Etiyopya’nın “Nahda Barajı”nı inşa etme hızına karşılık Mısır “bir müzakere savaşı” ile karşı karşıya

Nahda Barajı’nın 20 Temmuz’da çekilmiş bir fotoğrafı (AFP)
Nahda Barajı’nın 20 Temmuz’da çekilmiş bir fotoğrafı (AFP)
TT

Etiyopya’nın “Nahda Barajı”nı inşa etme hızına karşılık Mısır “bir müzakere savaşı” ile karşı karşıya

Nahda Barajı’nın 20 Temmuz’da çekilmiş bir fotoğrafı (AFP)
Nahda Barajı’nın 20 Temmuz’da çekilmiş bir fotoğrafı (AFP)

Etiyopya, Mısır’ın uyarılarına açıkça karşı çıkarak Mavi Nil Nehri üzerindeki Nahda (Rönesans-Hedasi) Barajı’nın inşasına hızla devam ediyor. Mısır, kendi su payında beklenen bir azalmadan kaçınmak için barajı doldurma ve çalıştırma işlemlerini düzenleyen bağlayıcı bir anlaşmaya varılmasını şart koşuyor. Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’ye göre Mısır, “Mısırlıların haklarını” korumak için “müzakerelerde savaşmalı.”
Addis Ababa, 2011 yılından beri Nil Nehri’nin ana kolu üzerine baraj inşa ediyor. Etiyopya Su, Sulama ve Enerji Bakanlığı’na göre, baraj inşaatının yüzde 78,3’ü tamamlandı.
Etiyopya Su, Sulama ve Enerji Bakanı Sileshi Bekele, Etiyopya Haber Ajansı’nda (ENA) yer alan dünkü basın açıklamasında “Son altı ayda gösterilen performans, Nahda Barajı inşaatının başladığı günden beri gösterilen en hızlı performans oldu. Neticede geçtiğimiz haziran ayında yüzde 74’ü tamamlanan projede şu an yüzde 4,3’lük bir ilerleme kaydedilirken inşaat işlerinin yüzde 91’i tamamlanmış durumda” ifadelerini kullandı.
Etiyopya geçtiğimiz temmuz ayında herhangi bir anlaşma imzalanmadan baraj rezervuarının ilk doldurma işlemini tamamlamıştı. Bu adım, Mısır ve Sudan’da protestolarla karşılanmıştı.
Görünüşe göre bu protestolar Etiyopya hükümetini ikna etmeye yetmemiş olacak ki, bu yılın ortalarında barajın ikinci dolum aşamasına geçmeye hazırlanıyor.
Etiyopya Su Bakanı, barajın gelecek yağmur mevsiminde (haziran-temmuz) 13,5 milyar metreküp su depolamasını beklediğini ifade etti. Bakan toplamda elektrik üreten 13 türbin arasından ikisinin bu dönemde elektrik üretmeye başlayacağını söyledi.
Mısır ve Sudan, diğer olumsuz etkilerin yanı sıra baraj rezervuarının devamlı doldurulmasının Nil Nehri’ndeki su paylarını etkileyeceğinden endişe duyuyor.
Mısır Cumhurbaşkanı iki gün önce televizyonda yayınlanan bir röportajında ülkesinin “Mısırlıların haklarını korumak için müzakerede savaştığını” söyleyerek “sabır ve ileri görüşlülüğün istenen sonucu getireceğini” vurguladı.
Afrika Birliği (AfB) geçen yılın ortalarından beri Mısır, Etiyopya ve Sudan arasındaki müzakerelerin gözlemciliğini yapıyor. Ancak ABD ve Avrupa Birliği (AB) gibi uluslararası tarafların gözlemcileri ile sürece dahil olmasına rağmen durum değişmedi.
Mısır, AfB Dönem Başkanlığı’nda yapılan değişikliğin, çıkmaza giren müzakerelere bir hareketlilik kazandıracağını umuyor.
Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Güney Afrika’nın sırasının sona ermesiyle iki gün önce AfB 2021-2022 Dönem Başkanlığı’nı devraldı.
Mısır Cumhurbaşkanı Kongo Demokratik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Felix Tshisekedi liderliğindeki “AfB’nin, Nahda Barajı’nın ikinci dolum aşamasına geçmeden önce üç ülkenin çıkarlarını ve endişelerini gözetecek şekilde barajın dolumu ve çalıştırılması hakkında hukuki olarak bağlayıcı bir anlaşmaya varılmasına yönelik çabaların ilerlemesine katkıda bulunacağına” güvendiğini belirtti.
Sisi ülkesinin, sorunu “bölgede güvenliği, istikrarı ve kalkınmayı artıracak şekilde ciddi müzakereler” yaparak çözme konusundaki “güçlü” arzusunu vurguladı. Mısır ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin arasında geniş bir iş birliği ilişkisi var. Geçtiğimiz hafta Tshisekedi, AfB başkanlığını devralmaya hazırlanırken Kahire’yi ziyaret etti. Tshisekedi ziyareti sırasında Hedasi Barajı’na ilişkin müzakerelerin AfB çatısı altında tekrar başlamasına yönelik çalışmalara derhal başlayacağına dair taahhütte bulundu ve barışçıl bir diyaloğun üç ülkeyi tatmin edecek bir “sonuca” götüreceğine inandığını ifade etti.
Etiyopya, kendisini kuraklığı hafifletmek için belli önlemlerden sorumlu tutan herhangi bir bağlayıcı anlaşmaya reddediyor.
Etiyopya Su, Sulama ve Enerji Bakanı “Üçlü müzakerelerde çıkan ciddi sorunlar, baraj için yapılan karalama kampanyası yüzünden çıktı” ifadelerini kullanarak, Mısır ve Sudan’ın “birbirine zıt görüşler” yüzünden bir anlaşmaya varamadığına dikkat çekti.
Diğer taraftan ülkesinin su konusunda yaşanması beklenen krizi aşmaya yönelik planlarını açıklayan Mısır Cumhurbaşkanı “Devlet, sadece müzakere çerçevesinde değil, birkaç çerçevede su meselesi üzerinde çalışıyor. Devlet, Mısır’daki su kaybını azaltmaya, sudan yararlanmaya ve bunu tekrar geri dönüştürmeye çalışıyor” dedi.
Sisi “kanalları dolurma ve atık su arıtma tesisleri kurma projesinin önümüzdeki haziran ayında hayata geçirileceğini” belirterek açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Bu projeleri, arıtma tesisleri ve kanalları doldurma konusunun yanına koyarsak yapılan araştırmalara göre bu projelerin uygulanması 10-15 yıl sürebilir. Ancak hükümetten, özellikle fon olduğu ve uygulama hızının devlete yılda yaklaşık 2 milyar metreküp su sağlayacağı için uygulama dönemini iki yıla indirmesini istedim.”



İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir bin kişi ile Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi

Ben-Gvir yerleşimcilerle birlikte Mescid-i Aksa çevresinde (WAFA)
Ben-Gvir yerleşimcilerle birlikte Mescid-i Aksa çevresinde (WAFA)
TT

İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir bin kişi ile Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi

Ben-Gvir yerleşimcilerle birlikte Mescid-i Aksa çevresinde (WAFA)
Ben-Gvir yerleşimcilerle birlikte Mescid-i Aksa çevresinde (WAFA)

Kudüs'teki İslami Vakıflar Dairesi, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir liderliğindeki bin 251 yerleşimcinin bu sabah (Pazar) Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlediğini bildirdi.

Vakıflar Dairesi'ne göre: bu sabah Ben-Gvir, İsrail Likud partisinden bir Knesset üyesi olan Amit Halevi birlikte bin 251 yerleşimci ile bir provokatif bir yürüyüşe öncülük etti.

İsrail basınında yer alan video görüntülere göre, Ben Gvir, baskını Filistin topraklarını gasbeden bir grup İsrailliyle birlikte gerçekleştirdi.

Baskında Yahudilik inancına göre Tapınak'ın yıkılış dönümünü (Tişa BeAv) anma gerekçesiyle Mescid-i Aksa'nın avlusunda Talmud ayinleri gerçekleştirildi..

frtgbftr
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir geçtiğimiz Mayıs ayında Kudüs'ün Eski Şehrindeki Şam Kapısını ziyaret etmek üzere yürürken (Reuters)

Ben-Gvir, Ortadoğu'daki en hassas bölgenin kurallarına karşı gelerek Tapınak Tepesi'nde dua ettiğini söyledi. Müslüman yetkililerle on yıllardır süren hassas “statüko” düzenlemeleri uyarınca Tapınak Tepesi Ürdünlü bir dini kurum tarafından yönetiliyor ve Yahudiler burayı ziyaret edebiliyor ancak dua edemiyor.

