Ortadoğu Dörtlüsü, İran ile yaklaşan müzakerelere yönelik bölgesel bir çerçeve istiyor

Anthony Blinken, Perşembe günü Başkan Biden'ı ziyareti sırasında Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle bir araya geldi (AFP)
Anthony Blinken, Perşembe günü Başkan Biden'ı ziyareti sırasında Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle bir araya geldi (AFP)
TT

Ortadoğu Dörtlüsü, İran ile yaklaşan müzakerelere yönelik bölgesel bir çerçeve istiyor

Anthony Blinken, Perşembe günü Başkan Biden'ı ziyareti sırasında Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle bir araya geldi (AFP)
Anthony Blinken, Perşembe günü Başkan Biden'ı ziyareti sırasında Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle bir araya geldi (AFP)

Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nda yer alan Batılı üye devletlerin dışişleri bakanları, İran'ın 2015’te imzalanan nükleer anlaşmayı ihlalini durdurma yönündeki en iyi yolları arıyor. Nitekim bakanlar; Tahran'ın bölge ülkelerini tehdit eden balistik füze cephaneliğini geliştirmeye yönelik sürekli girişimlerini sınırlamak ve Ortadoğu’yu istikrarsızlaştıran silahlı grup ve milislere verdiği desteği durdurmak için İran’ın uluslararası meşruiyet kararlarına yeniden ‘tam iltizamını’ sağlamaya ve Suudi Arabistan Krallığı'nın da bir parçası olduğu yeni bir bölgesel çerçeve oluşturmaya çalışıyor.
Bu gelişme, İran dosyasını ele almada yeni bir yaklaşım başlatmayı planlayan ABD Başkanı Joe Biden yönetiminde yapılan toplantılar ışığında geldi. Selefi Başkan Donald Trump’ın azami baskı yaklaşımından net bir şekilde uzaklaşmayı isteyen Biden yönetimi, Ortadoğu Dörtlüsü’nün (ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya) takındığı tutumların yeniden tek bir yürek olmasına dayalı uluslararası iş birliğinin kapılarını açmayı, aynı zamanda 2015 anlaşmasındaki kusurları gidermek için yeni bileşenler sunmayı hedefliyor.
Nitekim yeni öneriler, başta Suudi Arabistan olmak üzere bölge ülkelerinin İran ile yapılacak yeni müzakerelerin bir parçası olması gerektiğine odaklanıyor. Diğer yandan, herhangi bir yeni müzakere çerçevesine İsrail'in katılmasını önerenler de mevcut.
Batılı diplomatlar ve ABD’li yetkililerin bildirdiğine göre, ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, İran'a karşı benimsenmesi gereken uluslararası stratejiyi tartışmak için Avrupalı ​​müttefikleriyle video konferans yöntemiyle bir toplantı düzenledi.
İngiliz Dışişleri Bakanı Dominic Raab, Fransız Jean-Yves Le Drian ve Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas’ın Blinken ile bir araya geldiği görüşmelerde Kovid-19 salgını, iklim değişikliği ve Myanmar'daki durum gibi diğer dosyaların yanı sıra çoğunlukla İran dosyasına değinildi.
ABD'nin İran'la imzalanan nükleer anlaşmadan çekildiği 2018 yılından bu yana ilk kez dışişleri bakanları düzeyinde bu tür istişareler gerçekleştiriliyor. Nitekim bu toplantı, Ulusal Güvenlik Konseyi (NSC) üst düzey yetkililerinin Başkan Joe Biden yönetiminin İran'a yönelik yaklaşımı tartışma yönündeki toplantılarının ardından geldi. Beyaz Saray sözcüsü olarak atanacak Jen Psaki, söz konusu toplantının “ABD’nin İran politikasının gözden geçirilmesi sürecinin bir parçası” olduğunu bildirdi. Beyaz Saray’da gerçekleştirilen toplantıya Dışişleri Bakanı Blinken, Savunma Bakanı Lloyd Austin, aynı zamanda Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı John Finer ve İran Özel Temsilcisi Robert Malley de katıldı.
Nitekim bu gelişmeler, yeni Başkan Biden'ın eski Başkan Donald Trump'ın İran'a yönelik tek taraflı yaklaşımına ilişkin sayfayı çevirme, yerine Tahran'ın uluslararası yükümlülüklerini sürekli ihlallerini durdurmasını ve ‘tam iltizama’ geri dönmesini talep eden çok taraflı bir dış politika koyma niyetinin şu ana kadarki en büyük göstergesi sayılıyor.
Başkan Biden yönetimi; yalnızca Kapsamlı Ortak Eylem Planına, yani 2015 yılında imzalanan anlaşmaya tam iltizam sağlanmasını değil, aynı zamanda İran’ın nükleer savaş başlıkları veya kitle imha silahları taşıyabilen ve tehdit teşkil eden balistik füze programlarını kısıtlamayı, İran rejiminin Yemen, Irak, Suriye ve Lübnan'daki silahlı grup ve milislere verdiği desteği ve diğer ülkelerin iç işlerine müdahalesini ele almayı da amaçlıyor. İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif'in geçtiğimiz günlerde verdiği önerileri reddeden ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, “Masadaki teklif, Başkan Biden'ın söylediği gibi, İran Kapsamlı Ortak Eylem Planı’na tam itaat ettiği taktirde bizim de bunu yapmaya hazır olacağımızdır” açıklamalarında bulunmuştu.



