Suudi Arabistan, Ramazan ve Umre hazırlıklarını sürdürüyor

Suudi Arabistan, Ramazan ve Umre hazırlıklarını sürdürüyor
TT

Suudi Arabistan, Ramazan ve Umre hazırlıklarını sürdürüyor

Suudi Arabistan, Ramazan ve Umre hazırlıklarını sürdürüyor

Suudi Arabistan, gelecek Ramazan ayı ve Hac mevsimine yönelik hazırlıklarını sürdürüyor. Bu kapsamda yetkililer, Umre ve kutsal toprakları ziyarete gelenleri Kovid-19 salgınından korumaya yönelik planlarını masaya yatırdı.
Bu kapsamda Suudi Arabistanlı yetkililerin katıldığı video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen sempozyumda, koronavirüs salgını sürecinde ülkeye Hac ve Umre için gelen misafirlere yönelik yapılan hizmetlerin ön plana çıkartılması, ders müfredatına eklenmesi ve bu hizmetleri medya mecraları aracılığıyla yayacak proje hazırlanması tavsiyeleri verildi.
“Koronavirüs Salgını Sürecinde Suudi Arabistan Krallığının Umreci ve Ziyaretçilere Yönelik Hizmet Çabaları” başlıklı sempozyuma, Medine Valisi Prens Faysal bin Selman bin Abdulaziz, Asir Valisi Prens Turki bin Talal, bakanlar ve diğer yetkililer katıldı.
Açılış konuşmasında Medine Valisi, ülkesinin Mescid-i Haram ve ziyaretçilerini önemsediğini, ziyaretçilerin sağlık ve güvenlikleri için gerekenleri yerine getirdiğini vurguladı. Prens Faysal bin Selman, bu nedenle de salgının ortaya çıktığı ilk anlardan itibaren Umreci ve ziyaretçi kabulünü askıya alarak önleyici tedbirler aldıklarını belirtti.
Prens Faysal, Umreci ve ziyaretçilere yönelik bu sınırlamaların daha sonra hafifletilmesiyle birlikte Mescid-i Haram ziyaretçilerinin belirli bir sağlık sistemi doğrultusunda ülkeye gelmeye başladıklarını ifade etti.
Suudi Arabistan’ın hem vatandaşı hem da topraklarında ikamet eden yabancıların sağlığına korumaya yönelik önleyici tedbirleri almaya devam ettiğinin altını çizen Prens Faysal, bu hususta ülkesinin başarı kaydederek salgının yayılmasını, genel yaşamı engellemeyecek şekilde önlediğini vurguladı.
Öte yandan, Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanı Muhammed Salih Benten, yaptığı konuşmada, salgının başlamasıyla birlikte ülkesinin insanı korumaya yönelik önleyici tedbirler alma konusunda öncülük ettiğini, salgına karşı koyan ülkelerin önde gelenleri arasında yer aldığını ifade etti.
Bu süreçte teknolojik programların dini ibadetleri profesyonel bir şekilde kolaylaştırma, Hac ve Umre ile ilgili rapor ve verileri takip etme konusunda önemine de dikkati çeken Benten, bu imkanların gelecek Ramazan ayına yönelik hazırlanan planların birleştirilmesi ve geliştirilmesinde de kullanılması gerektiğinin altını çizdi.
Bakan Benten, Hac Bakanlığının “İ’temerna” uygulamasını geliştirerek kullanıma açtığını, Umre ve Mescid-i Nebevi ziyareti için izin alma hususunda söz konusu uygulamadan bugüne kadar 9 milyon kişi, yurtdışı Umrecilerinden ise 95 binden fazla kişinin yararlandığını belirtti.
Suudi Arabistan Sağlık Bakanı Dr. Tevfik er-Rabia ise, yaptığı konuşmada, Haremeyn-i Şerifeyn bölgelerindeki sağlık hizmetlerine değinerek ülkesinin salgına karşı başarılı bir performans sergilediğini açıkladı.
Öte yandan, Emniyet Genel Müdürü Halit el-Harbi, güvenlik güçlerinin görevlerinin, Mescid-i Haram’a kadar uzandığını, gelen ziyaretçi gruplarını organize ettiklerini ve ilgili randevulara bağlı kalıp kalmadıklarını kontrol ettiklerini açıkladı.
El-Harbi, Pasaport İşleri Genel Müdürlüğünün, yurtdışından gelen Umrecileri için özel idari ekipler oluşturduğunu, söz konusu ekiplerin ziyaretçilerin işlemlerini en kısa zamanda ve gecikme yaşanmaksızın yerine getireceklerini belirtti.



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.