Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk : 1 Mart Pazartesi günü ilkokullarımızın tüm sınıf düzeyleriyle açılması kararını aldık

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk (İHA)
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk (İHA)
TT

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk : 1 Mart Pazartesi günü ilkokullarımızın tüm sınıf düzeyleriyle açılması kararını aldık

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk (İHA)
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk (İHA)

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 2020-2021 eğitim öğretim yılının ikinci döneminde yüz yüze eğitime geçiş sürecinin ayrıntılarına ilişkin basın açıklaması yaptı. Bakan Selçuk, “1 Mart Pazartesi günü ilkokullarımızın tüm sınıf düzeyleriyle açılması kararını aldık. İlkokul öğrencilerimiz eğitimlerine yine seyreltilmiş şekilde haftanın iki günü devam edecekler” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Kovid-19 ile mücadele kapsamında ara verilen yüz yüze eğitime yeniden dönüş sürecinin ayrıntılarına ilişkin basın açıklaması yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kabine toplantısı sonrasında, "Köy okullarında 15 Şubat'ta eğitim öğretimin başlamasını kararlaştırdık. 8 ve 12. sınıflar ile ilkokul ve özel eğitim okullarındaki eğitim-öğretimin 1 Mart'ta başlaması için hazırlıklara başlanacak” ifadelerini kullanmıştı.

“Tüm çabamız, gayretimiz çocuklarımızı okullarıyla buluşturmak için”
Okulları yüz yüze eğitime açabilmek yoğun gayret gösterdiklerinin altını çizen Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Tüm çabamız, gayretimiz çocuklarımızı okullarıyla buluşturmak için, tabii ki, sağlıkla ve güvenle. ‘Sağlık açısından bir risk varsa, orada biz olmayız’ demiştik, aynı noktadayız. Her gün, bazen günde birkaç kez dünyadaki ve Türkiye’deki bilimsel verileri, raporları gözden geçiriyoruz. Büyük bir ekip, verilerin akışını uygulamalarla ilişkilendiriyor. İl il ayrıntılı veriler takip ediliyor. Bilim kurulunun ortaya koyduğu görüşler dikkatle değerlendiriliyor. Fiziksel ve ruhsal sağlık verileri, psiko-sosyal veriler, akademik ölçme değerlendirme verileri karşılaştırmalı olarak dikkate alınıyor” şeklinde konuştu.

“10 bin ders videosu ve on milyonlarca saatlik canlı dersle olağanüstü bir performans sergiledik”
Uzaktan eğitime başlandığı ilk günden bu yana EBA platformu üzerinden yoğun bir performans sergilediklerini belirten Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Türkiye’nin salgın tedbirleri açısından eğitim alanındaki uygulamalarıyla veriye dayalı bir şekilde dünyada örnek gösterilen ülkeler arasında olduğunu ifade etmek isterim. Uzaktan eğitime başladığımız 23 Mart 2020 tarihinden bugüne kadar, televizyon kanallarında yayınladığımız 10 bin ders videosu ve 10 milyonlarca saatlik canlı dersle olağanüstü bir performans sergiledik. Tüm öğretmenlerimize, eğitim çalışanlarımıza ve bu süreçte sabırla bizlere destek veren velilerimize bu vesileyle şükranlarımı sunuyorum. Eğitimlerine olgunlukla devam eden yavrularımızın da gözlerinden öpüyorum” diye konuştu.