Tapınak Tepesi İdaresi (TMA) adlı küçük bir Yahudi kuruluşu tarafından yayınlanan videolarda Ben-Gvir'in Tapınak Tepesi'nde ibadet eden bir gruba liderlik ettiği görülüyor. İnternette dolaşan diğer videolarda ise dua ederken görülüyor.

Ben-Gvir daha önce bölgeyi ziyaret etmiş ve burada Yahudilerin ibadet etmesine izin verilmesi çağrısında bulunmuş, Başbakan Binyamin Netanyahu da bunun İsrail'in politikası olmadığı yönünde açıklamalar yapmıştı. Ben-Gvir yaptığı açıklamada İsrail'in Gazze savaşında Hamas'a karşı zafer kazanması ve orada silahlı gruplar tarafından tutulan İsrailli rehinelerin geri dönmesi için dua ettiğini söyledi. İsrail'in Gazze Şeridi'nin tamamının kontrolünü ele geçirmesi çağrısını yineledi.

İsrail'in Tapınak Tepesi'ndeki kuralları değiştirdiği yönündeki iddialar Müslüman dünyasında öfke yaratacak ve geçmişte şiddet olayları patlak vermişti. Bugün herhangi bir şiddet olayı yaşanmamıştır.

fghyu
Bir İsrailli sertlik yanlısı 23 Haziran 2025 tarihinde Kudüs'teki Mescid-i Aksa'nın Batı Duvarı önünde yürürken (AFP)

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, Ben-Gvir'in Tapınak Tepesi'ne yaptığı ziyareti kınayarak bunun “tüm kırmızı çizgileri aştığını” söyledi.

Sözcü Rudeyne yaptığı açıklamada, uluslararası toplumun, özellikle de ABD yönetiminin, yerleşimcilerin suçlarına ve aşırı sağcı hükümetin Mescid-i Aksa'daki provokasyonlarına son vermek, Gazze Şeridi'ndeki savaşı durdurmak ve insani yardım getirmek için derhal müdahale etmesi gerektiğini söyledi.

Ürdün Dışişleri Bakanlığı da yaptığı açıklamada İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı'nın Mescid-i Aksa'ya saldırısını kınayarak kabul edilemez bir provokasyon  olarak nitelendirdi.

Filistin Haber ve Bilgi Ajansı'na WAFA göre aşırılık yanlısı sömürgeci Tapınak Tepesi örgütleri, İncil'de ‘Tapınağın yıkılışının yıldönümü’ olarak bilinen güne denk gelen bugün Mescid-i Aksa'ya geniş çaplı bir baskın düzenlenmesi çağrısında bulundu.

Kudüs Valiliğine göre bu yılki yıldönümü Mescid-i Aksa için en tehlikeli günlerden biri olarak görülüyor çünkü Tapınak Tepesi grupları, hükümetin aşırılık yanlısı gündemlerinin arkasında tam bir uyum içinde olmasından yararlanarak dini ve yasal kırmızı çizgileri aşmak için niteliksel bir girişimle üç Ağustos'u en büyük saldırı günü haline getirmeyi planlıyor.

fghyju
Kudüs (DPA)

WAFA, Ben-Gvir'in polis memurlarına İsrailli yerleşimcilerin Mescid-i Aksa'da dans etmelerine ve şarkı söylemelerine izin vermeleri yönünde talimat vermesinden sadece birkaç hafta sonra, özellikle de geçtiğimiz Mayıs ayında camiye düzenlediği baskın sırasında Tapınak Tepesi'nde dua ve secdenin mümkün hale geldiğini ve mevcut statükonun açık ve tehlikeli bir şekilde ihlal edildiğini açıklamasının ardından, yeni gerçeklikleri zorla dayatmanın önünü açan bir adım olarak bu tırmanışa eşi benzeri görülmemiş bir kışkırtma ortamının eşlik ettiğine dikkat çekti.