Tahran: Büyükelçiliğimizin yeniden açılması Suriye'nin yeni yöneticilerinin ‘davranışlarına’ bağlı

TT

Tahran: Büyükelçiliğimizin yeniden açılması Suriye'nin yeni yöneticilerinin ‘davranışlarına’ bağlı

Londra-Tahran: Şarku’l Avsat
Londra-Tahran: Şarku’l Avsat

İran Hükümet Sözcüsü Fatma Muhacirani, Tahran'ın Şam'daki büyükelçiliğini yeniden açma kararını ‘Suriye yöneticilerinin davranış ve performansına göre vereceğini’ söyledi.

İran hükümeti, Şam'daki büyükelçiliğinin yeniden açılmasının ‘Suriye yöneticilerinin davranış ve performansına bağlı olduğunu’ bildirdi.

Muhacirani, İran resmi haber ajansı IRNA’ya yaptığı açıklamada, İran büyükelçiliğinin yeniden açılmasına ilişkin ‘yanlış yorumlamalar’ olarak nitelendirdiği açıklamalara cevaben “İran İslam Cumhuriyeti kararını Suriye yöneticilerinin davranış ve performanslarına göre verecektir” dedi.

Muhacirani, “Bildiğiniz gibi Suriye'deki mevcut durum belirsiz. Bazı ülkelerin Suriye'ye yönelik yaklaşımlarını ne şekilde, hangi amaçla ya da gerekçeyle aniden değiştirdikleri belli değil. İran İslam Cumhuriyeti, Suriye yöneticilerinin bu konudaki davranış ve performanslarına göre karar verecektir” şeklinde konuştu.

Muhacirani salı günü yaptığı açıklamada, “Bu ülkede bir büyükelçilik açmak için diplomatik bir diyalog içindeyiz. İran için önemli olan Suriye halkının iradesine dayanan bir hükümettir ve önemli olan bu ülkenin toprak bütünlüğünün korunması ve terörizmin büyümesinin engellenmesidir” ifadelerini kullandı.

Diğer yandan İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi pazartesi günü yaptığı açıklamada, Tahran'ın Suriye'nin yeni yöneticileriyle doğrudan temas halinde olmadığını, ancak Suriye'deki çeşitli muhalif grupların bazılarıyla önceden kurduğu iletişimin devam ettiğini belirtti.

Bekayi, “Şam'daki büyükelçiliğin yeniden açılması hazırlık gerektiriyor (...) Güvenlik açısından uygun koşullar oluşur oluşmaz bu çalışmaya devam edeceğiz. En önemli şey büyükelçiliğin ve personelinin güvenliğini sağlamaktır” dedi.