“Daha önce de takvimimizde belirttiğimiz gibi 15 Şubat Pazartesi günü ikinci yarıyıla başlıyoruz”
Köy okulları ve anaokullarında 15 Şubat’ta yüz yüze eğitimin başlayacağına dikkat çeken Bakan Selçuk, “Daha önce de takvimimizde belirttiğimiz gibi 15 Şubat Pazartesi günü ikinci yarıyıla başlıyoruz. Köylerimizde salgının hiç olmadığı ya da düşük seyrettiği görüldüğünden çocuklarımızın eğitiminin salgına bağlı olarak daha fazla aksamaması için köy okullarımızı tüm kademelerde yüz yüze ve tam zamanlı olarak açıyoruz. Elbette salgının seyrine bağlı olarak il hıfzıssıhha kurulları bazı köylerimizde uzaktan eğitimi önerebilecektir. Okul öncesine verdiğimiz önem malumunuzdur. Bizim için eğitimin başlangıcıdır. Bu sebeple çocuklarımın güçlü bir başlangıç yapmaları ve daha da gecikmemeleri için 15 Şubat’ta tüm bağımsız anaokullarımızı da tam zamanlı açma kararı verdik” açıklamasında bulundu.

“1 Mart Pazartesi günü ilkokullarımızın tüm sınıf düzeyleriyle açılması kararını aldık”
1 Mart tarihinde ilkokulların tüm düzeylerinde ayrıca, 8. ve 12. sınıflarda da yüz yüze eğitimin başlayacağını kaydeden Bakan Selçuk, “1 Mart Pazartesi günü ilkokullarımızın tüm sınıf düzeyleriyle açılması kararını aldık. İlkokul öğrencilerimiz eğitimlerine yine seyreltilmiş şekilde haftanın iki günü devam edecekler. Aynı tarihten itibaren özel gereksinimli öğrencilerimiz için de özel eğitim okullarımız ve sınıflarımız eğitim vermeye başlayacaklar. 1 Mart tarihinde okullarımız, sınav döneminde olan 8. ve 12. sınıf öğrencilerimiz için de kapılarını açacak. Onların verimli bir şekilde sınavlara hazırlık yapmaları ve öğretmenleri ile birebir çalışmaları çok önemli. Bu nedenle öğrencilerimiz eğitimlerine 1 Mart’ta tam zamanlı olarak başlayacak ve bilim kurulunun öngördüğü şartlar çerçevesinde sınıflarda yerlerini alacaklar. Ayrıca, hali hazırda devam etmekte olan Destekleme Yetiştirme Kurslarına bu öğrencilerimizin daha rahat ulaşabilmeleri için sokağa çıkma kısıtlaması olan gün ve saatlerde öğrencilerimiz özel izinli sayılacaklardır. Lise öğrencilerimizin birinci dönemden kalan sınavları, Mart ayı içerisinde planlanarak yüz yüze gerçekleştirilecektir. Bu sınavların kapsamı 1 Kasım 2020’ye kadar geldikleri ders konularını içermektedir” ifadelerini kullandı.

“Geçen dönemde olduğu gibi yine velilerimizin kararına bağlı olacaktır”
Daha önce olduğu gibi yine yüz yüze eğitim konusunda velilerin görüşlerinin öncelikli olacağının altını çizen Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, şunları kaydetti:
“Öğrencilerimizin okullarımızda yüz yüze eğitime katılımları elbette geçen dönemde olduğu gibi yine velilerimizin kararına bağlı olacaktır. Çocuklarını yüz yüze eğitime göndermek istemeyen velilerimizin, durumlarını yazılı olarak bulundukları okullara beyan etmelerini rica ediyoruz. Bu durumda çocuklarımız devamsız sayılmayacak, uzaktan eğitime devam edecek ve müfredattan sorumlu olacaklardır. Hepinizin bildiği gibi, öğretmenlerimiz Kovid-19 aşısının uygulama sıralamasında öncelikli gruba alınmıştı. Süreci hızlandırmak adına, yüz yüze eğitime başlayan öğretmenlerimiz için Şubat ayı içerisinde aşı uygulamasının yapılması planlanmaktadır. Sağlık Bakanlığımızın da tespitleri doğrultusunda özellikle bazı illerimizde salgınla ilgili vaka sayılarının çok düşük seviyelerde olduğu görülmektedir. Önümüzdeki süreçte salgının da seyrine bağlı olarak il hıfzıssıhha kurullarının ve valiliklerin kararı doğrultusunda farklı sınıf düzeyleri ve okul kademelerinde de il bazlı olarak yüz yüze eğitime başlanmasıyla ilgili kararlar alınabilecektir. Uzaktan eğitimin devam ettiği süreçte okullarımızın temizliğini ve TSE standartlarına göre belgelendirme işlemlerini çok hızlı bir şekilde yapabildik. Eksiği olan okullarda önlemler alınmış oldu. Biz, Bakanlık olarak çocuklarımızın, öğretmenleri ve akranlarıyla yüz yüze eğitim alamamasından kaynaklı eğitim eksikliklerinin farkındayız ve yakın takibindeyiz. Bu bağlamda öğrenme kayıplarının giderilmesi için kapsamlı bir programa başlayacağız. Bu konudaki hazırlıklarımızı ve destek kaynaklarımızı önümüzdeki günlerde öğrencilerimiz ve öğretmenlerimizle paylaşacağız.”



Fidan: SDG İsrail'den cesaret alıyor, Esed rejimine karşı hiçbir zaman harekete geçmedi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
TT

Fidan: SDG İsrail'den cesaret alıyor, Esed rejimine karşı hiçbir zaman harekete geçmedi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan dün yaptığı açıklamada, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) cesaretini İsrail'den aldığını belirterek, devrik Cumhurbaşkanı Beşşar Esed rejimine karşı muhalefetle hiçbir zaman birlikte hareket etmediklerini kaydetti.

Suriye'nin güneyinde yaşananlar hakkında Fidan şu ifadeleri kullandı: “Özellikle Güney meselesi fevkalade önemli. Şu anda bizim belki en büyük risk alanımız o. Güney'deki sıkıntı tek başına çok fazla büyük risk oluşturduğu için değil. O da yönetilebilir bir konu. İsrail'in ona müdahil olmasından dolayı ortaya çıkan bir risk alanı var. Bu risk alanını çok iyi yönetmek gerekiyor. Çünkü daha büyük riskleri de beraberinde getirebilir. "

PKK'nın silahsızlanma sürecinin "Türkiye tarafından çok şeffaf ve çok iyi bir şekilde" yönetildiğini  vurgulayan Fidan “Ancak örgütün ne yapmayı planladığı konusunda henüz bir kelime bile duymadık” dedi.

Türkiye Savunma Bakanlığı sözcüsü Zeki Aktürk cuma günü yaptığı açıklamada, bazı ülkelerin SDG'yi silahsızlanmayı reddetmeye ve Suriye ordusuna entegre olmamaya teşvik ettiğini belirterek, ülkesinin Suriye'de askeri bir operasyon başlatma niyetinde olmadığını söyledi.

Ankara'da düzenlenen basın toplantısında konuşan sözcü, "SDG'nin zaman kazanma girişimleri boşuna ve Suriye ordusuna entegre olmaktan başka seçenekleri yok" diyerek, SDG’nin faaliyetlerinin Suriye'de istikrar ve güvenliğin sağlanmasına yönelik çabalara zarar verdiğinin altını çizdi.

Sözcü, Türk ordusunun Suriye'de askeri bir operasyona hazırlandığı iddialarını yalanlayarak, Türk ordusunun son hareketlerinin "rutin birlik rotasyonlarının" parçası olduğunu belirtti.

Sözcü, Türkiye'nin daha önce SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonunu istediğini ifade ettiğini ve SDG'nin hareketlerinin ve Suriye ordusunun faaliyetlerinin izlenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, 10 Mart'ta SDG lideri Mazlum Abdi ile Suriye'nin kuzeydoğusundaki sivil ve askeri kurumları entegre etme konusunda bir anlaşma imzaladı, ancak bu anlaşma henüz uygulanmadı.


Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
TT

Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kürt tarafının ‘barış ve demokratik toplum süreci’ olarak adlandırdığı ve terör örgütü PKK’nın tasfiyesi ile silahsızlanmasını öngören ‘terörden arındırılmış Türkiye’ hedefini başarıya ulaştırma kararlılığını dile getirdi.

Bu açıklama, PKK yönetiminin, cezaevinde bulunan örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması ve hükümetin Kürtlerin haklarını genişletecek ciddi yasal adımlar atması yönündeki talepleri karşılanmadığı takdirde sürece dair yeni bir adım atmayacaklarını söylemesinin ardından geldi.

Erdoğan, “Türkiye, terörün ortadan kalktığı; kardeşliğin ve istikrarın her karış toprağa hâkim olduğu bir döneme doğru ilerliyor” dedi.

Farklı tutumlar

Erdoğan, İstanbul’daki Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen 4. İlim Yayma Ödülleri töreninde yaptığı konuşmada, “Terörden arındırılmış Türkiye hedefine yaklaştıkça, sabotaj girişimleri, medya kampanyaları ve siyasi-sosyal mühendislik faaliyetleri artıyor” ifadelerini kullandı.

cdf
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da düzenlenen İlim Yayma Ödülleri töreninde konuştu. (Cumhurbaşkanlığı)

Erdoğan, “Terörsüz Türkiye sürecinin başarısı için iktidarımızın da, ittifakımızın da, devletimizin de kararlılığının tam olduğunun bilinmesini isterim” dedi.

Aynı dönemde PKK yönetimi, Abdullah Öcalan serbest bırakılmadığı ve Ankara somut, kapsamlı yasal adımlar atmadığı sürece ‘çözüm süreci’ kapsamında yeni bir adım atmayacağını belirterek tehditlerini artırdı. PKK, geçtiğimiz mayıs ayında, Öcalan’ın 27 Şubat’ta İmralı Cezaevi’nden yaptığı ‘barış ve demokratik toplum’ çağrısına yanıt olarak kendini feshettiğini duyurmuştu.

xcdf
Terör örgütü PKK’nın 11 Temmuz'da Irak'ın kuzeyindeki Kandil Dağı'nda düzenlenen silah yakma töreninden (Reuters)

PKK’lı 30 militanın 11 Temmuz’da Kandil Dağı’nda düzenlenen sembolik bir törenle silah bırakmasının ardından, örgüt 26 Ekim’de tüm mensuplarını Türkiye’den Kuzey Irak’a çektiğini açıkladı. Ardından örgütün Zap bölgesindeki güçleri de olası çatışmaları önlemek amacıyla geri çekildiğini duyurdu. Bu adımların tamamı, örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın talimatları doğrultusunda PKK tarafından tek taraflı olarak atılmıştı. Ancak PKK yöneticilerinden Amed Malazgirt cumartesi günü AFP’ye yaptığı açıklamada, Öcalan’ın öncülüğünde atılan bu adımlara rağmen örgütün ‘çözüm süreci’ kapsamında artık yeni bir adım atmayacağını söyledi. Malazgirt, Ankara’nın iki temel şartı karşılamaması halinde sürecin ilerlemeyeceğini vurguladı: ‘Öcalan’a özgürlük’ ve ‘Türkiye’de Kürt halkının anayasal olarak tanınması’.

Bu açıklamalar, KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat’ın, Türkiye’nin Kürt meselesi demokratik temelde çözülmediği ve Öcalan ‘baş müzakereci’ olarak muhatap alınmadığı takdirde ‘ciddi risklerle’ ve bir ‘beka sorunu’ ile karşı karşıya kalacağı yönündeki uyarılarının üzerinden sadece birkaç gün sonra geldi.

Kürt televizyonlarından birine konuşan Bese Hozat, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) geçtiğimiz ağustos ayında kurduğu Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyelerinin 24 Kasım’da İmralı’da Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmeyi ‘olumlu ve iyi bir adım’ olarak nitelendirdi, ancak ‘güçlü bir adım olarak değerlendirilemeyeceğini’ söyledi.

PKK yöneticisi Hozat, aynı röportajda, “Türkiye, Kürt meselesini demokratik bir zeminde çözmezse; Kürtlerin varlığını ve kimliğini tanımazsa, köklü yasal reformlar ve değişiklikler yapmazsa, ülkenin geleceği gerçekten karanlık olur” ifadelerini kullandı.

xcvfg
Terör örgütü PKK’nın silahsızlandırılması için yasal bir çerçeve oluşturmakla görevli Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 4 Aralık'ta toplanacak. (Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin resmi X hesabı)

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda yer alan siyasi partiler, sürecin işleyişine ilişkin raporlarını hazırlayarak 4 Aralık’ta yapılması planlanan toplantıda sunmak üzere çalışıyor. Öcalan’ı ziyaret eden heyetin (AK Parti, MHP ve DEM Parti’den üç milletvekili) görüşmeye dair bir bilgilendirme yapması bekleniyor.

Barzani’den destek

Diğer yandan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecine destek verdiğini açıkladı. Barzani, “Bizden ne istenirse yapmaya hazırız” dedi.

Şırnak’ın Cizre ilçesinde yaptığı konuşmada Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecini ‘bölge için köklü bir değişim’ olarak nitelendirdi.

dfgr
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, 29 Kasım'da Şırnak'ta düzenlenen bir etkinlikte konuştu. (Türk medyası)

Barzani, 2013’te başlayan ve 2015’te sona eren barış sürecine daha önce de destek vermiş bir lider olarak, bu kez sürecin halkın, parlamentonun ve siyasi partilerin devlete verdiği destek sayesinde ‘daha organize bir şekilde’ yürütüldüğünü söyledi.

Kürt lider, Türkiye’de barış kapısının açılmasına katkıları nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, TBMM’ye ve Türk halkına teşekkür ederken, süreç kapsamında attığı olumlu adımlar nedeniyle Öcalan’a da teşekkür etti. Barzani, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) sürece ‘tüm gücüyle destek vereceğini’ vurguladı.


İstanbul'da tatil yaparken hayatını kaybeden ailenin odasında zehirli gaz bulundu

Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
TT

İstanbul'da tatil yaparken hayatını kaybeden ailenin odasında zehirli gaz bulundu

Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)

Anadolu Ajansı'nda dün yer alan habere göre, İstanbul'da hayatını kaybeden Hamburg’dan tatil için gelen Türk ailenin otel odasında zehirli gaz fosfin bulundu.

Adli tıp raporuna atıfta bulunan ajans, maddenin odadan alınan sürüntü örneklerinde ve otel havlularında da tespit edildiğini belirtti. Ancak ölüm nedeni henüz bilinmiyor.

Alüminyum fosfit, zararlılarla mücadelede yaygın olarak kullanılır. Suyla veya yeterli miktarda atmosferik nemle temas ettiğinde, zehirli bir gaz olan fosfin üretir. Bu gaz, memelilerde hücrelere zarar verir ve yüksek konsantrasyonlarda kanda oksijen taşınmasını engeller.

İnsanlarda fosfin, kuru öksürük, kusma ve karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında bozulma gibi semptomlara neden olabilir ve solunduğunda ölümcül olabilir.

Hamburg’dab gelen Türk ailenin dört üyesi, kasım ayının ortasında İstanbul'da tatildeyken hayatını kaybetti.

Adli tıp ön raporuna göre ailenin odasının altındaki odada bulunan pestisitler ölümlerine neden olmuş olabilir, ancak bu henüz doğrulanmadı.

AA’nın haberine göre, ailenin yemek yediği yerlerde yapılan tetkiklerde herhangi bir anormalliğe rastlanmaması üzerine ölüm nedeninin gıda zehirlenmesi olduğu yönündeki ilk şüpheler de reddedildi.