Jeff Bezos, Amazon’daki CEO’luk görevinden ayrılıyor

Jeff Bezos üçüncü çeyrekte görevini devredecek. (Reuters)
Jeff Bezos üçüncü çeyrekte görevini devredecek. (Reuters)
TT

Jeff Bezos, Amazon’daki CEO’luk görevinden ayrılıyor

Jeff Bezos üçüncü çeyrekte görevini devredecek. (Reuters)
Jeff Bezos üçüncü çeyrekte görevini devredecek. (Reuters)

Amazon'un kurucusu milyarder Jeff Bezos’ un CEO’ luk görevinden istifa edeceği duyuruldu.
Şirketten yapılan açıklamada, bulut bilişim üzerine çalışan Amazon Web Services (AWS) şirketinin başkanı Andy Jassy'nin üçüncü dönem itibariyle  şirketin CEO’su  olacağı bilgisi paylaşıldı.
Şirketin açıklamasında ayrıca gelirin 2020’nin son çeyreğinde ilk kez olarak 100 milyar doların aşıldığı kaydedildi. Geçen yılın aynı dönemine göre gelirde yüzde 44 oranında artış yaşandığı, 125 milyar dolar ciro elde edildiği vurgulandı.
Amazon'daki hissesi ile dünyanın en zengin insanı olan Bezos da yaptığı açıklamad yılın üçüncü çeyreği itibariyle şirketin üst düzey yöneticilik görevini Andy Jassy üstleneceğini söyledi.
Bezos, Amazon'un bugünkü seviyesine sahip olduğu yaratıcılık ruhu sayesinde ulaştığını belirttiği açıklamasında “Amazon'u şimdiye kadarki en yaratıcı seviyelerinde görüyorum. Bu da  görev değişikliği için ideal bir zaman” ifadesini kullandı.
Jassy, Amazon'a 1997 yılında pazarlama direktörü olarak katıldı. 2003 yılında Amazon’un en fazla kâr eden ancak nispeten az bilinen yan şirketi Amazon Web Services’ı (AWS) kurdu.
Bezos çalışanlarına yazdığı mektupta, halen zinde olduğunu ve bu  kararın emeklilikle ilgili olmadığını belirterek görevinden ayrıldıktan sonra uzay araştırmaları ve medya projelerinin yanı sıra yardım faaliyetlerine odaklanmayı planladığını söyledi.
Bezos açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Şirketin yönetim kurulu başkanı olarak önemli girişimlerde çalışmaya devam edeceğim. Aynı zamanda Day One Fund, Bezos Earth Fund, Blue Origin, Washington Post ve tutkunu olduğum diğer meselelere odaklanmak için gereken zamana ve enerjiye de sahip olacağım.”



Bilim doğruladı: Kalbin kırılması insanları gerçekten öldürebilir

Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)
Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)
TT

Bilim doğruladı: Kalbin kırılması insanları gerçekten öldürebilir

Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)
Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)

Harriette Boucher 

Yeni bir araştırma, yakınını kaybedip yoğun ve uzun süreli yas semptomlarından muzdarip olan kişilerin, sevdiklerinin ölümünden sonraki 10 yıl içinde ölme ihtimalinin, neredeyse iki kata ulaştığını ortaya koydu.

Danimarka'daki araştırmacılar, yakınını kaybedip sürekli yüksek düzeylerde yas tutanların, yasını daha düşük seviyelerde yaşayanlarla kıyasla, sağlık hizmetlerini daha fazla kullandığını ve ölme olasılığının yüzde 88 daha fazla olduğunu buldu.

Araştırmacılar, sevdiklerini kaybedenlerin yaşadığı 5 yas güzergahını tanımladı ve en ciddi şekilde etkilenenlerin daha erken ölme olasılığının daha yüksek olduğunu tespit etti.

Araştırma makalesinin yazarlarından Dr. Mette Kjærgaard Nielsen şu ifadeleri kullandı:

Yüksek yas semptomu seviyeleriyle; kalp damar hastalıkları, akıl sağlığı sorunları ve hatta intiharda görülen daha yüksek oranlar arasında bir bağlantı olduğunu daha önce bulmuştuk. Ancak ölümle ilişkisi daha fazla araştırılmalı.

Bilim insanı, "yüksek" bir yas güzergahına dair risk altında olan kişilerin erken fark edilebileceğini de söyledi:

Bir pratisyen hekim akıl sağlığına dair diğer ciddi rahatsızlıklar ve depresyonun eski belirtilerini arayabilir. Daha sonra bu hastalara kendileri özel takip sunabilir veya onları psikologların özel muayenehanelerine ya da ikinci basamak sağlık kuruluşlarına yönlendirebilirler.

Dr. Nielsen, "Pratisyen hekimler ayrıca yakınını kaybedenlerin ruh sağlığına odaklanılacak bir takip randevusu da önerebilir" dedi.

Bilim insanları, 2012'den bu yana yakınlarını kaybetmiş, yaş ortalaması 62 olan 1735 adet kadın ve erkeği 10 yıl boyunca Danimarka'da izledi. Bu süre zarfında bu kişilere, semptomlarını ve deneyimlerini değerlendiren bir dizi anket gönderildi ve araştırmacılar bunlarla katılımcıların sürekli olarak hangi düzeyde keder yaşadığını belirledi.

Grubun yüzde 66'sı yakın zamanda partnerini, yüzde 27'si bir ebeveynini ve yüzde 7'si de çok sevdiği bir başka kişiyi kaybetmişti.

Sürekli olarak yüksek düzeylerde yas belirtileri yaşayan yüzde 6'lık kesimin 10 yıl içinde ölme olasılığı, sürekli olarak düşük yas belirtileri gösterdiğini bildiren yüzde 38'e kıyasla yüzde 88 daha yüksekti.

Yüksek güzergahta olanların, yakınlarını kaybetmesinin üzerinden üç yıl geçtikten sonra sağlık hizmeti alma olasılıkları da daha yüksek çıktı.

Bu grubun konuşma terapisi veya diğer akıl sağlığı hizmetlerini alma ihtimalleri yüzde 186, antidepresan reçetesi yazılma olasılıkları yüzde 463, yatıştırıcı ya da kaygı giderici ilaç reçetesi alma ihtimalleri de yüzde 160 daha fazla.

 Independent Türkçe,independent.co.uk/news