BM Libya’da geçici hükümet için 45 adaylık liste sundu

Hafter, UMH’yi Türkiye yanlısı paralı askerleri örtbas etmek için Sirte'de Wagner paralı askerleri olduğu iddiasında bulunmakla suçladı

UNSMIL Temsilcisi Williams, dün Libyalıların geçici hükümetteki üst düzey pozisyonlara aday isimlere sormak istedikleri soruları dinledi (BM)
UNSMIL Temsilcisi Williams, dün Libyalıların geçici hükümetteki üst düzey pozisyonlara aday isimlere sormak istedikleri soruları dinledi (BM)
TT

BM Libya’da geçici hükümet için 45 adaylık liste sundu

UNSMIL Temsilcisi Williams, dün Libyalıların geçici hükümetteki üst düzey pozisyonlara aday isimlere sormak istedikleri soruları dinledi (BM)
UNSMIL Temsilcisi Williams, dün Libyalıların geçici hükümetteki üst düzey pozisyonlara aday isimlere sormak istedikleri soruları dinledi (BM)

Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL), Libya Siyasi Diyalog Forumu (LSDF) katılımcıları tarafından Cenevre’de bugün başlayacak oturumlar öncesinde bu yılın sonlarında yapılması planlanan genel seçimlere hazırlık olarak, Başkanlık Konseyi ve geçici hükümetteki üst düzey pozisyonlar için 45 adaylık bir liste açıkladı. Öte yandan Mareşal Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu (LUO), Fayiz es-Serrac başkanlığındaki Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) bağlı güçleri ülkenin batısındaki Türkiye yanlısı paralı askerleri örtbas etmek için Sirte kentinde Rus güvenlik şirketi Wagner'e bağlı paralı askerlerin olduğu iddiasında bulunmakla suçladı.
UNSMIL tarafından cumartesi akşamı açıklanan listede 3’ü kadın olmak üzere ülkenin batısından, doğusundan ve güneyinden yerel siyasetin önde gelen isimlerinin olduğu toplam 45 kişi yer aldı.
Cenevre'deki barış görüşmelerinde, aşiretlerin ileri gelenlerinden siyasi parti temsilcilerine kadar 75 LSDF katılımcısı, Başkanlık Konseyi’ndeki üç pozisyon için (bir başkan ve iki yardımcısı) 24 aday adayı arasından üç isim belirleyecekler. Başbakanlık görevi için ise 21 kişi yarışıyor.
Başkanlık Konseyi başkanlığı ve üyeliğine aday isimler arasında mevcut Temsilciler Meclisi (TM)  Başkanı Akile Salih, Libya'nın Amman Büyükelçisi olan Muhammed el-Bergasi, Devlet Yüksek Konseyi (DYK) Başkanı Halid el-Mişri, UMH Batı Harekat Dairesi Komutanı Usame Cuveyli ve UMH Savunma Bakanı Selahaddin en-Nemruş’un yanı sıra eski milletvekilleri DYK üyeleri yer alıyor.
Başbakanlık görevi için aday isimler arasında ise Serrac’ın yardımcısı Ahmed Muaytik, UMH İçişleri Bakanı Fethi Başağa, eski Eğitim Bakanı Osman Abdulcelil Muhammed ve işadamı Abdulhamid Muhammed Dibeybe bulunuyor.
LSDF katılımcıları arasından seçilen 3 kişiden oluşan bir komisyon, bir hafta boyunca, adayların, Tunus'ta yapılan görüşmeler sırasında kararlaştırılan kriterlere uyduklarından emin olmak için gerekli araştırmaları yaptı.
UNSMIL’e göre tüm adaylar, ulusal seçimlerin yapılmasının önünü açan geçici süreçle ilgili LSDF tarafından onaylanan yol haritasına saygı göstermenin yanı sıra ilgili düzenleyici makamlara, Libya içinde ve dışındaki sabit ve taşınır mallarının yanı sıra eşlerinin ve reşit olmayan çocuklarının mallarının bir beyannamesini sunma ve geçici süreç sonunda seçimlere katılmama sözü verdiler. Ayrıca mevcut Libya vatandaşlık yasasına uygunluklarını teyit eden yasal olarak bağlayıcı bir beyanname imzaladılar.
Askeri veya adli makamlardan gelen adaylarla ilgili olarak ise UNSMIL denetleme komisyonu adaylıklarının mevcut Libya yasa ve yönetmelikleriyle tutarlı olmasının çok önemli olduğunu vurguladı. UNSMIL, adayların, ‘siyasi faaliyetlere katılma veya siyasi görev için aday olma konusunda ilgili yasa ve yönetmeliklere tam olarak uymaları’ gerektiğinin altını çizdi.
Öte yandan ABD’nin Trablus Büyükelçiliği, BM himayesindeki LSDF katılımcılarını ve tüm Libyalıları, ‘Libya'yı bir sonraki seçimlere götürecek yeni ve ortak bir geçici hükümette görev alacak aday adaylarının şeffaf bir şekilde başvuruda bulunmalarından ve aday gösterilmelerinden’ dolayı tebrik etti.  
ABD'nin Trablus Büyükelçisi Richard Norland yaptığı açıklamada, askeri tutumların, siyasi süreci baltalamak için yabancı ve paralı güçlerle yapılan gizli anlaşmaların, Libya enerji sektörünü kapatmaya yönelik tehditlerin ve Libya'nın zenginliklerini partizan gündemlere dönüştürme girişimlerinin, Libya halkının değişim talepleriyle tutarsız olduğuna işaret etti.
ABD, tıpkı birçok Libyalı gibi BM tarafından desteklenen görüşmelerin kaydettiği ilerlemeye rağmen, mevziler için yaşanacak bir rekabetin yeni çatışmaların patlak vermesine ve geçtiğimiz Ekim ayından bu yana devam eden askeri ateşkesin çökmesine yol açmasından korkuyor.
Diğer yandan UNSMIL Başkan Vekili Stephanie Williams dün akşam, Libyalıların Başkanlık Konseyi ve geçici hükümetteki üst düzey pozisyonlara aday isimlere sormak istediği en önemli soruları toplamak amacıyla, çevrim içi olarak doğrudan bir diyalog oturumu düzenledi.
UNSMIL açıklamasında, ekibinin, yukarıda belirtilen pozisyonlara aday isimlere en sık sorulan soruları toplayıp doğrudan bu pozisyonlar için yarışan adaylara sunacağını ve cevapların daha sonra yayımlanacağını kaydetti.
Bu arada Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, UNSMIL Başkanlığına atanan Slovak diplomat Jan Kubis’i telefonla arayarak tebrik etti. Maas telefon görüşmesi sırasında Kubis’e ülkesinin siyasi süreçteki son olumlu gelişmeleri devam ettirmek için UNSMIL’e olan desteğini sürdürmeye hazır olduğunu söyledi.
Bir diğer gelişmede ise Mareşal Halife Hafter liderliğindeki LUO, Sirte kentinde veya dışında paralı askerlerin olduğu iddialarını reddetti. LUO, söz konusu bölgelerdeki son durumu ‘güvenlik birimlerinin tam kontrolü altında tamamen istikrarlı’ olarak nitelendirdi. Hafter'in sözcüsü Tümgeneral Ahmed el-Mismari cumartesi akşamı yaptığı açıklamada, “UMH’ye bağlı güçler, Sirte’de Rus güvenlik şirketi Wagner’e bağlı paralı askerlere karşı tehditler ve şehirde işlendikleri iddia edilen suçları içeren, hem Arapça hem de Rusça yayınların bulunduğu iddiaları açık bir provokasyon ve yeni bir yalandır. Dikkatleri, Türkiye ve örgütlerin üzerinden Libya'nın batısına akın eden gerçek paralı askerlerden başka yöne çekme girişimidir” ifadelerini kullandı.
UNSMIL’in himayesinde yapılan ve uluslararası toplum tarafından desteklenen siyasi çözüm sürecinde kaydedilen ilerlemeye dikkati çeken Mismari, kaydedilen ilerlemeyle sonlarının geldiğini düşünen aşırılık yanlısı tekfirci milislerin faaliyetlerini artırdıklarını söyledi. Yalan haberler ve kötü niyetli söylentilerle korku ve panik ortamı yaratılmaya çalışıldığını öne süren Mismari, LUO ve LUO Genel Komutanlığı’nın itibarını zedelemek ve 5 + 5 Ortak Askeri Komite'nin Cenevre’de vardıkları uzlaşıların uygulanmasını engellemek amacıyla her gün bu tür yalan haberlerin uydurulduğuna ve kötü niyetli söylentilerin yayıldığına işaret etti. Mismari, “Provokatörler, Türkiye’ye askeri güçlerini ve paralı askerlerini derhal Libya'dan çekmesi çağrısında bulunan uluslararası toplumu aldatamadı” yorumunda bulundu.
Bir başka gelişmede UMH’ye yakın yerel basında yer alan haberlere göre Savunma Bakanlığı, Terhune şehrinin giriş ve çıkışlarına 700 asker ve zırhlı askeri araç konuşlandırdı. Bunun nedeni ise, bazı tarafların şehirde kaos yaratma çabaları olduğuna dair alınan bilgiler ve istihbarat raporları üzerine ‘güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin otoritesini genişletmek’ olarak açıklandı.



Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'deki durumu "kırılgan ve tehlikeli" olarak nitelendirerek, ülkesinin güney komşusunun birliğinden yana olduğunu ve Şam'daki yeni yönetimi uluslararası topluma açılmaya teşvik ettiğini söyledi.

Fidan, Türkiye'nin Suriye'ye yaklaşımının, Suriye'ye ilişkin temel kararların Suriyeliler tarafından alınması ilkesine dayandığını belirtti. Hem Suriye hem de Irak'ta "kaygan zemin" ve "kırılgan ve tehlikeli" bir durum olduğunu, Türkiye'nin genel olarak bu durumu ele alma ve iyileştirme kapsayıcılığına dayanan son derece yapıcı bir dış politika izlediğini vurguladı.

Suriye tarafının Türkiye'nin kendileri için neyi temsil ettiğini iyi fark ettiğini vurgulayarak, "Oradaki kardeşlerimizle (yeni Suriye yönetimi) bazı istişarelerde bulunuyoruz ve Suriye bölgesinin birliğine önem veriyoruz" ifadelerini kullandı.

Görsel kaldırıldı.
Fidan, dün gece televizyon röportajında ​​konuşuyor (TC Dışişleri Bakanlığı)

Fidan, dün gece 24TV'ye verdiği röportajda, yeni Suriye hükümetinin diğer ülkelerle çıkarlarını ilerletmek için atacağı adımların önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, Suriye hükümetinin üçüncü ülkelerle görüşmeler yapmasını, uluslararası topluma yeni Suriye'nin mahiyetini anlatma çabalarının doğal bir adımı olarak gördüğünü ve bunu önemli bulduğu için açıkça teşvik ettiğini ifade etti. Fidan, hedeflediği üçüncü ülkelerin hangileri olduğunu belirtmezken, Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara son günlerde ülkesindeki durumu yatıştırmak için İsrail ile dolaylı temaslarda bulunduğunu söyledi. Şara yönetimi, İbrani devletiyle dolaylı temasların yanı sıra Batı ve Arap ülkeleriyle de temaslarını sürdürüyor.

Eski rejim döneminde Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması gerektiğini vurgulayan Fidan, Avrupa Birliği ve ABD tarafından uygulanan yaptırımların kaldırılması için çaba sarf edilmesi gerektiğini, bölgedeki bazı ülkelerin tutumlarındaki ayrışmanın diyalog ve ikna yoluyla çözülmesi gerektiğini kaydetti.

PKK'nin Suriye'deki varlığına, örneğin Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) öncülüğündeki Kürt Halk Koruma Birlikleri (YPG) üzerinden ve Suriye Kürt Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) Türkiye'de devam eden PKK'yi tasfiye sürecine yönelik izleyeceği yola ilişkin soruya Fidan, "Bizim için önemli olan, Türkiye'yi başından beri etkileyen silahlı terörist unsurların artık bölgede olmamasıdır" dedi.

"PKK kendini feshedip silah bırakmaya karar verirse, bunun Suriye ve Irak'taki varlığını nasıl etkileyeceğini zamanla hep birlikte göreceğiz."

Fidan, "Suriye ve Irak'taki durum istikrarsız ve Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) Türkiye içindeki varlığı neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak bu iki ülkenin toprakları hala işgal altında. Onlara adım atmaları gerektiğini söylüyoruz ve topraklarının işgalinden de rahatsız olduklarını kaydediyoruz" diye devam etti.

Görsel kaldırıldı. Amerikan güçleri Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı'da (AFP)

Geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Suriye'deki durum ve ABD'nin çekilme planlarını ele alan telefon görüşmesiyle ilgili olarak Fidan, "ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı mutlak gereklilik değildir" ifadelerini kullandı.

ABD'nin, terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadelede müttefik olarak Kürt birliklerine verdiği destek, Ankara ile Washington arasındaki tartışmalı konulardan biri. Türkiye, DEAŞ'a karşı mücadelede Suriye hükümetine destek vermeyi ve binlerce DEAŞ üyesi ve ailelerinin tutulduğu cezaevlerinin güvenliğini SDG yerine sağlamayı teklif etti. Türkiye ayrıca Suriye'de örgütle mücadele etmek için Ürdün, Irak, Suriye ve Lübnan'ın da aralarında yer aldığı beşli bir mekanizma oluşturmak için çalışıyor. 

Fidan, Türk-Amerikan ilişkilerinin mükemmel olması gerektiğini belirterek, Erdoğan ve Trump'ın, eğer sorunlar varsa bunların çözülmesi gerektiği konusunda mutabakata vardıklarını söyledi. Trump yönetiminin, ABD'de yıllardır görülmemiş, klasik Cumhuriyetçi yaklaşımdan daha devrimci, radikal değişimi hedefleyen bir dış politika yaklaşımı benimsediğini kaydetti.

Trump'ın politikalarının Türkiye üzerindeki olası etkilerinin Türkiye tarafından yakından takip edildiğini ve birçok alanda yankılarının neler olabileceğinin görüşüldüğünü belirtti.