Emel Şehade
İsrail Başbakanı Netanyahu, yaklaşan seçimlerle ilgili yapılan kamuoyu yoklamalarında popülaritesinin azaldığı bir ortamda sağ seçmenin taleplerine karşılık vermeyi ve daha fazla yerleşim yeri inşasını hedefliyor. Netanyahu, Fransa, Almanya, Ürdün ve Mısır'ın, İsrail ile Filistin arasındaki barış sürecini canlandırmaya yönelik dörtlü girişimini reddeden bir tutum sergilemeyi tercih etti. Diyalog sürecinin ilk aşaması olarak bu dört ülkenin çabaları, iki ülke arasındaki atmosferi yumuşatmak için her iki tarafı da "güven inşa edici adımlar” atmalarına ikna etmeye çalışmak oldu. ABD ise, Başkan Joe Biden yönetimi, çatışma konusundaki politikasını detaylandırdıktan sonra devreye girecek.
Netanyahu ve kabinesi, Arap-Avrupa girişimini görmezden gelerek, çoğunluğu elde etme ve hükümeti kurmada desteği önemli olan dindar ve muhafazakâr tarafların önerilerine daha fazla ilgi gösteriyor. Seçim kampanyasını yürütürken, Filistinlilere daha fazla baskı yapmaya ve yeni yerleşim birimleri oluşturmaya devam ediyor.
Biden anlaşmazlığı çözme politikasını belirlemeden önce, iki taraf da barış sürecine yönelik herhangi bir adım atma konusunda çekincelerini dile getirirken, İsrail ve Filistin tarafının tutumları, bu girişimlerin önünde sadece Tel Aviv değil aynı zamanda Filistin cephesinde de pek çok engelin bulunduğunu gösteriyor.
Seçimlerde yarışan ve Netanyahu’ya karşı zafer kazanmaları beklenen çeşitli sağ partiler, bilhassa Gideon Sa'ar liderliğindeki “Yeni Umut” partisi, barış sürecindeki herhangi bir ilerlemenin önünde aşılmaz bir engel olarak duruyor.
İsrail merkezli "Walla" haber sitesinde, dörtlü girişim sürecine vakıf olan Avrupalı diplomatlar, İsrail'in yerleşimlere yönelik adımlarının ve İsrailli yetkililer tarafından yapılan açıklamaların barış yolunda ilerlemeyi engelleyeceğini belirttiler.
Avrupalı diplomatlar, bu girişimin bir yıldan daha uzun bir süre önce, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın Filistin’le diyaloğu başlatma amacıyla sunduğu barış planının akabinde başlatıldığını belirttiler. Dört ülkenin dışişleri bakanları bu çerçevede, İbrahim Anlaşması’ndan sonra dondurulmuş olan girişimlere dahil olan ilhak planındaki pozisyonları koordine etmek için bir araya geldiler.
Dört ülke yetkilileri İsrail dışişleri Bakanı Gabi Ashkenazi ve Filistin Dışişleri Bakanı Riyad al-Maliki'nin Kahire’de gerçekleştirilen buluşmalardan birisine katılmaları yönünde yoğun çaba gösterdiler. Ancak her iki tarafın da reddetmesi nedeniyle bu çabaları sonuç vermedi
Avrupalı diplomatların aktardıklarına göre, dört ülkenin dışişleri bakanları tarafından dile getirilen güven inşa edici adımlara yönelik öneriler; virüsün yayılmaya başlamasından bu yana İsrail’in engellediği koronavirüs aşılarının Filistin’e nakline izin verilmesi, Filistinli tutukluların banka hesaplarındaki tedbirin kaldırılması, Filistinlilere ait cesetlerinin nakillerinin önündeki engelin kaldırılması, yerleşim birimlerindeki inşaatların özellikle de Filistin topraklarının geniş bir bölümünü oluşturan Kudüs’deki “Givat Hamatos” yerleşim biriminin kurulmasına ait büyük projenin durdurulması, Filistin toprakları ve Kudüs ile Beytüllahim ve Batı Şeria’daki diğer şehirler arasında coğrafi ulaşımın engellenmesi hususlarını içeriyor.
Dört ülkenin Filistinlilere sunduğu "güven oluşturma" adımlarına gelince; salgınla mücadelede İsrail'le iş birliği, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ndeki sivil koşulların tartışılacağı ortak bir konferans düzenlenmesini içeriyordu. Bir yandan iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirmek, diğer yandan da Filistinli vatandaşların üzerindeki yükü ve hayatın çeşitli alanlarındaki acılarını azaltmak amacıyla kararlar almayı hedefliyordu.
Bu talepler, dört ülkenin konsoloslarının Maliki ve İsrail Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürü Alon Ushpiz ile yaptıkları ayrı bir toplantıda Filistinlilere iletildi.
Bu arada, dört ülkenin dışişleri bakanları, Ashkenazi ve Maliki'nin önümüzdeki ay Paris'te yapılması planlanan toplantıya katılmalarına yönelik taleplerinin yanısıra iki tarafın da yanıt vermesi şartıyla, sunulan güven artırıcı adımları uygulama çabalarına devam edecekler.
İsrail görüşmeleri reddediyor
İsrail tarafının reddedici tavrını gösteren ilk adım, Gabi Ashkenazi’nin dört ülkenin dışişleri bakanlarına iştirak etmemesi oldu. Avrupalı diplomatların aktardığına göre, Tel Aviv cephesi Ushpiz'in öne sürdüğü yeni ABD yönetiminin takınacağı tavrın belirsizliğini koruduğu gerekçesiyle, toplantıda dört ülkenin güven artırıcı adımlar teklifini reddetti.
Filistin cephesinde ise Maliki, ABD yönetimiyle koordinasyon içerisinde olması şartıyla Paris’te düzenlenecek olan toplantıya katılmaya istekli olduklarını açıkladı.
Batı Şeria’da yeni düzenlemeler
Dört ülke, Ushpiz'in Kudüs’deki sözleri ve tavrını dikkate alarak İsrail’in geri adım atacağı beklentisi içerisindeyken, İsrail Toprak İdaresi tarafından, Batı Şeria'daki arazilerle ilgili her husustaki politikasını ve çalışmaları resmi olarak değiştirecek bir yasa taslağı görüşüldü. Bu durum dörtlü girişimin önünde büyük bir engel olmakla kalmayıp, aynı zamanda Biden yönetimi ile de gergin bir ilişkiye yol açacak adım olarak görülüyor.
Eylül-2019’da hâkim Josef Alon tarafından verilen “Toprağı Kurtarmak” başlığını taşıyan karara göre İsrail Toprak İdaresi “Yahudi Yerleşimcilere Mahsus” olarak Batı Şeria’da geniş topraklar satın alabilir. Buna göre sivil yönetim ile iş birliği içerisinde Batı Şeria’da ağaçlandırmaya açık olan bölgeler dışında kalan alanlarda toprakları genişletmek maksadıyla yerleşim alanlarına bitişik bölgelerde inşaat yapılmasına öncelik verilecek.
Bu topraklar Gush Etzion, Ürdün Vadisi, Kudüs çevresi, Binyamin ve Güney Hebron Tepeleri, 5 numaralı yol ile Yeşil Hat civarında yer alıyor.
İsrail, barış sürecini canlandırmaya çabalayan dörtlü girişimin ilerlemesini engelliyor
İsrail, barış sürecini canlandırmaya çabalayan dörtlü girişimin ilerlemesini engelliyor
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة