu uygun zamanda yapacağını” söyledi.
BM, Aralık’ta yaptığı bir açıklamada, Libya’da yaklaşık 20 bin yabancı askeri güç ve paralı asker bulunduğunu tahmin ettiklerini, bir kısmı veya tamamı paralı askerlerin kaldığı 10 askeri üs olduğunu belirtmişti.
Bulunduğu hassas makamdan ötürü isminin açıklanmasını istemeyen siyasi yetkili, açıklamasının devamında, “Türkiye, Libya’ya yönelik BM silah ambargosunu delerek Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne (UMH) Suriyeli savaşçı ve silah gönderirken seçimler nasıl yapılacak? BM Misyonu, Trablus’taki milisleri neden dağıtmıyor ve silahlarını almıyor? Bu kazanımın (seçimin) başarısını garanti etmek için güvenlik birimlerinin birleştirilmesi için neden çabalamıyor? Tüm bu ihlaller ve engeller, seçimleri zamanında yapmak için yapılacak hamlenin başarısız olacağının teminatıdır” ifadelerini kullandı.
ABD, Türkiye ve Rusya’dan “askeri güçlerini ve paralı askerlerini Libya’dan derhal çekmelerini” talep etti. Bu çağrı, ABD’nin yeni Başkanı Joe Biden’ın, selefi Donald Trump’ın politikasından farklı olarak Libya’daki yabancı güçlere karşı kararlı bir duruş sergileyeceğinin işareti kabul edildi.
ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) nezdindeki Daimi Büyükelçisi Richard Mills, Perşembe günü BM Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) Libya konulu bir oturumda yaptığı açıklamada, “Ekim ateşkes anlaşmasına dayanarak Türkiye ve Rusya'yı, güçlerini ülkeden çekme işlemlerini derhal başlatmaya, topladıkları, finanse ettikleri, konuşlandırdıkları ve destek verdikleri yabancı paralı askerler ve askeri vekalet güçlerini Libya'dan çekmeye çağırıyoruz” dedi. Avrupa Birliği'nin (AB) Libya'ya yönelik silah ambargosunu denetlemek için hayata geçirdiği İrini Operasyonu Komutanı Fabio Agostini, İtalya merkezli Nova haber ajansına yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler tarafından Libya'ya uygulanan silah ambargosunun UMH ve Halife Hafter liderliğindeki LUO tarafından muhtemel ve spesifik ihlallerinin “yaklaşık olarak dengeli sayılara gerilediğini” söyledi. Agostini, “İki taraftan da silah ambargosuna ve aynı şekilde hava trafiğine yönelik ihlallerin yapıldığını öğrendik” dedi.
Öte yandan Libya Siyasi Diyalog Forumu yarın Cenevre’de başlayacak ve 5 Şubat’a kadar sürecek olan toplantılarına başlamaya hazırlanıyor. Bu toplantılarda yürütme otoritesi temsilci adaylarının dosyaları incelenecek ve adayların belirlenen kriterleri ne ölçüde karşıladığı tespit edilecek.
BM Libya Özel Temsilcisi Jan Kubis, UMH Dışişleri Bakanı Muhammed Tahir es-Siyala’ya gönderdiği mektupta, BM’nin kapsamlı çözümün kolaylaştırılması için desteklediği ve ülkeyi barış, istikrar ve ulusal birlik sürecine ulaştırmayı hedefleyen diyalog görüşmelerindeki çabaları destekleme hususunda işbirliği beklentisini dile getirdi.



İsrail askerleri ‘esir anlaşması’ olmadan görevlerine devam etmeyi reddediyor

) İsrail askerleri geçtiğimiz eylül ayında İsrail'in kuzeyinde tankların arasında (AP)
) İsrail askerleri geçtiğimiz eylül ayında İsrail'in kuzeyinde tankların arasında (AP)
TT

İsrail askerleri ‘esir anlaşması’ olmadan görevlerine devam etmeyi reddediyor

) İsrail askerleri geçtiğimiz eylül ayında İsrail'in kuzeyinde tankların arasında (AP)
) İsrail askerleri geçtiğimiz eylül ayında İsrail'in kuzeyinde tankların arasında (AP)

İsrail basınında yer alan haberlere göre, İsrail ordusundaki bazı askerler tarafından imzalanan ve esir anlaşması olmadan görevlerine devam etmeyi reddettiklerini bildiren mektuba on beş asker daha imza attı.

Şarku’l Avsat’ın The Jerusalem Post'tan aktardığı habere göre, askerlerden bazıları bunun mevcut hizmetlerinin sonu olduğunu belirtirken, diğerleri ‘kırılma noktasına’ ulaştıkları uyarısında bulundu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant, Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ve hükümet üyelerine hitaben yazılan mektupta savaşa son verilmesi çağrısında bulunuldu.

Mektupta şu ifadelere yer verildi: “Bizler, yedek askerler, muvazzaf askerler ve subaylar, bu şekilde devam edemeyeceğimizi beyan ediyoruz. Gazze Şeridi'ndeki savaş esirleri ölüme mahkûm ediyor. 7 Ekim'de Gazze Şeridi'nde tutulan esirleri kurtarmak için derhal gönüllü olarak orduya katıldık. Bugün Gazze Şeridi'ndeki savaşın devam etmesinin sadece esirlerin esaretten dönüşünü geciktirmekle kalmadığı, aynı zamanda hayatlarını da tehlikeye attığı açıktır.”

Mektubun devamında, “İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen bombardımanlarda, onları kurtarmak için düzenlenen askeri operasyonlarda kurtarılanlardan çok daha fazla sayıda esir öldürüldü” denildi.

Mektupta askerlerin görevlerini bırakacakları bir tarih belirtilmedi, ancak askerler bunun yakın olduğu konusunda uyarıda bulundular: “Hayatımızı tehlikeye atarak ilan ediyoruz ki, eğer hükümet derhal yön değiştirmez ve esirlerin iadesi için bir anlaşma yapmazsa, artık görev yapmayacağız. Bazılarımız için kırmızı çizgi çoktan aşıldı. Hükümete sesleniyoruz, esirlerin hayatını kurtarmak için hemen bir anlaşma imzalayın.”

Ordunun geçen yıl 27 Ekim'de kara harekâtına başlamasından bu yana Gazze Şeridi'nde öldürülen İsrail askeri personelinin sayısı 10 Ekim itibariyle 353'e ulaştı.

AFP'nin İsrail'in resmi verilerinden aktardığına göre, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas'ın İsrail yerleşimlerine düzenlediği saldırıda çoğu sivil bin 206 kişi hayatını kaybetti.

Gazze Şeridi'nde halen 97 esirin tutulduğu tahmin ediliyor.

Hamas’a bağlı Sağlık Bakanlığı'nın Birleşmiş Milletler (BM) tarafından güvenilir kabul edilen en son verilerine göre, İsrail bir yıldan uzun süredir Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 42 bin 603 kişinin ölümüne neden olan yıkıcı bombardıman ve kara operasyonları yürütüyor.