Bekayi'nin bu sözleri, İran'ın Şam Büyükelçisi Hüseyin Ekberi'nin devlet televizyonuna verdiği demeçte İran Büyükelçiliği'nin faaliyetlerine ‘yakında’ yeniden başlayabileceğini söylemesine yanıt olarak geldi.

Muhacirani'nin ilk açıklamalarının ardından geri adım atması, yeni atanan Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani'nin ülkesinde kaos yaratılmaması yönündeki uyarısına İran'ın sessiz kalması üzerine geldi. Eş-Şeybani’nin salı günü X platformunda yaptığı paylaşımda şu ifadeler yer aldı: “İran, Suriye halkının iradesine, ülkenin egemenliğine ve bütünlüğüne saygı göstermelidir. Onları Suriye'de kaos tohumları ekmemeleri konusunda uyarıyor ve son açıklamalarının yansımalarından sorumlu tutuyoruz.”

Bu açıklama, Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera'nın İran'ın son yıllarda Suriye'de oynadığı rolü eleştiren açıklamalarının ardından geldi.

İran Dini Lideri Ali Hamaney pazar günü yaptığı açıklamada, genç Suriyelilere ‘bu kanunsuzluğu tasarlayan ve uygulayanlarla yüzleşmek için tüm güç ve kararlılıkla ayağa kalkmaları’ çağrısında bulundu. Hamaney, “Suriye'deki olayların güçlü ve onurlu bir grup insanın ortaya çıkmasına yol açmasını bekliyoruz. Çünkü Suriyeli gençlerin kaybedecek bir şeyleri yok. Onların okulları, üniversiteleri, evleri ve sokakları güvende değil” dedi.

Daha sonra İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve eski Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Suriye'de ‘topyekûn savaş’ uyarısında bulundu.

Şarku’l Avsat’ın IRNA’dan aktardığına göre Zarif, “Esed sonrası Suriye hepimiz için büyük bir zorluk teşkil ediyor. Suriye'nin egemenliğini hiçe sayan İsrail saldırganlığının artması, Suriye'nin toprak bütünlüğüne zarar veren dış müdahaleler, DEAŞ vahşetini anımsatan dehşet verici şiddet sahneleri ile etnik ve mezhepsel şiddet, geniş çaplı bir iç savaşa yol açabilir” ifadelerini kullandı.

Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) bağlı Fars haber ajansının bildirdiğine göre Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi salı akşamı devlet televizyonuna verdiği demeçte şöyle dedi: “Şu anda bir yargıya varmak için çok erken. Zira bu ülkenin geleceğini belirleyecek pek çok etkili faktör var. Kanaatimce hem bizim için hem de zafer elde edildiğine inananlar için bir yargıya varmak için erken.”

Diğer yandan Ekberi, “Suriyeli gençler Suriye'nin güneyindeki Yermuk Havzası ve Kafr Sousa'da İsrail işgaline karşı gösteri düzenleyerek Siyonistleri bazı mevzilerden geri çekilmeye zorladı” dedi.

İranlı parlamenterler dün İran Dini Lideri Ali Hamaney’in Suriye'ye ilişkin sözlerini memnuniyetle karşılayan bir açıklama yayınladı. “Suriye gençlerinin elleriyle özgürleşecek” diyen milletvekilleri, “direniş cephesi durmayacak ve eskisinden daha büyük bir güçle ilerlemeye devam edecek” dedi.

Muhafazakâr milletvekili Hasan Ali Ahlaki Emiri basına yaptığı açıklamada şu ifadeyi kullandı: “Suriyeli gençler yardım isterse, onlara yardım edeceğiz.”

Suriyeli muhalifler 13 yıllık bir iç savaşın ardından 8 Aralık'ta Devlet Başkanı Beşşar Esed'i devirdi.

İran savaş boyunca Esed'i desteklemek için milyarlarca dolar harcadı ve müttefikinin iktidarda kalmasına yardımcı olmak için Suriye'ye DMO birlikleri gönderdi.

Esed'in devrilmesi, direniş ekseni olarak bilinen ve Ortadoğu'da İsrail ve ABD nüfuzuna karşı çıkan İran liderliğindeki siyasi ve askeri ittifaka büyük bir darbe olarak görülüyor.